Post by TO BE OR NOT TO BE on Feb 7, 2014 10:56:10 GMT
BİR REKTÖR, BİR HİKÂYE
Doctor Solzhenitsof
(Fiyakamı bozan o kütühanecinin* minik odasında neler saklıydı acep?)
*Britanyalı küçük memur-büyük ozan Larkin
Televizyondan önce dünya radyolarında, arkası yarın tarzında roman, tiyatro vs. saatleri varmış. Ben de hayatım roman muhabbetiyle kendi hikayemi yazıyorum ve yapıtın adını aha şuraya-hafifçe çapsız bulmama rağmen-BİR NANO TEKSTİL MÜHENDİSİ'NİN HARİKA MACERALARI şeklinde derkenar ediyorum. Biliyorum okuyucunun cesaretini kırar böyle kalitesiz girişler.Fakat bence bu romanımsı hikâye, eğer yazımı sürdürülebilirse cidden okunmaya değer. Nano Tekstil Mühendisi olmaya karar verdiğim gün, hem var hem yok. Çünkü tercihlerimi-ki bu da artık hayatımızın bir parçası olmuş kutucukları işaretleme biçiminde gerçekleşir-yaptığım gün itibarıyla sonucun bana kaç gün sonra ulaştırılacağını tercih yaptığım gün bilemezdim. Habire gün deyip duruşumdan kolayca anlaşılabilir zaten: tercih yapmakla gün saymak arasında bir fark bulunmaz. Sırf hikaye olsun diye üniversiteye giriş, mezuniyet sonrası daha-daha yüksek eğitim yahut akademisyenlik macerasını, kanaatimce, uzatmaya gerek yok: Sevdiğim ve beni seven partim sayesinde kestirmeden üst rektör olmuştum. İyi hoş da anlatmak için klavyenin başına geçtiğim hikaye neydi ve nasıl başlamıştı?
Efendim, göreve başladığımdan kısa bir süre sonra karşımızdaki devlet kütüphanesinin sıradan bir memuru tarafından küçümsendiğimi fark etmiştim. Hatta sonradan bu durum, fark lafı ne kelime affedersiniz, aleniyete döküldü. Adam, makam şoförümden korktuğu için, ben Mercedes'imden inerken ceketini ilikleyip neredeyse yerlere kadar eğiliyor, sonra makam şoförüm ve korumalarımın görmediği bir anda eliyle havaya matematik semboller çizerek pis-pis sırıtıyordu... Ben o sembollerin anlamını biliyor, hatta yarı aydın o kütüphane memurunun arada bir kullandığı yanlış ifadelere acı-acı gülüyordum. Gülümsememe hakim olan acılık hem alaya alınmam hem de yarı cahil-fakat hakkını verecek olursam bir çok rektör arkadaşımdan daha aydın bir kitap kurdu izlenimi veren- evet, cahil bir dalgacının cebirsel kompozisyon yanlışlarının rahatsız edici yetersizliği, dosdoğru bir ifadeyle düzeysizliği idi; zira dalımda, yeterli matematik anlatım, problematik oluşturma, çözüm ve önerilerle tekstil misali barsak bağları-çünkü iç organlarımızı karnımızın dibine yığılmaktan koruyan çok özel bir askıda tutma sistemi vardır memelilerde-ne diyorduk, evet dokulara uyum sağlayabilecek tekstil esaslı iç organ tutucularının yapısını formüle etme ehliyetinde zirve yapmam an meselesiydi. Tam zamanına denk getirmek, birkaç meslekte önemli...Boyacılık, trenlerde makasçılık, keşifte bulunan akademisyenin idari görev yapması ve doğallıkla bir hastanın hastaneden taburcu edilme halleri...Bir de hasmının üstüne yürümek. Hikaye ettiğim mevzu olmasa eminim bu sonuncu hali yahut pozisyonu idrak benim için imkansızdı. Bakın duruma açıklık getirmek için yaşadıklarımı teferruatıyla anlatayım: hayır uzun bir konu değil, yani sıkıcılıktan uzak kısacık bir paragraf! Bir gün şoförüm makam koltuğuna bakan kapıyı açmakla meşgulken adam tam yerine oturtulmuş bir delta işareti çekmiş ben de verilen mesajı çakmıştım. İş son hududa dayanmak için küçücük bir merhale bekliyordu. Kütüphane memurunun üstüne yürüdüm. O da benim üstüme yürüdü. Fakat çizgilerimiz bir doğru parçasının iki ayrı noktaları arasındaki cüzleri tamamlamıyordu. O sefil kütüphanecinin-her şeye rağmen benim altımdaki, hadi altımda demeyelim, vasat rektörlerin çok üstündeki bir mertebede pozitif ilme vakıf o melunun-ve benim anlayabileceğimiz tek doğru tanımlamayı yapsam da eminim ne dediğimi anlayacak tek-tük okuyucu ya çıkar ya çıkmaz. Sırf herkes anlayabilsin diye "birbirimizin üstüne yürüme çizgilerimiz çakışmıyordu" desem o da bana yakışmaz. En iyisi şöyle anlatmak: ukala kütüphaneci benim meydan okuyan adımlarımla aynı doğruyu-tabii zıt yönden- yürür gibi yapıp çapraz bir çizgide önce kararlı bir şekilde yürümekle kalmayıp, adımlarını hızlandırmaya gereksinim duymadan benden kaçtı. Onu kovalamaya çalıştıysam da bir kütüphane memurunu kovalayan kişi üst bir rektörse-bensem- başında bulunduğum kurumun yenilgisi anlamına geliyordu durum. İşi korumalara havale edip herifi sopalatmak yerine, endişelere gark olmayı seçtim ben, böylece belki öykümle birlikte ben de yeniden doğdum.
Endişelerim yerini korkuya bırakamamıştı çünkü korkmaktan korkmuyordum...Sami kökenli her ademoğlu gibi korkmaktan hoşlanmıyordum ben, evet yüce Allahın bildiğini kullardan saklamaya ne gerek, endişeler benim üretim kaynağımsa sırf onlardan kurtulmak için kendime bir korku uyduramazdım. Tam Suudi Arabistan, Girit adasına F 15 savaş jetleri konuşlandırırken hem neden korkacaktım? Ailemin soy kütüğünü bilmeyenler için anlattıklarım anlamsız gelebilir. Bu açıdan endişelerde, korkularda yoğunlaşmak işi iyice karmaşık kılabilir...geçelim. Aslında jetlerimizin endişelerimi giderme nedenini açıklamalıyım sanki! Fakat hayır, fazla söze ne hacet, arabeskin asıl babası Fenikeliler, eski Yunan, Yahudi ve Arap kültürüne şunu aşılamış gibiler: "Korktuğun şey başına gelmişse-söz gelimi, üst rektörü seçildiğin üniversitenin karşısındaki kütüphane, azıcık mürekkep yalamış memuru üstünden seni bir an için huylandırmışsa, korkutmuşsa-sen git endişeye musallat ol; makam şoförüne o mikro şeytanı dövdürmekten kaçın, endişelenmekten kaçma. Unutma, doğduğun dakikada kutsal kitabına uygun sesler çıkartabilmek uğruna adeta endişeyle beşik kertmesi yapmıştın."
Kütüphanecinin hayal ettiği salak bir üst düzey amir-amir işi bozar, emir kaynağı daha uygun-evet emir kaynağına terbiyesizlik, en hafifinden sululuk ettiğini anlayıp sinmesinden sonra onu yanıma çağırıp nasihatlerde bulundum. Her şey ortadaydı işte, yararlı noktaların altını çizmek için icat edilmiş nasihat kurumunu adamcağızı çizmek amacıyla kullanmış, işimin başına dönmüştüm. Yani her zaman yaşadığım mutlu bir macera sonu: endişeyle sulanıp gübrelenmiş toprağımdan yeşerip çıkıyordu. Acaba sahiden çıkıyor muydu? Bu kez yarı bilgili birine dersini vermiştim ya, kendimin-tabii kendimce-ne ölçüde tam bilgili sayıldığını bilmiyordum. Ben bunu bilir bunu söylerim neticede: yaşamımda yeni bir sayfa açılmıştı. Üstelik ilk endişelerden müstakil o yabancısı olduğum duyguyla, korkuyla tanışmıştım. Kendimi işime verdim, endişelerle dolu ve korkuyu görünmez kılan işime. İşim duygularımın karanlık baskısından ışık elde etmekti esas itibariyle...orası belli.... Gerçi bunu herkes gibi ben de anti-depresanlarla sınırlayabilirdim. Fakat tam tersine dopinge sarıldım. Koşmak, içimdeki koşu ihtiyacını semirtmeye başladı. İki cümleyi tekrarlayarak hatıralarımı yazmayı ihmal etmiyordum bu arada, "gülerken koşabildim veya yüzüm asıkken de yorulmadım; tarih, saat...filan..." Kütüphanecinin hayal ettiği salak bir üst düzey amir-amir işi bozar, emir kaynağı daha uygun-evet emir kaynağına terbiyesizlik, en hafifinden sululuk ettiğini anlayıp sinmesinden sonra onu yanıma çağırıp nasihatlerde bulundum. Her şey ortadaydı işte, yararlı noktaların altını çizmek için icat edilmiş nasihat kurumunu adamcağızı çizmek amacıyla kullanmış, işimin başına dönmüştüm. Yani her zaman yaşadığım mutlu bir macera sonu: endişeyle sulanıp gübrelenmiş toprağımdan yeşerip çıkıyordu. Acaba sahiden çıkıyor muydu? Bu kez yarı bilgili birine dersini vermiştim ya, kendimin-tabii kendimce-ne ölçüde tam bilgili sayıldığını bilmiyordum. Ben bunu bilir bunu söylerim neticede: yaşamımda yeni bir sayfa açılmıştı. Üstelik ilk endişelerden müstakil o yabancısı olduğum duyguyla, korkuyla tanışmıştım. Kendimi işime verdim, endişelerle dolu ve korkuyu görünmez kılan işime. İşim duygularımın karanlık baskısından ışık elde etmekti esas itibariyle...orası belli.... Gerçi bunu herkes gibi ben de anti-depresanlarla sınırlayabilirdim. Fakat tam tersine dopinge sarıldım. Koşmak, içimdeki koşu ihtiyacını semirtmeye başladı. İki cümleyi tekrarlayarak hatıralarımı yazmayı ihmal etmiyordum bu arada, "gülerken koşabildim veya yüzüm asıkken de yorulmadım; tarih, saat...filan..."
Her ne kadar gülerken zoruma giden bir işi yapabilsem-mesela koşabilsem, koşarken yüzümü asıp, ilaveten yorulmasam da-insan mantığından kopamazdım. Sıkmazsam insan mantığının sayısal temel dışında hiç bir esasa dayanmadığını hatırlatayım. Dualarımızda yinelenen "aklını kullanmak görevi" tastamam o beşer mantığıdır ki asla azla çoğu birbirine karıştırmaz. Halkın "askeri ücret" dediği en düşük maaş ya az ya çoktur, aynı zamanda az ve çok olamaz. Bu durum ölçüyü icat etmesine götürmüştür beşeri. Aynı ölçü kendisinde geçerlidir; o büyükse büyük, küçükse küçüktür. Mesela deve sidiği-affedersiniz-ya atıktır ya katıktır. Hepimiz memeliler türüne mensup isek-ki öyle olduğumuzu köylü kadınların hepsi biyologlar kadar biliyor, süt kovasını nasıl doldurdukları sorulduğunda bir büyük baş yahut küçükbaş hayvanın memesinde sağdıklarını ifade ediyorlar-bize katık olanı bir deve atık niyetine atamaz, "yok deve!" derler hayvana. Hayvanlar aleminden söz açılmışken hikayemdeki epizoda birlikte ulaşabilmek zorundayız artık. Unutma: Kitap "aklını kullan" diyor. Kütüphane memurunun gücüm yeterken, beni "ti" ye almasını mağlup edilemez bir güç kabul edişim hiç mi aklınızı kullanmazsınız buyruğu açısından açıklanmaya muhtaçtır. Zira kütüphanecinin koca caddede önüm sıra tavşan yavrusundan hızlı kaçışını salgın hastalık nedeniyle tüm esnaf izleyemedi ama seyredenlerin kahkahası hala kulaklarımda çınlıyor. O izleyiciler, zorla endişelenen galibin üst rektörün-yani benim-fazladan zorlamayla endişelerimden bir de fıtratında bulunmayan "korku" peşinde koşan birisini anlayamazlar. O zaman itiraf edelim benim örneklemime koyduğum iki memelinin teması durumu açıklamamıza yeter: Bir boğa-üst rektör-ve bir yaban keçisi-kütüphaneci- yakın temas olasılığında boğanın başına iş açar. Keçi laf yahut işmar dokundurur ve kaçar. O haylazın, hele de kayalara tırmanırsa, boğa tarafından yakalanıp cezalandırılması imkansızdır, ah, mutlak manada imkansızdır.
Çok kullanılmaktan kirlenip yıpranmış o "gerçekten" kalıbıyla karıştırılmasın lütfen, gerçekte, kütüphanecinin beni korku ve endişeye sürüklemesinin, şimdiki ve gelecek zamanları kapsayan ürkütücü temelini kavramıştım. Gerçi tehlikenin boyutları geçmişi kapsıyor mu kapsamıyor mu, işin bu yanı bütünüyle karanlıktaydı benim için. Neden? Çünkü an ve istikbal ne kadar canlıysa geçmiş o denli hayat doludur, bizi mutlu eden mazi parçacıkları belki acıya dönüşme kudreti yönünden henüz yaşanmamış zamana kötü olasılıkta fark atabilirler. Yanlış anlaşılmasın, zaman içinde kişilik olgunlaştıkça, olgunlaşma fazla iddialı, tecrübe kazandıkça daha iyi gider, ne diyorduk, deneyim kazandıkça eski gurur tablolarından mahcubiyet duyabilir. Bir de çöplük meselesi var sahi...Kütüphaneci hasmım işyerindeki oda kapısına benim rektörlük girişime olan mesafeden daha uzaktan, ne yapıyordu? Somut görsel cikcik atıyordu, cikcik, twitter...Atamıyordu aslında. Her horoz kendi çöplüğünde öter ve ben çöplüğümün hemen eşiğinden, meydan okumaktaydım. Eminim sokakta neredeyse turfanda tüm rektörlerimizden daha yetkin duran bu adam odasında beni sollardı. Haydi odasına gitmek gafletinde bulunmadım, peki emekliliğimde, diyelim bir resim sergisinde karşılaştığımızda kütüphaneciyle matematik semboller üstünden atışırken halim ne olacaktı? Yahut adamcağız, nasihatim zoruna gidip de her şeye yeniden başlarsa akıbetim nereye varacaktı? Çaresiz bir durum doğrusu...çölde hastalanıp da devenin küçük tuvaletini ilaç niyetine yudumlayanları daha iyi anlamaya başlamıştım. Başka mevzuları bile daha derinden kavrıyordum belki. Bu ihtimal beni yeniden endişeli ve derinden üretken eski yüzümle buluşturmuş olabilirdi. Makam odama çıkan özel asansöre dalar dalmaz aynaya baktım. Çok şükür yeniden oradaydım, yalana ve gerçeğe eşit uzaklıktaki desteği karanlık parlak yüzeyde, aynada! Durup dururken, masum ve düzeyli bir memura takmıştım. Benim sorunum endişesiz üretemememde gizliydi. Fakat partim, memleket batsa umursamayacak kadar rahattı; sözün özü, onların-partili aktif ve yetkili üyelerin-suratına uyum sağlamak zorunda ve endişeli yüzümü gizlemek mecburiyetinde idim. Halimin tercümesi kısaca böyleydi: partime sadakatimi ispatlamak için düşünmüyormuş izlenimi vermek. Bu yolu seçince de sonuçlarına katlanmak zorundaydım pek tabii... Ne aydın bir kütüphane memurunun ne üniversitedeki öğretici ve öğrencilerin gözünden kaçabilirdi yüzüm: Yumuşak, manasız hatlı, kendinden zayıfa kaş çatacak, güçlünün karşısında netliğini kaybedip neredeyse görünmez olacak, et sıvalı bir kafatası vitrini. Bu durumu gururuma yedirmemi kim nasıl beklerdi benden? Akdenizliydim ben, kökleri çok eskiye dayanan, arabeskten daha eski bir havzadan. Soyumu karıştıranlar içinse cevap hazır: En azından Akdeniz'e inmek hülyası genlerinizde yoksa, o havzaya yabancı sayılırsınız! Antik dünyayla buluşmanın şifresi bu açmazda saklıydı besbelli: İki yüzlülük. Yan odanda yalnızken endişeli, titiz, sorulara belenmiş ama verimli, başkalarının yanında ayıp sayılacak düzeyde mesut, huzur veren gazete okumuşçasına rahat, ne rahatı, istirahata çekilmiş! Yalnız bu arada, Mısırlı bir şarkıcının orkestrasında ut çalan amcalar gibi huyuz, doyumsuz o hal, gerçek halim ağır basamazsa ömrümde yandığımın resmiydi. Uzayın ve yeraltının bilinmezlerine ilgisiz-gelin buna oturan boğa diyelim-bir çok hücreliye dönüşmektense, kütüphaneciyle rolleri değiştirmek ve arada bir onu rahatsız etmek, sonunda zorunluluk kazanmıştı!
Arkası yarın...
ANNEX WITH NO WORK NUMBER
NOVEL OF BREAK TO TAKE A BREATH
Doctor Solzhenitsof
My life shouldn't be spent in vain in the way of writing my own life story by means of the conversation discipline induced novels, and I would rather say that the name of my novel-although I find it slightly circumspect-is to be THE GREAT ADVENTURES OF A NANO TEXTILE ENGINEER. And yet I know, such poor quality entries discourage the reader. But I think this novel is really worth of reading if its-while to be been being written- yes is sustainable. As for the day I decided to become a Nanotechnology Textile Engineer it is neither here nor there and not linked to another point because as of the day I made my choices-which takes place in the form of ticking the boxes that are now part of our lives-I could not know the day I chose how many days the result would be delivered to me. It can easily be understood from my position by saying the news as days, and there is no difference between making a choice and counting days. Just for the sake of a story, there is no need to extend the adventure of university entrance-higher education or scholarship-in my opinion-after graduation: I became the top rector without a shortcut thanks to my favourite and loving political party. But what was the story that I headed to the keyboard to tell and how might it start? After saluting everybody I dare say, shortly after I took office, I realized that I was being belittled by an ordinary clerk of the public library opposite us. In fact, later on, this difference was spoken to the public, do not forgive words. Because the man was afraid of my office driver, while I got off my Mercedes, he buttoned his jacket and leaned almost to the ground, then he was drawing mathematical symbols in the air-just as grinning-with his hand when my authority assigned driver and my bodyguards could not see it... I was laughing bitterly at the false statements that the officer used from time to time. The bitterness that dominates my smile is both my mockery and semi-ignorant-but if I give it the impression of a more enlightened bookworm than many of my rector friends- yes, the disturbing inappropriateness of the algebraic composition mistakes of an ignorant waver was the inadequacy of the algebraic composition, because in my branch, sufficient mathematical expression, problematic creation, solutions and suggestions for textile-like intestinal ligaments-because mammals have a very special suspension system that protects our internal organs from collapsing at the bottom of our abdomen-what we were saying, yes, it was a matter of time before I reached the top of my capacity to formulate the structure of textile-based visceral retainers that could adapt to tissues To coincide with the right time is important in several professions ... Painting, scissoring on trains, and administrative duties of an academician who made the discovery, and naturally the discharge of a patient from the hospital Also, walking on an opponent. I am sure it was impossible for me to comprehend this last state or position, if it was not the subject I was telling. Look, let me explain in detail what I went through to clarify the situation: No, it is not a long topic, that is, a short paragraph away from boredom! One day, while my driver was busy opening the door facing the office, the man pulled a delta sign fitted in place and I flashed the message. The job was waiting for a small step to reach the final limit. I walked over to the library clerk. He also walked over me. But our lines did not complete the parts between two separate points of a line segment. Even if I make the only correct description of that wretched librarian-that miserable librarian-the only correct definition that I and I can understand, the one who has positive science at a level far above the mediocre rectors, let's not say that below me, let's not say myself anything as "below me"-and I am sure that only a few readers will or will not come out. It wouldn't suit me either, if I said "Our lines of walking on top of each other did not coincide" just so that everyone could understand. Best to put it this way: the cocky librarian pretended to walk the same straight as my challenging steps-from the opposite direction, of course-and ran away from me, not only walking steadfastly in a diagonal line, but without needing to step up. Even if I tried to chase him, if the person chasing a library clerk was a top rector- if as I was to be-it meant the defeat of the institution I was heading. Instead of putting the job on the guards and batting the guy, I chose to be worried, so maybe I was born again with my story.
My worries could not be replaced by fear, because I was not afraid of being afraid ... I did not like to be afraid like every son of Semitic Adam, yes, no need to hide what The Creator knows from servants, if worries are my source of production, I could not create a fear for myself just to get rid of them. Why would-from the other side-I be afraid when Saudi Arabia deployed F 15 fighter jets on the island of Crete? For those who do not know my family's genealogy, what I am telling may seem meaningless. In this respect, focusing on worries and fears can complicate things… let's move on. Actually, I suppose I should explain why our jets have relieved my concerns! But no, no worries, the real father of arabesque, the Phoenicians, seem to have instilled this into ancient Greek, Jewish and Arab culture: "If what you fear has happened to you-for example, if the library across from the university where you were elected as the top rector frightened you for a moment with a little ink licked officer. -You go to worry; avoid getting the driver to beat that micro devil, don't avoid worrying. Remember, at the moment you were born, you were almost had chose anxiety as your fiancé while anxiously cradled for the sake of making scripture voices. " A stupid top-level supervisor that the librarian dreamed of spoils the job, the source of the order is more appropriate, yes, after he realized that he was rude to the source of orders, at least he was sullen, I invited him to my side and gave advice. It was all right, I used the counselling institution invented to highlight the useful points to draw our dedication, I was back to work. So it's a happy end of adventure I've always had: it was sprouting out of my anxiously watered and fertilized soil. Was it really coming out? This time I gave a lesson to a semi-knowledgeable person, I didn't know to what extent I was considered to be fully knowledgeable, of course. I know this and I will say that after all: a new page has been opened in my life. Moreover, I was acquainted with fear, the feeling that I was unfamiliar with the initial worries. I put myself into my job, my job full of worries and making fear invisible. Essentially, my job was to extract light from the dark pressures of my emotions… it's obvious… though I could limit this to anti-depressants like everyone else. But on the contrary, I clung to doping. Running started to fatten my need for running. By the way, I did not neglect to write my memories by repeating two sentences, "I was able to run while laughing, or I did not get tired with my face glum; date, time ... etc ..." Although I could do something that was difficult while laughing - for example, if I could run, hang my face while running, and also not get tired - I could not break with human logic. If I do not squeeze it, let me remind you that human logic is based on no basis other than numerical basis. The "duty to use your mind" repeated in our prayers is precisely that human logic that never confuses less with most. What the people call "military wage" is the lowest salary either more or less, but also not more or less. This situation led humanity to invent the measure. The same measure applies to itself; if it's big it's big, if it's small it's small. For example, camel urine - excuse me - is either waste or additive. If we all belong to the mammal species - and all of the peasant women know that we are as much as biologists, when asked how they fill the milk bucket they express what they milk on the udder of a bovine or sheep - what is added to us cannot be disposed by a camel as waste, "no camel!" they call the animal. Speaking of the animal kingdom, we now have to access the episode in my story together. Remember: The book says "use your mind." While I can afford the library clerk, my acceptance of his "ti" as an indestructible power needs to be explained in terms of the commandment, "Don't you use your mind at all." Because all the tradesmen could not watch the librarian's escape from the rabbit cub in front of me on the big street due to the epidemic, but the laughter of those who watched is still ringing in my ears. Those viewers cannot understand the forcefully worried winner of the upper rector — that is, me — who, with extra compulsion, is chasing "fear" that is not in his nature. Let's admit, then, the theme of the two mammals that I put in my sample is enough to explain the situation: a bull - the top rector - and a wild goat - the librarian - gets a job for the bull in the possibility of close contact. The goat makes words or abuse and runs away. It is impossible for that mischief to be caught and punished by the bull, especially if he climbs the rocks, oh, it is absolutely impossible.
Please do not be confused with that worn-out "really" mold of much use, in fact, I have grasped the terrifying basis of the librarian driving me to fear and anxiety, including the present and the future. Although the dimensions of the danger include the past or not, this part of the work was completely in the dark for me. Why is that? Because the more alive the moment and the future are, the more alive the past is, perhaps the fragments of the past that make us happy may make a difference to a time not yet lived in terms of its power to turn into pain. Don't be misunderstood, over time, as the personality matures, maturation is too assertive, the more experience it goes, the better we say, the more experience he gains, the more he may feel embarrassed by the old pictures of pride. There's also the rubbish issue ... What was my librarian opponent doing to the room door at his workplace, farther from my rectorship initiative? Concrete visuals were throbbing, chikcik, twitter ... Actually he couldn't. Each rooster crows in its own dump, and I was challenging from the threshold of my dumpster. I'm sure this man, who was more competent than any of our rectors almost out of season, would overtake me in his room. Come on, I did not mind going to his room, so what would I be in retiring, say, when we meet at a painting exhibition when I was shooting with the librarian over mathematical symbols? Or, dear, where would my fate be if my advice went to force and everything started again? It is actually a desperate situation… I began to better understand those who got sick in the desert and sipped the camel's small toilet for medicine. Perhaps I was understanding more deeply about other subjects. This possibility might have brought me back to my anxious and deeply productive old face. As soon as I got into the private elevator that went to my office room, I looked at the mirror. Thank God I was there again, its support equidistant from the lie and the truth on the dark bright surface, in the mirror! Out of the blue, I stuck it to an innocent and well-qualified officer. My problem was that I could not produce without worry. But my party was too comfortable to care if the country collapsed; In essence, I had to adapt to the face of active and authorized members of their-party and hide my anxious face. The translation of Halim was briefly like this: to give the impression of not thinking to prove my loyalty to my party. When I chose this path, I had to bear the consequences, of course ... Neither an enlightened library clerk nor the instructors and students at the university could have missed my face: a soft, senseless, self-weak frown, losing clarity in the face of the strong and almost invisible, a flesh-plastered skull showcase. Who would expect me to make this situation proud? I was from the Mediterranean, from a basin whose roots go back a long way, older than arabesque. For those who confused my lineage, the answer is ready: At least if you don't have the dream of landing in the Mediterranean in your genes, you're a stranger to that basin! The key to meeting the ancient world was clearly hidden in this impasse: hypocrisy. When you are alone in your next room, he is worried, meticulous, questioned but productive, happy to be regarded as shameful in front of others, comfortable as if reading a newspaper, how comfortably he was taken to rest! But by the way, we are like uncles playing lute in an Egyptian singer's orchestra, that insatiable state, if my real state could not prevail, it was the picture of burning in my life. Indifferent to the puzzlers of space and underground - let's call this the sitting bull - rather than turning into a multi-celled one, changing roles with the librarian and occasionally annoying him was finally imperative!
To be continued ...
TROL CABİR'E SORULAR:
PARİS Mİ, ANKARA MI?
Prof. Mes SOLZHENITSOF
Osmanlıca: şair aynı şair,
Kurbağaca: ozan aynı ozan..,
Kendimden söz ediyorum Cabir,
Gözükmem, Paris'e uğramazsan...
Burada anlayamazsın beni,
Ankara giriyor aramıza,
İşte yeni şiirim, yepyeni
Ki çıkaracak sende arıza;
İyisi mi bin ilk uçağa uç
Alana inmeden aç sayfayı
Oku, anla ki zemindedir suç
Paris duyumsatır o edayı:
"Sürat"li, değişken ve "can" dolu
İçerlek ayna, harici avlar
Yerden havaya yağar mı dolu,
Paris'te ihtimaller bin katar;
Trol Cabir dahi anlar beni,
Ben aynı ben, değişmez bu kalem
Gelgelelim insan kuş misali
Uçulur, anlaşılır ifadem!
Statement by the NATO Secretary General on the terrorist attack in Paris
07 Jan. 2015 | Press Release (2015) 002Issued on 07 Jan. 2015 | Last updated: 07 Jan. 2015 14:23
EnglishFrench Russian Ukrainian
I strongly condemn the terrorist attack at the office of the Charlie Hebdo magazine in Paris today.
This was a barbaric act and an outrageous attack on press freedom.
My thoughts are with the victims and their families.
We stand in full solidarity with our Ally France.
All NATO Allies stand together in the fight against terrorism. Terrorism in all its forms and manifestations can never be tolerated or justified.
PROF. MES SOLZHENITSY
(BLESS THE HOLLY MISSION FROM ALEXANDER S. TO M. E. SURAT)
TURNED INTO AN INTERNATIONAL FIGURE
AND NOW TALKS TO THE WORLD’S INTELLECTUALS
American Liberty Radio-EU Forums-Global Security
prof. mes solzhenitsy (see in google)
Messrs;
THE NATO GAZETTE COLUMN OF MINE IN QUESTIONS AND ANSWERS
Q-Who dared and managed to kill The USA in Turkey?
A-American ex-Ambassador RICCIARDIONE and his culprits namely The Red KEMALIST KOC Holding and The Dirty Green KEMALIST Gang of F.GULEN!
Q-Do you know anything about the friendship of ex-American Ambassador-RICCIARDONE with ANANAS (Pineapple) Brethren with KOC Family, F.GULEN and the like?
A-Absolutely! They've reigned together over a huge money named Pineapple viz. ANANAS (Search for ANANAS and see in GOOGLE please)
Q-Any proof to enlighten the murder?
Postmodern sömürgecilik – Ali Bulaç (Zaman)
HE' D BE GOING TO CLAIM BOLDLY THAT THE USA IS AN IMPERIALIST, BAD POWER!
Batı dünyası ise bencil çıkarları, mevcut refahının devamı uğruna herkesin insanca yaşayabileceği bir uluslararası düzenin kurulmasına yanaşmıyor; üstü örtülü bir ‘kültürel ırkçılık’ta ısrar ediyor, ben-merkezci davranma alışkanlığından vazgeçmiyor ve buna bağlı olarak Batı-dışı dünyaya saygı göstermiyor; saygı göstermediği gibi gerektiğinde ülkeleri işgal edip tabii kaynaklarına ve zenginliklerine el koymaktan çekinmiyor. Irak’ı işgal ederken öne sürdüğü gerekçelerin tümünün uydurma olduğunu bizzat işgalcilerin kendisi itiraf etti. Amerika ve şimdi NATO 10 senedir Afganistan’ı işgal etmiş bulunuyor,
A-(resolutely) One can hold it through the lines of F.GULEN Gang's thinker-A.BULAÇ who has reached the climax in his secret Anti-USA religion as long as he could do.
Q-Should The USA need to worry?
A- I would tell yes if the embedded Anti American agents of F.GULEN Gang could not find the courage to swear The USA hiding under the umbrella of illiterate,, innumerate, golden heart but non witty TAYYIP ERDOGAN
THE TAKVIM GAZETTE / BEKIR HAZAR, ERGUN DILER
Size önceki gün Curacao Adası'ndan bahsetmiştim. Dünya uyuşturucu parasının aklandığı ...
THESE TWO MEN CARRY ON WITH CONDEMNING THE USA AND PITIFUL TAYYIP ERDOGAN DOESN'T UNDERSTAND THE TRUTH THAT THEY ARE THE EMBEEDED AGENTS OF F. GULEN GANG IN HIS MEDIA ORGAN TAKVIM AS T.GULER IN THE AKSAM GAZETTE, IBRAHIM KARAGUL IN YENI-SAFAK,AND PROF. MEHMET CELIK ON THE TV CHANNEL-ULKE TV!
YOURS HUMBLY
PROF MES
THE SPOKES-PERSON OF PRO NATO TURKISH AND KURDISH MUSLIMS
NEWS BREAK....FLASH HABER...MAKALELER...ARTICLES
HUMANIST ADMONITIONS IN POLITICAL POEMS AND APHORISMS
DR, DR. MD & PH. D. HONORARY PRINCE OF DERBENT
M. ERDOGAN SURAT/PROF. MES SOLZHENITSY (SEE IN GOOGLE)
SALUTE EVERYBODY!
ESSELAMUNALEYKUM!
ASSOC. & MAESTRO PROF. DR. (DR., DR.,MD.,PH.D MUSTAFA ERDOĞAN SÜRAT)-M. SOLZHEITSY HAS BEEN PUT IN CHARGE OF INVESTIGATION IN THE PARTICIPATION OF F. GULEN GANG WITHIN THE CRIME AGAINST HUMANITY-CHILDREN ORGAN TRADE OR/AND ORGAN TRAFFICKING TILL OCTOBER 2018!!
KEY WORDS:
GRAVE ENDOGEN DEPRESSION, CRIMES AGAINST THE HUMANITY PERVERTING BEHAVIORAL SYMPTOMS, NON-OVERT DENOUNCEMENT, SOCIAL HEALING OVER WORLD SECURITY AND JUDICIARY INSTITUTIONS, POSITIVE MODELLING THROUGH HEALTHY OBSERVATIONS
TÜKÇE ANAHTAR KELİMELER
SAHTE PEYGAMBER, ŞİZOFREN VAAZCI, ÇOCUK ORGAN TACİRİ, INTERPOL ÜSTÜNDEN SORUŞTURMA, PSİKO SOSYAL SAĞALTMA
SALUTE EVERYBODY!
ESSELAMUNALEYKUM!
İNGİLİZCE VE TÜRKÇE MAKALELER
ARTICLES IN TURKISH AND ENGLISH
YAZILARIMI TAKİP EDİN!
FOLLOW ME PLEASE, WILL YOU....
TÜRKİYE SOSYAL TIP OTORİTESİ: ASSOC. PROF. DR. MUSTAFA ERDOĞAN SÜRAT
İNGİLİZCE VE TÜRKÇE MAKALELER
ARTICLES IN TURKISH AND ENGLISH
YAZILARIMI NATO HABER'DE TAKİP EDİN!
FOLLOW ME PLEASE IN THE PAGES OF "THE NATO GAZETTE", WILL YOU....
PROF. MES SOLZHENITSY
(BLESS THE HOLLY MISSION FROM ALEXANDER S. TO M. E. SURAT)
TURNED INTO AN INTERNATIONAL FIGURE
AND NOW TALKS TO THE WORLD’S INTELLECTUALS
American Liberty Radio-EU Forums-Global Security
prof. mes solzhenitsy (see in google)
THE NATO GAZETTE / NATO GAZETESİ* ARAŞTIRIYOR:
NATO VE SUUDİ ARABİSTAN TARAFINDAN LANETLENMİŞ ELİ KANLI F. GULEN ÖRGÜTÜNÜN SUÇLARI
(*TÜRKİYEDE'Kİ NATO MÜTTEFİKİ KÜRT VE TÜRK MÜSLÜMAN KİTLELERİN MASS-MEDIA ORGANI:NATO GAZETESİ)
Bu Mass Media (Türkiyeli Basın mensuplarını "Medya" tabir ettikleri) Organı adına, dört yıl önce Hüseyin Gülerce'yi ve paralel savunucu Prof. Dr İsmail Özsoy'u arayıp Doğu ve Batı Avrupa askeri istihbarat güçlerinin F.GULEN çetesini imha etme kararı aldığını-eski Vakit Gazetesi ve Cuma dergisi yazarı Assoc. Prof. Dr. Mustafa Erdoğan ismim ,SOLZHENITSOF olan mahlasımla bildirilmişti.
Özsoy, "Cemaat muazzam güçlüdür kimse ona bir şey yapamaz" yanıtını verdi, gülünüp geçildi. Gülerce'nin Zaman Gazetesindeki makamına cemaatin imha edileceğini, zira, yerel şair Hilmi Havuz adlı bir şahsın Britanyalı büyük şairimizi (NAIPAUL) İstanbul'da linç etmeye kalkışmasının F.GULEN Çetesine özgü hoşt-hoşgörü maskesini yırttığını , çetenin FBI 'a da ihbar edildiği anlatılmaya çalışıldı. Ayrıca F.GULEN' in adamları Afrikalılara yamyam demekte ve EZIDI-Yezidi-ahalisini hedef gösteriyor idi. (Bakınız aşağıdaki-konuyla-ilgili linklere... Ana artikel İngilizce olarak aşağıdadır.
haber.sol.org.tr/medya/naipaul-turkiyeye-gelemedi-haberi-36173
www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/15057/Cemaat_yamyamlara_medeniyet_goturuyormus_.html
www.emedya.org/video/dailymotion/x22602t/Ekrem+Dumanl%25C4%25B1%253A+Yezid%2526%2523039%253Be+boyun+e%25C4%259Fmeyiz/
THE NATO GAZETTE, AND F. GULEN GANG'S-HOMICIDE-CRIMES!
WHY IS THE NATO GAZETTE IN CHARGE OF THE INVESTGATION)
F. GULEN Gang is everywhere to gain money over homicide in the case of slain Journalist HRANT DINK, prosecuting KCK trials in The Southern Anatolia, the suicide bomb to attack to The USA Embassy in Ankara by DHKPC, trying to lynch a British Poet-Mr. Naipaul, dealing with children organ trafficking from Africa to The Central Asia viz. from the invented tolerance induced theatric swamps to make especially The CIA fall in trap as it has been after the suicide attack mentioned above. The clammy effort of the pseudo prophecy put on the stage in Pennsylvania by F.GULEN-The Turkish Ayatollah, more dangerous than those in Iran.
I-not mentioning my nick name namely SOLZHENITSOF-Prof. MES or ASSOCIATE Prof. Dr. Mustafa ERDOGAN SURAT (Dr., Dr. MD & PH.D have already described the fierce fraudulence mastered by that Turkish Ayatollah candidate F. GULEN from the point of his secret self imposed mission to give fighting against especially Judeo-Christianity usurping the brainless writer of his A. BULAC through the notorious aphorism which would say they shouldn't be obliged to love Jews and Christians. (See in the archives of MELTEM TV-1913 4th quarter programs)
Briefly the abovementioned television channel having been belonged to F. GULEN Gang used to take in a special place on the borders of its fake tolerance and homicide.
ABDURRAHMAN DİLİPAK'A TEKME!
Tekme , hatta küfür, hatta balgamlı paralel tükürük! Kimler tarafından? Başında (İP NE?) sorusu bulunan şarlatan hoca bey yani efendi bulunan cahil, cinsiyetsiz çete mensupları tarafından... Zaten şarlatan hoca, dolandırıcı ermiş efendileri de cinsiyetsiz, "bir nevi" hünsa.
Neden bu saldırı vaki oldu DİLİPAK mazlumuna? Çünkü uygar Doğu ve Batı Avrupa'nın FETO Çetesi hakkında 4 yıldır bildiği ve dahi dünyanın resmi-bendeniz dahil-Sosyal Tıp/ PH. D., MD Hekimlerine yaptırdığı araştırmanın son aşamasından haberdar olduğu caniliği şu memlekette DİLİPAK biliyor. Cumhurbaşkanı unvanının çok üstünde Devlet Başkanı seçtiğimiz çözüm önderi dahil, hiç bir T.C yurttaşının duymadığı o cürümden dört yıldır yalnız DİLİPAK haberdar. Fakat o, hak timsalliği ve hakka saygı nedeniyle konuşmuyor. Ve susmasına karşın, yediği tekme-tokat; hakaret. Oysaki "Çocuk Organ Ticareti" diye yaz GOOGLE' a İngilizce dört yıllık flaş haber (BREAKING NEWS SQL) karşına çıkar. Avrupa'mızın GOETHE (Göte okunur) namındaki büyük dehasına dahi saygısızlık eden Türk Göte' si şu Hilmi Havuz, Britanyalı büyük ozanımız NAIPAUL beyefendiyi o yıllarda İstanbul' da linç ettiyse sebebi var: FBI' ya gözdağı...
Dershane filan bahane. FBI bu çetenin peşinde. Suçu gizlemek amacıyla Tayyip Erdoğan-Bilal Erdoğan üzerinden yolsuzluk ve imha operasyonu başlattılar. Eğer Tayyip beye kelepçe takabilselerdi, T.C ahalisi dünyanın tüm ahalilerine misal güçlü olan yeni devlete yani paralel kudrete biat ederdi, emin olun. Eh bizler-Doğu, Batı Avrupa-aydınları da helal olsun FETO der, bir AMK çeker, çeteye azcık avans tanır idik.
Olmadı. Yapamadılar. özellikle Afrikalı, biraz da dumanlı kafa Ekrem sırtlanının lanetlediği EZİDİ (Yezidi) türü gariban çocukların organ ticareti ise devam etmede.
Yapmakta olduğumuz, 18/2027 kodlu cinai araştırma da tabii!
ASIL PİSLİK-TÜRKİYE'DEKİ SOVYET, ÇIRPINIYOR!
Bu bir ruhunu teslim etme, cartayı çekme, zıbarma çırpınışıdır. Gizli, derin, çetesel Ateist Sovyet sallanınca, ayakta kalabilmek için FETOŞİST Sovyet'i kurmaya çalıştılar: Fikrin mimarı, siyasi turistimiz GRAHAM (Fuller) ise parayı ABD'den almıyordu. Mama patronluğu yapan Türkiye'deki Psikolojik Harp Dairesi idi. Bu arada Türkiye'miz açısından tüm seçmenlerin kahir ekseriyeti, diğer bir değişle NATO' muzun sadık müttefiki Türk ve Kürt Müslümanlar eğer seçimlerde oy verecek liberal görüntülü (Menderes, Süleyman, Turgut) misali adaylar görmeseler bu ülkede, saldırgan ateistlerle ses çıkarmaz tavırlı, liberal mümin kardeşlerimiz er-geç kapışır, tarihin en kanlı iç savaşı çıkardı. "Seçmen de kim oluyor?" demeyin sakın! Dışarıdan para ve silah gelince saldırgan Türkiye ateistleri kitlesel kıyım yapıp, sel gibi kan dökebilirlerdi. Fakat sokaklardan kan akmaya başlayınca da liberal mümin büyük çoğunluğu hiç kimse tutamazdı; zira mağdur ordumuzun erleri çoğunlukla onlardan teşekkül eder: masumlardan.
Türk Sovyet'i kimi dolandırıyordu o muhafazakar, medeniyet yanlısı şeklinde görüntü veren başbakanlarıyla? Hürriyet ve inanç konusunda hoşgörülü ve de hür ticaretten yana olan Medeni Liberal Dünya'yı. NATO'ya kahpelik konusunda asla cesur davranamayacak, Rus korkusuyla, ittifakın askeri yönüne asla kelek etmeyecekti Türk Sovyet'i. Fakat ana çete-devlet yapısını devam ettirebilmek uğruna Kemalist pozu fırlatıp, FETOŞİST kirli yeşil şaklabanlığa sarılmaktan başka bir yol da kalmamıştı hayatta kalmak için.
Şu anda NATO yanlısı, Sovyet düşmanı saf, lafını esirgemeyen FİİLİ bir DEVLET BAŞKANI var Türkiye'nin: Candan aziz, saf, kendi halinde, mert TAYYİP Başkan. Devletin TRT, Üniversite gibi yükleri boşuna taşımayıp onların da artık özelleştirme sırasının gelmiş ve de geçmekte olduğunu biliyor, profesyonel ordu için adımlar da atıyor.
SELAMUNALEYKUM!
Messrs;
TURKISH SOVIET STATE'S ALL EVIL CENTERS FROM FETHULLAH GULEN TO MAOISTS, FROM OPPOSITION PARTIES TO THE TURKISH CABINET, FROM SOME RED STALINIST TURKISH GENERALS TO T.ERDOGAN'S CARRY ON WITH THE FIELD BATTLE AGAINST THE ALLIES OF NATO AND THE USA!
HOW CAN ALL THE TURKISH SOVIET'S ORGANS COME TOGETHER EASILY TO DECLARE WAR AGAINST THE LIBERAL WORLD VIZ. JEWS, SAUDITES, AMERICANS, EUROPEANS, KURDS AND EVEN RUSSIANS? BECAUSE THE TURKISH SOVET STATE IS THE SON-OR MAYBE DAUGHTER-OF THE OTTOMAN EMPIRE NAMELY THE SWORN ENEMY OF THE JUDEO CHRISTIANS AND GULF ARABS.
LOOK AT ONE OF THE GREEN MAOLST LEADERS OF THE TURKISH SOVIETSTATE'S INDECENT WORDS ABOUT THE SLAUGHTER LEFT BEHIND FOUR DEAD BODIES OF INNOCENT JEWS RECENTLY.
F.GULEN Gang' TV Station MEHTAP TV called TURCO-Islamist murderers to cover the soil Jerusalem with blood.(Ref. MEHTAP TV book-stand programme / 22.34 Hours Turkish Winter Time) That new scandal having been encouraged by Red Sultan-A. Han! The regular procedure of incalculable impudence has been repeated this morning by T.ERDOGAN Gang's murder affinity induced servant-Prof. YASIN condemning Gulf Arabs-The Semitic brethren of slain Hebrews yesterday. As an aside the new prophet-if not caliph- of The New Ottoman Empire namely A. DAVUTOGLU has been trying and founding new religion from Philippines to South America, has foreseen and announced the TURCO-Islamic slogan of Both F.GULEN, Red and Green Stalinist Turkish Generals, and A. DAVUTOGLU: “If Turkish People had conquered the world neither Judeo Christians nor Gulf Arabs could have existed,
After such scandalous provocations of The Turkish Soviet State-especially nourished cynically over F. GULEN Gang's Media, and T. ERDOGAN Gang's ULKE TV. and "a haber TV", you-Judeo Christians and Gulf Arabs cannot hope to survive in The Mideast, in fact, The Turkish Soviet State has treated you with quasi compassion as a “real simpleton or rather an idiot ally” The latter only made an attempt to control the terror in The Mideast and yet failed after having been ripped off by The Turkish Soviet State's The March 1st decree.
We Pro-NATO Turkish and Kurdish Muslims are grand inquisitors who could show you-as you see here-all dirty faces of one thousand and one faced Turkish Soviet. If you Gulf Arabs, their Semitic brother and The European Stock based civilization founders from Americans to Germans and from Frenchs to Russians Christ wouldn't come to give a lesson to The New Ottoman-Turkish Soviet State your stale methods to survive in and around The Mideast should not be useful, and the universal happiness we all are after couldn't be achieved but the liberal would might be cruelly oppressed by the evil induced domination and unification of the world over F.GULEN Gang's Schools and T.ERDOGAN Gang's tricks. Remember: after having beguiled you the first step of The Turkish Soviet is to conquer and rule the world thoroughly.
YOURS HUMBLY
PROF MES
THE SPOKES-PERSON OF PRO NATO TURKISH AND KURDISH MUSLIMS
OSMANLI DÜŞMANI, YERLİ SOVYET DEVLETİ ÖLDÜ!
Posta Gazetesi 7/12 pazar günü-altıncı sayfada-haber yapmış: Ö.Tuğrul İnançer adında İslami bir mütefekkir, okullarda okutulan İnkılaplar konusunda aynen şunları söylüyor: "İnkılap ne demek? İnkılaplar halkı köpekleştirmek için yapıldı!" Testisi yahut dibi kırık gizli Sovyet devletçileri ise eski numaraya yatmış hemen; yani adamcağıza "meczup" deyivermişler. ( İT, eşittir İttihat ve Terakki)
Ne meczubu ulan? Adam akil ve dürüst. Mütefekkirliği onaylı değil ya, FETO hayranlarından daha hoşgörü timsali birisi sayılabilir. İyi ki kalkıp da "Türkiye'deki derin devlet, aslında en az on iki yıldır halkımızdan öldürücü tokatlar yiyen sinsi, kandan beslenmiş, sandık düşmanı Sovyet Cumhuriyeti idi." dememiş. O gizli yapı, aziz Tayyip Başkanı çember içine almaya çalışarak, yandaş pozu atan çaşıtlara, "NATO' dan çıkalım" telkini satıp, kurtuluşu en son PUTİN başkanın ziyaretine bağlamış çok kollu bir canavar idi. Soldaki kolu saldırgan ateist darbeci, sağ yanı din satarken porno kaset de çekebilen FETO çetesiyle irtibatlı o en dansöz ahtapot, Tuğrul İ. tarafından en kırmızı çizgisi şey edildikten sonra, Türkiye sathında da son nefesini vermiş.
İyi bir çar adayı sayılan Rus başkan, buradaki gizli Sovyet'e yüz vermeden, sadece Türkiye Başkanı ile görüş alışverişleri ve alışveriş görüşmeleri yapıp gidince Türkiye'deki derin kestaneleri birer ikişer çizilmiş gizli Sovyetsel çetenin yahut gizli devletin sonunu zaten ilan etmiştik uygar dünyada. O,meczupluğu bırakın, zeki adamcağız pek ala, "Aha son kalenize de golümü geçiriveriyorum ey halkı itleştirme terbiyesizliğinde zirve yapmış it oğlu itler" de diyebilirdi. Dememiş, Posta Gazetesi yazmadığına göre böyle bir laf çıkmamış Ö. Tuğrul İ. adı taşıyan-şüphe uyandıracak kadar fazla-nazik tipin ağzından.
AM MA A.... Gazetenin bilerek akıllara karpuz kabuğu düşürüp düşürmediği tartışmalı bir mevzu. S. tipi Posta, artık buradaki kopya Sovyet'in de zıbardığının Doğu ve Batı EVROPA mahfillerince bir kaç haftadır telaffuz edildiğinden haberdardırlar. Son haberin Sovyetik beyaz bayrak çekme gibi algılandığı, tarafımızdan İ.T' e duyurulur!
Not: Aslında Ö.Tuğrul şunu dile getirip, şuna ağlıyor. Bir sessiz çığlık onunki. Açılımıysa şöyle: Osmanlı adı korunsa, Türk-Kürt bölünmesi olmaz; millet hafızası imha edilip, devlet bekası tehlikeye atılmazdı!
CEMAAT, ABD SOKAKLARINDA TERÖR MAYALIYOR!
Aşağıdaki link, NATO dostu Türk ve Kürt Müslümanları yani Türkiye'nin büyük çoğunluğunu oluşturan müminleri çok tedirgin ediyor ki halk arasında buna kıllanmak derler. Önce hepimizi çok kıllandırması gereken korkunç linke bir göz atış:
Haber 10 - 'Fethullah Gülen yeğenini dinletti' iddiası
www.haber10.com/haber/554927/
11 Kas 2014 - Paralel yapının, Fethullah Gülen'in kardeşi Kubbettin Gülen'in 20 ... New York'taki Ferguson protestolarında, Olcay Şaşan adlı bir Türk polis ...
Ve ŞEPKEEEEE!
Yahu ne arar bir Türk, ABD sokak eylemlerinde, ne arar? Eğer ZOMBİLEŞTİRİLMİŞSE o, her yerde bulunur, terörsel iş yapar. Zaten Cemaat okulları bir ülkeye bulaşmışsa, eğitilenler ZOMBİ, diğer bir deyişle şahsiyetsiz kılınır. ZOMBİ ise istendiği zaman her yerde her işte kullandırılırlar. ABD'deki kaşanesinde yan gelip yatan sahte peygamber, ZOMBİ eğitimi vermek dışında ne yapmıştır bu güne dek? ZOMBİ, hoca-imparator tahtında otururken kimsesiz bir sırtlan yavrusuna misal kuru yere diz çöker. İmparator-hoca, gariban sırtlan yavrularından ne ister: Kişiliksiz olmalarını, bu dünyadaki kişisel çaba ve haklarından vazgeçip, hatta cennete gitme gayretinden dahi uzaklaşıp verilen emre uymalarını. Emir dediğin ne? Uyku, sağlıklı beslenme, sportif oyun, nişan-düğün ve müspet ilimden kopuş, olimpiyat kazandıracak ezber bilgi dışındaki matematik, fizik, felsefe, opera öğreniminde köklü bir eğitimden vazgeçiş. Kısaca imparator-hoca bir karanlıklar öğretmenidir. Lanet okuyan en büyük lanetlidir o.( Başı da matemden kurtulmaz bu nedenle.) Özetle, her nereye açılmışsa malum okullar oralarda şu anda dahi çocuk organ ticaretinden, şike, kumpas, gizli kayıt, gizli kamera üstü komisyon ücreti tahsil eylenir. Niçin? Terör hizmetlerinde harcanmak için...
TAYYİP ERDOĞAN YANAR MI?
Sakarya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Emin GÜRSES geçtiğimiz pazar günü Ön-Kibar tarafından sunulan programda sorulmadan ve de katmerli biçimde yanıtladı soruyu. Emin bey dedi ki,
-"Tayyip Erdoğan bu gidişle hem kendini, hem ailesini hem de ülkeyi yakar!"
Niçin yanacakmış Tayyip Bey? Bu ülkede her iki önemli ilaçtan biri bulunmuyor, Tayyip beyin oyları hiç de azalmıyor. Örneğin şu an piyasada OPTİKROM yok, yerine-belki-geçebilecek ZADİTEN var. Bir başka örnek BARALGIN tabletin tam karşılığı NOVALGIN bulunuyor eczanelerimizde. Fakat ağızdan alınan, ve ampul olarak kullanılan formlarını tamamlayan SUPPOSITOIR şekli namevcut; yine de Tayyip Erdoğan'ın sandıklarda birinciliği kaptırmayacağını namuslu anket şirketleri görüyor. Yani muhterem Erdoğan için "yanar" demek boş işkembeden salvo... ( Ha kıyamette ilaç vebalini ödeyebilir mi? Ih...)
Paralel darbeyle savaşta da hala yarı mağluptur Tayyip bey. Ve de Askeri Yargıtay-ne demekse-hala bildirilere sahne kılınmakta. Şu "Asker içinde FETO haşhaşçısı var mı?" sorusunun cevabının verilip verilemediği mevzuu NATO standartlarına uymuyor. Yine de Tayyip Erdoğan'ı koruyup kollayan şerefli, kudretli, namuslu, demokrat, iri silahlı güç yani NATO/L'OTAN Erdoğan'ı korumakta kararlı. Yırtık bir yerden fırlayıp da "Tayyip Erdoğan yanacak" palavrası sıkmak işte o kudreti kızdırabilir. Hangi kudreti? Kaddafi'yi baskı yaptığı halkına kuşbaşı yaptıran, NATO adlı, Rabbimin hürriyet kılıcına benzeyen ünlü kudreti...
İyi de ABD televizyonları desteklemiyor Tayyip beyi! E? Bu pis nedenle mi yanacak muhterem Erdoğan yani? O ABD basını paralel çeteye gizli destek verdiler de oldu? Amerikalıların kuvveti FETOŞ Ayetullah'ın iktidarına yetmedi, paralel terör ise şu an Ferguson'da! Sözün özü: NATO, bir müttefik yamuk yapmadıkça, yakmaz.
SOLZHENITSOF HAS RECENTLY WARNED JEWS OF THE TERRORIST ATTACKS TO THE SYNAGOGUES IN JERUSALEM:
www.online-literature.com/forums/showthread.php?69141-Thus-spake-m-Solzhenitsof!/page15
TOME II / VOLUME I / CHAPTER IV
After learning my home-work which shall be paid to my satisfy I went back to the home. As for the mission...err... Let’s not talk any more about it. It might awaken the Turkish Soviet and it could start screaming over its TV stations of the party in power and those belonging to the false ones of The Opposition Parties. though none of them could understand Poetical English of Thomas Hardy-B.Q.-occasionally through the figurative speeches here..
As an aside I confess that I mightn't remember anything regarding to my arrival at home and falling asleep in my old-beloved bed which has been made extraordinarily tidy. She’d know what we were to be talking with the man in charge of the organization. For moms have an instinct to be ready in making the best accommodation-from the point of comfort-when her child would be late in coming back home, especially, in the night. Methinks everybody have seen that proved in their own families more.
When I woke up to go to the school egg, bacon, tea, milk, butter and all sorts of toasted bakery were inviting me to the kitchen to have my breakfast.
Here you are the capacity of the gastrointestinal system of a son so much dear for his mom! Hardly my school depending minutes exhausted when I've finished my breakfast. Then what? Lo to the school class of mine. After the last ting-tongs of the break bell I took a taxi and went to a poor Jewish family that hadn't afford to escape from Constantinople's famous 6-7 September 1955 terror attacks organized by the state in those days and asked the grand daddy-who was still in a healthy posture while welcoming me-and asked him " Have your family lost any of little children, if there was any, recently? He refused to talk on such matters under the holy roof of their home, and yet offered to go somewhere near to The Galatians' Tower to where we can go on step.
Thank God, on the simple and stale way towards the tower he lead me to the most famous synagogue near the place of ours!
"Well-done! You should thank God, even if an ordinary person would lead you to visit such a place, as it is implicitly claimed a while ago. I might not be omitted easily, you know, thanksgiving" said the old man and made remark with inquisitive eyes. "You’re not be married soon, are you?" "No" claimed I in a tone of camouflage claiming that matter would be in my agenda.
"I didn’t think you were" opposed he jocularly "You people over overacting temperaments of youth exhibit more to affinities to The Female than the Female used to do so. Briefly methinks" he added " wives run as if walking and husbands do it vice versa." I supposed he has lots of those in old good days! I didn't carry on with the matter as if I did not hear or will not notice his questions and remarks. When we went into the synagogue he was still staring through his eye-glasses.
During the first steps to give a start talking on a misty matter about the kidnapped children to be send HUN HANE Heathen Children Hospital for organ trafficking by Turkish turbid green Soviet Regime and that of Iran's bloody green Islamic State my voice into an excited tone because just a message came to my mobile phone SMS a propos to show the scientific findings that would make remark about the actual yet positivist truth claiming especially Judeo Christian kids were to be chosen amongst little girls for the organ trade run buy main Islamist Organizations. "Did you hear that?" asked I the old Jewish. After he nodded "no" by shaking his head I showed him the link.
TAYYİP ERDOĞAN'IN ÇOK GİZLİ SIRLARI!
1-Hakkını aramayı bilmez. 17 Aralıkta kendisine FETOSAL (İP NE FETO?) Darbe girişiminde bulunulmasına rağmen ve de dünyanın her yerinde bu tür suçlara karşı AMK tarzı caydırıcı-mesela darbeci hakim veya savcılardan emekli mahalle bekçilerine kadar gerekirse her darbe şüphelisini defalarca gözaltına alıp sorgulama üslubunda-"Karşı Darbe" fiskelerini dahi vuramamıştır.
2-Evren'in haklı olarak MERİT üzerinden ünlü Profesör yaptığı Nevzat ATLIĞ, Cüneyt GÖKÇER isimli değerli halk tipi estetik hizmet erbabına eşdeğer "Profesörlük" unvanının, Doğu Avrupa geleneği tarafından Tayyip beye de verilmiş olmasına karşın, o, böylesi mega projeler temelli titri kullanmaya korkar. İlerde Doçent Abdullah Gül bir üniversitemizde kadrolu, maaşlı kürsüsüne kurulacak fakat bizim Tayyip Erdoğan bunu yapamayacaktır. Göreceksiniz...
3- ABD ve İsrail'deki bazı lobilerin desteklediği paralele dikey AMK yapan gücün kim olduğunu bilmez. Türkiye'nin acil ihtiyacı olan AK-SARAY inşaatının kütüphanesinde oturup KRİLL Şövalyeleri hakkında bir şey okuyarak, kendisini yamyam lobilerden koruyanın Avrupa Ruhu, Avrupa inancı ve kılıcı, Avrupa Uygarlığı olduğunu asla bilmeyecek bizim Tayyip Başkan.
4-Avrupa İman Namusu-NATO çatılı şu makale onun gözünden en yakınındaki yalakalar eliyle kaçırılacaktır. Amansız kuşatılmışlığın farkında değil Tayyip Erdoğan Başkan. (Muhterem DİLİPAK, şurada okuyuverdiğiniz hayati önemdeki satırları kendilerine iletmez ise, T.C Devletinin muhterem Cumhurbaşkanı hakkındaki gerçeklere dayalı sevgi uyarısından katiyen nasiplenemeyecek ha...)
Bitirirken, Selamunaleyküm, Şalom Aleyhem, Salute yetmez mi? O a zaman (Hay ve Kayam/Hayyul Kayyum) Rabbime emanet kalınız...
ABD TÜRKİYE'Yİ NATO'DAN ÇIKARMAYI TARTIŞIYOR!
13 Kasım 2014
‘ABD’de yeni bir tartışma başlıyor; Türkiye NATO’nun bir parçası olarak kalmalı mı, kalmamalı mı? Türkiye değersiz bir müttefik olduğunu kanıtlamıştır. Erdoğan da antidemokratik olduğunu... Bu sürecin büyük kazananı ise Kürtlerdir’
‘KÜRTLER, ( KOBANİ SAVAŞINDA)AMERİKA’NIN BÖLGEDEKİ EN İYİ DOSTU’
- KOBANI gibi küçük bir kasabanın ABD için önemi nedir? Neden başka bir yer değil de burası?
Öncelikle küçük bir kasaba değil, küçük bir şehir... Amerikalı siyaset yapıcıları başta, Kobani’yi elde tutmanın stratejik olmadığını düşünüyordu ancak Kürtlerin devasa engellere karşı kahramanca savunma yapmaları sayesinde fikirlerini değiştirdiler. Biliyorsun Amerikalılar ezilenlerin yanındadır ve Kürtler de yürekli olduklarını, teröre karşı durabileceklerini ve IŞİD’i yenip, bozguna uğratabileceklerini gösterdiler. Yani Kobani hem stratejik hem de sembolik önem taşıyor. Washington da Kürtleri desteklemek için yardımlarına koştu çünkü Kürtler, Amerika’nın bölgedeki en iyi dostu olduklarını kanıtladılar.
- Barzani’nin PYD ile ilişkileri çok sıcak değil. Sizce Barzani Ayn el Arap’a verdiği destekte ciddi mi? Birkaç yüz peşmerge IŞİD’e karşı ne yapabilir ki?
Eğer Türkiye Hükümeti geçişlerine izin verseydi, çok daha fazla sayıda peşmerge Kobani’ye geçecekti. Şu çok açık ki, IŞİD hiçbir Kürt liderin bugüne kadar yapamadığını yaptı ve tüm Kürt gruplarını bir araya getirdi. Kürtler saldırı altındalar, birleşiyorlar ve bu saldırıya cevap veriyorlar.
‘WASHİNGTON-ANKARA DOST DEĞİL’
- Yani sizce Washington ile Erdoğan ilişkisinde yolun sonu göründü mü?
Hayır, tabii ki değil! ABD hiçbir zaman ilişkilerini kesmez. Ancak şu çok açık; Washington ile Ankara hiçbir şekilde dost değiller. İkisi arasındaki ilişki tamamen ticari faaliyet boyutunda. Ve hiç de böyle olması gerekmiyordu. Türklerle Amerikalılar uzun bir zaman boyunca özel bir dostluğun keyfini sürdüler. Daha uzun bir süre de bu özel ittifakın keyfini sürebilirdi. Oysa Türkiye ve Erdoğan, ABD’ye bu kadar çok alanda karşı çıkarak itibarlarını gerçekten sorgulanır hale getirdi.
- Peki nasıl oldu da Erdoğan-Washington ilişkileri bu kadar kötü bir hale geldi? Sonuçta baştan beri çok yakın ve stratejik ortaklardı.
Aslında değildi, yani uzun bir zamandan beri, 1 Mart 2003’ten bu yana Türkiye ile ABD arasında derin bir husumet var. Burada gerçekleri konuşalım! ABD ile Türkiye uzun bir zamandır anlaşamıyor. Türkiye 2010 yılında BM Güvenlik Konseyi Kararına karşı çıkarak Tahran’ı nükleer programıyla birlikte kurtardı ve İranlılara yardım etmek için Brezilya ile birlikte ayrı bir hikaye anlattı.
Türkiye, IŞİD’e ve cihatçı aşırılıkçılara olanaklar sağlıyor. Kürtlere yönelik katliamı aklıyor. PYD’yi yanlış yere terörist olarak yaftalıyor ama PYD terörist değil, demokratik bir kuvvet.
- Peki Erdoğan’ınki etkili bir siyaset mi?
Hayır. Erdoğan, Türkiye’nin altında bir delik açtı ve tekne batıyor.
‘DÖNÜM NOKTASI 2012’
- Washington ile Erdoğan ilişkilerinde dönüm noktası neydi? 1 Mart 2003 mü?
2003 yılında işler kötü gitmeye başlamıştı ama Türkiye ile dönüm noktası 2012 yılıydı. Erdoğan’ın Esad’dan kurtulma saplantısı ve önüne gelen Esad karşıtı Sünni aşırıcı grubu desteklemesi yanlış bir karardı. 2012 yılından itibaren ne oldu biliyor musun? Türkiye IŞİD’e savaşçı, silah ve para taşınmasını sağladı. Ve tüm bunlar resmi düzeyde, IŞİD’e adeta ebelik yapan Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından gerçekleştirildi.
- Peki Erdoğan’ın Avrasya’ya yöneldiğini söyleyebilir miyiz? Rusya’ya, İran’a, Çin’e...
Hangi ilişkilerden bahsediyorsun!? İlişki filan yok. Erdoğan ilişki kurmuyor. Yaptığı şey, herkesle köprü kurmak. Onun “komşularla sıfır sorun” dediği, bütün komşularıyla ihtilafa dönüştü. Şu an Türkiye artık derin bir tecrit içinde. Yalnızları oynuyor.
THE LINK WORTH TO BE WATCHED!
Now that I call you in Russian: VINIMANYE viz. Attention! You’ll never forget all about Semitic-Gulf Arabic, Jewish, and Egyptian soul of the melody. This soul is the mostly high novelty, ye know, giving the dearest souvenir to the masters of story or poem writing and it may be named as Musical Literature as one could see here for many times, and-probably sooner than I will-it will be generalized in the world of writers. Nonetheless one shouldn't forget everything written in all times. What a devil of a last will of my ancestor-Kafka, would be if we didn’t understand that he couldn't be able to insert melodies through the pages of his. www.youtube.com/watch?v=OxcKjKl0Vis
BOP DÜŞMANLIĞI, İKTİDAR VE MUHALEFETİ İMHA EDER!
Muhalefet FETO mu? Hayır; onun icabına bakıldı ve Türkiye'ye canlı iade edilmeyeceği söylendi. Artık FETO ve çetesinin çürük kökü kurutulamasa bile kolu kanadı kırıldı; zaten gerçek muhalefet filan bulunmadığı için demokrasinin, devlet başkanına küfretme rahatlığı dışında bir numarası da kalmadı burada. Gerçek bir iktidar, sahici bir muhalefet bulunmadığına göre, yurdumuzda devlet ve de tek millet adına sahici neyimiz var? Yüz yıldır, Avrupa aldatma sandıklarını üç-beş yılda bir Türkiyelilerin önüne koyma sahtekarlığı dışında hiç bir şey yok, sağır İsmet'in deyimiyle TÜRKİYA' da! Esasen İsmet İnönü adındaki kişinin unvanı Milli Şef idi, tarih bunu yazıyor. Menderesi asan kuvvet sonradan, kimilerine, "iktidar olun", bir kısmına da "muhalefetçilik rolü kesin" buyruğu vermiş. Derken gelmiş şapka...
Esasen burası bir çete devlettir, İttihat ve Terakki" tarafından kurulmuştur. İttihat ve Terakki ise yakın zamanda imha ettiğimiz Yugoslavya ve astığımız Saddam Irak'ının ruhunu taşımıştır hep: Talan, namuslu gözükme ve hukuka saygı numarası çekip eşkıyalık raconuna yatış ve de uluslararası dolandırıcılık yapma yani dışarıdan bakıldığında demokrasi istermiş gibi gözükme.(Hatta mevcut iktidarı koltuğa taşıyan kuvvet, "Avrupa Birliği" aşkını kullanın" bile demişti) Gerçi Türk ve Kürt Müslümanlar Avrupa uygarlığına gerçek manada aşıklar ve hep liberal poz veren tipleri sandıkta başbakan yaparlar...
Başlangıçta, Ortadoğu'daki çete devletleri küçültüp, onlardan medeni İsviçre kantonları oluşturma; herkese aş ve işten önce tam hukuk tam özgürlük diğer bir değişle Avrupai gerçek devlet, gerçek yurttaş ikilisinin yaratılması amacına sanki AK PARTİ gönüllü idi. Ne var ki paralelin hoşgörü masalına misal onun durumu da çok muğlak bir halde şimdi! Candan aziz T.C Başkanımız Erdoğan, kuşatılmış gibi.
O zaman hem iktidarları, hem muhalefeti, NATO dostu Türk ve Kürt Müslümanları uyutarak, tayin eden ana çete artık duvara mı toslamıştır? Kesinlikle öyle. Duvarın adı BOP, soyadı KOBANE. Okey?
ERBAKAN'IN SON GÜNLERİ GERİ DÖNÜYOR!
Son günler? Nasıl yani? Şöyle, Devrekanili Kani:
AB'yi, ABD'yi Türkiye'den kovmamız gerektiğini ısrarla savunan yandan çarklı yandaş basın kahramanlarının sayısı hızla artıyor. Ve de Deniz Feneri'ni zıkkımlananların gölge oyununda Hacivat Turgay ipini tam anlamıyla koparmış gözüküyor. Aklı fikri düşmanlık: varsa yoksa Anti SEMİTİZM, Avrupalılarla kan davası, ABD'ye küfür. Fakat ne gam! Zaten yeni halifemize Allahtan bir mani-keder gelmezse kavuşacağız. Demirel 1000 yıllık övünüyordu, gelmekte olan hilafet makamı ise 2023 tarihini telaffuz ederken tam kırk-pınar pehlivanı... Yani havanda su dövme maziye karıştı, takvim üstünde perende atma dönemi başladı. Ne olacak 2013 yılında? An itibariyle temel ihtiyaç giderlerinde en az yüzde otuza vuran enflasyon, hala gizli kalmaya devam edecek.
İyi de gerçek bir demokrasi sandığı dostu ve ondan da önemlisi global liberalizm kahramanı muhterem Tayyip Erdoğan'ı bu fikri mecraya-kurbağa lisanıyla düşünsel sıvı yatağına-kimler ikna etti...
Daha henüz seçtiğimiz Muhterem Devlet Başkanımızı tuhaf sıvısal yataklarda sel gibi-hiç durmadan-taşıranlar, öyle dolambaçlı bir yol izlemeyip, kendi TC'lerini artık müttefik ülkelere açık düşman
ilan etseler, topu KOBANİ meselesine benzer şekilde taca atmasalar, hatta Viyana'yı fethedip halifemize taç giydirme törenini orada yapıverseler-hemi de oynayıvererekten-daha mert kaçmaz mı ki uzaktan efelik yolları tercih ediliyor...Bir fikri olan hemen söylesin, aksi takdirde ebediyen sussun.
"NATO bu konuda ne düşünüyor?" diye sorarsanız, dünya bilir yanıtı: Türkiyelilerin kahir çoğunluğu hem muhafazakar hem batıcı
partilere oy verir. Yaygın ifadeyle Rahmetli Turgut Özal'ın ANAP nam partisine misal! Yazının başlığı, aksi hallerin falına bakıyor. Liberal müttefiklerine ihanet eden, söven-sayan sandığa gömülür.
TÜRKİYE'DE HASTALAR, İLAÇSIZ-ÇARESİZ-SAHİPSİZ-PERİŞAN!
BU ÜLKENİN YEGANE SOSYAL TIP OTORİTESİ SIFATINI TAŞIYAN HEKİMİ BENİM. SAĞLIK KONUSUNDA GENEL KUSURLARIN TESPİTİ VE DUYURULMASI BANA DÜŞER. BİLİNMESİNİ İSTERİM Kİ 28 ŞUBAT DARBESİ TÜRKİYE'DE YAŞAYAN TÜRK VE KÜRT-NATO DOSTU, MEDENİYET YANLISI-AHALİNİN İLAÇSIZ KALIP SÜRÜNMESİNİ PLANLADI VE UYGULAMAYA KOYDU. CANDAN AZİZ, ÖNDER-LİDER DEVLET ADAMIMIZ MUHTEREM TAYYİP ERDOĞAN SAĞLIK BAKANLIĞI KADROLARINA HAKİM OLAMADIĞI İÇİN HALKI İLAÇSIZ BIRAKMA İHANETİ ŞİDDETİNİ ARTTIRARAK DEVAM EDEGELDİ. ŞU ANDA PİYASADA YÜZLERCE HAYATİ İLAÇ YOK!
Join Date: Nov 2011
Posts: CXLI
TÜRKİYE HUKUKÇULAR SEÇİMİ!
Seçim yapıldı. NATO tarafından en büyük numarası, en pis melaneti, vaiz kılıklı, bakımsız HERKÜL yahut ilkokul üçten terk, zırcahil bir "Gizli Türk Irkçısı" şeklinde saptanmış meczup FETO ve çetesi tamamen kahroldu, diğerleri kazandı. Kimdir diğerleri: Üç ülkücü, iki düz muhafazakar ve üç adet ortalama Atatürkçü. Bu bakımdan Adalet Bakanı ucundan azıcık, biraz ihtiyatlı: Meclis yapsın bu seçimleri, "Anayasanın filanca maddesi değişsin" diyor. Evet seçim yapıldı ve doksanlı yılların savcı ve yargıç profiline dönüldü. Fakat Güney doğu'da doksanlı yılların modeline asla dönülemez. Eylemlerde öldürülen Kürtlerin sayısı bin, faili meçhuller yüz, devlet tarafından beslenecek Cumhuriyete has Hizbullah cinayetleri onu bulursa TC Ekonomide batırılır, iki binler öncesine benzer bir kriz Türkiye'de laik-şeriatçı, Alevi-Sünni, Türk-Kürt şeyini başlatır...Şey ne? "Ne" denmez, Hacivat Turgay'ın tarihçisi MÇELİK şivesiyle "ney" denir. Sahi TC'nin bir bakanı bu şeyi yahut neyi resmi bir toplantıya çağırmış, o da salondaki İngilizlere, Amerikalılara filan hakaret etmiş ve halktan büyük alkış almış.
Candan aziz devlet başkanı muhterem Tayyip Erdoğan NATO desteğinden şimdiye dek mahrum kılınmadı. Fakat Avrupa ruhunun klasik hür düşünce ve hür ifade hürriyetleri Türkiye'de fire verirse, toprak bütünlüğü korunsa bile kontrol edilen vatan sahası küçülür.
HEATHEN CHILDREN HOSPITAL
OR
THE HUN-HUNE SLAUGHTERHOUSE
By
PROF. MES SolzhenItsy
“The Child of the Europe, and America:
Beware of the Turkish Red Generals, Green Stalinist/Islamist Leaders and Iranian Despots
That shall be after your implantable organs”
A “To be continued” type of “Reality Story”
Ankara2009-2010
PREFACE
Ach! That Persian name: HUNE, meaning home; and Turkish word-HUN for consuming disease! The complex word “HUN-HUNE” does come to the meaning of “Home for helpless disease” and seemingly has been found projectile in constructing a bizarre hospital intimately special for the Heathen-namely-Christian and Jewish Children who would serve there as involuntary organ donors after having been abducted and placed in their no-exit wards which should look obligatorily like cells of those toppled down Soviet Empire’s prisons. Inasmuch as after the KEMALIST red generals of The Second Soviet-Turkey Vulture and Iranian Despots had given start to their post-modern “terror product” collaboration in their war on all the Judeo-Christians as a whole they would inaugurate several institutions of EVIL none of them could be inhumanly amoral than that center called HUN-HUNE which happened to be active before the last quarter of the year 2009, and is about to be more peril –internationally- regarding especially east and west European Children’s safety. Since early October or late September we were being told that many Turkish Children –their ages varying from 4 to 10 years old–who may be of Greek or Armenian or even Jewish stock have been abducted and send to that HUN-HUNE center alongside with the absentees from Iraq, Syria and even Iran.
We Pro-West Turkish and Kurdish Muslims are being told too today more about the ominous, officially and personally immoral, and Satanic HUN-HUNE center. If the readers glance over it through the pure coming descriptions of mine which are to be more detailed step by step as the story progresses, they’ll see not one only chain of cells in which at evenings times the children are to be imprisoned and to be left lonely till the adolescent-if not mature-lights of a morning sun rejoice everybody: guards, little victims, director of the administrative departments, nurses, doctors, and care-takers who are in charge of burying the little dead bodies after they gave their souls because of they would be no more kidneys or heart valve to donate the rich clients who provide the siblings with pocket-money to buy cheap wafers covered with chocolate but several play halls, barbed wires and high walls surrounding gardens for fresh air, cheap canteens selling lemonade and wafer like retails, rooms to watch limited television stations and to listen full-music induced frequency modulation radios-run by Turkish Red Maoist namely KEMALIST soldiers, Green Maoist i.e. Secret F GULEN Gang's terrorists and Iranian revolution guards-viz. their schizophrenic broadcastings! Nonetheless the reports say that there is no child has been absolutely exhausted to be put death with endless operations in order to steal their organs for the purpose of implantations: illegal, Godless, barbaric, and relentless. In addition to that we Pro-West Turkish and Kurdish know exactly that there are at least 80-100 children still alive there. Yet we know also that some of them went under operations, and lost their eyes, kidneys, livers-partly-and some legs’ veins!
The hospital expenditures of the little victims-fed and boarded very well for the sake of keeping them enough robust for their being able in giving or involuntarily donating their organs without any health problem within a long term of inching towards their graves-are afforded by Radical Muslim celebrities and Turkish KEMALIST rich people like the relatives of R. K. or A. D. or high rank Turkish red generals, red judges, and red scholars and the like!
PART I
(DAILY LIFE SLICES OF THE HUN-HUNE CHILDREN)
The readers of this “to be continued” type story-no doubt-will not enjoy reading THE DIALOGUES AND INTERACTIONAL IMPRESSIONSS” between the inhabitants of the JUDEO-CHRISTIAN CHILDREN’S DEATH ISLAND, namely, HUN HUNE HOSPITAL as an all reflection purveying photographs of that weird building which is particularly to be marked by the bitter memories of the last four months of the year 2009. The contents of aforesaid slices aren’t naturally limited in strictly pronounced hours and scene of actions and the nightmares in broad daylight of sibling heroes of my telecommunicated notes. But in the very writing of mine here, maybe I shall put my first steps in the international literature forever, and-who knows?-one day in my life of observations scrutinizing the common crimes of Iran and the Second Soviet-Turkey Vulture, my impressions will turn into a classical painting which reflects unbelievable vividness and remote-sensing the deep realities of its sibling characters. Hence purified from speculations and putting a good distance betwixt the inclination to exaggerated impression and my style. Everybody can obtain for himself more lessons to translate the more secret feelings and sensations of the little people that couldn’t find the chance to be depicted here in the tragedy of HUN-HUNE interrelations and in other inter-influences! They will be the same little victims who by the obligation of unnatural inflictions have been put to severe physical and moral tests under special and extremely conditions of the HEATHEN CHILDREN SLAUGHTER-HOUSE, and made open to free interpretation from the point of their dramatic destine. I’m well known by my own self estimation as ultimately sensitive about the protection of children and defenseless animals in my narration of HUN-HUNE there’ll be no affectation to make the reader’s concentration much more evoked about the terrible facts of the cruelty, torture, and barbaric attitudes that are obviously the result of the violation of international legality by Iran and the Second Soviet-Turkey Vulture. Now at this point in order to draw up my sermon brief let me say that the morning of 12th September 2009 came as usual. Anyway, where would you get down a good breakfast in a place like this, with the windows of the stables owned by the local tribe families where the people live with their cows and sheep opening to the HUN-HUNE Gardens’ walls and dusted all over and the gray cobwebs of dust all along them show to the passersby that the great majority of Iran and East Turkey’s children are devoid of breakfast at all!
The 7 years old male inhabitant M. of the slaughter didn’t get up yet. He lay there in his room on the second storey of the three storied hospital, his whole body including head but the eye which could see still-because the other’s cornea had been dislocated for transplantation-buried in a quilt covered with a sheaf ornamented by means of flower designs. He couldn’t see with the operated one, but the untouched eye-which regarding the medical procedure shall serve him for-relatively of course- a long time show him everything going on even in the cornered details. He heard the sound of the servants carrying the plates, flagons, pans, glasses, heap of Turkish sausages, bread, forks, spoons etc. to the breakfast tables along the passage outside bridging the kitchen’s lift to the tidy restaurant on the first floor.
Is it a lovely work? Yep? Not, if that were considered philosophically, a feeding job represented to the little human sacrifices but just to keep them healthy, and to carry the victims to the operation tables without loss of any drop out of their blood, weight briefly from their absolute health. He heard occasionally the rap-raps of the Turkish Soldiers commanded by the Red-West officers’ boots onto the floor from the first station of abduction THE GARRISON OF HEAVENLY VOYAGE as the TURCO-IRANIAN coalition of would be ANTI-IMPERIALIST BEASTS name impudently. Now it must have been that his-particularly own- playmates were preparing themselves for the breakfast after washing hands and faces, and saying “good morning” to each other! His most intimate 8 years old friend-Scarlet girl P. put on their her cardigan awkwardly long and large regarding her height without a word but he heard her beds springs creaking-while she jumps on it not only to satiate an ordinary need of play but for the sake of illegal surgery aches’ assuage she needed after the operation after which she has been bereft of her right kidney- slightly from behind the walls of adjacent room belonging to the Scarlet Girl-the name she answered. Now P. would be going off to the baby doll wearing toys storage to the children’s breakfast quarters in the daily procedure of ETIVPD: Enlivening TURCO-IRANIAN VIPS Planning Department. Had someone been told that those VIPS are in need of organ transplantation there should be no requisition for furthermore explanations about the ET-Turkish ETÖ of which one could find many good hits in ‘GOOGLE’-and IVP-Iranian venerable Personage-, and D-Department-methinks. Ah, but it is not easy to report the Heathen Children Hospital as usual to the authorities within the daily correspondence… I assure you that as to the everyday tasks regarding the fate of the European and Semitic stock citizen children of theirs in which they are in charge of defend against all sort of assaults from the Second Soviet-Turkey Vulture and Iran equal to each other in balance: they want to ignore on purpose!
The changing horizons over the evil projects of Turkish red generals and Iranian despots induce turning a hospital to a children slaughter house, the “So called Anti-Imperialist Way of Life” trade center of human organs to be torn from innocent siblings. Nowadays the building lay in open country covered with watery snow or sleet as Azerbaijan people calls , and before anything else could be done there the children would have to press their nose towards the panes of the jail style windows and watch the steps’ landscape absentmindedly. The lattices limit windows panorama power, so that they couldn’t see the world as a whole escaping from the black lines crisscrossing horizon take aside to run away. Only then would they start building an imaginative world within the boundaries of their jail-hospital. There wouldn’t be a greater imagination corner for a whole life they are to live there. Not even a king’s palace. And free actions in the open air were out of the question. There was nothing to reconcile them with. Let your imagination carry you freely to the moors, lanes, parks, circuses, and limitless play grounds that was your only salvation.
No wonder the Scarlet Girl P. looked so worried after her exercise that was her job to repeat at times. Of course without friends you could get nowhere to breakfast. The children-M.and his girl friend P.- have to share their bread, butter, cheese-adding to them eggs for two days in a week- tea, jam, honey, milk etc. There would be happiness in trying routine feeding, so why not have a meeting at the table and get a few special feelings off if you can? Instead of good board services from first class broth used in the lentil soup to the goose feather cushions, the children of the slaughter-house would feel frequently dismayed to death as though every fiber of their muscles were being dissected out of body. Then M. and P wondered which of their playmates was going under operation to donate of his organs no matter eye or kidney or a part of liver that day. It might be “Half eye one kidney” S.’s turn, they recalled. S. was a slim Syrian boy 5 years old, extremely taciturn, blue eyed, and straw haired like Russians or Baltic region German… At first sight he looked like a real child, but when you got to know him he turned out to be the oldest soul living there: he wasn’t able to put up with the operational traumas in this slaughter-house named after blood and torture as HUN HUNE which I had hauled the reader you off learning the real meaning of HEATHEN CHILDREN HOSPITAL run by The Second Soviet-Turkey Vulture, and Iranian despots. So the intimate little friends M. and P. decided they could prepare themselves to share the delicious dishes and drinks of a magnificent breakfast table lie in his bunk after a little while, at least while the old S. who was worn out by the dog’s life he has been sentenced for nothing at all was at the hall.
In the dining several colorfully designed stools, chairs, tables and even very comfortable banks began to clatter while shaken and swayed by little souls. Two of its occupants I. and A-both of them were 10 years old brunette girls- were used to get up and to haul there at the same time; they are also neighbors occupying adjacent rooms at the first floor; A.-the Kurdish girl has been mutilated after the operations on her liver and left kidney, and I. a Georgian little maiden has donated one of her eye before a week! The last victims conveyed there within some days were apparently suffering from home-sick, after leaving both their homes and friends behind, began to quarrel about which of them should sit on the childishly favorite colored chairs. They quarreled restlessly, like Iranian Despots who would be very eager to burn the World with their newly hatched Nuke-Head long range missiles.
-“Stop to make noise you little devils” A.-with a second bellicose nature in her character- started to scold them; “Sit down quietly.” She even flung a tea spoon at them. The miniature utensil thudded against a tray put vertically on a table. The quarrel stopped.
There was still some grudge induced sounds are boiling and a boy amongst them-seeming relatively a leader around 7 years old-growled quietly: “Hey chaps, none of you could cheat me again at the table, you jackals. They should have given us sufficient bright colored chairs here: why anybody ought to be going to go short?” He kept his voice down, but of course everyone in the dining hall heard him and laughed at the probability to teach the green horns which one of them would be losing a bright red chair that morning. I. and A. went on with having their breakfast as peaceful as pussy cats they should remember from past-from those good days-if only it could be possible to let-without shedding tears-such things come to mind! Meanwhile A. was murmuring her prayers and I. resumed sipping fresh fruit juices which would be served incessantly during the breakfast saying with a sort of childish glee: “Well, friends, grit your teeth. There are bright red chairs in a limited number, for sure.”At that very moment her gaiety was jerked off her because of an instant swallowing-phobia which is particular with her while laughing. She flung his good humor away from his face and sat up. Looking up at her friends, her head at a level so much high from those of theirs, was as if the top figure of The Victims.
THE NEWEST EPISODES (1)
Jewish Children Whose Father Has Been Killed by the Second Soviet
And Who Are Put by the Red Official Organ Mafia at the Target…
By whom? By civilians wearing military boots used in the Second Soviet-Turkey Vulture’s Red Troops! What’s the occupation of their deceased dad? Dentist! He had a silk heart, and as a dentist was giving medical service to his patients in Istanbul… then!
He was not completely philanthropist, however, all the time he was at work; yet he was always in a self-sacrifice state, sometimes excessively tender, sometimes half devoted to his patients even when they couldn’t afford the payment of clinical service at times. Nonetheless he didn’t remember a great deal afterwards about the poor Muslim clients who would be behind their payment in instalments.
Before he had been murdered it seemed as though there were a number of Iranian Agents around the facilities of Turkish General Staff Psychological War Departments ; they were in contact with the semi-officially hired murderers of the28th February Red Movement somewhere hidden behind the garrisons or the like, there was a great deal of discussing and even disputing about the plans to murder the innocent Jewish Dentist.
Iranians then would be feel themselves alone in such operations of slaughtering Judeo-Christians in Turkey as if the Turkish military agents of 28th February Red Movement could all go away afraid of being seen together with the murderers of Mullah Regime. And only now and then opened a new argument to look at main principles of well hidden cooperation between the KEMALIST Turkish Generals and Iranian butchers who have been giving political slaughter instructions to Turkish Hezbollah-The central body of Al Qaeda-under the control of fake secular secret state-The Second Soviet! They threatened each other, plotted something together, laughed, and mocked at The USA and its allies who has been deceived by the secular mask of Turkish Red Generals and Red Judges-the Jackals of KOÇ HOLDING namely the sworn enemy of American Democracy.
They remembered those days in the happy year of 1997 when Major Red General ÇEVİK BİR constructed murder-Annihilating Jews and Christians- planning process fed by both Iranian Mullahs and Red Generals through a fake fight to beguile the Americans as if there were an enmity between twin Red-so called friend of Jews and Yankees as defined by the Newspaper of Al Qaeda: VAKİT GAZETTE**- Turkish and Green Iranian brothers ; they distinguished the slain Jewish Dentist’s Children, too, with whom they would be very happy in Child Organ Market be to know very well from the point of their private lives from their chose in consuming patisserie to their favourite plays***!
** A SAMPLE RECENTLY PUBLISHED BY THE VAKİT GAZETTE:
19 th Apri 2010 Genel Başkanlığı’na Hüsamettin Cindoruk’un geçmesinden sonra Demokrat Parti’de (DP) büyük değişiklikler yaşanıyor. DP, artık dış politikada halkın tercihlerinin değil, 28 Şubat sürecinin politikalarının sürdürülmesini istiyor. DP tarafından yayınlanan Mart 2010 tarihli “Stratejik Derinliğe Düşen Türk Dış Politikası” adlı kitapçıkta, terör devleti İsrail’e yönelik politikaların yumuşatılması, İran’a yönelik politikaların ise sertleştirilmesi istendi.
*** SEE THE DOCUMENTS FROM ERGENEKON TRIAL:
Gayrimüslimlerin Çocukları Bile Fişlenmiş
16 Nis 2010 ... Gayrimüslimlerin Çocukları Bile Fişlenmiş ... yer aldığı Kafes Eylem Planı'nda, gayrimüslimlerin çocuklarının bile fişlendiği ortaya çıktı. ...
www.liberalses.com/.../gayrimuslimlerin-cocuklari-bile-fislenmis.aspx - Önbellek
(TO BE CONTINUED)
AN INTERMITTANT SUB TITLE OR SOMETHING ONE REBUKES
Re: F. GULEN: THE BOSS OF CHILDREN ORGAN TRAFFICKING
--------------------------------------------------------------------------------
DOWN WITH THE ISLAMISTS IN TURKEY!!!!!
THE MORSI'S RADICAL ISLAMIST BROTHER-TAYYIP ERDOGAN CHALLENGES THE USA AND ITS ARMY!
Yaklaşık 102.000 sonuç bulundu (0,37 saniye)
Bunu mu demek istediniz? tayyip erdoğan abd'ye rest çekti
________________________________________
Arama Sonuçları
ERDOĞAN AMERİKA'YA REST ÇEKTİ
ERDOĞAN AMERİKA'YA REST ÇEKTİ
o ************************************************** ***********************
ISLAMIST SULTAN TAYYIP ERDOGAN'S VIZIER AHMET DAVUOGLU SAYS THAT HE WILL NOT COOPERATE WITH THE USA!
************************************************** **************************
MİLLETİN VERDİĞİ EMANETİ KİMSEYLE PAYLAŞMAYIZ
- Birileri şunu diyor siz milletten rey de alsanız biz yargıya bürokrasiye öyle bir sızarız ki sizi kıpırdatmayız. Şu an da siz memura dokunamazsınız diyor Böyle bir şey olabilir mi?
- Milletin verdiği emaneti kimseyle paylaşmaz kşimse oturduğpu yerden bunu söyleyemez. Bugün o grup değil de başka bir grup yapsa ona müsdahale etmezse bu olmaz. Devlette iki başlılık olmaz
************************************************** ************************************************** ****************************
THE NEW OTTOMAN EMPIRE TAYYIP ERDOGAN PREPARES THE SECOND ETHNIC CLEANSING AFTER SLAUGHTERIN ARMENIANS. HE BOASTS THAT THE END OF THE KURDISH PEOPLE DRAWS NEAR!
P Erdoğan: Kobani düştü düşüyor
Yazar kılıklı bir arkadaş, yaşamında ilk kez doğru dürüst bir şeyler sunuyor aşağıdaki makalesinde. Gerçi bu minik kuş, Yeşiçam misali fikirsiz anlatır, olay satar, olaylar sergiler, ama iktibas değil eleştirel alıntı yapılan makaleside haklı, düzgün ve aklıbaşında.
Gerçi bir zamanlar, ucuz yoldan, çok umutluydu yazılarında. Çünkü yeşil Kemalist FETO önder yani T.C Ayetullahının halifeliği yakındı. Fakat 2023 Türkiyesinin Halife-i Ruyi Zemini-Erzurum lisanıyla-Teyyip onu, temelinde toz ve gazdan başka cevher bulunmayan uzay boşluğuna atıverdi! (Herhalde cenazesi Türkiye'ye getirilebilirse türbesinin kapısına, sadece Coni Evliya tabelası yakışır.)
Fakat bırakarak ayrıntıyı bir kenara, adamcağızın kusursuz makalesini okuyalım mı?
Emin ÇölaşanEmin Çölaşan
8 Ekim 2014
Suriye’yi fethedecekler inşallah!
Sevgili okuyucularım, ülkemizde birkaç yıldan bu yana oynanmakta olan yüz kızartıcı bir oyuna tanık olmaktayız.
Suriye’de Esad’ı devirmek!
Günümüzün iktidarı bu amaçla Suriye yönetimine saldırıya geçti ve bu saldırı halen devam ediyor.
Bir süre öncesine kadar Esad’la al takke ver külah ilişkisi içerisinde olan Tayyip, günün birinde onu devirmeye (!) karar verdi.
Peki yerine kim gelecekti?
O belli değil.
Herhalde rejime karşı Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye tarafından beslenen Özgür
Suriye Ordusu isimli bir profesyonel teröristler güruhu gelecekti!
Tayyip iktidarı bu devletin ve milletin parasını onlara oluk gibi akıttı. Silah, cephane ve gıda gönderdi ama gel gelelim herifler yeteneksiz çıktı, Esad’ı devirmeyi başarmaları bir türlü mümkün olmadı!
* * * *
Burada zaman zaman kendilerine sormuş olduğum sorular şimdi de geçerlidir… Ve bu sorulara yanıt veremiyorlar.
İşte bu yüzden, sadece ve sadece bunların Esad takıntısı yüzünden dünyaya rezil olduk, iki paralık olduk.
İran, Mısır ve Suriye ile ilişkilerimiz sıfırlandı. Zaten olmayan saygınlığımızın son zerrelerini de bu olay yüzünden yitirdik.
Şu soruları bugün de aynen soruyorum:
Esad ve Suriye şu geçtiğimiz yıllarda Türkiye’ye herhangi bir maddi veya manevi zarar verdi mi? Tehdit etti mi?
Onu devirmekle Türkiye bu Ortadoğu bataklığında ne kazanacak?
Esad’a karşı yapılacak bir askeri harekatın parası nereden karşılanacak? Dökülecek Mehmetçik kanlarının hesabını kim verecek?
Durup dururken sergilenen bu saldırganlık Türk ve dünya kamuoyuna nasıl anlatılacak?
Suriye’nin müttefiki olan, Lazkiye Limanı’nda çok büyük bir deniz üssü bulunan Suriye’yi her açıdan destekleyen dünya devi Rusya’nın tavrı ne olacak?
Yine Suriye’nin müttefiki olan bir başka dev, Çin Halk Cumhuriyeti ne diyecek? Herhalde “Madem Türkiye böyle istedi, o halde biz de Esad’ı feda edelim” demeyecekler.
* * * *
Çankaya’ya zıplayan Tayyip şimdi aynı zamanda “Başkomutan” oldu ve Türk Ordusu’nu bütünüyle eline geçirdi.
Bir emir çıkartır, yürü ey ordu Suriye’ye!..
Dikkat ediniz, onların gözünde bu ordu artık Türk Ordusu değil, Türkiye ordusu!..
Çünkü onların dilinde “Türk” yok!
* * * *
Sadrazam, Tayyip’in emrindeki gölge ve kukla başbakan Davutoğlu Ahmet yabancı televizyon kanalına kükredi:
“Eğer ABD Esad’ı devirecekse biz de karadan gireriz!..”
Bunlar akıllarını fikirlerini Esad’la bozmuş, ABD ile at pazarlığı yapıyor.
İnanılmaz bir takıntı, saplantı…
Kısa süre öncesine kadar hava atıyorlardı:
“Suriye geçmişte Osmanlı’nın vilayeti idi… İnşallah bir süre sonra cuma namazını Şam’da Emeviye Camisi’nde kılacağız!..”
Nah kıldırırlar sana…
Sıkıysa git de kıl.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir pespayeliğe, hokkabazlığa, laf
cambazlığına hiçbir zaman tanık olmadık.
Atatürk, Suriye toprağı olan Hatay vilayetini 1938 yılında, ölümünden çok kısa süre önce Türkiye Cumhuriyeti’ne katmıştı.
Sessiz sedasız, kimseye posta koymadan, bağırıp çağırmadan, cazgırlık yapmadan…
Devlet adamlığı işte budur.
Bir de şu zavallıların yaptıklarına bakınız!
* * * *
İşin ilginç yanı, bu Suriye olayında dünyaya rezil olmakla kalsak yine de iyiydi. Bir biçimde sineye çekip düzeltmeye çalışırdık.
Üzerimize bir de korkunç bir yük bindi.
Suriye’deki savaştan kaçan tam bir milyon 800 bin kişi Türkiye’ye sığındı.
Bunlardan yaklaşık 300 bin kişiyi şimdi Türkiye’de kurulan kamplarda ağırlıyoruz.
Türk insanı aç, bunları doyuruyoruz. Türk insanı hastanelerde yer bulamıyor, bunları beleş tedavi ediyoruz. Bizim çocuklarımız okul bulamazken bunlar için yeni okullar açıyoruz.
Sadece şu son Kobani olayında tam 180 bin kişi daha sınırı geçip Türkiye’ye girdi.
Devletin ve milletin parası tükendi, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere şimdi Batı dünyasına yalvarıyorlar “Aman bize acele para gönderin, tıkandık” diye!
* * * *
Dün yandaş gazetelerde yer almıştı… Bakınız AFAD başkanı olan Fuat Oktay isimli biri, bu kampları nasıl ballandıra ballandıra anlatıyordu:
“Buraları şirin bir mahalle gibi. Standartlar çok yüksek. Altyapısı, yolları, eğitim kampusleri, lojistik, gıda ve gıda dışı kampusleri, güvenlik sistemleri, bilişim altyapısı, her şey var!.. Sağlık Bakanlığı her türlü desteği veriyor. Kamplarda 160 kursumuz, 70 bin öğrencimiz, üç bin öğretmenimiz var… Umarız yeni göç olmaz.”
Bunları okuyunca bir an düşündüm:
“Keşke ben de o kamplardan birine gidip yerleşmiş olsaydım, ekmek elden su gölden rahata erseydim!..”
Adam yalan söylemiyorsa kendisine ve onun hükümetine sormalı:
“Bu olanakları yüzde birini olsun bölgede yaşayan bizim insanlarımıza niçin sağlamadınız? Onlar insan değil mi?”
* * * *
Sevgili okuyucularım, başımıza açtıkları bu Suriye belasını, mezhep kavgasını daha ne kadar yaşayacağımızı bilen yok.
Şimdi sınırda hem PKK, hem de IŞİD’le komşu olduk.
İkisi de eli kanlı terör örgütü.
Al birini vur öbürüne…
Davutoğlu Ahmet, ya da emrinde çalıştığı Tayyip günün birinde şöyle derlerse hiç şaşırmayın:
“Uyguladığımız muhteşem politikalar sonucunda PKK ve IŞİD’le komşu olmayı
başardık. Bu bize yeter. ABD Esad’ı devirecekse varız, yoksa yeni komşularımıza
dokunanın haddini bildiririz!.. PKK ve IŞİD’in arkasındayız!”
İnanılacak gibi değildi, dün gözlerime inanamadım!..
Tayyip Islahiye’deki Suriyeliler kampına gitmiş ve orada Suriyelilere nutuk atıyordu. Bizim karnımızın tok olduğunu bildiği için aynı masalları aynı sözlerle onlara anlatıyordu!
İnşallah punduna getirip Suriye’yi fethedecekler, Şam’a girecekler, Emeviye Camisi’nde Tayyip mayyip, Ahmet mahmet vesaire hep birlikte cuma namazını eda eyleyecekler!
Vay anam vay, ne günlere kaldık!
Bizim NATO dostu Türk ve Kürt Nurculardan yukarıda adı geçen TEYYO' ya bir nasihat:
Kobani düşüyor diye sevinme, NATO'muz orayı düşürtmez, son anda korur. Şimdilik seni koruduğu gibi!
SANKİ BENİM HIRSIZIM DA HESAP VERECEK!
HESAP VERMESİ İSTENEN KİŞİ, HESABININ İLK BASAMAĞINI BAŞARIYLA VERMİŞTİR. BU BAŞARI, NETLİKTİR. TESKERE, KÜRTLERLE YÜRÜTÜLÜYORMUŞ İZLENİMİ VEREN GÖLGE OYUNUNU BOZMUŞ VE AK PARTİ, TESKEREDE-HALEN GÖRÜŞTÜĞÜ-KÜRT DİRENİŞÇİLERİNİ TOPTAN İMHA ETME NİYETİNİ ORTAYA KOYARAK ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİTİRMİŞTİR. DEVLET BAŞKANLIĞINA BİR ADIM DAHA YAKLAŞMIŞ CUMHURBAŞKANI, CEMAAT' İN, ÇOK GÜVENDİĞİ ABD YÜZÜNDEN KARİZMASINI YİTİRDİĞİNİ ANLAMIŞ; "ABD SURİYE'DE-VİETNAM'DA OLDUĞU GİBİ-YENİLİYOR" DİYEREK IRAK-SURİYE İSLAM DEVLETİ MİLİTANLARINA KARŞI KOALİSYON GÜÇLERİ ARASINDA YER ALMAMIŞTIR. AYRICA ADALET BAKANI DA HAKİM VE SAVCILAR YÜKSEK KURUL SEÇİMLERİNİN SONUCUNA MÜDAHALE EDEBİLECEKLERİNİ AÇIKÇA DİLE GETİRMİŞTİR. BU KADAR ŞEFFAFLIK BELKİ HESAP VERME BİLE SAYILABİLİR GELECEKTE. BU AÇIDAN, DÜZELTMELERİ YAPILMIŞ AŞAĞIDAKİ METNİN BİR KEZ DAHA OKUNMASINDA FAYDA VARDIR.
BENİM HIRSIZIM DA HESAP VERMELİ!
Bismillahirrahmanirrahim,
Hesap vermez ise neleri elden gider, söylenmesi bile korkunç. Benim hırsızım telefonda aile mahremiyeti içerisinde konuşuyor, yolsuzluk paralarını saklayabilmek için film peşinde. Tüm konuşma gerçek, kumpas filan yok.
Bizler bir avuç hürriyet aşığı, paralel veya darbesel tek tip insana dönüşmemek için her şeyimizi ortaya koymuştuk. Vakit, Cuma yazılarım; Hedef ve Arifan Radyo konuşmalarım ortada. Muhterem bir dili pak dost, darbeci bir deniz şakisine hakkını helal etmediğinden dolayı ailesinin mübarek ocağına yani evine el koyanlara, nezaketinden dolayı, hiç bir kötü hitapta bulunmadı. Benim, darbe ehline karşı kullandığım en hafif ifadem ise "Ulan Stalin piçi apoletli senin-modern spor deyimiyle-AMK ihtiyacını bana karşılatma, henüz gusül abdesti aldım, boy abdestimi bozdurma puşt" tarzında peşrev çekiyordu. Arkamdaki manevi güç Sovyetler Birliğini birlikte yıktığım dayılarımdı.
Yani, ölümüne vurduk, temiz bir iktidar gelsin diye ve de geliverdi. Fakat o da nesi, meğer yanı sıra eşantiyon olarak yolsuzluk varmış. Şimdi bizim neyimiz sayılmalı bu yolsuz? Benim hırsızım! E.? Göz mü yumulsun kendi hırsızımıza. Paralel yahut zıt, GATAKULLİCİ taifesini bilmem ne, darbeciyi şey eden mümin benim! Son ihtarımı çekerim. Biz liberal müminlerin azim yürekli yumruğuyla millete hürriyeti koklattın, dolarları ise, zatın kepçeyle yuttun. İspatsa işte ispatı: Telefondaki ses kayıtları sahih, yalan yok, tahrifat namevcut. O zaman...
O zaman hesap vereceksin benim hırsızım. Ya vereceksin veya Türkiye'deki Türk ve Kürt Müslümanların Kore'de davası uğrunda şehitler verdiği NATO namlı hürriyet, liberal hayat, sünnete uygun serbest ticaret koruyucusu kılıç seni KADDAFİ' den beter biçer.
Hesap vereceksin benim hırsızım, hesappppp!
Selamunaleykum!
HAMİŞ: Bu makaleden dolayı adeta, hepimiz özür dilemek zorundayız. Zira en tepedeki kırmızı yazılı girizgah netlik yoluyla, neredeyse hesabın verildiğini ispat etmiyor mu?
© 2014 Microsoft Koşullar Gizlilik ve tanımlama bilgileri Geliştiriciler Türkçe
TÜRKİYE SOSYAL TIP OTORİTESİ: ASSOC. PROF. DR. MUSTAFA ERDOĞAN SÜRAT
"NATO HABER"DEN ALTI ADET NOKTA KOYUŞ!
1-Paralel, silahlı, sahtekar, katil örgüt sadece bazı ABD ve İsrail yetkililerinin muzuna sarılarak başarılı olacağını umdu. Sonuç: Bakirelik elden gitti; Şimdi gelen söksün, giden diksin!
2-Yazıdaki pornoya kızılmamalı: Sakalsız, çete zoruyla, yurtlar ve evlerdeki öğrencileri, cinsiyetsizlik düzeyinde kişilik yoksunu olmaya zorlamıştır. O evlerden, o yurtlarda zorla eşcinsel, lezbiyen kılınmış her "CASE" tedavi bekliyor.
3-NATO ve Körfez Arapları PAX ROMANA ve Medeni (Medine'ye ait) Sulh-ü Nebeviyi temsil ediyorlar günümüzde. Nitekim hem İsrail hem de dünyadaki Yahudi Cemaatleri korkudan susarken Kral Abdullah, herkesin kulağını-HAMAS dahil-teröre teşneleşmeme konusunda, çekebilmiştir.
4-Kral kadar güçlü bir başka İslami kudret, NATO ittifakından yana olan Türk ve Kürt Müslümanlardır. Bu muhteşem kitle Tayyip Erdoğan'ı ilk turda ilk Demokrat ve Liberal Devlet Başkanı yapacaktır.
5-Çağımızda kadınları sünnet eden, dindaşlarının kafasını kesen İslami Savaşçılar yani CİHADİSTLER belirince şunu anladık ki sadece liberal İslam, gerçek İslam demektir. İslam adına yaşayacak budur. Liberalizm Nübüvvet Sistemidir: Hür fiyat, hür talep, hür alış-veriş ve zenginleşme ve de yardımlaşarak refahı yayma... Yaygın refahsa hukuku besler.
6-Refah ve adalet, demokrasi demektir. NATO da hürriyetimizi korur. Gerekirse düşmanın şeyini şey ederek!
DADAY (S)İNEK
Göz göze gelmiştik, değildi kocaman
Sanki karşılıklı bakışmıştık bir an
Tatarcık dedikleri, minik-kanat tür,
Ağzına kaçar ise, düşünme tükür!
MADAY (S)İNEK
Göz-göze geldik mi dersin,
Baktığımı nasıl görsün?
Diyelim kirpiklerimi gördü,
Ben görmedim: belki kördü!
Ladies and Gentlemen,
"To be or not to be..." left in the history of drama for Pro-NATO Turkish and Kurdish Muslims. We cries today as "Coup d'état or annihilation"! Why? Because we don't want to see the minorities to be slaughtered in Istanbul anymore! We cry: "Enough is enough!" in the evil events as 6-7 September when the homes and the shops, and the offices etc. belonging to deadly wounded-some of the females raped-Greeks, Jews, and even Armenians in Istanbul. During the preparation period of those bloody some profoundly significant mass -media attractions created within the cooperation of atheist, communist, Turkish nationalist and Turco-Muslim militants! As the to be the witness of signalling proofs warning us about the drawing near chaos designed to be end in a vicious goal viz. slaughtering especially Jews will you please heed the similar points shared by the evils of present time and 6-7 September 1955?
A certain AHMET TAKAN-one of the ex consultants of the President of Turkish Republic ABDULLAH GUL who is a secret religious follower of F: GULEN explained the easiness of creating a chaos in Istanbul. The same thing has been being remarked in the vicious time of 1955 by F. GULEN in a vast area from Smyrna to Erzurum! In those days Turkey has had A. M as the prime Minister-a mere idiot and coward like T.ERDOGAN. The opponents-under the roof of CHP-of the government were anti NATO, and today they are the same villains. On ULUSAL Channel evening news (local times 19.20-19. 47 hours. that son of bitch A.TAKAN, and the Leftist Youth Leader ÇAGDAS CENGIZ claimed the same goal: A deadly Great Chaos in Istanbul and Ankara. CAGDAS CENGIZ, even, dared to attack The Turkish National Assembly and occupy that poor nest of Turkish MPs!
And within that blood promising news programme by UMIT ZILELI on The ULUSAL KANAL TV everybody heard the same motto suddenly: They declared over some pseudo public opinion polls that ISRAEL is the greatest enemy of TURKEY! Do you see the flaw: The enemies of the PM- coward T. ERDOGAN are the enemies of Jews at the same time, huh?
Yours/ Prof. M. E. Solzh-The spokesman of Pro-NATO Turkish and Kurdish Muslims
ABD VE TÜRK SOVYETİ BOŞANIR;
İNCİRLİK GÜNEY KÜRDİSTANA TAŞINIR!
Önce gizli Türkiye Sovyet Cumhuriyeti ve medeniyet yanlısı halk çoğunluğundan oluşan derin Türk-Kürt NATO taraftarlarını yeniden değerlendirelim. Derin halk, daima Avrupacı, dolayısıyla ABD sempatizanı liberal liderlere oy vermiş seçimlerde. Gizli ama resmi Türk Sovyet Cumhuriyeti ise medeni ülkelere sürekli kazık atmış. Boşanma nedenindeki ana hikaye böyle.
Hatırlar mısınız? Ünlü 1 Mart tezkeresi işinde gizli Türkiye Sovyet Devleti'nin sağcı, solak, dinci, F. Tipi, dinsiz, ırkçı, feminist, şeytan ruhlu satanist, hayvan sever, travesti, kazak erkek, lezbiyen kadın ve de tüm devletten geçinenleri ABD'yİ kazıkladılar.
Büyük Rusya'ya ihanet etmiş Allahsız Sovyetler Birliği iyice çökünce bizdeki hainlere geldi sıra: Önce darbeci ve üniformalı, kızıl Kemalistler dama tıkıldı. Bunu başaran güç, pek sulu gözaltlarındaki uyuşturucu topaklarının son nur kalıntılarını sildiği FETO değil idi. AK Partiyi kurduğumuz günlerde bünyesinde candan aziz Devlet Başkanımız Tayyip Erdoğan dışında güvenilir uygarlık müttefiki bulunmayan zamanın iktidarı da beceremezdi o işi. Zaten nitelikli de olsa himmet dolandırıcılarının ve onların meclisteki tuzluklarının vesayetçiyle işi olmaz. Nitekim 28 Şubat tarihli postu şey edilmiş darbede Top FETO, terleyen başbakana arka çıkmamıştı. Acizlikten değil ama, üstü kapalı aşkcığı yani devletini incitmeme hassasiyeti yüzünden alnı boncuk terli, bir adı " Seni seviyoruz savunan adam" a çıkmış o zavallıya sırtını dönmüştü ya FETO, hatırlayıverin "bi" zahmet. Darbecileri sindirenler, tepelerindeki Sovyet Devletine gıcık olsun diye çarşafı-şalvarı sembolleştiren mümin kardeşlerimiz de değildi. Ya kimdi? Zamanın Ruhu!
Zamanın Ruhu daha sonra FETO Çetesinin alayının kestane ve karizmasını-bir daha asal bekaret dikişi tutmayacak-biçimde çiziverdi.
Şimdi sıra İncirlik Üssünün taşınmasına ve Rusya tarafından işgal edilme tehlikesini tek başımıza atlatmaya geldi. Başarır mıyız? Tabii, elbette...He he!
HSYK SEÇİMİ BİTTİ!
Kim bitirdi, nasıl bitirdi? Cevabımızı vermeden önce Yassı-ada'daki yamuk lafı anımsayalım. Zavallı, yorgun Menderes, sadece gözleriyle sual buyurmayıp elini, kolunu, leğen kemiğini oynatıp kısacası eğilip bükülerek soruyor: "Neden buradayız?" Cüppeli ama hüküm vermek terine emir alma makamındaki güdük, "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istedi." diyor. Esasen yargıcın yanıtı net ama demir-kıratçılar anlayamıyorlar, kudretin üç beş darbeci eşkıya manasına geldiğini zannediyorlar. Oysa devletinin onda dokuzunu kaybetmiş bir ülkede hiç bulunamayacak tek şey kudrettir. Gerçi kudret ufaldıkça palavra semirir. Mahkeme'de Saddam kadar dik duramayan zamanın devlet zirvesi, "siz isterseniz hilafeti dahi geri getirebilirsiniz" palavrasını attığı demlerde ejderha görünümlüyken, duruşma salonunda hastaneye yatırılması zorunlu, illetli bir zafiyetin siluetiyle yüce heyete saygılar sunup pinekledi; darağacını korku içerisinde bekleyip, adeta eridi... İyi de "o kudret" nerede oturur, ne yer ne içerdi. Ünlü kudret paylaşamadığı Türkiye'yi ister istemez kendi haline bırakan doğu ve batı Avrupalılardı elbet. Ayrıca Lenin puştunun Allahsızlık ne kelime cani, saldırgan ateistleriyle Akdeniz arasına tampon devlet lazımdı!
Şimdi HSYK işi bittiğine göre, "yeni yüce heyet ne der?" diye soracaksınız. "Ne FETO ne Tayyip" denilecek yüksek yargıda. Saf, mağdur cumhurbaşkanımız-ki kendisine Birleşmiş Milletlerde devlet başkanı değil cumhurbaşkanı muamelesi çekilmiştir-zaten koruma zenginliği içerisinde korunmasız. Adamcağıza küfretmek hala fikir hürriyeti kapsamına girerken, bir çok anası belli babası meçhul sırtlan temiz kalbi nedeniyle bizim-NATO müttefiki Türk ve Kürt Müslümanların-nurlu ve de helal tüm oyunu almış Tayyip beye açıktan sövüp duruyor. Ne inceleme başlatılıyor ne de dava açılıyor bre! Halbuki aziz dostum ABDURRAHMAN DİLİPAK vaktiyle pis darbe belalısı bir denizci-başına selam vermedi diye evi haczedilmişti. Çüş!
PROF. MES SOLZHENITSY
(BLESS THE HOLLY MISSION FROM ALEXANDER S. TO M. E. SURAT)
TURNED INTO AN INTERNATIONAL FIGURE
AND NOW TALKS TO THE WORLD’S INTELLECTUALS
American Liberty Radio-EU Forums-Global Security
prof. mes solzhenitsy (see in google)
Messrs;
1. The first thing FETHULLAH GULEN wanted to do had been to make his young followers well brought up-in a deceiving peace-as the warriors of coming cyber gang he should had been whispered by red generals of 28 February Generals! Without being bewildered, he has begun to found his-dubious aim induced-schools especially in The USA by means of exploiting the good intention of all Turkish PMs and American Pillars of The State then. Successively would he consider what to do next, because he was well aware that his hackers-the cyber warriors of the future-would bring his victories in the war on The USA and its allies' Liberalism to any sensible conclusions by hitting them in the best time. And his Crescent & Star Cyber Team surpassed that technology used by Israel's Iron Doom. (See in GOOGLE Please:
2. Ayyıldız Tim, İsrail'i hackledi! - AjansHaber.com
ajanshaber.com/ayyildiz-tim-israili-hackledi-haberi/99019
27 Tem 2014 - Ayyıldız Tim adlı hacker grubu, 137 İsrail internet sitesini hackledi. ... sosyal medyada büyük yankı uyandıran ünlü hacker grubu Ayyıldız Tim, 85 İsrailsitesini daha hackledi. ... MHP'li Uzunırmak: “Kafama telefonla vurdular”.
Instead he had often shown a great sympathy to Israel, perhaps caused by the negative sense out of lying awkwardly in Pennsylvania, turned out to be much more tolerant about the Anti-Semitic and Anti-Christian articles-of which some bloodthirsty passages sent you before-his right hand viz. ALI BULAC!
www.youtube.com/watch?v=FVvt03M5u-s
It was a simple matter to the flaw in the case of The American General killed in Afghanistan-where F.GULEN Schools are available as well-recently.
Remember, Turkish Illiterate PM is only a puppet in the hands of Higher Court Members directed by F. GULEN Gang! So T. ERDOGAN could only see from a distant of Hacker Gang Specialists dominating over computers to blow "Heathens" as ALI BULAC called them!
YOURS,
PROF MES-THE SPOKES PERSON OF PRO NATO TURKISH AND KURDIS MUSLIMS
LİBERAL RUBAİLER:
HÜR DÜNYA KİMİ TUTAR?
Avrupa Birliği, NATO, Suudi Arabistan ABD, İsrail ve Hindistan
Dünya önderi; ticareti hür alem, tam liberal, insanoğluna açık vatan
Açıkçası rızkın yüzde doksan dokuzuna yani apaçık özgür ticarete
Bu dünya sandıkta oy ister; liberal liderleri tutar ve taşır hükümete!
DEVRİMCİ DANGALAĞA
İnancın yoksa devrim de yok, devirim var
Yıkıcılıktan ne ölçüde edersen kâr
Yanına o kâr kalır, fagotumsu düdük
Yan yana düşünülemez devrim ve hödük...
DANGALAK DEVRİMCİYE
Hak, hareket temeli; gerisi, haşa debelenme
Kazanırken dahi gülünç oluş, boşa debelenme
Haklı rüzgârdan beslenmez ise herhangi bir devrim
Maymunlaşır tüm devrimciler, başlar geriden evrim!
.
Post by Guest on Mar 3, 2014 at 10:44am
THE MAIN DISSERTATION ON
THE “THIRD MILLENNIUM RENAISANCE”
OR
LEARNING THE GRAND MOTHER OF ALL EVILS ON THE EARTH
(The Second Soviet-Turkey VULTURE)
A study scrutinizing “Anti-Democracy Enmity Induced Secret State Terror”: the restless psychological war maneuvers in Turkey and abroad within all the posts of both civil-military bureaucracy, so called fake independent media, university, judiciary, political, NGO systems including those of students, and sportive-artistic recreations all in one purpose for reigning the world through terror, horror, blood, tears, threat, instigation, provocations etc.
BY ASSOC. PROF. DR. MUSTAFA ERDOGAN SURAT-SOLZHENITSYN08 /PROF. MES. HONORARY PRINCE OF DERBENT, HIS EXCELLENCY/COLUMNIST: ISLAMIC VAKİTAND HEBREW SHALOM GAZETTES
SCHOLAR: MEDICAL SCIENCENCES: FAMILY HEALTH/CHRONIC CASES
ARTIST: VIRTUOUS KANOON PLAYER-SEMITIC HYMNS
This dissertation is completed over eleven full years in the following sections which are: CLASSICAL KEY WORDS; SUMMARY that introduces a substantive conception of knowledge as some psycho-sociological analyses in the models of the BASICS OF SYSTEMATICALLY TERRORIST STATE-THE SECOND SOVIET I.E TURKEY VULTURE!
The FUNCTIONAL ASPECT of the knowledge model is derived in this section from the Soviet type ideology-KEMALISM’s worldview of threatening skill (bloodshed) in the way that this EVIL DEED applies to practical problems in declared war on minorities (Greeks, Jews, Armenians), and undeclared war on the Eastern and Western European Civilizations.
The examples exhibited here are presented in PRAXIS OF THE SECOND SOVIET in terms of the theory, and of the chronicles-archives-most relevant documents of actual sociology and history.
In the Section “TRICKS”, you will be able to apply this Soviet type KEMALIST TRICK-induced dynamic model of your own of KEMALIST friends’ beguiling you, and your beloved country!
Sections FIN and EPILOGUE will be the conclusion on the substantive nature of the perspective of NEW POLICY NEEDS towards the changing horizons after the cold war in contrast to the betrayal of Turkey Vulture in its relationship with the USA and its loyal allies: Good Arabs, Innocent Jews, and civilization pioneers-The East and West Europe People!
KEY WORDS AFFILIATED TO THE KEY PICTURE-DOC. BELOW:
PRO-NATO TURKISH AND KURDISH MUSLIM: AT LEAST 60 MILLION CITIZENS OF TURKEY
SECRET ANTI-NATO MASS MEDIA HIDING WITHIN THE NETWORK COVERING THE ZAMAN, THE BUGUN GAZETTES, STV, MEHTAP TV, AND ANTI SEMITIC ANARCHISTS INCLUDING GYV GOVERNED BY F. GULEN GANG!
THE YURTSEVER GAZETTE (SOL) ALONGSIDE WITH SOZCU, WHICH DECLARES TO BE GIVING (SO CALLED) ANTI-IMPERIALIST WAR ON THE USA!
IT IS PRINTED 5000 IN NUMBERS FOR SUBSCRIBED READERS AND 50000 FOR ANTI-WEST TERROR-HORROR INDUCED MEETINGS IN ANKARA AND ISTANBUL!
THE GREAT MAJORITY OF ITS SUBSCRIBED READERS
THE 85% ALEVIS
THE 5% GREEN MAOIST JUNTA UNDER THE ROOF OF TURKISH JUDICIARY SYSTEM, F. TYPE POLICE,ANDRED JUNTA MEMBERS IN THE ARMY
THE 2% ARMENIAN AND GREEK COMMUNISTS LIKE R. MARGULİES
THE 1% JEWS: Two professors, some merchants and artisans living in Istanbul, one big businessman, at least 20 young people from the universities in Istanbul, Ankara, Izmir!
THE1% (SUNNI) TURKS (MEHMET EMİN KARAMEHMET, FATİH ALTAYLI,HİLMİ YAVUZ, FEHMI KORU, HAKAN ALBAYRAK, ALİ BULAÇ, HAYDAR BAŞ, VAHİT ERDEM –AKP-İBRAHİM KARAGÜL, ALPER TAN, HASAN KARAKAYA ET AL)
THE 0.5 KURDS (KAMURAN İNAN, MEHMET AYDIN-MINISTER)
THE 0.5 SUNNI ARABS (SOME ASSYRIANS)
THE CAPITAL OF THE PRO-TERROR AND ANTI-DEMOCRACY GAZETTES-YURTSEVER AND (PATRIOT) AND SOZCU IS PROVIDED BY:
1-F. GULEN GANG AND GREEN MAOIST OR RED JUNTA IN, THR HIGHER COURTS, AND THE ARMED FORCES: 30%
2-RAHMI KOÇ’S FAMOUS FOUNDATION-DIRECTED BY GÜLSEVEN YAŞER):20%
3-TUSIAD-DIRECTED BY AYDIN DOĞAN’S DAUGHTER- MEMBERS, NAMELY SOME OF THEM, AND THEIR FOUNDATIONS: 15%
4-A FEW COMMUNIST PKK MILITANTS AND OTHER SEMI OFFICAL DRUG SMUGLERS LIKE TURKISH RACIST PARTIES, TV-STATIONS AND THE LIKE: 15%
5-THE FOUNDATION OF HIGH COURT JUDGES’ FOUNDATION-THE CHAIRMAN OF YARSAV: 5%
6-CHP: 5%
SUMMARY
Expressions above give a strong necessity in centralization: THE TRIUMVIRA OF BIG BOSS-KOÇ, THE GREEN KEMALST FETHULLAH GULEN, AND THE RED KEMALIST OF WHICH NEST IS THE RED JUNTA IN ARMY IN THE PAST. It establishes a Soviet type socio-economical meaning that represents the completion of all knowledge-flows about KEMALISM and its bestowing in terms of the perfection of the Turkey Vulture backed international terror and drug smuggling induced entities appears in the IDEOLOGY. Hence, the IDEOLOGY is equivalent to Anti-West, Anti-Democracy in terms of the super cardinal measure of these equivalent topologies. Yet the subtle difference is that though KEMALISM can never be configured in the primordial sense and in the final event of the IDEOLOGY, yet the rewards of the fullness of the complete order of knowledge optimizes the rewards and the punishments to their fullest in heaven namely borrowing dollars from the USA, getting them down to the stomach of Red Generals and their Greatest Presidium-TUSIAD, swearing, betraying the same America, and offering hell-terror organized against American Marines, in Iraq and in Afghanistan, respectively. Thus, heaven and hell are realities of the knowledge-induced fullness and the de-knowledge-induced fullness in the respective super cardinal topological spaces of your KEMALIST-Fake Secular, Aggressive atheist friends that have exploited the West especially through NATO in fiscal affairs and in moral values. We have thus established the following process by which the Satanic Second Soviet universe (Turkey Vulture) teaches: “Weapons from the T of NATO in the primal to T worshipping to Ts i.e. the T of Ataturk, T of Terror, and T over BE (T) RAYAL to the West in the Hereafter through the process of smuggling those weapons to both Islamic and Red-Atheist TERROR!
FUNCTIONAL ASPECTS
(SAMPLING THE NEWEST CHILD MURDERING CRIME OF THE RED SOLDIERS IN ERZURUM)
Along with all the expressions concerning the structure of the Second Soviet we must include the properties for the expressions about its betrayal wounding the USA Marines at the threshold of Iraq War.
We derive the following result from the expressions:
Because of the political properties given in expressions (KEY WORDS) and (SUMMARY), it would be contradictory for the following results to be true leading to a contradiction. Therefore, all knowledge-flows as it has been reported to me and simultaneously conveyed to you and their induced forms, and relations in the respective Turkish Secret State Policies are interrelated in the most extensive sense in the process chain, “Terror in the primal to Turkey Vulture-the Second Soviet in the final as Tricks exercised on the EU and the US alongside with its allies-Good Arabs and Innocent Jews through the process of the knowledge-induced world-systems. This is the principle of interaction between diversity of opportunities and presents the pervasively interactive process that remains embedded in the formation of knowledge-flows (Sociology) and their induced forms (Soviet Type of regimes in Syria, North Korea, and Turkey). The totality of these knowledge-induced entities forms the Global Democratic world-system (American’s Dream).
Since the knowledge domain is pervasively characterized by the episteme of unity of Liberal Thought-Free Belief-Global Democracy i.e. Globalization, therefore, interaction between all entities in the set-TOLERENCE, HUMANISM AND PEACE must lead to confirmation of the unification process as derived from the episteme of that consonant-beloved by Pro WES (T) and Turkish and Kurdish Muslims- belonging to the treat showing letter “T” of NATO.
The convergence of the process of interaction between diversity to convergence into unification is called the stage of integration-THE INTEGRATION OF THE HEARTS OF AMERICAN HEROES WHO SAVED TURKEY FROM THE EVIL OF SOVIET EMPIRE IN THE PAST, AND THE SOULS OF THE PRO WEST GREAT MAJORITY (70) OF ALL TURKISH VOTERS I.E PRO WEST TURKISH AND KURDIS MUSLIMS. The two stages, namely from interaction between diversity leading to convergence or integration (unification) are together termed here as the interactive and integrative stages of Tolerance, Liberalism, and Love induced ISLAMIC formation and the derivation of their induced entities in the ABRAHAMIC world-system.
Finally, we invoke the continuous process shown in expressions telling peace, love, tolerance, and along the civilization-chain. It shows that the cumulative process of knowledge, democracy, liberal thought formation and the realization of its induced forms in the Global Democratic world-system that remains incessantly evolutionary in the SLOGANS OF THE PRO-DEMOCRACY: IF TEHERE HAD BEEN NOT THE USA WE COULDN’T HAVE THE CHANCE TO OLVE GOD; SO WE NEED MUST LOVE AMERICAN DEMOCRACY FOR EVER with the limiting ABRAHAMIC BELIEF relations, namely, “Being only ANTI-T OF TERROR and PRO-T OF NATO (Treatment’s T in NATO) FOR the process of the world-systems”.
As a sample the social chaotic atmosphere creating function the Red Army killed the little Moses (13) of (T) ORAH in Erzurum in the second week of November 2009. It is now important to note how the child murder evolution from one stage of chaos-formation and its induced forms to speedy subsequent stages of the same kinds of horror comes about. The end of any completed interactive and integrative stage is immediately followed by the post-evaluation of the actions, policies, programs and inferences would be adopted in that stage: instigating 1000 or around racist people from MHP and fulfilling the lynch of some policemen and liberal Muslims through the pretext of a child-who is murdered by themselves-death This evaluation is based on a discursive institutional examination of the degree of unification attained at that stage, the quantitative evaluative function for which is called the social and philosophical cleansing function targeting at both the polices of liberal cabinet and liberal Muslims voting for the liberal cabinet of today’s Turkey.
Because of the complexity of the knowledge formation process in the extensively interactive Satanic-Soviet type-Anti-American Army-system, War on the West through second child slaughter after that of CEYLAN-the girl murdered by mortar from a garrison in Southeastern Anatolia appears in a suitable non-linear multiplicative form rather than in a linear form. The multiplicative form signifies that interaction against the integration with American’s Dream and learning take place between relational systems, agents, variables and their democratic relations with the European Union. Within such interactive domains are the spaces of science, technology, institutions, markets, ecology, society, the global order, etc.
PRAXIS OF TURKEY VULTURE-THE SECOND SOVIET
(Sampling the Vulture’s terrorist attacks on Kurdistan)
Kerkük'te bombalı saldırı: 6 ölü
Kerkük'te bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda ölenlerin sayısı 6'ya çıktı. Polis yetkilileri, pazar yerindeki patlamada 6 kişinin de yaralandığını bildirdi. Yetkililer, kentin kuzeyindeki şiddetli patlamada birçok otomobilin yandığını ve birçok dükkânın ağır hasar gördüğünü belirtti.
The photos in related links show some of the so many terror-induced and semi-officially designed bombs while just exploding in a satanic panorama upon the Kurds!
One must look at that photo before understanding the meaning of the SECOND SOVIET PRAXIX teasing the Middle East and Eurasia! It is from the post-evaluation of the interactive and integrative stages attained in any given round of the terror backing state’s productions and its induced forms that a new round of the same kind of process re-originates. Such a re-origination marks the emanation of the international anti-democracy terror’s evolutionary process and of the terror-induced Turkey Vulture World or KEMALIST system. At such a post-evaluation point we have completed the characteristic of one full process in the terror-induced space. We have now completed the interactive, integrative and evolutionary character of the KEMALİST OFFICIAL TERROR formation process in the Second Soviet epistemic political and technological change world view. We will refer to this interactive operation, integrative terror and evolutionary horror process as the SECOND SOVIET’S Anti-Democracy process and methodology. It is equivalent to the Secret Turkish Presidium i.e. Turkish Fake Liberal Economy Bosses’ Terror Core IDEOLOGY AND METHODOLOGY.
Expression (Praxis) is now expanded in the following form for the knowledge chain: Terror Backed State or Turkey Vulture or the Secret Gang State Operations in symbols-TT! = {Problem creating in the Aegean Sea, Cyprus, and Northern Iraq}! A new similar process! = TTASAA more generally, for the complete Fake Businessmen’s Presidium process (T) for a specific issue ( A) under discourse or process we write more detailed expression (using Ts and As) can be further extended by including the numbered interaction (Ts) on a specific issue ( A) under discourse and across interactive systems (Ts and As), as in the case of the study of political economy that interlinks economy, society, institutions, the global order, etc. Ts show Turkey Vulture, Terror, and As show Anti Semitism and Anti Americanism!
These strings of relations can be further extended to interconnect across nexus of other diverse relations, systems, agents and entities. The emerging complex nexus patterns can be described by multiple branches that emanate by the assignment of values to the subscript and superscripts in special expression ( my special, proper, routine emailing mission for at least 6 years) (See also the articles of mine in “GOOGLE, 1999; Solzhenitsyn08 the Second Soviet model of international terror and Anti-West Ideology of The Second Soviet-Turkey Vulture, in 2000s).
In every one of the above specifications we note that the role of Ts in the
Causation of “TA”s and “AT”s in symbols! {Terror backing, Terror Organizing Anti West Instigations of secret state of Turkey} remains exogenous against the world global democracy system, whereas the state and policy variables and their relations within the terror-induced KEMALIST ideology form pervasively endogenous systems. We say that the knowledge-induced worldview is one of universal ethical indigenousness by virtue of the fact that it incorporates the interactive, integrative and evolutionary processes (TA/AT) using the principle of universal complementarities across complex diversity of entities in world-systems. To elaborate further on the exogenous nature of STATE’S Ideology and TERROR BACKING in the otherwise entirely endogenous Terror backing world-system it is of key importance to understand that throughout the
Process oriented evolution of the cumulative values of TT, TA, and AT towards the super cardinal finality of T and A, every stage of these cumulative processes must invoke the OFFICIAL TERROR epistemology in its conception and implementation.
Furthermore, the KEMALIST IDEOLOGY PARTIES-CHP AND MHP and the RED GENERAL GANG’s sayings (Distorted ATATURK PRINCIPLES) point out that the attainment of divine knowledge necessitates the believer to combine the distorted Ataturk’s principles with the study of the SECOND SOVIET CONSTITUTION. The KEMALIST IDEOLOGY and the distorted ATATÜRK’S PRINCIPLES form the foundational epistemology of the Second Soviet’s worldview. This fundamental episteme is then invoked by all those in authority in the Secret State (ERGENEKON) Administration towards developing rules and conduct (FALSE PRINCIPLES) out of this fundamental episteme. This last stage of TA and AT composition knowledge formation in the strings of causation given above is based on discourse, which in its widest meaning including the inhuman understanding of interactions between diverse environing entities is called the KEMALIST IDEOLOGY process. The equivalence between the Soviet type process and the TA-AT-process: analytical extensions tell us that the discourse process that governs each of the processes and thus invokes in them the unique epistemic principle of OFFICIAL TERROR of Turkey Vulture across complex and diverse fields is referred to here as the process of permanently usable tension (provocation like that of the USSR in the Cold War Period) around and inside Turkey. But note that since the processes are shown to exist not simply over human agents limited to political institutions but rather that such processes are extensive over systems of issues, their variables, the relations between these variables, etc. therefore the precept of the Soviet type process is an embryonic interactive, TA-AT to be found in the order of nature according to the KEMALISM. The Second Soviet-Turkey Vulture’s provocative process is thereby equivalently the TA-AT-process.
This last extensive characterization of the Soviet type provocation process and the intrinsic nature of the learning universe are thoroughly established by Anti-West KEMALIST references (1938-2009)! Over all of reality there reigns supreme the ultimate dominion of the oneness of distorted Ataturk’s principles as the divine law giving diverse forms to everything in the form of international terror. The knowledge ensuing from the divine law makes the mind learn about the universe and its reality incrementally as if from behind a veil. Yet this transmission of International TERROR process indispensably requires the primal guidance that distorted ATATURK’S PRINCIPLES conferred on the PRESIDIUM OF THE SECOND SOVIET. This is then followed by the guidance by the PRESIDIUM OF THE SECOND SOVIET-TURKEY VULTURE of all of humanity. Besides, there is also the important guidance by those in KEMALIST authority in the INDEPENDENT TURKISH SECRET STATE, the conscious world-terror organizer of KEMALISM. In its absence the guidance falls on the conscious TURKISH RED GENERALS, RED JUDGES, RED JOURNALISTS, and RED UNIVERSITIES from the students to professors (CRAZY TURKS AS QUALIFIED BY TURGUT OZAKMAN-THE ORGANIZING SPIRIT LEADER OF THE LATEST TERRORIST ATTACKS AGAINST THE US MARINES). It is by this systemic process that the total KEMALIST TERROR universe, T, A, TA, AT! {Terror, Anti-Americanism, Anti-Semitism, Anti-West Propaganda}actualizes as the organism that emanates by ATATURK’s distorted commands and returns back to Him through incessant evolutions of the originative order which is VULTURE’s alone and who is the Originator (Fuhrer) of the creatively evolutionary world-system in the plane of unity(the basic of Al Qaeda) of TERROR. The evolutionary process so explained is inherent in the KEMALIST term, PROGRESS (İLERİCİLİK) or ANTI-AMERCANISM.
ACCORDING TO KEMALISM THE OPPOSITE OF PROGRESS (İLERİCİLİK) IS REACTIONARY IDEOLOGY (GERİCİLİK), and ALL PRO-WEST KURDISH AND TURKISH MUSLIMS (BELONGING TO GERICILIK) ARE AGAINST KEMALIST PROGRESS WHICH AIMS AT DISPELLING ALL WESTERNERS AND PRO-WEST MUSLIMS FROM TURKEY, EVEN FROM THE MIDDLE EAST, EURASIA, AND MEDITERRANIAN REGION!
TRICKS OF THE SECOND SOVIET PLAYED ON THE WEST! (THEY ARE THE INTIMATE, FAKE SECULAR FRIENDS OF YOURS WHO LIVE WITH YOU AND ATTACK YOU!)
FIRST OF ALL THE CITADEL OF CHP-“LEFTIST” IZMIR YOUTH THAT ATTACKS THE USA SOLDIERS ON THE WAY OF GOING BACK TO THEIR MOTHERLAND!
Irak'tan ülkelerine gitmekte olan ABD askerleri İzmir'e geld. Burada beklemedikleri tepkilerle karşılaştılar. 18th October 2009-Kemalist students beat the US soldiers! Look at the photo above and see the Turkish Universiry Youth-after instigated by the fake secular professors against the West- cursing the USA and its allies! Of the KEMALIST string of causation in world- terror systems one ought to say “Now with the details of the transmission mappings that define the fundamental International terror epistemology inseparably combined with the ontology of the distorted principles of Ataturk and the ontological induction of cognitive artifacts by the unity of terror organizing within the Second Soviet Power Gaining Philosophy and the Suicide Bombing sort of brutalities in the world’s new terror systems, we finalize the following string of distorted principles of Ataturk’s independence war causation (Turkish Secret State’s False History,1920s): Technological Change the subscripts, “Independence” and “Turkish Revolution” in the expressions of your-Westerners’ and Semitic People’s signify the primal transmission of the so called modern Republic from T of Turkey onto the nexus of world-systems that are discoursed and creatively evolved from the fundamental epistemological Terror Roots’ T. Thereafter, the process has been shown in the expressions above in several forms the functional understanding and application of KEMALISM to the nexus of world-systems. The origin of the KEMALIST discourse leading to the construction of the Soviet type world-system emanates from the distorted principles of Ataturk and the principles attributed arbitrarily as the exogenously given laws to define the endogenous process of the discourse and its subsequent KEMALIST effects, where rules are enacted changed and evolved. This is the stage of SWINDLING THE WESTERNERS and the SEMITIC PEOPLE. Now the two parts of KEMALIST TERROR premises are combined by an exogenous part and an endogenous part as:
Exogenous T should be the revelation of Endogenous source induced to the distorted principles of Ataturk! Extension to the derivation of the process and methodology of INTERNATIONAL KEMALIST TERROR will be the same derivation as in the case of related expressions can now be repeated to establish the fact that the de-knowledge-flows and the de-knowledge-induced forms remain interactive within themselves in creating more International Terror thereof. But this property of the International terror will now be investigated further. The absence of unity of TERROR in the sense of oneness of the Second Soviet in the epistemological premise of the International terror causes different epistemology for different disciplines to emerge. All such episteme are described by the competing nature of opposing forms trying to gain definitive power in the systems pertaining to the theory behind disparate disciplinary lines. Hence, for the SEMI-OFFICIAL TERROR system we must have The İNTERNATIONAL TERROR system of the disparate disciplinary episteme evolves intact in this frame of their mutual independence, conflict, competition and resulting DESPOTISM. Consequently, the entities of the world-system İDEALIZED BY KEMALISM, AND formed by INTERNATIONAL TERROR are competing ones, and in this, power and preference determines the marginalized trade-offs between the entities of the competing systems to gain their survival of the fittest. Complementary relations are thereby lost and replaced by what is called in neoclassical psychological wars as the marginal rate of substitution. The ideas of cost and resource are based on secret enmity nourished by your own dear Turkish friends-especially fake secular Academics at the Turkish big universities, which is caused by two-face linkages between the entities and their relations that otherwise cause Anti-Americanism and risk diversification to be possible. The principle of universal complementarities across diversity of the terror-induced relational world-systems is replaced by the methodological individualism and independence of the competing entities. Such states of the TERROR INDUCED world-system allows the objective criterion of the utilitarian type to be subjected to optimization as a goal as opposed to the replacement of the optimization objective function by simulation in the continuously learning TERROR-induced world-systems. The state of optimality marks the end of. Such an end state causes the absence of a process-oriented methodology (TA) in TERROR ATTACKS that otherwise comes out of interaction, integration and evolution in the framework of the episteme of international unity of AL-QAEDA, LEBANON HEZBOLLAH, and TURKISH HEZBOLLAH.
In the terror-induced world-system of The RED ARMY of TURKEY VULTURE, the objective criterion is based on the simulation of the social wellbeing function over a range of process-based evolutions of the terror-flows and their terror-induced entities: Big Commander, The Hero of Turkey Independence War etc. Because of these opposite characteristics between official terror and international terror in the unity epistemology, they are shown in expressions above to be disjoint style existing so as to assert the power of one entity against the other. The KEMALIST PRINCIPLES mention this mutually disjoint nature of truth and falsehood as the only two sustained realities. Yet both emanate from the same UNITY-The Second Soviet or Turkey Vulture command. The secret state says that Anti Imperialist War has no independent power of its own except it takes its respite from KEMALIST STATE’’S command (THE SECRET DOCUMENTS OF TURKISH GENERAL STAFF TAKEN FROM ERGENEKON TRIAL). Layers of techniques explained in the terror-induced technological Change Expressions (KEMALIST PRINCIPLES) are of the most general type, which can be applied to a vast class of specific problems. To proof this fact we start by defining the meaning of official terror and technological change of terror production in reference to expression above. Technology is defined in the KEMALIST system as the medium of learning-by-doing that helps in organizing the functional capacity of the system to reinforce the episteme of unification of INTERNATIONAL TERROR between various artifacts of world-systems. Thus, within {The Second Soviet’s Red Army Operations} there is a sub-vector indicating the way to accomplish a functional task denoted by the corresponding {TT and TA} AT, AA}. Yet, because of the extensive linkages between diverse possibilities in this system, it is necessary to recognize the functional transformations of the sub-vector {T,T, A} into the knowledge-induced forms {TA, TT}AT, AA}; accented variables denote the sub-vectors. That is, we can select that particular label for TURKET VULTURE’S “T” and its ATTACK’ “A” say that would correspond to technology and treat this with the rest of the relations along that particular branch of the string (THE STRING OF KEMALIST REGIME).
Once this sub-string is constructed we can interconnect it with all other similar strings. A nexus of interlinked relations is thus established in the TERROR-induced plane. Accordingly, we now define technology by the sub-string, Technology, T: A / TT {Turkey Vulture’s Terror, Anarchy Planning, Attacks}; TT is Total Terror {inside or outside of Turkey} AA, such that all the other attributes of main expression hold before. Besides, the social wellbeing of RED GENERALS-by means of the dollars and Euros donated by THE WEST function is defined by: W TAI from the simulation of W with respect to the circularly recursive endogenous complementary interrelations between the variables, {W A T is K. Such a circular causation model is the essence of the evolutionary epistemology of the TERROR-oriented TTA-model or the KEMALIST process underlying same, abovementioned expression.
KEMALIST TERROR’S technological change the vector of complementary technology TWKA {T T A W K} playing its role in the total system of endogenous relations, denotes the TERROR-induced layers of technologies. In these layers of techniques even the least efficient technology, which according to MY EMAILINGS(2005-2009) plays an important role in determining the choice of technology, is supported by all other techniques that together play their interactive, integrative and dynamic roles (TTAA) in diversifying the joint OFFICIAL TERROR production system into layers of INTERNATIONAL TERROR productive systems. As an example, we have the dynamic input-output model in which the T-T coefficients become policy induced by a vector of policy and program variables that are discoursed to revise the T-A coefficients. Hence, such a vector can be treated as a technological change parameter used to correct the time-dependent or fixed TT-KA coefficients (The TARAF GAZETTE 2009 SUMMER). TARAF’S BELGE ANTHOLOGY (2009) has conceptualized a dynamic T-A model with layers of techniques in which even the most inefficient technique is shown to play an important role in technology choice. Unlike the case of the theory of layers of techniques in the OFFICIAL TERROR literature (THE STAR GAZETTE 2009 AUTMN), the concept of OFFICIAL TERROR-induced technology and layers of techniques within it gives rise to embodied technology that are pervasively endogenous in its relation with all state and policy variables. Consequently, we cannot accept the weighted average A-T coefficient for the dynamic T-A coefficient of layers of techniques in a joint production system. Rather, because the joint production concept is of the nature of interrelated system in which technology, inputs, outputs and revenues are all shared according to the TTAA-processes across such production systems, therefore, a multiplicative type joint production function is in place (THE STAR AND SABAH GAZETTES 2009).
Consequently: The SECOND SOVIET-TURKEY VULTURE’S “T” and TERROR!S “T” and Anarchy-Attack-Anti-West bundle’s A, A, A are the elasticity coefficients of the international TERROR joint production menus, AT, TA should denote the joint production menu between pairs of production and hence across all possible product diversification: The convergence of the limiting terrorist activities flow can be further improved by letting TAW of Turkish TAV assume sequential values over every round of interactions, integration (convergence) and creative evolution (TA-process). In this case
TATAW may belong to the natural-number system or the real line. In deeper scientific problems TAK can also be taken up in higher dimensional spaces (See the articles by Solzhenitsyn08 in GOOGLE). Although no particular type of movement in u-value needs to be presumed, yet for mathematical simplicity alone, we assume that the converging sets of TTAA-values over subsequent rounds of discourses move in a stable trend over time with growth rate
TT (AA). Then: TTA; TAT; AAT; ATA; TTT, AAA! We can now re-write expressions ABOVE in the two-equation system:
TT or AA:
AA or TT; now although not shown but implied, each of the output variables is strongly affected by the technology TT, as earlier defined in terms of complementary relations across all state and policy variables. TA is thereby equivalent to one of such uk-value describing the weight assigned by discourse on the particular methods and instruments of OFFICAL TERRORIST IDEOLOGY-KEMALISM that are used to generate expressions GİVEN ALREADY. Because of the endogenous nature of TERROR LINKED technology in this joint production system explained by KEMALIST recursions, we define: TTAW and expression AAW with the further assumption on adaptive TA-values, and hence of TTA-values as mathematical simplicity, the stability in TAA-values is transmitted over the entire system shown by main expression. Consequently, the choice of TA too comes about by stable recursive adaptation in the process. Now in a limiting sense we obtain: Technological change TT/TA:
The differentiated technological transformations TA (Terrorist Attacks) are the layers of techniques in the endogenous knowledge-induced complementary production system with extensive product diversification in place as a result of the underlying TTA-processes. It is readily found now that the nature of TA in terms of the cumulative u-value in the TTA-process is of the embodied type. Each vintage of machines and techniques becomes induced by the recursive u-values, and thereby, by the reinvestment of a proportion of TA (AT) into the reproduction of technological transformation. The obsolescence of machines, equipments and techniques is thus increasingly postponed under the recursive progress of the regenerative u-values. MY MAILING least efficient technique in older provocation of assets is now supported by the evolutionary techniques TA.
ACHTUNG / Attention please!
The first lines of “EPILOGUE” ATTACHED IT TO REMIND YOU THE LAST ASSAULT TO GERMAN EMBASSY AND TUKISH POLICEMEN IN CHARGE OF SECURITY UNDER THE HARSH COMMAND OF TURKISH OFFICIALS’SPECIAL AGENTS BIRCANAKYILDIZ AND FAHRETTIN YOKUŞ
This Chapter shall start with news adorned with photos and be telling about:
-KOÇ HOLDING AND TUSIAD-THE PRESIDIUM OF THE SECOND SOVIET AND ITS CRIMES AGAINST HUMANITY;
-The plots of the Second Soviet to make an ethnic cleansing through official suicides, bombings in the way of of intimidating Lews and Christians till they should flee Turkey
-AYDIN DOĞAN’S fake secular media and its impudent news and comments blaspheming, cursing, blaming, provoking The EU, The USA, and its allies misusing or exploiting the name of Ataturk!
Suikast cephaneliği : AMMUNITION OF THE JUNTA IN TURKISH ARMY TO HIT JEWS AND CHRISTIANS!
Deniz Kuvvetleri’ndeki cuntanın azınlıklara yönelik eylemlerde kullanacağı mühimmat ve silah listesinde Uzi’den LAW’a her şey var
20.11.2009/Devam »
20th OCTOBER 09 THE TARAF GAZETTE: MASSACRE HAS BEEN PLANNED IN THE KOÇ MUSEUM, AND TURKISH ADMIRALS HELPED THE BLOODY ATTACK PLANNINGS!
**********************************************************************************
SECRET COLONEL FRO THE TURKISH GENERAL STAFF- HASAN KARAKAYA’S NEWS PAPER THE VAKİT GAZETTE HAS BEEN ORDERED BY MAJOR GENERAL İLKER BAŞBUĞ TO THREAT THE USA THAT THE AMERICANS MIGHT BE HUNTED SURPRIZINGLY BY ATOM BOMBS TOMORROW!
Ayhan BİLGİN - “ABD’yi şoklar (mı) bekliyor?”
ABD ve destekçilerinin Irak’taki başarısızlıklarının dumanı tüterken, şu sıralar Pakistan’ın tüm askeri ve istihbarat gücüyle destek vermesine rağmen, Afganistan’da da zafere dönüştürülmesi mümkün olamayacak bir hezimete sürüklenmeleri, öncelikle ABD yönetiminde ‘Korku’nun tavan yapmasına neden oldu
**********************************************************************************
HE SAYS:”IN I950s-6-7 SEPTEMBER INCIDENTS-WE HAVE KILLED JEWS AND GREEKS IN ISTANBUL, OR EXPELLED THEM FROM TURKEY!”
Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu Haberleri
Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, 1955`te meydana gelen 6-7 Eylül Olayları`na ilişkin olarak, `Özel Harp işidir, muhteşem bir örgütlenmeydi ve amacına ...
www.tumgazeteler.com/.../orgeneral-sabri-yirmibesoglu/ - Önbellek - Benzer -
*********************************************************************************
Kapalı kutu açıldı: İŞTE TÜRK* DÜŞMANI BAŞKAN: İşte AB'nin yeni başkanı 19th October 2009
AYDIN DOĞAN’S NEWSPAPER-THE HÜRRİYET GAZETTE SAYS: THE NEW PRESIDENT OF THE EU IS THE ENEMY OF TURKS*!
YOU CAN SEE THE NEWS IN DEATILS IN THE COPY DATED 11/19!
*****************************************************************
IT ALSO INSTIGATES KURDISH PEOPLE SAYING THAT THE BIGGEST MONUMENT ON THE MOUNTAINS OF THE EASTERN ANATOLIA IS THAT OF THE BIGGEST MAN IN HUMAN HISTORY: ATATURK! 19th OCT.2009
The strong KEMALIST result in terms of the complementary relationship among state variables, policy variables and projects and programs that carry forward the unification of the TERROR INDUCED system! That unification paradigm and the design and choice of the consequent joint production system is found to be retrospectively premised on the string relation (7/11), which is derived from the Turkey Based epistemology of unity of international terror.
Some points to note in the formalization of production and technology in the light of the KEMALIST worldview (TTA-process) TERROR TIMING and ATTACK: a Soviet type philosophy of “psychological war science”. It can be noted that the dynamic nature of production and technology in the TTA-model of joint production depends centrally upon u-value and not on time. This is due to the philosophy behind the SOVIETIC UNITY episteme, according to which time is subservient to the TERROR in The Second Soviet Time; Time is used merely as a medium for recording sequences of events. But events happen by the command of ATATURK. They are then functionally understood and explained in the ATATURK PRINCIPLES induced world-system by the terror-flows, u-values. The temporal flow of time is thus an ordinal measurement of interactions as they appear in the real and complex topologies at the moment that certain events occur and that need to be recorded. As, for example, the creation of the international TERROR according to distorted ATATURK PRINCIPLES took place over 90 years, which is a divine-in Soviet Philosophy- precept that has no equivalence with recorded time. Likewise, there is no measurement of time around the event horizon of the New War-Terror- after the Cold War (Defined by Prof. MES-Solzhenitsyn08/2008-2009). In the simultaneity theory of General Relativity time is used simply to record an event that occurs upon the incidence of light upon material particle, and the same event changes its configuration in different geometrical axes of reference and by the speed with which such frames move (Einstein and Lawson, 1954). Thus, there is no equivalence between time and event in different axes of reference according to their speed of TURKEY VULTURE’S TERROR movement.
According to the distorted principles of Ataturk there is only one form of equivalence between time and terrorist movement. That is at the primal level of ATATURK. The Principles of Ataturk (RED ARMY; CHP, and MHP)) is narrated on the authority of the Greatest Man-Ataturk’s Army. In accordance with those principles and the assumption of the equivalence between terror-flow and time in the infinitesimal core of reality premised on the unity of international terror can we then say that time equals u-value according to the numbered interactions in the real and complex spaces of events. In regards to the complex spaces of u-value and hence of interaction, KEMALISM mentions about the nature of transcendental time prior to the creation of the greatest man-ATATURK on earth (ONUR ÖYMEN-CHP) and to the different dimension of time in the world of the terror and between the Non-Western Democracy. In the substantive meaning of the difference between temporality and terror-flows we must have: “KEMALIST GOOD TERROR VERSUS IMPERIALISM” now appears as recorded time according to the prior occurrence of an event that is read by terror-flow or an event that the knowledge-flow creates by the command of the transcendental Timing of International Terror, which is the primal unity of international terror as the oneness of KEMALISM. Terror Production and Technology in the light of the conception of Psychological War and time! Now with technology and production recorded by time as in expressions above consider the following derivative: Since each of the of the terms on the terror backing leftist-ideology-side of expression is negatively powerfully, therefore, TA / AT (TERROR for the sake of ATATURK and vice versa, implying a result that is quite contrary to what can be interpreted from, AT / TA, when it remains independent of “u” and exists as an independent variable, as in all of mainstream terror activities. In the second case we are not sure of the sign of the derivative and all the terms of abovementioned expressions turn out to have undefined signs. Thus, only the primacy of knowledge over time can set time equal to the interaction that generates terror-flows in the first place in real and complex spaces. The substantive nature of terror-flows over temporal time-flow presents the special way that the concept of technology is treated with the meaning of science in the Psychological War-methodology. Unity of Terror epistemology as the philosophy of science in the TTAA-methodology treats time according to expressions above. Now since the concept of technology and layers of terror producing techniques remain complementary to all the systemic variables and their relations, therefore, these are coterminous with science. We therefore say that terror machines and terror technology of the Second soviet-Turkey Vulture acquire their artificial intelligences in accordance with how we design and program them for the totality of the united world-terror systems (Prof. MES-Solzhenitsyn08/See in GOOGLE, 2008-20098). All of these become conscious entities in the united worldwide terror by virtue of their primal relationship with KEMALIST UNITY and with the terror-flows that emanate from the fundamental UNITY episteme derived from distorted Ataturk’s Principles. In the light of the principle of universal terrorist complementary across diversity of possibilities in the AT / TA-processes, the u-values have endogenous relations with the rest of the state, policy and instrumental variables, just as these variables are endogenously related with the u-values and vice-versa. In this order, the functional relation between terror and time is an exception of the general category as explained earlier. “U”-UNITY-values can be inverted in time-value if only if we take AT / TA u in the infinitesimal core of a space of recorded event, not otherwise. Technological change with the above specification of the terror-time relationship and the circularity of the endogenous relations between terror and the state, policy and instrumental variables, our simulation of the social wellbeing function in expression above is done by taking up all the explained interrelationships in the KEMALIST process, which define the recursive relationship of any one variable with respect to all the remaining variables. This kind of endogenous recursion would also make the u-values to be recursively determined in terms of the state, policy and instrumental variables in the KEMALIST processes. This too is a fact that points to the endogenous nature of u-values, contrary to the nature of independence of receptacle time in a time-dynamic system without the primacy of knowledge-flows in it.
EPILOGUE
Terror Attack accumulation in the terror induced joint production system with endogenous suicide, assassination, and bombing technology of the Second Soviet i.e. Turkey Vulture are-from the beginning of this chapter to the end of it-he nature of capital accumulation to be sampled through details from the daily life HORROR in the ATA process model can be seen in terms of the attributes of linkages, complementarities and terror product diversification. TERROR accumulation in the ATA framework is a process whereby resources are mobilized in the KEMALISM recommended directions of spending in the “bloody things of life”. The embodied nature of terror investment in Soviet sort of development, techniques and machinery suggests that every bit of the output, AT-TA is recycled in these directions: Attack of Terrorists and Terror Attacks. Nothing is saved in the psychological war sense of gaining interest on idle Islamic, Aggressive atheist, and Anarchist youth in the streets. The concept of resource mobilization as blood shedding in the KEMALIST-recommended directions is contrary to the concept of love and tolerance as the workers and even civil servants withdrawn from blood shedding and is held as idle youth by officers in assaults without real warship linkages.
More formally, the flow of TERRORIZING ASSAULTS in ANKARA that is formed from the source of output (ATA), is given by the following relation: The Vandal Chiefs of the Union of Turkish Officials below, is a suitable sampling of the output drawn out for officially planned investment.
BİRCAN AKYILDIZ
FAHRETTİN YOKUŞ
Alman Büyükelçiliğine Siyah Çelenk
BLACK GARLAND AT THE GATE OF GERMAN EMBASSY
BY THE UNION OF TURKISH OFFICIALS: KAMU-SEN!
OR GIVING A GOOD TRASH TO THE SECURITY PEOPLE THERE
(WE SAW THAT DAY THE HORROR CHIEFS-ABOVE-TRYING TO BEAT GERMANS AT GATE!)
KAMU- Sen`in Almanya Büyükelçiliği önünde yaptığı eylemde olaylar çıktı. Kamu-Sen üyelerinin büyükelçilik önüne bıraktığı siyah çelengin sivil polis olduğu öne sürülen bir kişi tarafından parçalanması üzerine arbede çıktı.
Now by the definition of OFFICIALLY DESIGNED TERROR formation (OT) we obtain:
ATA u-united, union, unity- [{OT} as established in expressions introduced from the very beginning of the dissertation as it should be…
Also by the circular causation between variables the following relations also qualify the determination of ATA / OT: Additionally, one could add the further feedback determination of u-values in terms of the state, policy and instrumental variables, which in the expressions ABOVE are the recursive values of {u, Unity OF THE STATE MEANS (u) TERROR UNIONS AND OTHER ANTI-WEST “NGO”S}. Just as the total international TERROR output in the purely complementary joint production system is in a multiplicative form involving ATA in the key expressions of the dissertation, so also the total terror-wide organizations stock is of the multiplicative form in the ATA leading to OT. It can be shown that because of the nature of complementary linkages of all such variables across the international terror, the impact of terrorists’ employment, official drug smuggling based capital accumulation (formation), output generation and layers of techniques are uniformly reinforced across such a participatory system. But for all such complementary relations to be sustained, their important relationship with cost and risk diversification must exist. We will now examine this topic briefly. For details see Solzhenitsyn08 (GOOGLE) and all Prof. MES mailings (2009). Cost and risk diversification in the complementary network of bloody relations would guide us the inter-project, inter-sectored, terror-wide distribution of attacks on especially Americans, Jews, and Iraqi Kurds! (ATA (OT)) as a form of spending is equivalent to the cost of terror production in the terror-induced participatory economy. It is noted that the absence of cordiality rate in a pure KEMALIST HORROR negates the validity of opportunity cost of HONOR and the valuation of FRANKLY BEHAVIOURS by means of such HONORLESS State Philosophy. The replacement of HONOR by forwarding HYPOCRACY returns in a simulative terminal-value formula of bloody assault valuation means that such TERRORIST ACTIONS are jointly shared among participants in a joint venture.
Likewise, terror and psychological war costs can operate in the KEMALIST way by Turkish Revolution. Such financial costs form part of the ATA and OT, since financial businesses are run under the same principle of cost and profit sharing (intrigue by means of foreign agents* and fake secular-secret Anti-West front) (Prof. MES-Solzhenitsyn08, 2005). The complementary nature of participation and the continuously learning feature of the ATA-OT process with only simulation instead of optimization prevailing in its social wellbeing criterion function make the neoclassical idea of marginal rate of substitution illogical in such a terror-induced participatory Psychological War on the USA (Solzhenitsyn08, 2006).
Consequently, now the notion of opportunity cost of resource allocation is replaced by cost of terror and revenue of psychological war (or profit) sharing among an increasing number of participants-the Media controlled by AYDIN DOĞAN and RAHMİ KOÇ ** and opportunities. The simulative complementary aspect of resource allocation in the terror-induced participatory system does not rule out relative differentials in the use of factors of horror production and threatening the security over Iraqi Kurdistan’s natural resources. But whatever decision is made in such cases are perturbed by the process orientation of the ATA-methodology. Hence, the usual concave to the origin production possibility curve and the convex to the origin consumer and social welfare indifference curves cannot exist in the terror-induced resource allocation system. Consequently, relative prices of the lives lost in terrorist attacks do not seem determined as in the neoclassical case. Instead, relative attacks arise from evolutionary “expectation-linked” terror market equilibriums of the classical marketing type (CHE Guevara, 1960s!)
The increase in TTA signifies product diversification. Consequently, a vibrant KEMALİST process in the extensive meaning of participation between human agents* and the society (ideological) system in the light of ERGENEKON type Turkish Revolution Attempts and the simulation of the social wellbeing function, achieves risk diversification through product diversification and increased systemic participation.
FOR FURTHERMORE INFORMATION ONE COULD SEE IN GOOGLE:
www.analiztv.com/news_detail.php?id=8702 - Önbellek -
İngiliz gazetecinin gözünden Ergenekon... - Video CNNTurk.com
Yaklaşık 20 yıldır Türkiye'de yaşayan ve Ergenekon soruşturması üzerine bir rapor hazırlayan İngiliz gazeteci Gareth Jenkins* ABD Kongresi'nin konuğuydu.
websrv.cnnturk**.com/video/dunya/2009/...ergenekon/.../index.html - Önbellek –
Gareth Jenkins has defended there openly, overtly, clearly the Anti-American foundation of deceased PROF. DR. TÜRKAN SAYLAN the RED comrade of MAJOR GENERAL TUNCER KILIÇ who in his historical speech at The Turkish War Academy called ARMY to make collaboration with North korea and Iran against the USA, AND, and ite ALLIES in the evening programme-dated 23th October 2009 of cnnturk!
The actual risk of the unit cost of terror production sharing ATA-OT is measured by the expression (Solzhi08, see above): all u-values are taken here in the limit of the OT-ATA number of interactions converging to a certain level of integration and evolving there from to new KEMALİST REVOLUTION processes. Note the difference from the definition of risk in mainstream Psychological Wars.
We Pro-West Islamic Great Community backing Pro-American Parties since 1950 till 2007 pointed out how the Second Soviet’s threat upon the Turkish Police and Judeo-Christians of Anatolia has grown out of a joint venture and assembly plant with RAHMİ KOÇ-AYDIN DOĞAN’s jackals-Red Generals into a major shareholder of TERROR ORGANIZATON (TO or OT) based on the distorted ATATURK’S TERROR ATACKS (ATA) principles in the name of INDEPENDENCE in TURKEY and has now taken charge of 100 per cent terrorizing capacity. Two links below show the progress of the PKK induced terror model for the period we’re living and witnessing today! Before a fortnight or around we warned the democratic world that the Judeo-Christians and the liberal Turkish Police might be open to the TA (Terror Attacks) of PKK Brigades organized by the Second Soviet’s Red Generals!(See my recently sent messages). We will categorize the model changes by techniques as identified below. Similar officially organized PKK terror-model trend over years is denoted by one set of techniques previously. New terror-models in given years are denoted by shifts in the set of techniques. Thus, according to the concept of terror-induced layers of techniques used in both links we identify the following set of ATA-OT TERROR brands according to layers of techniques: ATA (ATA-OT) Principles could ORGANIZE the Terror in Turkey!
gencturkhaber.com/pkk-mersin-karakol-saldiri-polis-dtp-acilim.html,01a351 - 12 saat önce
Karakola molotoflu saldırı - Mersin, PKK, Şevket Sümer Mahallesi ...
Mersin'de PKK terör örgütü yandaşları, Şevket Sümer Mahallesi'ndeki Siteler Polis Karakolu'na Molotoflu ve havai fişekli saldırıda bulundu. ...
www.haberayna.com/Gundem-Karakola-molotoflu-saldiri_21089.html - 11 saat önce
Pkk mersin karakol saldiri polis dtp acilim
29 Kas 2009 ... pkk mersin karakol saldiri polis dtp acilim. Mersin'de PKK'lılar Karakol Bastı. Mersin'de Yeni Pazar Mahallesi'ndeki Siteler Polis ...
www.ozturkler.com/Mersin-de-PKK-lılar-Karakol-Bastı.html,01a351 - 13 saat önce
The shift from the above level to a higher level of layers of techniques was achieved by ATA-OT in 85 years when the OFFICIALLY ORGANIZED TERROR went into the full model change. These new set of techniques comprises, ATA model. Evolutionary (shifting) layers of techniques, OT under the impact of TERROR induction, u (UNIVERSAL)-values TA, we have used (A) to imply both attacks’ interactions and the numbered layers of techniques in any one stage TO’ Shifts in layers of techniques caused by increasing TA’ interactions TTT, TA’ AAA, AT!
THE RED ARMY OF THE SECOND SOVIET-TURKEY VULTURE, UNDER THE SPECIAL PROTECTION OF SATANIC MILTARY LAW-EMASYA, SHALL HIT THE USA AND ITS ALLIES IN AND AROUND THE SOUTH- EASTERN ANATOLIA!
Militarizmin zuladaki hamlesi:*** emaysa YOU SEE THE RED OFFICERS charged wıth ATA TERROR IN THE EURASIA AGAINST THE WEST!
"Jandarma veya Emniyet Teşkilatı, sorumluluk sahasında yetersiz kalmaları durumunda, mahalli mülki amirler tarafından birbirlerinin sorumluluk sahalarında geçici olarak görevlendirilebilir." Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu cuntanın demokrasiye müdahalede zulada tuttuğu B planını yazdı:
International TERROR-values for all values of AT as numbered interactions in the KEMALIST or ATA-OT processes.
As ATA evolve, shown by the excessive negative signs in before-mentioned expressions, they acquire multiple punctuated equilibriums in terms of the other variables. In this way, evolutionary AT, TA-values are determined in terms of simulated values of the state, policy and instrumental variables. EMASYA*** is one secret metamorphosis TA (Terror Attacks) and distorted peaceful principles of Ataturk (ATA) induced AT, namely, A-TERROR!
THE ZAMAN GAZETTE 26th- OCTOBER 2009THE JUDEAO-CHRISTIANS SAHL BE HIT BY THE SECRET STATE OF TURKEY
THE ZAMAN GAZETTE 26th OCTOBER 2009 DEATH ORDER SIGNED BY A BIG RED GENERAL
THE ZAMAN GAZETTE 26th OCTOBER 2009
THE ZAMAN GAZETTE 26th OCTOBER 2009
THE ZAMAN GAZETTE 26th OCTOBER 2009
"Bşk takip… THE CHIEF OF TURKISH GENERAL STAFF –BOSS CULPRIT
Üç ayak
Ahmet Altan - 26.11.2009 RED ARMY, RED JUDGES, AND FAKE SECULAR MEDIA ARE THE SWORN ENEMY OF HUMANITY! Aslında oyun çok basitti.
Sistemi “üç ayak” üstüne kurmuşlardı.
Ordu, yargı, medya.
An endogenous process of the circular causation type (EMASYA) is thus generated in the KEMALIST OFFICIAL TERROR-methodology, as explained by expression in ATA-OT, now applied to layers of evolutionary techniques under the influence of UNITED TERROR-flows. This relationship of evolutionary TERROR-technology is shown a special law (See please THE LAW OF EMASYA in Turkish related CODES).
Kafes’in gereğini yapın:EVEN THE MOST TIMID PERSON B. ARINÇ DARED TO SAY SOMETHING AGAINST THE REDS OF WHOM HE IS AFRAID OF VERY MUCH NEAR TO PISS WHEN HE WILL SEE THEM BEFORE HIM!
Bülent Arınç, Taraf’ın yayımladığı planla ilgili Erdoğan ve Başbuğ’dan gereğini yapmalarını istedi: Yanlış yapanlar ordudan temizlenmeli 26.11.2009/Devam »
In Figure, Newspaper Legend, below denote a set of layers of techniques for a given interactive process under the command of KOÇ HOLDING, DOĞAN MEDIA, and Turkish general staff to make The USA and England scapegoats in all evil activities linked to terror organizations including SUSURLUK and ERGENEKON OT-ATA . As interactions increase, the same layers shift into higher vintages of techniques, TO, TAAA, AAT etc. all of them bonund with ATA, TURKEY, TERROR at the correspondingly higher u-VALUES (UNITED, UNIQUE, UNIVERSAL AND THE LİKE) as shown IN THE PREVIOUS PARTS OF THE STUDY.
Uğur Dündarın da artık Deniz Baykal'a benzediğini gördüm, Ergenokonun da ..... BAYKAL* GİBİ ERGENEKONUN AVUKATLIĞINI YAPIYOR PATRONU EMREDİYOR O DA YAPIYOR
*BAYKAL TRIES TO CONCEAL THE CRIMES OF ERGENEKON AGAINST JEWS AND THE WEST!
**THE HURRIYET GAZETTE TRIES TO BLAME-BY DIRTY HINTS-THE USA AND ENGLAND OVER TERRORISTS!
28 Kasım 2009** Cumartesi 18:04
İşte 'derin' Mehmet*** (THE CHIEF TERRORIST FROM NEW YORK…)
Tolga TANIŞ
Tam 13 yıldır kayıptı. Susurluk’taki**** kazada Abdullah Çatlı’nın üstünden kimliği
çıktığı günden beri. Hiçbir gazeteciyle konuşmadı.
Hiçbir yerde fotoğrafı çıkmadı. Hakkında hiçbir bilgi yoktu. Mehmet Özbay’ı Amerika’da yaşadığı
kasabada bulduk ve 3 ayrı eyalette izini sürdük. New York***, Georgia ve South Carolina’da...
BRIEFLY THE PRESIDIUM OF SECOND SOVIET ORDERE THE TRAIN IN RUSSIA
TO BE BOMBED BY SUSURLUK**** AND BLAMED HE USA SIMULTANEOUSLY!
Conclusion
Turkish Al Qaeda in the Middle-East
and
The Bosnian based Islamic terror in Europe
Technological change modifies TURKISH AL-QAEDA November 2009 i.e. ATA-OT based Islamic new terror in the Middle-East: TT (Turkey Vulture’s terror) AATTO-ATA ATTCKS of TERROR of TURKEY organized in the name of ATA and A* (below)!
*This dangerous terrorist ABDULHAKİM DEMİR is paid by Turkish General Staff, abides in Diyarbakir, an recently deals with reorganizing Turkish Al-Qaeda in Southeastern Anatolia and in Northern Iraq!
Subsequently, with greater learning in joint ventures and internal efficiency gains with human resource development and with many input linkages it was possible to shift to the following interconnected brands, i.e. a new shifts in techniques (continuity is shown-see photo below- by the sample of deceived Kurdish Muslims to be the farm-hands of Turkish Al Qaeda in Turkey and in the Middle-East): their chief-ABDULHAKIM DEMIR-as mentioned before-is being paid still by Turkish General Staff)
PSK: Divê hikumet guh bide daxwazên Ocalan
TURKISH RED SOLDIERS INSTIGATE MUSLIM KURDS!**
ŞURA-DER'DEN KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASI : Cumartesi akşamı PKK lehine slogan atan bir grup tarafından Molotoflu saldırıya uğrayan Şura Der, 22 Sivil Toplum Kuruluşu'nun da destek verdiği kitlesel basın açıklaması ile saldırıyı kınadı. Saat 10.00'da başlayan ve yüzlerce vatandaşın katıldığı basın açıklamasını Şura Der yönetim kurulu adına ABDULHAKİM DEMİR okudu. “Kuran-ı Kerimler ve İslami Kitaplar Yakıldı”! **TURKISH RED OFFICERS BURNT QORAN PAGES AND BLAMING THE USA INSTIGATED MUSLIM KURDS AGAINST THE WEST!
ABDULHAKİM DEMİR’S ORGANIZATION comprise one set of shifted techniques TERROR IN TURKEY AND IN IRAQ, and comprise one set of shifted techniques The impetus working behind all these upward shifts that defined the embodied technology in the Second Soviet TERROR was the joint venture co-operative program and the gainful advance in capturing the terrorist position shares both domestically and an increasing number of OSAMA BEN LADEN models being rendered overseas. The old vintages of TERROR ORGANISATIONS were not fully retired. They were improved to newer models as the advances in newer models came about. Thus, a good deal of complementarities among diverse number of models was attained. This helped also in diversifying and reinforcing the productive inputs and the skill and TERROR development in the Second Soviet-Turkey Vulture’s TERROR ORGANISATION namely OT! The photos in these new pages shows the shifts by sets of layers of techniques as mentioned above, under the impact of interactive mechanisms between vintages of techniques in the ATA TERROR and OT TERROR industry for the period 2008-2009. Photo 2 corresponds to Photo 1. The more detailed information within 1 shows the intensity of the dynamic transformation of technology in the TERROR industry in MIDEAST. It was also during this phase that much of the lessons learned on integrated Terror Organizing system from the abroad in the earlier phases of the Second Soviet’s new development in TERROR INDUSTRY was transferred into the Turkish Al Qaeda semi-officially military department domestically. The joint venture and co-operative mechanism advanced from one layer of technique to another without allowing for ready obsolescence in the previous techniques. This perspective came to be institutionalized in the Turkey Vulture’s terror industry under the philosophy of joint ventures pursued by Turkish Al Qaeda.
How is the TURKEY’S UNITY INDUCED TURKEY VULTURE’S TERROR UNITY epistemology of unity of INRERNATIONAL TERROR applied to the case of terror-induced layers of techniques to be applied in the West Europe in the USA, and in the East Europe including Russia? The question now is how can the International terror development experience explain the aspect of the TERROR UNITY INDUCED TURKEY’S UNITY epistemology in the principle of complementarities and participation? To answer this one notes that the diversity of technological advancement realized by International Terror, particularly during the period 2000-20009, was the result of coordinative and participatory medium of learning and decision-making through joint ventures that the principle of complementarities promotes. The ATA-process is fully realized in the midst of such an endogenous phenomenon of learning in concert with policies, programs and terror-market reality. Such endogenous variables along with the Second Soviet terror financing instruments replacing the rate of interest for mobilizing resources now enter the highly interactive, integrative and evolutionary system of interrelationships involving the simulation of the social wellbeing criterion of the Red Generals, Red Journalists, Red (would be) Scholars and red Judges-the Jackals of KOÇ HOLDING and DOĞAN MEDIA.
It is recommended that the important Turkey Vulture’s terror industry along with the co-operating, financing intermediaries should develop a blueprint of a social wellbeing goal of KEMALIS ELITES and choose such policies, programs and instruments that would jointly promote the development of mutual profitability and address the social milieu as well in a satellite state in the EUROPE-BOSNIA HERZEGOVINA. Through misusing the patriotic feelings, and row thoughts of naïve Bosnians The Second Soviet-Turkey Vulture is now ready to terrorize all of the Europe-from Swiss to Sweden-by means of KEMALIST, RED-BLACK FASCIST MUSLIMS under the commandment of professional Turkish army backed Islamic Terror agents such as the Bosnian Secret Butcher and the farmhand of RAHMİ KOÇ-dirty hero i.e.KAHRAMAN TUNABOYLU et al** instigating Swiss recently! (See the photos below!)
Resmin büyük halini görmek için üzerine tıklayın
Zürih Başkonsolosu Mehmet Emre, Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Şemsettin Ulusal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşesi M. Haki Coşkun, İTT Başkanı Dr. Kahraman Tunaboylu**, Sera Vakfı Başkanı Tarık Ali Akçay, İTDV Genel Kurulu ve Yönetim Kurulu üyeleri de katılmıştır.
The Semi-Military Terror like any other good and service in the Second Soviet economy would then turn out to be a NATIONAL GOOD. Private profitability and social benefits could then be generated by a practical simulation of the social wellbeing goal as a blueprint using the dynamic approach of the KEMALİST process as explained in this paper and involving the whole politico-economic system KEMALİST TERROR: ATA-OT.
The more extensive is the interactive process leading to consensus (integration) and creative evolution, the more effective becomes the product-diversification and the risk-diversification that ensues from this. The emergence of different models of the Second Soviet’s terror as the Turkey Vulture’s international capital asset explains the terror-induced layers of techniques from which one can learn about successful integrated TERROR manufacturing processes geared by the well-coordinated and co-operative joint-venture approaches.
Certain policy directions for KEMALIST conscious transformation of the INTERNATIONAL TERROR industry in concert with Islamic development financing instruments is however, beyond the above remark, there are also critical observations to be made with respect to the business perspectives of INTERNATIONAL TERROR for future terror-wide contributions in which KEMALIST TERROR would share. This calls for certain policy propositions. It is not known whether the terror developing activities within the region narrated already was causally related to any Islamic Terror development financing instruments such that the layers of techniques in the Turkey Vulture’s Terror industry could have gained from these and could have reinforced the Islamic TERROR development financing instruments for Turkey Vulture’s further TERROR advancement-TT. True Islamic TERROR development and its onwards reinforcement of the terrorist performance could be enhanced if the activities of the period 2000-2009 was complemented by the Islamic Terror financing instrument of mobilizing resources in the direction of TERROR manufacturing, and TERRORIST development including the KEMALIST TERROR development and the development of all those inputs in diverse terrorist sectors from which the Second Soviet, as an example, would benefit. In this way, terror development financing, resource mobilization in the direction of terrorists’ product-diversification, would also create cost and risk-diversification by virtue of cost and production sharing between participatory agencies, as in the case of joint venture. There is a causal two-way endogenous relationship here between resource mobilization leading to productive spending and in realizing production and risk-diversification. Such a two-way feedback is the essence of the simulative circular causation property of the ATA-OT TERROR process within which the KEMALIST ELITES’ social wellbeing function is simulated with all the relational conditions pertaining to the variables of the KEMALIST TERRORISTS’ social wellbeing. Resource mobilization leads to productive spending in accordance with the tenets of KEMALISM, not to financial saving in financial intermediaries. The result of resource mobilization then is a multiplier impact on income growth with appropriate terrorist products and stable terror markets as IRAQ, AFGHANISTAN, and Iran backed LEBANON, and as an aside: GAZA STRIP! TERROR stability is attained as the prices of goods stabilize with expanding terrorist supply. The positive employment effect in this relationship along with machinery, capital and technology adds to the social and economic gains and sustainability of real income and output growth of INTERNTIONAL TERROR. The KEMALIST TERROR revenues should thus be enhanced by the sale of affordable Soviet type bloodshed, thus capturing terror market share, and its revenues should be circulated as resource mobilization for capital development for International Terror.
This is the capital accumulation process that we have earlier referred to in terms of embodied technical change in the terror-induced production system with layers of techniques. On the other hand, the returns on financing by means of equity participation (KEMALIST and Maoist Terror Assembly) and profit-loss sharing (The Second Soviet) under terrorist co-operation are inversely related to terror induced economical profit rates and are specially conducive of output growth, development sustainability and productive transformation in accordance with KEMALİST SYSTEM requirement. If this approach to financing terror development is adopted, the activity in the encircled region shown above would create productive employment, diverse product designs with effective control of terror inflicted environment by arresting the waste due to obsolescence and by interlinking various vintages of techniques in KEMALİST TERROR.
MEHTAP'TA DİDİK YARIŞI
Didik-midik, bırak asıl manayı, Mehtap'a çık
Ağzına dek dolmuş idrar keseni dişinle sık;
Kokuşsun kelimeler, yalama olmuş lafı çürüt,
Hazırlan cemaitsel bir zırva da sen yürüt!
ANLAMA, SEVDİRME...
Hepsi Mehtap'ta: aşık mı kalpazan mı bunlar;
Ne söyler bu çete, kubursal sözlerden ne anlar?
Altın ufuk, platin nesil, zümrütten kainat
Telafi için zırvaları, kır testiyi "KHAVAT"!
Last Edit: Jul 2, 2014 at 2:30pm by Admin
Admin
Administrator
Posts: 24
Member is Online
Dec 9, 2013 at 11:07am
QuoteEdit
.
.
Post by Admin on Dec 9, 2013 at 11:07am
TÜRKÇE RUBAİLER
HECEYLE DİRİLTEN CUMA RUBAİLERİ
Prof. Dr. Mustafa Erdoğan Sürat
CEKETSİZ ADAM...
Hadi giysiler benden, sen de "Bu adam döşeksiz",
Yeteneksizseniz ona hitap şu: "Yetenek, siz!"
Ağlarken keşfedilmek hoş, işte villada döşek;
Ne gam, İngiliz ozanı linç etmişse bir eşek!
VE ADAMSIZ CEKET...
Dünya küçülünce çevresi suç işledi, adama yazıldı
Eşeklik baki kaldı "H...avuz"da, fakat o döşeksiz çizildi;
Çizilmedi silindi zavallıcık, kudretliler tarafından
Cübbeden kesme lüks ceket konuşurken, adam düştü lafından!
VE EN ÜNLÜ ŞİİERLERDEN BİRİ
EULOGY FOR THE GREAT GENERAL RAYMOND ODIERNO
By Prof. MES SOLZHENITSY
One minute towards the doom in Iraq
They were awakened by the noise of the boots of the Crook
Namely red and black fascists
Who-on the contrary to The New Mesopotamians- hate nitches!
Great Raymond knew from the beginning of The Iraq War
That the enemies of the USA and its allies were
The enemies of Democracy as well
While are ringing the doom’s bell,
While the assassins
Would symbolize the body of all sins
Who had also intended to assassinate the Kurds that have been
Praying and thinking freely…
After the Saddam’s regime has been done away with by the
God’s Great Servants like General ODIERNO
That opened the windows of freedom in thinking and praying to
All living bodies in The Middle-East
To all men in the street!
The Pro-West Kurdish Muslims to survive for ever
Were just at the brink of a time calling for the doctor,
Came ODIERNO having had his rescuing sword
To cut the bars that imprisoned liberties one after the other in an accord!
The fascists left their attitudes to harass The Northern Iraq,
And, following the instructions of God’s servant not using sword yet only the sack
Suddenly fled behind the heaps of dung…
He pulled out from his helmet his identification quality
Presented it gingerly to black and red fascists, who quitted enmity
On the spot!
Great General Raymond standing at the head of his army held the liberty’s light.
In modesty had never turned his back to humanitarian style.
He helped immediately over problem induced points always in a while!
Quote
.
.
Post by Admin on Dec 25, 2013 at 11:19am
DAHİLİ HARPTE İSEK...
"Paralel Devlet Çetesi" çok inatçı, hem karanlık hem kararlı...
"Hizmet" lafı laga-luga kökenden, komik olimpiyat rögarlı;
Anadolu ruhlu iktidarsa tüm iç savaşların acemisi,
Yani hükümet cenahı, "dost" darbe kurbanı, yardım gemisi!
SAVUNALIM SİPERLERİ
Sofu, ılımlı, dinsel seçimi namevcut hatta muhalif mümin
Kardeşisin pak liberallerin, sen de artık kalemizi savun
Mukabil atışlarda kurşundan ağır olalım, kısraktan çevik
İşte avuçta kaşınıyor, paslanmaktan korkan, demokrat tetik!
HECEYLE DİRİLTEN CUMA RUBAİLERİ
Prof. MES-ADMIN OF NATO 2013
NAM DÜŞER, AD YAŞAR!
Sen ki muhterem efendiydin, bir hazreti beydin;
Keşke beddualardan sonra özür dileyeydin...
Gerçi düştün düşmeye ya, boşver, takma kafayı
Kişiye adı yeter, bırak alayı valayı!
ASLINDA...
Bir düşen yok; camia, oyuncağını kırmıştır...
Bundan sonra düzen tutmaz, işin yoksa yapıştır;
Kimler tuzağa çekti seni: vicdansız, imansız?
Neyse ki büyük acılar, cennet müjdeler ansız!
NOT
www.kriter.org dan şair taafından iktibas edilmiştir.
HENCE...
Hey Good Samaritan, my dear kindred!
Your hatred
For the bullying couldn't be at first
No more than a hatred for dirtiness
That is
Insufficient to produce
Anything good or useful...
Seeming you convinced of our faith
Based
On bravery to dare and make bullying
Turned into a big sheet, when
The little criminals are ready to threaten the modest ones-us!
Yes, we good Samaritans might not be in a mood of longing for any
Worldly goal choose vengeance for ourselves and punishment for
Bullying devils: we solely open the our heart's gates to The Savior
And give easily every possible proof of our own innocence
Hence!
HUMANIST ADMONITIONS IN POLITICAL POEMS AND APHORISMS
DR, DR. MD & PH. D. HONORARY PRINCE OF DERBENT
M. ERDOGAN SURAT/PROF. MES SOLZHENITSY (SEE IN GOOGLE)
Ladies and Gentlemen,
"To be or not to be..." left in the history of drama for Pro-NATO Turkish and Kurdish Muslims. We cries today as "Coup d'état or annihilation"! Why? Because we don't want to see the minorities to be slaughtered in Istanbul anymore! We cry: "Enough is enough!" in the evil events as 6-7 September when the homes and the shops, and the offices etc. belonging to deadly wounded-some of the females raped-Greeks, Jews, and even Armenians in Istanbul. During the preparation period of those bloody some profoundly significant mass -media attractions created within the cooperation of atheist, communist, Turkish nationalist and Turco-Muslim militants! As the to be the witness of signalling proofs warning us about the drawing near chaos designed to be end in a vicious goal viz. slaughtering especially Jews will you please heed the similar points shared by the evils of present time and 6-7 September 1955?
A certain AHMET TAKAN-one of the ex consultants of the President of Turkish Republic ABDULLAH GUL who is a secret religious follower of F: GULEN explained the easiness of creating a chaos in Istanbul. The same thing has been being remarked in the vicious time of 1955 by F. GULEN in a vast area from Smyrna to Erzurum! In those days Turkey has had A. M as the prime Minister-a mere idiot and coward like T.ERDOGAN. The opponents-under the roof of CHP-of the government were anti NATO, and today they are the same villains. On ULUSAL Channel evening news (local times 19.20-19. 47 hours. that son of bitch A.TAKAN, and the Leftist Youth Leader ÇAGDAS CENGIZ claimed the same goal: A deadly Great Chaos in Istanbul and Ankara. CAGDAS CENGIZ, even, dared to attack The Turkish National Assembly and occupy that poor nest of Turkish MPs!
And within that blood promising news programme by UMIT ZILELI on The ULUSAL KANAL TV everybody heard the same motto suddenly: They declared over some pseudo public opinion polls that ISRAEL is the greatest enemy of TURKEY! Do you see the flaw: The enemies of the PM- coward T. ERDOGAN are the enemies of Jews at the same time, huh?
Yours/ Prof. M. E. Solzh-The spokesman of Pro-NATO Turkish and Kurdish Muslims
SON, DARBE YİNE GEZİ'DE : HEDEF MASUM YAHUDİLER!
Önce Tayyip Erdoğan'ı yıkma faaliyeti olarak başlayacak anarşi. Daha sonra kanlı kaos.... Ve Yahudileri yıldırıp kaçırmak için faili meçhul toplu linç girişimcileri. Musevi cemaat tahrip edilince elbette anarşistlerin istediği yönde siyaset de yıkılır darbe türü faşizm gelir! Biz NATO dostu Müslümanlar anarşiyi lanetliyoruz!
Now we Pro-NATO Muslims who has chosen the political figure liberal leader and mad the president need must sit down and start studying the bill of 1955 ethnic cleansing with a sort of wounded attention. What can we do? We may call the red Maoist soldiers' followers who had do away with innocent, good Armenians, Greeks, and Jews to eat their pine apples and-just after a while- murdered The PM of 1950s and give them order to confess their relationship type with The Bosporus Soviet State very fast but quite distinctly because the time is chasing the last minority-very weak Hebrew community-and make an inquiry about green Maoist organisation-F.GULEN Gang that bickering with us namely The Pro NATO Muslims with the probability of brewing a civil war; losing a minute. While waiting for the hors d’oeuvre of civil war they opened their anarchy bag, took out a slip of slogan beginning with cursing the cabinet and the president and continuing with would-be Anti-Imperialist impudent accusation to cast aspersion on The Europeans as a whole.
UÇAKLARIMIZ BİR DAHA DÜŞÜRÜLEMEYECEK!
Yazının özgün başlığı gerçekte şöyleydi:
ERGUN DİLLER DIŞARDAYSA, HİDAYETİ DE SALIN!
Bakın, canımızdan aziz Türkiye Devlet Başkanına herhangi bir fenalığı dokunan herkese yaptığımı "Er" veya kadın o "gün"e reva görmüyorum, bizim ARINÇ' a özgü incelikle, dilini şey ettiğimin "Diller" i demiyorum, hak etse de...Bu kılkuyruk, kimsenin adamı değil fakat AK Basının sırtına oturmuş Türkiye-İngiltere savaşından bahis açıyor. En ucuz malzemeyi yani milliyetçiliği satarak Hacivat Turgay misali uygun bir koltuk arıyor kendine. Aslında bu kerkenez "Kalemler" e benzer çok sayıda milliyetçilik bezirganı yuvalanmış durumda AK Basına. Bu tipler makalede-ekranda şehit kanı satıp malı götürmeye bakmaktalar... Ne mi demek istedim? Çar sözcüğü Avrupa dillerinde Sezar demektir. Namussuz ikbalci durup dururken Türkiye ile İngiltere'yi karşı karşıya getirirse uçaklarımız düşürülür. Uçaklar düşürüldü mü? İspatı: Suriye'yi metres tutmuş yeni Rus Çarı PUTİN bir daha uçak filan düşüremeyecek bu yazının üstüne ve dahi herkes uçaklarımıza musallat edilen uğursuzluğun dilleri şey edilesi kimi mahlukatla bağlantısını en azından sezecek!
Candan aziz devlet başkanımızdan ruh ve mana alan AK Basın ne yazık ki, kendi küçük menfaati uğruna ülkemize hep uğursuzluk getirmiş ve dahi getirmekte olan şahısların, köprü altında milliyet tinerciliği yapma mekanına dönüşmüştür.
Aziz devlet başkanımız Tayyip Erdoğan'a seslenmek bu nokta itibariyle farzdır: "HAŞHAŞİ denilen içerdeyse tinercileri de kodese tıkın" çağrısı sizin hukuka gösterdiğiniz eşsiz saygıya saygısızlık olur. Bu nedenle yalvarıyoruz: Allah-CC- aşkına zatınızı, kararsız yüzde otuz dışında yüzde ellisiyle seven Türkiye'ye seslenin ki, H. Karaca tutuksuz yargılanabilsin diye herkes elini taşın altına koysun!
Rabbime emanet ol aziz devlet başkanımız. Erzurum ağzıyla Rab, seni her türlü düşmandan korusun "Can TEYYİBİMİZ!"
NATO: SEÇİMİ FETOŞLAR DEĞİL, SÜMEYYE'LER KAZANIR
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM,
Rabbimizin selamı hür dünya kadınlarına gelsin!
Liberal, muhafazakar, modern hanımefendiler önderimizdir.
Liberal hanımefendiler dürüst ve cesurdurlar. Yüce ve emin!
FETOŞ, çakma hoca efendiyken sahte peygamberliğe yükseldi yani o derekede alçaldı.FETOŞ isminin sonunda TOŞ mevcut. Sonu TOŞ ile biten bir sürü işaret sıfatının hiç biri başımızı göstermez, TOŞ dibe layık bir son-ek. Mesela BAŞOŞ yok ama....
Türkiyelilerin yaşadığı memlekette seçimleri FETOŞ tip hoca efendiler değil hanımefendiler kazanır. Türkiye hanımefendilerinin yeni sembolüyse Sümeyye canımız.Biz NATO camiası, bütün adına konuşuyoruz: Serbest ticaret ve hürriyet eşittir demokrasi sandığı. Şu anda sandığa giden yolun anahtarı, hep seçim kazanmış Türkiye hanımefendileri adına Sümeyye canımızda!
ABD' de lüks gettoda yaşayan GETOŞ efendi NATO ile Amerika arasındaki eşit ortaklıktan haberdar. Haşarat misali altına saklandığı ABD'ye güvenip NATO adlı ilahi kılıcımızı yani Kuranı yetersiz bulup yeşil kitap yazan KADDAFİ' den kuşbaşı yapmış kudreti hiçe sayıyor.
Biz, "NATO'NUN İstatistik Gücü" yüz: aha da açıklıyoruz! AK-PARTİ şu 400 rakamı şart değil ama ezici çoğunlukla sokacak milletin vekillerini TBMM çatısının altına. Ve o vekiller çatı katındaki vesayet farelerini topyekun itlaf eyleyerek, meclisi milletin malı yapacaklar. Türkiye dönüşecek: Vesayet TBMM de kalacak, TBMM ise milletten emir alacak! Bir Millet, Bir Anayasa, Bir Başkan, Bir Meclis yeter bize vatandaşlar. Çünkü biz vatanın sahibiyiz; söz konusu biz isek, gerisi teferruattır. Tarihi yanlışı düzeltip yineliyorum: Vatan kadar önemli kutsalımızdır vatandaş! Söz konusu vatandaş, ise gerisi teferruat!
SELAMUNALEYKUM
FATİHASIZ FETO, ÖLÜYE DANS BAĞIŞLADI!
FETO esasen bir ölü, Fatiha okusa ne yazar, haşa, dans etse ne? Ne var ki o ve paralel çete CHP ve MHP oylarını birleştirip candan aziz devlet başkanımız Tayyip Erdoğan'ı sandıkta yenmek niyetinde! Ve de bunların oy beklediği halkın karşısına çıkartılan iş akla ziyan... Zira FETO ile çetesinin oy istedikleri parti anaçları, cinayet kurbanı bahtsız bir genç kızın hatırasına hürmeten Fatiha okumak yerine dans gösterisi sunmayı yeğliyorlar. İyi ama NATO tüm siyaset ehline son on yıldır şunu söylemedi mi? Sandığı aşamayan hiç kimse artık iktidara ulaşamaz, sağır İsmet'in deyimiyle "TÜRKİYA" ' da. Ulan o biçim FETO, halktan bu biçim oy alınabilir mi? Yani biz duymadan memlekette kültür, hatta, iman devrimi yaşandı da, tövbe haşa, Fatiha'nın yerini anaç hatunların caddelerde dans etmesi mi aldı ha?
Halkın kutsallarıyla alay eden bir güruha oy istesen de alabilir misin bre şizofren, bre moruk hünsa, bre FETOŞ? Dinler arasında yaşanan hoşgörüye asla karşı çıkmamış bir halkın dini duygularına saygısızlık sana ne denli pahalıya patlayabilir, acep farkında mısın? Dinle FETO dinle: NATO savaş tehlikesinin sürekli gündemde bulunduğu ülkemiz coğrafyasında, cephenin mümin, muhafazakar, liberal er oğlu erlerle dolmasını ister, tıpkı Kore Savaşı vesilesiyle yaşanan deneyimimizdeki gibi... Senin kanalizasyonlarında hatta yandaş geçinen kitle iletişim organlarında edebi düzey Avrupa dillerini bilenin izine pek rastlanmadığı için, kendi laf kalabalığının mum ışığında yaşamaktasın FETO! NATO emrinden de bu nedenle haberin yok. Hadi büyüklük bende kalsın, önce Fatiha yerine dansı tercih eden siyasi tabanından dolayı yüzüne tükürmek yerine, ünlü komutu-yarı resmi üslupla- tekrarlayayım da biraz akıllan:
NATO: "Tayyip Erdoğan'ın yerine sandıktan çıkacak ve medeni dünyamızı rahatsız eylemeyecek birisi bulununcaya kadar Türkiye Cumhuriyetinin fiili devlet başkanı su andaki Cumhurbaşkanıdır!"
AYAKYOLU TAKUNYA KABI: BANK-A!
Böyleyse el koy, başka şey de koy ama banka lafını kullanma. Üsluba dikkat! O...çocuğu darbesi 28 Şubat, bu vatanın bekaretini bozmuştur. Vatanın namusu başvekil kadın da olsa, onun iki buçuk santimlik yivinde değil devlet lisanındaki estetiktedir. Şiiriyete gel.
Çok gerekliyse ve ille de el koyman lazımsa, "Britanyalı ozan NAIPAUL' ü linç etmiş O... çocuğunun gölgesinde yattığı, tersten NAMAZ okunan, cahil, yalancı, kumpasçı, iftiracı paçavra tarafından sevilen banka görünümlü bir apteshanenin takunya kabı derdest edilmiştir" ifadesini tercih et; 28 Şubatçı, 17 Aralıkçı O...çocuklarıyla üslup paylaşma. Vesayetin ayakkabı kutusu yalanına yanıt verirken "ayakkabı"yı suratında şaklat, banka büyüklüğündeki apteshanenin takunya ambalajı şamarını gür patlat! Sonra da gel bizim Müslüman Kürt-Türk müttefiklerin hep sadık kaldığı NATO'ya kocaman minnet arz eyle. Neden? sağır İsmet'in TÜRKİYASI sayemizde kısasta hayat olduğunu fakat "Bozuk üslup kısasa düşük yaptırır" yasasını öğrendi de onun için. (Bak, kuduz Hilmi Havuz'u unutuyor muyuz?)
Evet, "ZAMAN"ENİN darbecisi sırtlan postuna bürünmüşse, o vatansızın "Allah" lafına bile kanma, eğer aylardan 27 Mayıs misali bir aysa, cephedeysen ve Mehmetçikler "Allah-Allah" nidasıyla yeri göğü inletiyorsa dahi zaferden çok emin olma. Zira tepenizde postu modern bir sırtlan var ise, bil ki o malum O... Çocuğu, başbakandan rakı istetip kafayı çekmiş, HALLA-HALLA diye kıvırıyordur.
Yok tarih 7 Şubat yahut 17 Aralıksa viski, votka rakı, bulunmaz tezgahlarında: haşhaş vardır, haşhaş...
Özetle: tüm semavi kitapların şeriatından (Ahlak yasasından) küçük bir komut milleti bekler:
Yukarıdaki tarihlerin yıldönümlerinde ya limon yiyin, ya da limon yiyenleri seyredin. Zira, tükürüğümüze kuvvet, tükürülecek çok surat var vatansız ve de sakalsızın MATANINDA, mat anında!
HEY FBI: ÜST AKIL'DAN, TUTSAK FETO'YA ŞİDDET VAR!
Başlıkta, "durumu biliyoruz, "Breaking News SQL" üstünden FBI'ya hemen bildirileceğiz" anlamı vurgulanıyor. Bu arada Sizlerin-yani ana dili Türkçe olanların da-haberiniz ola"...istenmiş, besbelli. Çünkü hepimiz hümanist kalmak zorundayız ve de günlerdir FETO, kendi adamı pozundaki-kıytırık örgüt imamlarının bile çok üstünde yetki sahibi-gardiyanları tarafından-cinsel tercihli renkli odasında- tekmelenip tokatlanıp, yüzüne tükürülerek cezalandırılıyor. "Neden 17 Aralık darbesine erken soyunup, başarısız kaldın?" diyedir bu ceza...
Konuyu ayrıntılamadan, önce bir aydınlatma fişeği: FETO dramındaki üst akıl, Türkiye'deki görünmez çetesel devlet yani iki buçuğuncu Sovyet'tir. Şimdi başarısız darbeden sorumlu tutulan FETO dediğimiz "C" sınıfı emekli vaize dayak atılıyor, dayak. Cemaat içerisinde bunu bilenler, sadece dayak atanlardır. Onun için vazife bizlere düşmede, hümanistlere. Hümanizm, insanlığa inanmak, insanı korumak demek. Hümanizmin öğretmeni Rabbimiz, Rabbin kılıcı ise serbest ticaretin koruyucu kılıcı olan NATO/L'OTAN elbet!
Doctor Solzhenitsof
(Fiyakamı bozan o kütühanecinin* minik odasında neler saklıydı acep?)
*Britanyalı küçük memur-büyük ozan Larkin
Televizyondan önce dünya radyolarında, arkası yarın tarzında roman, tiyatro vs. saatleri varmış. Ben de hayatım roman muhabbetiyle kendi hikayemi yazıyorum ve yapıtın adını aha şuraya-hafifçe çapsız bulmama rağmen-BİR NANO TEKSTİL MÜHENDİSİ'NİN HARİKA MACERALARI şeklinde derkenar ediyorum. Biliyorum okuyucunun cesaretini kırar böyle kalitesiz girişler.Fakat bence bu romanımsı hikâye, eğer yazımı sürdürülebilirse cidden okunmaya değer. Nano Tekstil Mühendisi olmaya karar verdiğim gün, hem var hem yok. Çünkü tercihlerimi-ki bu da artık hayatımızın bir parçası olmuş kutucukları işaretleme biçiminde gerçekleşir-yaptığım gün itibarıyla sonucun bana kaç gün sonra ulaştırılacağını tercih yaptığım gün bilemezdim. Habire gün deyip duruşumdan kolayca anlaşılabilir zaten: tercih yapmakla gün saymak arasında bir fark bulunmaz. Sırf hikaye olsun diye üniversiteye giriş, mezuniyet sonrası daha-daha yüksek eğitim yahut akademisyenlik macerasını, kanaatimce, uzatmaya gerek yok: Sevdiğim ve beni seven partim sayesinde kestirmeden üst rektör olmuştum. İyi hoş da anlatmak için klavyenin başına geçtiğim hikaye neydi ve nasıl başlamıştı?
Efendim, göreve başladığımdan kısa bir süre sonra karşımızdaki devlet kütüphanesinin sıradan bir memuru tarafından küçümsendiğimi fark etmiştim. Hatta sonradan bu durum, fark lafı ne kelime affedersiniz, aleniyete döküldü. Adam, makam şoförümden korktuğu için, ben Mercedes'imden inerken ceketini ilikleyip neredeyse yerlere kadar eğiliyor, sonra makam şoförüm ve korumalarımın görmediği bir anda eliyle havaya matematik semboller çizerek pis-pis sırıtıyordu... Ben o sembollerin anlamını biliyor, hatta yarı aydın o kütüphane memurunun arada bir kullandığı yanlış ifadelere acı-acı gülüyordum. Gülümsememe hakim olan acılık hem alaya alınmam hem de yarı cahil-fakat hakkını verecek olursam bir çok rektör arkadaşımdan daha aydın bir kitap kurdu izlenimi veren- evet, cahil bir dalgacının cebirsel kompozisyon yanlışlarının rahatsız edici yetersizliği, dosdoğru bir ifadeyle düzeysizliği idi; zira dalımda, yeterli matematik anlatım, problematik oluşturma, çözüm ve önerilerle tekstil misali barsak bağları-çünkü iç organlarımızı karnımızın dibine yığılmaktan koruyan çok özel bir askıda tutma sistemi vardır memelilerde-ne diyorduk, evet dokulara uyum sağlayabilecek tekstil esaslı iç organ tutucularının yapısını formüle etme ehliyetinde zirve yapmam an meselesiydi. Tam zamanına denk getirmek, birkaç meslekte önemli...Boyacılık, trenlerde makasçılık, keşifte bulunan akademisyenin idari görev yapması ve doğallıkla bir hastanın hastaneden taburcu edilme halleri...Bir de hasmının üstüne yürümek. Hikaye ettiğim mevzu olmasa eminim bu sonuncu hali yahut pozisyonu idrak benim için imkansızdı. Bakın duruma açıklık getirmek için yaşadıklarımı teferruatıyla anlatayım: hayır uzun bir konu değil, yani sıkıcılıktan uzak kısacık bir paragraf! Bir gün şoförüm makam koltuğuna bakan kapıyı açmakla meşgulken adam tam yerine oturtulmuş bir delta işareti çekmiş ben de verilen mesajı çakmıştım. İş son hududa dayanmak için küçücük bir merhale bekliyordu. Kütüphane memurunun üstüne yürüdüm. O da benim üstüme yürüdü. Fakat çizgilerimiz bir doğru parçasının iki ayrı noktaları arasındaki cüzleri tamamlamıyordu. O sefil kütüphanecinin-her şeye rağmen benim altımdaki, hadi altımda demeyelim, vasat rektörlerin çok üstündeki bir mertebede pozitif ilme vakıf o melunun-ve benim anlayabileceğimiz tek doğru tanımlamayı yapsam da eminim ne dediğimi anlayacak tek-tük okuyucu ya çıkar ya çıkmaz. Sırf herkes anlayabilsin diye "birbirimizin üstüne yürüme çizgilerimiz çakışmıyordu" desem o da bana yakışmaz. En iyisi şöyle anlatmak: ukala kütüphaneci benim meydan okuyan adımlarımla aynı doğruyu-tabii zıt yönden- yürür gibi yapıp çapraz bir çizgide önce kararlı bir şekilde yürümekle kalmayıp, adımlarını hızlandırmaya gereksinim duymadan benden kaçtı. Onu kovalamaya çalıştıysam da bir kütüphane memurunu kovalayan kişi üst bir rektörse-bensem- başında bulunduğum kurumun yenilgisi anlamına geliyordu durum. İşi korumalara havale edip herifi sopalatmak yerine, endişelere gark olmayı seçtim ben, böylece belki öykümle birlikte ben de yeniden doğdum.
Endişelerim yerini korkuya bırakamamıştı çünkü korkmaktan korkmuyordum...Sami kökenli her ademoğlu gibi korkmaktan hoşlanmıyordum ben, evet yüce Allahın bildiğini kullardan saklamaya ne gerek, endişeler benim üretim kaynağımsa sırf onlardan kurtulmak için kendime bir korku uyduramazdım. Tam Suudi Arabistan, Girit adasına F 15 savaş jetleri konuşlandırırken hem neden korkacaktım? Ailemin soy kütüğünü bilmeyenler için anlattıklarım anlamsız gelebilir. Bu açıdan endişelerde, korkularda yoğunlaşmak işi iyice karmaşık kılabilir...geçelim. Aslında jetlerimizin endişelerimi giderme nedenini açıklamalıyım sanki! Fakat hayır, fazla söze ne hacet, arabeskin asıl babası Fenikeliler, eski Yunan, Yahudi ve Arap kültürüne şunu aşılamış gibiler: "Korktuğun şey başına gelmişse-söz gelimi, üst rektörü seçildiğin üniversitenin karşısındaki kütüphane, azıcık mürekkep yalamış memuru üstünden seni bir an için huylandırmışsa, korkutmuşsa-sen git endişeye musallat ol; makam şoförüne o mikro şeytanı dövdürmekten kaçın, endişelenmekten kaçma. Unutma, doğduğun dakikada kutsal kitabına uygun sesler çıkartabilmek uğruna adeta endişeyle beşik kertmesi yapmıştın."
Kütüphanecinin hayal ettiği salak bir üst düzey amir-amir işi bozar, emir kaynağı daha uygun-evet emir kaynağına terbiyesizlik, en hafifinden sululuk ettiğini anlayıp sinmesinden sonra onu yanıma çağırıp nasihatlerde bulundum. Her şey ortadaydı işte, yararlı noktaların altını çizmek için icat edilmiş nasihat kurumunu adamcağızı çizmek amacıyla kullanmış, işimin başına dönmüştüm. Yani her zaman yaşadığım mutlu bir macera sonu: endişeyle sulanıp gübrelenmiş toprağımdan yeşerip çıkıyordu. Acaba sahiden çıkıyor muydu? Bu kez yarı bilgili birine dersini vermiştim ya, kendimin-tabii kendimce-ne ölçüde tam bilgili sayıldığını bilmiyordum. Ben bunu bilir bunu söylerim neticede: yaşamımda yeni bir sayfa açılmıştı. Üstelik ilk endişelerden müstakil o yabancısı olduğum duyguyla, korkuyla tanışmıştım. Kendimi işime verdim, endişelerle dolu ve korkuyu görünmez kılan işime. İşim duygularımın karanlık baskısından ışık elde etmekti esas itibariyle...orası belli.... Gerçi bunu herkes gibi ben de anti-depresanlarla sınırlayabilirdim. Fakat tam tersine dopinge sarıldım. Koşmak, içimdeki koşu ihtiyacını semirtmeye başladı. İki cümleyi tekrarlayarak hatıralarımı yazmayı ihmal etmiyordum bu arada, "gülerken koşabildim veya yüzüm asıkken de yorulmadım; tarih, saat...filan..." Kütüphanecinin hayal ettiği salak bir üst düzey amir-amir işi bozar, emir kaynağı daha uygun-evet emir kaynağına terbiyesizlik, en hafifinden sululuk ettiğini anlayıp sinmesinden sonra onu yanıma çağırıp nasihatlerde bulundum. Her şey ortadaydı işte, yararlı noktaların altını çizmek için icat edilmiş nasihat kurumunu adamcağızı çizmek amacıyla kullanmış, işimin başına dönmüştüm. Yani her zaman yaşadığım mutlu bir macera sonu: endişeyle sulanıp gübrelenmiş toprağımdan yeşerip çıkıyordu. Acaba sahiden çıkıyor muydu? Bu kez yarı bilgili birine dersini vermiştim ya, kendimin-tabii kendimce-ne ölçüde tam bilgili sayıldığını bilmiyordum. Ben bunu bilir bunu söylerim neticede: yaşamımda yeni bir sayfa açılmıştı. Üstelik ilk endişelerden müstakil o yabancısı olduğum duyguyla, korkuyla tanışmıştım. Kendimi işime verdim, endişelerle dolu ve korkuyu görünmez kılan işime. İşim duygularımın karanlık baskısından ışık elde etmekti esas itibariyle...orası belli.... Gerçi bunu herkes gibi ben de anti-depresanlarla sınırlayabilirdim. Fakat tam tersine dopinge sarıldım. Koşmak, içimdeki koşu ihtiyacını semirtmeye başladı. İki cümleyi tekrarlayarak hatıralarımı yazmayı ihmal etmiyordum bu arada, "gülerken koşabildim veya yüzüm asıkken de yorulmadım; tarih, saat...filan..."
Her ne kadar gülerken zoruma giden bir işi yapabilsem-mesela koşabilsem, koşarken yüzümü asıp, ilaveten yorulmasam da-insan mantığından kopamazdım. Sıkmazsam insan mantığının sayısal temel dışında hiç bir esasa dayanmadığını hatırlatayım. Dualarımızda yinelenen "aklını kullanmak görevi" tastamam o beşer mantığıdır ki asla azla çoğu birbirine karıştırmaz. Halkın "askeri ücret" dediği en düşük maaş ya az ya çoktur, aynı zamanda az ve çok olamaz. Bu durum ölçüyü icat etmesine götürmüştür beşeri. Aynı ölçü kendisinde geçerlidir; o büyükse büyük, küçükse küçüktür. Mesela deve sidiği-affedersiniz-ya atıktır ya katıktır. Hepimiz memeliler türüne mensup isek-ki öyle olduğumuzu köylü kadınların hepsi biyologlar kadar biliyor, süt kovasını nasıl doldurdukları sorulduğunda bir büyük baş yahut küçükbaş hayvanın memesinde sağdıklarını ifade ediyorlar-bize katık olanı bir deve atık niyetine atamaz, "yok deve!" derler hayvana. Hayvanlar aleminden söz açılmışken hikayemdeki epizoda birlikte ulaşabilmek zorundayız artık. Unutma: Kitap "aklını kullan" diyor. Kütüphane memurunun gücüm yeterken, beni "ti" ye almasını mağlup edilemez bir güç kabul edişim hiç mi aklınızı kullanmazsınız buyruğu açısından açıklanmaya muhtaçtır. Zira kütüphanecinin koca caddede önüm sıra tavşan yavrusundan hızlı kaçışını salgın hastalık nedeniyle tüm esnaf izleyemedi ama seyredenlerin kahkahası hala kulaklarımda çınlıyor. O izleyiciler, zorla endişelenen galibin üst rektörün-yani benim-fazladan zorlamayla endişelerimden bir de fıtratında bulunmayan "korku" peşinde koşan birisini anlayamazlar. O zaman itiraf edelim benim örneklemime koyduğum iki memelinin teması durumu açıklamamıza yeter: Bir boğa-üst rektör-ve bir yaban keçisi-kütüphaneci- yakın temas olasılığında boğanın başına iş açar. Keçi laf yahut işmar dokundurur ve kaçar. O haylazın, hele de kayalara tırmanırsa, boğa tarafından yakalanıp cezalandırılması imkansızdır, ah, mutlak manada imkansızdır.
Çok kullanılmaktan kirlenip yıpranmış o "gerçekten" kalıbıyla karıştırılmasın lütfen, gerçekte, kütüphanecinin beni korku ve endişeye sürüklemesinin, şimdiki ve gelecek zamanları kapsayan ürkütücü temelini kavramıştım. Gerçi tehlikenin boyutları geçmişi kapsıyor mu kapsamıyor mu, işin bu yanı bütünüyle karanlıktaydı benim için. Neden? Çünkü an ve istikbal ne kadar canlıysa geçmiş o denli hayat doludur, bizi mutlu eden mazi parçacıkları belki acıya dönüşme kudreti yönünden henüz yaşanmamış zamana kötü olasılıkta fark atabilirler. Yanlış anlaşılmasın, zaman içinde kişilik olgunlaştıkça, olgunlaşma fazla iddialı, tecrübe kazandıkça daha iyi gider, ne diyorduk, deneyim kazandıkça eski gurur tablolarından mahcubiyet duyabilir. Bir de çöplük meselesi var sahi...Kütüphaneci hasmım işyerindeki oda kapısına benim rektörlük girişime olan mesafeden daha uzaktan, ne yapıyordu? Somut görsel cikcik atıyordu, cikcik, twitter...Atamıyordu aslında. Her horoz kendi çöplüğünde öter ve ben çöplüğümün hemen eşiğinden, meydan okumaktaydım. Eminim sokakta neredeyse turfanda tüm rektörlerimizden daha yetkin duran bu adam odasında beni sollardı. Haydi odasına gitmek gafletinde bulunmadım, peki emekliliğimde, diyelim bir resim sergisinde karşılaştığımızda kütüphaneciyle matematik semboller üstünden atışırken halim ne olacaktı? Yahut adamcağız, nasihatim zoruna gidip de her şeye yeniden başlarsa akıbetim nereye varacaktı? Çaresiz bir durum doğrusu...çölde hastalanıp da devenin küçük tuvaletini ilaç niyetine yudumlayanları daha iyi anlamaya başlamıştım. Başka mevzuları bile daha derinden kavrıyordum belki. Bu ihtimal beni yeniden endişeli ve derinden üretken eski yüzümle buluşturmuş olabilirdi. Makam odama çıkan özel asansöre dalar dalmaz aynaya baktım. Çok şükür yeniden oradaydım, yalana ve gerçeğe eşit uzaklıktaki desteği karanlık parlak yüzeyde, aynada! Durup dururken, masum ve düzeyli bir memura takmıştım. Benim sorunum endişesiz üretemememde gizliydi. Fakat partim, memleket batsa umursamayacak kadar rahattı; sözün özü, onların-partili aktif ve yetkili üyelerin-suratına uyum sağlamak zorunda ve endişeli yüzümü gizlemek mecburiyetinde idim. Halimin tercümesi kısaca böyleydi: partime sadakatimi ispatlamak için düşünmüyormuş izlenimi vermek. Bu yolu seçince de sonuçlarına katlanmak zorundaydım pek tabii... Ne aydın bir kütüphane memurunun ne üniversitedeki öğretici ve öğrencilerin gözünden kaçabilirdi yüzüm: Yumuşak, manasız hatlı, kendinden zayıfa kaş çatacak, güçlünün karşısında netliğini kaybedip neredeyse görünmez olacak, et sıvalı bir kafatası vitrini. Bu durumu gururuma yedirmemi kim nasıl beklerdi benden? Akdenizliydim ben, kökleri çok eskiye dayanan, arabeskten daha eski bir havzadan. Soyumu karıştıranlar içinse cevap hazır: En azından Akdeniz'e inmek hülyası genlerinizde yoksa, o havzaya yabancı sayılırsınız! Antik dünyayla buluşmanın şifresi bu açmazda saklıydı besbelli: İki yüzlülük. Yan odanda yalnızken endişeli, titiz, sorulara belenmiş ama verimli, başkalarının yanında ayıp sayılacak düzeyde mesut, huzur veren gazete okumuşçasına rahat, ne rahatı, istirahata çekilmiş! Yalnız bu arada, Mısırlı bir şarkıcının orkestrasında ut çalan amcalar gibi huyuz, doyumsuz o hal, gerçek halim ağır basamazsa ömrümde yandığımın resmiydi. Uzayın ve yeraltının bilinmezlerine ilgisiz-gelin buna oturan boğa diyelim-bir çok hücreliye dönüşmektense, kütüphaneciyle rolleri değiştirmek ve arada bir onu rahatsız etmek, sonunda zorunluluk kazanmıştı!
Arkası yarın...
ANNEX WITH NO WORK NUMBER
NOVEL OF BREAK TO TAKE A BREATH
Doctor Solzhenitsof
My life shouldn't be spent in vain in the way of writing my own life story by means of the conversation discipline induced novels, and I would rather say that the name of my novel-although I find it slightly circumspect-is to be THE GREAT ADVENTURES OF A NANO TEXTILE ENGINEER. And yet I know, such poor quality entries discourage the reader. But I think this novel is really worth of reading if its-while to be been being written- yes is sustainable. As for the day I decided to become a Nanotechnology Textile Engineer it is neither here nor there and not linked to another point because as of the day I made my choices-which takes place in the form of ticking the boxes that are now part of our lives-I could not know the day I chose how many days the result would be delivered to me. It can easily be understood from my position by saying the news as days, and there is no difference between making a choice and counting days. Just for the sake of a story, there is no need to extend the adventure of university entrance-higher education or scholarship-in my opinion-after graduation: I became the top rector without a shortcut thanks to my favourite and loving political party. But what was the story that I headed to the keyboard to tell and how might it start? After saluting everybody I dare say, shortly after I took office, I realized that I was being belittled by an ordinary clerk of the public library opposite us. In fact, later on, this difference was spoken to the public, do not forgive words. Because the man was afraid of my office driver, while I got off my Mercedes, he buttoned his jacket and leaned almost to the ground, then he was drawing mathematical symbols in the air-just as grinning-with his hand when my authority assigned driver and my bodyguards could not see it... I was laughing bitterly at the false statements that the officer used from time to time. The bitterness that dominates my smile is both my mockery and semi-ignorant-but if I give it the impression of a more enlightened bookworm than many of my rector friends- yes, the disturbing inappropriateness of the algebraic composition mistakes of an ignorant waver was the inadequacy of the algebraic composition, because in my branch, sufficient mathematical expression, problematic creation, solutions and suggestions for textile-like intestinal ligaments-because mammals have a very special suspension system that protects our internal organs from collapsing at the bottom of our abdomen-what we were saying, yes, it was a matter of time before I reached the top of my capacity to formulate the structure of textile-based visceral retainers that could adapt to tissues To coincide with the right time is important in several professions ... Painting, scissoring on trains, and administrative duties of an academician who made the discovery, and naturally the discharge of a patient from the hospital Also, walking on an opponent. I am sure it was impossible for me to comprehend this last state or position, if it was not the subject I was telling. Look, let me explain in detail what I went through to clarify the situation: No, it is not a long topic, that is, a short paragraph away from boredom! One day, while my driver was busy opening the door facing the office, the man pulled a delta sign fitted in place and I flashed the message. The job was waiting for a small step to reach the final limit. I walked over to the library clerk. He also walked over me. But our lines did not complete the parts between two separate points of a line segment. Even if I make the only correct description of that wretched librarian-that miserable librarian-the only correct definition that I and I can understand, the one who has positive science at a level far above the mediocre rectors, let's not say that below me, let's not say myself anything as "below me"-and I am sure that only a few readers will or will not come out. It wouldn't suit me either, if I said "Our lines of walking on top of each other did not coincide" just so that everyone could understand. Best to put it this way: the cocky librarian pretended to walk the same straight as my challenging steps-from the opposite direction, of course-and ran away from me, not only walking steadfastly in a diagonal line, but without needing to step up. Even if I tried to chase him, if the person chasing a library clerk was a top rector- if as I was to be-it meant the defeat of the institution I was heading. Instead of putting the job on the guards and batting the guy, I chose to be worried, so maybe I was born again with my story.
My worries could not be replaced by fear, because I was not afraid of being afraid ... I did not like to be afraid like every son of Semitic Adam, yes, no need to hide what The Creator knows from servants, if worries are my source of production, I could not create a fear for myself just to get rid of them. Why would-from the other side-I be afraid when Saudi Arabia deployed F 15 fighter jets on the island of Crete? For those who do not know my family's genealogy, what I am telling may seem meaningless. In this respect, focusing on worries and fears can complicate things… let's move on. Actually, I suppose I should explain why our jets have relieved my concerns! But no, no worries, the real father of arabesque, the Phoenicians, seem to have instilled this into ancient Greek, Jewish and Arab culture: "If what you fear has happened to you-for example, if the library across from the university where you were elected as the top rector frightened you for a moment with a little ink licked officer. -You go to worry; avoid getting the driver to beat that micro devil, don't avoid worrying. Remember, at the moment you were born, you were almost had chose anxiety as your fiancé while anxiously cradled for the sake of making scripture voices. " A stupid top-level supervisor that the librarian dreamed of spoils the job, the source of the order is more appropriate, yes, after he realized that he was rude to the source of orders, at least he was sullen, I invited him to my side and gave advice. It was all right, I used the counselling institution invented to highlight the useful points to draw our dedication, I was back to work. So it's a happy end of adventure I've always had: it was sprouting out of my anxiously watered and fertilized soil. Was it really coming out? This time I gave a lesson to a semi-knowledgeable person, I didn't know to what extent I was considered to be fully knowledgeable, of course. I know this and I will say that after all: a new page has been opened in my life. Moreover, I was acquainted with fear, the feeling that I was unfamiliar with the initial worries. I put myself into my job, my job full of worries and making fear invisible. Essentially, my job was to extract light from the dark pressures of my emotions… it's obvious… though I could limit this to anti-depressants like everyone else. But on the contrary, I clung to doping. Running started to fatten my need for running. By the way, I did not neglect to write my memories by repeating two sentences, "I was able to run while laughing, or I did not get tired with my face glum; date, time ... etc ..." Although I could do something that was difficult while laughing - for example, if I could run, hang my face while running, and also not get tired - I could not break with human logic. If I do not squeeze it, let me remind you that human logic is based on no basis other than numerical basis. The "duty to use your mind" repeated in our prayers is precisely that human logic that never confuses less with most. What the people call "military wage" is the lowest salary either more or less, but also not more or less. This situation led humanity to invent the measure. The same measure applies to itself; if it's big it's big, if it's small it's small. For example, camel urine - excuse me - is either waste or additive. If we all belong to the mammal species - and all of the peasant women know that we are as much as biologists, when asked how they fill the milk bucket they express what they milk on the udder of a bovine or sheep - what is added to us cannot be disposed by a camel as waste, "no camel!" they call the animal. Speaking of the animal kingdom, we now have to access the episode in my story together. Remember: The book says "use your mind." While I can afford the library clerk, my acceptance of his "ti" as an indestructible power needs to be explained in terms of the commandment, "Don't you use your mind at all." Because all the tradesmen could not watch the librarian's escape from the rabbit cub in front of me on the big street due to the epidemic, but the laughter of those who watched is still ringing in my ears. Those viewers cannot understand the forcefully worried winner of the upper rector — that is, me — who, with extra compulsion, is chasing "fear" that is not in his nature. Let's admit, then, the theme of the two mammals that I put in my sample is enough to explain the situation: a bull - the top rector - and a wild goat - the librarian - gets a job for the bull in the possibility of close contact. The goat makes words or abuse and runs away. It is impossible for that mischief to be caught and punished by the bull, especially if he climbs the rocks, oh, it is absolutely impossible.
Please do not be confused with that worn-out "really" mold of much use, in fact, I have grasped the terrifying basis of the librarian driving me to fear and anxiety, including the present and the future. Although the dimensions of the danger include the past or not, this part of the work was completely in the dark for me. Why is that? Because the more alive the moment and the future are, the more alive the past is, perhaps the fragments of the past that make us happy may make a difference to a time not yet lived in terms of its power to turn into pain. Don't be misunderstood, over time, as the personality matures, maturation is too assertive, the more experience it goes, the better we say, the more experience he gains, the more he may feel embarrassed by the old pictures of pride. There's also the rubbish issue ... What was my librarian opponent doing to the room door at his workplace, farther from my rectorship initiative? Concrete visuals were throbbing, chikcik, twitter ... Actually he couldn't. Each rooster crows in its own dump, and I was challenging from the threshold of my dumpster. I'm sure this man, who was more competent than any of our rectors almost out of season, would overtake me in his room. Come on, I did not mind going to his room, so what would I be in retiring, say, when we meet at a painting exhibition when I was shooting with the librarian over mathematical symbols? Or, dear, where would my fate be if my advice went to force and everything started again? It is actually a desperate situation… I began to better understand those who got sick in the desert and sipped the camel's small toilet for medicine. Perhaps I was understanding more deeply about other subjects. This possibility might have brought me back to my anxious and deeply productive old face. As soon as I got into the private elevator that went to my office room, I looked at the mirror. Thank God I was there again, its support equidistant from the lie and the truth on the dark bright surface, in the mirror! Out of the blue, I stuck it to an innocent and well-qualified officer. My problem was that I could not produce without worry. But my party was too comfortable to care if the country collapsed; In essence, I had to adapt to the face of active and authorized members of their-party and hide my anxious face. The translation of Halim was briefly like this: to give the impression of not thinking to prove my loyalty to my party. When I chose this path, I had to bear the consequences, of course ... Neither an enlightened library clerk nor the instructors and students at the university could have missed my face: a soft, senseless, self-weak frown, losing clarity in the face of the strong and almost invisible, a flesh-plastered skull showcase. Who would expect me to make this situation proud? I was from the Mediterranean, from a basin whose roots go back a long way, older than arabesque. For those who confused my lineage, the answer is ready: At least if you don't have the dream of landing in the Mediterranean in your genes, you're a stranger to that basin! The key to meeting the ancient world was clearly hidden in this impasse: hypocrisy. When you are alone in your next room, he is worried, meticulous, questioned but productive, happy to be regarded as shameful in front of others, comfortable as if reading a newspaper, how comfortably he was taken to rest! But by the way, we are like uncles playing lute in an Egyptian singer's orchestra, that insatiable state, if my real state could not prevail, it was the picture of burning in my life. Indifferent to the puzzlers of space and underground - let's call this the sitting bull - rather than turning into a multi-celled one, changing roles with the librarian and occasionally annoying him was finally imperative!
To be continued ...
TROL CABİR'E SORULAR:
PARİS Mİ, ANKARA MI?
Prof. Mes SOLZHENITSOF
Osmanlıca: şair aynı şair,
Kurbağaca: ozan aynı ozan..,
Kendimden söz ediyorum Cabir,
Gözükmem, Paris'e uğramazsan...
Burada anlayamazsın beni,
Ankara giriyor aramıza,
İşte yeni şiirim, yepyeni
Ki çıkaracak sende arıza;
İyisi mi bin ilk uçağa uç
Alana inmeden aç sayfayı
Oku, anla ki zemindedir suç
Paris duyumsatır o edayı:
"Sürat"li, değişken ve "can" dolu
İçerlek ayna, harici avlar
Yerden havaya yağar mı dolu,
Paris'te ihtimaller bin katar;
Trol Cabir dahi anlar beni,
Ben aynı ben, değişmez bu kalem
Gelgelelim insan kuş misali
Uçulur, anlaşılır ifadem!
Statement by the NATO Secretary General on the terrorist attack in Paris
07 Jan. 2015 | Press Release (2015) 002Issued on 07 Jan. 2015 | Last updated: 07 Jan. 2015 14:23
EnglishFrench Russian Ukrainian
I strongly condemn the terrorist attack at the office of the Charlie Hebdo magazine in Paris today.
This was a barbaric act and an outrageous attack on press freedom.
My thoughts are with the victims and their families.
We stand in full solidarity with our Ally France.
All NATO Allies stand together in the fight against terrorism. Terrorism in all its forms and manifestations can never be tolerated or justified.
PROF. MES SOLZHENITSY
(BLESS THE HOLLY MISSION FROM ALEXANDER S. TO M. E. SURAT)
TURNED INTO AN INTERNATIONAL FIGURE
AND NOW TALKS TO THE WORLD’S INTELLECTUALS
American Liberty Radio-EU Forums-Global Security
prof. mes solzhenitsy (see in google)
Messrs;
THE NATO GAZETTE COLUMN OF MINE IN QUESTIONS AND ANSWERS
Q-Who dared and managed to kill The USA in Turkey?
A-American ex-Ambassador RICCIARDIONE and his culprits namely The Red KEMALIST KOC Holding and The Dirty Green KEMALIST Gang of F.GULEN!
Q-Do you know anything about the friendship of ex-American Ambassador-RICCIARDONE with ANANAS (Pineapple) Brethren with KOC Family, F.GULEN and the like?
A-Absolutely! They've reigned together over a huge money named Pineapple viz. ANANAS (Search for ANANAS and see in GOOGLE please)
Q-Any proof to enlighten the murder?
Postmodern sömürgecilik – Ali Bulaç (Zaman)
HE' D BE GOING TO CLAIM BOLDLY THAT THE USA IS AN IMPERIALIST, BAD POWER!
Batı dünyası ise bencil çıkarları, mevcut refahının devamı uğruna herkesin insanca yaşayabileceği bir uluslararası düzenin kurulmasına yanaşmıyor; üstü örtülü bir ‘kültürel ırkçılık’ta ısrar ediyor, ben-merkezci davranma alışkanlığından vazgeçmiyor ve buna bağlı olarak Batı-dışı dünyaya saygı göstermiyor; saygı göstermediği gibi gerektiğinde ülkeleri işgal edip tabii kaynaklarına ve zenginliklerine el koymaktan çekinmiyor. Irak’ı işgal ederken öne sürdüğü gerekçelerin tümünün uydurma olduğunu bizzat işgalcilerin kendisi itiraf etti. Amerika ve şimdi NATO 10 senedir Afganistan’ı işgal etmiş bulunuyor,
A-(resolutely) One can hold it through the lines of F.GULEN Gang's thinker-A.BULAÇ who has reached the climax in his secret Anti-USA religion as long as he could do.
Q-Should The USA need to worry?
A- I would tell yes if the embedded Anti American agents of F.GULEN Gang could not find the courage to swear The USA hiding under the umbrella of illiterate,, innumerate, golden heart but non witty TAYYIP ERDOGAN
THE TAKVIM GAZETTE / BEKIR HAZAR, ERGUN DILER
Size önceki gün Curacao Adası'ndan bahsetmiştim. Dünya uyuşturucu parasının aklandığı ...
THESE TWO MEN CARRY ON WITH CONDEMNING THE USA AND PITIFUL TAYYIP ERDOGAN DOESN'T UNDERSTAND THE TRUTH THAT THEY ARE THE EMBEEDED AGENTS OF F. GULEN GANG IN HIS MEDIA ORGAN TAKVIM AS T.GULER IN THE AKSAM GAZETTE, IBRAHIM KARAGUL IN YENI-SAFAK,AND PROF. MEHMET CELIK ON THE TV CHANNEL-ULKE TV!
YOURS HUMBLY
PROF MES
THE SPOKES-PERSON OF PRO NATO TURKISH AND KURDISH MUSLIMS
NEWS BREAK....FLASH HABER...MAKALELER...ARTICLES
HUMANIST ADMONITIONS IN POLITICAL POEMS AND APHORISMS
DR, DR. MD & PH. D. HONORARY PRINCE OF DERBENT
M. ERDOGAN SURAT/PROF. MES SOLZHENITSY (SEE IN GOOGLE)
SALUTE EVERYBODY!
ESSELAMUNALEYKUM!
ASSOC. & MAESTRO PROF. DR. (DR., DR.,MD.,PH.D MUSTAFA ERDOĞAN SÜRAT)-M. SOLZHEITSY HAS BEEN PUT IN CHARGE OF INVESTIGATION IN THE PARTICIPATION OF F. GULEN GANG WITHIN THE CRIME AGAINST HUMANITY-CHILDREN ORGAN TRADE OR/AND ORGAN TRAFFICKING TILL OCTOBER 2018!!
KEY WORDS:
GRAVE ENDOGEN DEPRESSION, CRIMES AGAINST THE HUMANITY PERVERTING BEHAVIORAL SYMPTOMS, NON-OVERT DENOUNCEMENT, SOCIAL HEALING OVER WORLD SECURITY AND JUDICIARY INSTITUTIONS, POSITIVE MODELLING THROUGH HEALTHY OBSERVATIONS
TÜKÇE ANAHTAR KELİMELER
SAHTE PEYGAMBER, ŞİZOFREN VAAZCI, ÇOCUK ORGAN TACİRİ, INTERPOL ÜSTÜNDEN SORUŞTURMA, PSİKO SOSYAL SAĞALTMA
SALUTE EVERYBODY!
ESSELAMUNALEYKUM!
İNGİLİZCE VE TÜRKÇE MAKALELER
ARTICLES IN TURKISH AND ENGLISH
YAZILARIMI TAKİP EDİN!
FOLLOW ME PLEASE, WILL YOU....
TÜRKİYE SOSYAL TIP OTORİTESİ: ASSOC. PROF. DR. MUSTAFA ERDOĞAN SÜRAT
İNGİLİZCE VE TÜRKÇE MAKALELER
ARTICLES IN TURKISH AND ENGLISH
YAZILARIMI NATO HABER'DE TAKİP EDİN!
FOLLOW ME PLEASE IN THE PAGES OF "THE NATO GAZETTE", WILL YOU....
PROF. MES SOLZHENITSY
(BLESS THE HOLLY MISSION FROM ALEXANDER S. TO M. E. SURAT)
TURNED INTO AN INTERNATIONAL FIGURE
AND NOW TALKS TO THE WORLD’S INTELLECTUALS
American Liberty Radio-EU Forums-Global Security
prof. mes solzhenitsy (see in google)
THE NATO GAZETTE / NATO GAZETESİ* ARAŞTIRIYOR:
NATO VE SUUDİ ARABİSTAN TARAFINDAN LANETLENMİŞ ELİ KANLI F. GULEN ÖRGÜTÜNÜN SUÇLARI
(*TÜRKİYEDE'Kİ NATO MÜTTEFİKİ KÜRT VE TÜRK MÜSLÜMAN KİTLELERİN MASS-MEDIA ORGANI:NATO GAZETESİ)
Bu Mass Media (Türkiyeli Basın mensuplarını "Medya" tabir ettikleri) Organı adına, dört yıl önce Hüseyin Gülerce'yi ve paralel savunucu Prof. Dr İsmail Özsoy'u arayıp Doğu ve Batı Avrupa askeri istihbarat güçlerinin F.GULEN çetesini imha etme kararı aldığını-eski Vakit Gazetesi ve Cuma dergisi yazarı Assoc. Prof. Dr. Mustafa Erdoğan ismim ,SOLZHENITSOF olan mahlasımla bildirilmişti.
Özsoy, "Cemaat muazzam güçlüdür kimse ona bir şey yapamaz" yanıtını verdi, gülünüp geçildi. Gülerce'nin Zaman Gazetesindeki makamına cemaatin imha edileceğini, zira, yerel şair Hilmi Havuz adlı bir şahsın Britanyalı büyük şairimizi (NAIPAUL) İstanbul'da linç etmeye kalkışmasının F.GULEN Çetesine özgü hoşt-hoşgörü maskesini yırttığını , çetenin FBI 'a da ihbar edildiği anlatılmaya çalışıldı. Ayrıca F.GULEN' in adamları Afrikalılara yamyam demekte ve EZIDI-Yezidi-ahalisini hedef gösteriyor idi. (Bakınız aşağıdaki-konuyla-ilgili linklere... Ana artikel İngilizce olarak aşağıdadır.
haber.sol.org.tr/medya/naipaul-turkiyeye-gelemedi-haberi-36173
www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/15057/Cemaat_yamyamlara_medeniyet_goturuyormus_.html
www.emedya.org/video/dailymotion/x22602t/Ekrem+Dumanl%25C4%25B1%253A+Yezid%2526%2523039%253Be+boyun+e%25C4%259Fmeyiz/
THE NATO GAZETTE, AND F. GULEN GANG'S-HOMICIDE-CRIMES!
WHY IS THE NATO GAZETTE IN CHARGE OF THE INVESTGATION)
F. GULEN Gang is everywhere to gain money over homicide in the case of slain Journalist HRANT DINK, prosecuting KCK trials in The Southern Anatolia, the suicide bomb to attack to The USA Embassy in Ankara by DHKPC, trying to lynch a British Poet-Mr. Naipaul, dealing with children organ trafficking from Africa to The Central Asia viz. from the invented tolerance induced theatric swamps to make especially The CIA fall in trap as it has been after the suicide attack mentioned above. The clammy effort of the pseudo prophecy put on the stage in Pennsylvania by F.GULEN-The Turkish Ayatollah, more dangerous than those in Iran.
I-not mentioning my nick name namely SOLZHENITSOF-Prof. MES or ASSOCIATE Prof. Dr. Mustafa ERDOGAN SURAT (Dr., Dr. MD & PH.D have already described the fierce fraudulence mastered by that Turkish Ayatollah candidate F. GULEN from the point of his secret self imposed mission to give fighting against especially Judeo-Christianity usurping the brainless writer of his A. BULAC through the notorious aphorism which would say they shouldn't be obliged to love Jews and Christians. (See in the archives of MELTEM TV-1913 4th quarter programs)
Briefly the abovementioned television channel having been belonged to F. GULEN Gang used to take in a special place on the borders of its fake tolerance and homicide.
ABDURRAHMAN DİLİPAK'A TEKME!
Tekme , hatta küfür, hatta balgamlı paralel tükürük! Kimler tarafından? Başında (İP NE?) sorusu bulunan şarlatan hoca bey yani efendi bulunan cahil, cinsiyetsiz çete mensupları tarafından... Zaten şarlatan hoca, dolandırıcı ermiş efendileri de cinsiyetsiz, "bir nevi" hünsa.
Neden bu saldırı vaki oldu DİLİPAK mazlumuna? Çünkü uygar Doğu ve Batı Avrupa'nın FETO Çetesi hakkında 4 yıldır bildiği ve dahi dünyanın resmi-bendeniz dahil-Sosyal Tıp/ PH. D., MD Hekimlerine yaptırdığı araştırmanın son aşamasından haberdar olduğu caniliği şu memlekette DİLİPAK biliyor. Cumhurbaşkanı unvanının çok üstünde Devlet Başkanı seçtiğimiz çözüm önderi dahil, hiç bir T.C yurttaşının duymadığı o cürümden dört yıldır yalnız DİLİPAK haberdar. Fakat o, hak timsalliği ve hakka saygı nedeniyle konuşmuyor. Ve susmasına karşın, yediği tekme-tokat; hakaret. Oysaki "Çocuk Organ Ticareti" diye yaz GOOGLE' a İngilizce dört yıllık flaş haber (BREAKING NEWS SQL) karşına çıkar. Avrupa'mızın GOETHE (Göte okunur) namındaki büyük dehasına dahi saygısızlık eden Türk Göte' si şu Hilmi Havuz, Britanyalı büyük ozanımız NAIPAUL beyefendiyi o yıllarda İstanbul' da linç ettiyse sebebi var: FBI' ya gözdağı...
Dershane filan bahane. FBI bu çetenin peşinde. Suçu gizlemek amacıyla Tayyip Erdoğan-Bilal Erdoğan üzerinden yolsuzluk ve imha operasyonu başlattılar. Eğer Tayyip beye kelepçe takabilselerdi, T.C ahalisi dünyanın tüm ahalilerine misal güçlü olan yeni devlete yani paralel kudrete biat ederdi, emin olun. Eh bizler-Doğu, Batı Avrupa-aydınları da helal olsun FETO der, bir AMK çeker, çeteye azcık avans tanır idik.
Olmadı. Yapamadılar. özellikle Afrikalı, biraz da dumanlı kafa Ekrem sırtlanının lanetlediği EZİDİ (Yezidi) türü gariban çocukların organ ticareti ise devam etmede.
Yapmakta olduğumuz, 18/2027 kodlu cinai araştırma da tabii!
ASIL PİSLİK-TÜRKİYE'DEKİ SOVYET, ÇIRPINIYOR!
Bu bir ruhunu teslim etme, cartayı çekme, zıbarma çırpınışıdır. Gizli, derin, çetesel Ateist Sovyet sallanınca, ayakta kalabilmek için FETOŞİST Sovyet'i kurmaya çalıştılar: Fikrin mimarı, siyasi turistimiz GRAHAM (Fuller) ise parayı ABD'den almıyordu. Mama patronluğu yapan Türkiye'deki Psikolojik Harp Dairesi idi. Bu arada Türkiye'miz açısından tüm seçmenlerin kahir ekseriyeti, diğer bir değişle NATO' muzun sadık müttefiki Türk ve Kürt Müslümanlar eğer seçimlerde oy verecek liberal görüntülü (Menderes, Süleyman, Turgut) misali adaylar görmeseler bu ülkede, saldırgan ateistlerle ses çıkarmaz tavırlı, liberal mümin kardeşlerimiz er-geç kapışır, tarihin en kanlı iç savaşı çıkardı. "Seçmen de kim oluyor?" demeyin sakın! Dışarıdan para ve silah gelince saldırgan Türkiye ateistleri kitlesel kıyım yapıp, sel gibi kan dökebilirlerdi. Fakat sokaklardan kan akmaya başlayınca da liberal mümin büyük çoğunluğu hiç kimse tutamazdı; zira mağdur ordumuzun erleri çoğunlukla onlardan teşekkül eder: masumlardan.
Türk Sovyet'i kimi dolandırıyordu o muhafazakar, medeniyet yanlısı şeklinde görüntü veren başbakanlarıyla? Hürriyet ve inanç konusunda hoşgörülü ve de hür ticaretten yana olan Medeni Liberal Dünya'yı. NATO'ya kahpelik konusunda asla cesur davranamayacak, Rus korkusuyla, ittifakın askeri yönüne asla kelek etmeyecekti Türk Sovyet'i. Fakat ana çete-devlet yapısını devam ettirebilmek uğruna Kemalist pozu fırlatıp, FETOŞİST kirli yeşil şaklabanlığa sarılmaktan başka bir yol da kalmamıştı hayatta kalmak için.
Şu anda NATO yanlısı, Sovyet düşmanı saf, lafını esirgemeyen FİİLİ bir DEVLET BAŞKANI var Türkiye'nin: Candan aziz, saf, kendi halinde, mert TAYYİP Başkan. Devletin TRT, Üniversite gibi yükleri boşuna taşımayıp onların da artık özelleştirme sırasının gelmiş ve de geçmekte olduğunu biliyor, profesyonel ordu için adımlar da atıyor.
SELAMUNALEYKUM!
Messrs;
TURKISH SOVIET STATE'S ALL EVIL CENTERS FROM FETHULLAH GULEN TO MAOISTS, FROM OPPOSITION PARTIES TO THE TURKISH CABINET, FROM SOME RED STALINIST TURKISH GENERALS TO T.ERDOGAN'S CARRY ON WITH THE FIELD BATTLE AGAINST THE ALLIES OF NATO AND THE USA!
HOW CAN ALL THE TURKISH SOVIET'S ORGANS COME TOGETHER EASILY TO DECLARE WAR AGAINST THE LIBERAL WORLD VIZ. JEWS, SAUDITES, AMERICANS, EUROPEANS, KURDS AND EVEN RUSSIANS? BECAUSE THE TURKISH SOVET STATE IS THE SON-OR MAYBE DAUGHTER-OF THE OTTOMAN EMPIRE NAMELY THE SWORN ENEMY OF THE JUDEO CHRISTIANS AND GULF ARABS.
LOOK AT ONE OF THE GREEN MAOLST LEADERS OF THE TURKISH SOVIETSTATE'S INDECENT WORDS ABOUT THE SLAUGHTER LEFT BEHIND FOUR DEAD BODIES OF INNOCENT JEWS RECENTLY.
F.GULEN Gang' TV Station MEHTAP TV called TURCO-Islamist murderers to cover the soil Jerusalem with blood.(Ref. MEHTAP TV book-stand programme / 22.34 Hours Turkish Winter Time) That new scandal having been encouraged by Red Sultan-A. Han! The regular procedure of incalculable impudence has been repeated this morning by T.ERDOGAN Gang's murder affinity induced servant-Prof. YASIN condemning Gulf Arabs-The Semitic brethren of slain Hebrews yesterday. As an aside the new prophet-if not caliph- of The New Ottoman Empire namely A. DAVUTOGLU has been trying and founding new religion from Philippines to South America, has foreseen and announced the TURCO-Islamic slogan of Both F.GULEN, Red and Green Stalinist Turkish Generals, and A. DAVUTOGLU: “If Turkish People had conquered the world neither Judeo Christians nor Gulf Arabs could have existed,
After such scandalous provocations of The Turkish Soviet State-especially nourished cynically over F. GULEN Gang's Media, and T. ERDOGAN Gang's ULKE TV. and "a haber TV", you-Judeo Christians and Gulf Arabs cannot hope to survive in The Mideast, in fact, The Turkish Soviet State has treated you with quasi compassion as a “real simpleton or rather an idiot ally” The latter only made an attempt to control the terror in The Mideast and yet failed after having been ripped off by The Turkish Soviet State's The March 1st decree.
We Pro-NATO Turkish and Kurdish Muslims are grand inquisitors who could show you-as you see here-all dirty faces of one thousand and one faced Turkish Soviet. If you Gulf Arabs, their Semitic brother and The European Stock based civilization founders from Americans to Germans and from Frenchs to Russians Christ wouldn't come to give a lesson to The New Ottoman-Turkish Soviet State your stale methods to survive in and around The Mideast should not be useful, and the universal happiness we all are after couldn't be achieved but the liberal would might be cruelly oppressed by the evil induced domination and unification of the world over F.GULEN Gang's Schools and T.ERDOGAN Gang's tricks. Remember: after having beguiled you the first step of The Turkish Soviet is to conquer and rule the world thoroughly.
YOURS HUMBLY
PROF MES
THE SPOKES-PERSON OF PRO NATO TURKISH AND KURDISH MUSLIMS
OSMANLI DÜŞMANI, YERLİ SOVYET DEVLETİ ÖLDÜ!
Posta Gazetesi 7/12 pazar günü-altıncı sayfada-haber yapmış: Ö.Tuğrul İnançer adında İslami bir mütefekkir, okullarda okutulan İnkılaplar konusunda aynen şunları söylüyor: "İnkılap ne demek? İnkılaplar halkı köpekleştirmek için yapıldı!" Testisi yahut dibi kırık gizli Sovyet devletçileri ise eski numaraya yatmış hemen; yani adamcağıza "meczup" deyivermişler. ( İT, eşittir İttihat ve Terakki)
Ne meczubu ulan? Adam akil ve dürüst. Mütefekkirliği onaylı değil ya, FETO hayranlarından daha hoşgörü timsali birisi sayılabilir. İyi ki kalkıp da "Türkiye'deki derin devlet, aslında en az on iki yıldır halkımızdan öldürücü tokatlar yiyen sinsi, kandan beslenmiş, sandık düşmanı Sovyet Cumhuriyeti idi." dememiş. O gizli yapı, aziz Tayyip Başkanı çember içine almaya çalışarak, yandaş pozu atan çaşıtlara, "NATO' dan çıkalım" telkini satıp, kurtuluşu en son PUTİN başkanın ziyaretine bağlamış çok kollu bir canavar idi. Soldaki kolu saldırgan ateist darbeci, sağ yanı din satarken porno kaset de çekebilen FETO çetesiyle irtibatlı o en dansöz ahtapot, Tuğrul İ. tarafından en kırmızı çizgisi şey edildikten sonra, Türkiye sathında da son nefesini vermiş.
İyi bir çar adayı sayılan Rus başkan, buradaki gizli Sovyet'e yüz vermeden, sadece Türkiye Başkanı ile görüş alışverişleri ve alışveriş görüşmeleri yapıp gidince Türkiye'deki derin kestaneleri birer ikişer çizilmiş gizli Sovyetsel çetenin yahut gizli devletin sonunu zaten ilan etmiştik uygar dünyada. O,meczupluğu bırakın, zeki adamcağız pek ala, "Aha son kalenize de golümü geçiriveriyorum ey halkı itleştirme terbiyesizliğinde zirve yapmış it oğlu itler" de diyebilirdi. Dememiş, Posta Gazetesi yazmadığına göre böyle bir laf çıkmamış Ö. Tuğrul İ. adı taşıyan-şüphe uyandıracak kadar fazla-nazik tipin ağzından.
AM MA A.... Gazetenin bilerek akıllara karpuz kabuğu düşürüp düşürmediği tartışmalı bir mevzu. S. tipi Posta, artık buradaki kopya Sovyet'in de zıbardığının Doğu ve Batı EVROPA mahfillerince bir kaç haftadır telaffuz edildiğinden haberdardırlar. Son haberin Sovyetik beyaz bayrak çekme gibi algılandığı, tarafımızdan İ.T' e duyurulur!
Not: Aslında Ö.Tuğrul şunu dile getirip, şuna ağlıyor. Bir sessiz çığlık onunki. Açılımıysa şöyle: Osmanlı adı korunsa, Türk-Kürt bölünmesi olmaz; millet hafızası imha edilip, devlet bekası tehlikeye atılmazdı!
CEMAAT, ABD SOKAKLARINDA TERÖR MAYALIYOR!
Aşağıdaki link, NATO dostu Türk ve Kürt Müslümanları yani Türkiye'nin büyük çoğunluğunu oluşturan müminleri çok tedirgin ediyor ki halk arasında buna kıllanmak derler. Önce hepimizi çok kıllandırması gereken korkunç linke bir göz atış:
Haber 10 - 'Fethullah Gülen yeğenini dinletti' iddiası
www.haber10.com/haber/554927/
11 Kas 2014 - Paralel yapının, Fethullah Gülen'in kardeşi Kubbettin Gülen'in 20 ... New York'taki Ferguson protestolarında, Olcay Şaşan adlı bir Türk polis ...
Ve ŞEPKEEEEE!
Yahu ne arar bir Türk, ABD sokak eylemlerinde, ne arar? Eğer ZOMBİLEŞTİRİLMİŞSE o, her yerde bulunur, terörsel iş yapar. Zaten Cemaat okulları bir ülkeye bulaşmışsa, eğitilenler ZOMBİ, diğer bir deyişle şahsiyetsiz kılınır. ZOMBİ ise istendiği zaman her yerde her işte kullandırılırlar. ABD'deki kaşanesinde yan gelip yatan sahte peygamber, ZOMBİ eğitimi vermek dışında ne yapmıştır bu güne dek? ZOMBİ, hoca-imparator tahtında otururken kimsesiz bir sırtlan yavrusuna misal kuru yere diz çöker. İmparator-hoca, gariban sırtlan yavrularından ne ister: Kişiliksiz olmalarını, bu dünyadaki kişisel çaba ve haklarından vazgeçip, hatta cennete gitme gayretinden dahi uzaklaşıp verilen emre uymalarını. Emir dediğin ne? Uyku, sağlıklı beslenme, sportif oyun, nişan-düğün ve müspet ilimden kopuş, olimpiyat kazandıracak ezber bilgi dışındaki matematik, fizik, felsefe, opera öğreniminde köklü bir eğitimden vazgeçiş. Kısaca imparator-hoca bir karanlıklar öğretmenidir. Lanet okuyan en büyük lanetlidir o.( Başı da matemden kurtulmaz bu nedenle.) Özetle, her nereye açılmışsa malum okullar oralarda şu anda dahi çocuk organ ticaretinden, şike, kumpas, gizli kayıt, gizli kamera üstü komisyon ücreti tahsil eylenir. Niçin? Terör hizmetlerinde harcanmak için...
TAYYİP ERDOĞAN YANAR MI?
Sakarya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Emin GÜRSES geçtiğimiz pazar günü Ön-Kibar tarafından sunulan programda sorulmadan ve de katmerli biçimde yanıtladı soruyu. Emin bey dedi ki,
-"Tayyip Erdoğan bu gidişle hem kendini, hem ailesini hem de ülkeyi yakar!"
Niçin yanacakmış Tayyip Bey? Bu ülkede her iki önemli ilaçtan biri bulunmuyor, Tayyip beyin oyları hiç de azalmıyor. Örneğin şu an piyasada OPTİKROM yok, yerine-belki-geçebilecek ZADİTEN var. Bir başka örnek BARALGIN tabletin tam karşılığı NOVALGIN bulunuyor eczanelerimizde. Fakat ağızdan alınan, ve ampul olarak kullanılan formlarını tamamlayan SUPPOSITOIR şekli namevcut; yine de Tayyip Erdoğan'ın sandıklarda birinciliği kaptırmayacağını namuslu anket şirketleri görüyor. Yani muhterem Erdoğan için "yanar" demek boş işkembeden salvo... ( Ha kıyamette ilaç vebalini ödeyebilir mi? Ih...)
Paralel darbeyle savaşta da hala yarı mağluptur Tayyip bey. Ve de Askeri Yargıtay-ne demekse-hala bildirilere sahne kılınmakta. Şu "Asker içinde FETO haşhaşçısı var mı?" sorusunun cevabının verilip verilemediği mevzuu NATO standartlarına uymuyor. Yine de Tayyip Erdoğan'ı koruyup kollayan şerefli, kudretli, namuslu, demokrat, iri silahlı güç yani NATO/L'OTAN Erdoğan'ı korumakta kararlı. Yırtık bir yerden fırlayıp da "Tayyip Erdoğan yanacak" palavrası sıkmak işte o kudreti kızdırabilir. Hangi kudreti? Kaddafi'yi baskı yaptığı halkına kuşbaşı yaptıran, NATO adlı, Rabbimin hürriyet kılıcına benzeyen ünlü kudreti...
İyi de ABD televizyonları desteklemiyor Tayyip beyi! E? Bu pis nedenle mi yanacak muhterem Erdoğan yani? O ABD basını paralel çeteye gizli destek verdiler de oldu? Amerikalıların kuvveti FETOŞ Ayetullah'ın iktidarına yetmedi, paralel terör ise şu an Ferguson'da! Sözün özü: NATO, bir müttefik yamuk yapmadıkça, yakmaz.
SOLZHENITSOF HAS RECENTLY WARNED JEWS OF THE TERRORIST ATTACKS TO THE SYNAGOGUES IN JERUSALEM:
www.online-literature.com/forums/showthread.php?69141-Thus-spake-m-Solzhenitsof!/page15
TOME II / VOLUME I / CHAPTER IV
After learning my home-work which shall be paid to my satisfy I went back to the home. As for the mission...err... Let’s not talk any more about it. It might awaken the Turkish Soviet and it could start screaming over its TV stations of the party in power and those belonging to the false ones of The Opposition Parties. though none of them could understand Poetical English of Thomas Hardy-B.Q.-occasionally through the figurative speeches here..
As an aside I confess that I mightn't remember anything regarding to my arrival at home and falling asleep in my old-beloved bed which has been made extraordinarily tidy. She’d know what we were to be talking with the man in charge of the organization. For moms have an instinct to be ready in making the best accommodation-from the point of comfort-when her child would be late in coming back home, especially, in the night. Methinks everybody have seen that proved in their own families more.
When I woke up to go to the school egg, bacon, tea, milk, butter and all sorts of toasted bakery were inviting me to the kitchen to have my breakfast.
Here you are the capacity of the gastrointestinal system of a son so much dear for his mom! Hardly my school depending minutes exhausted when I've finished my breakfast. Then what? Lo to the school class of mine. After the last ting-tongs of the break bell I took a taxi and went to a poor Jewish family that hadn't afford to escape from Constantinople's famous 6-7 September 1955 terror attacks organized by the state in those days and asked the grand daddy-who was still in a healthy posture while welcoming me-and asked him " Have your family lost any of little children, if there was any, recently? He refused to talk on such matters under the holy roof of their home, and yet offered to go somewhere near to The Galatians' Tower to where we can go on step.
Thank God, on the simple and stale way towards the tower he lead me to the most famous synagogue near the place of ours!
"Well-done! You should thank God, even if an ordinary person would lead you to visit such a place, as it is implicitly claimed a while ago. I might not be omitted easily, you know, thanksgiving" said the old man and made remark with inquisitive eyes. "You’re not be married soon, are you?" "No" claimed I in a tone of camouflage claiming that matter would be in my agenda.
"I didn’t think you were" opposed he jocularly "You people over overacting temperaments of youth exhibit more to affinities to The Female than the Female used to do so. Briefly methinks" he added " wives run as if walking and husbands do it vice versa." I supposed he has lots of those in old good days! I didn't carry on with the matter as if I did not hear or will not notice his questions and remarks. When we went into the synagogue he was still staring through his eye-glasses.
During the first steps to give a start talking on a misty matter about the kidnapped children to be send HUN HANE Heathen Children Hospital for organ trafficking by Turkish turbid green Soviet Regime and that of Iran's bloody green Islamic State my voice into an excited tone because just a message came to my mobile phone SMS a propos to show the scientific findings that would make remark about the actual yet positivist truth claiming especially Judeo Christian kids were to be chosen amongst little girls for the organ trade run buy main Islamist Organizations. "Did you hear that?" asked I the old Jewish. After he nodded "no" by shaking his head I showed him the link.
TAYYİP ERDOĞAN'IN ÇOK GİZLİ SIRLARI!
1-Hakkını aramayı bilmez. 17 Aralıkta kendisine FETOSAL (İP NE FETO?) Darbe girişiminde bulunulmasına rağmen ve de dünyanın her yerinde bu tür suçlara karşı AMK tarzı caydırıcı-mesela darbeci hakim veya savcılardan emekli mahalle bekçilerine kadar gerekirse her darbe şüphelisini defalarca gözaltına alıp sorgulama üslubunda-"Karşı Darbe" fiskelerini dahi vuramamıştır.
2-Evren'in haklı olarak MERİT üzerinden ünlü Profesör yaptığı Nevzat ATLIĞ, Cüneyt GÖKÇER isimli değerli halk tipi estetik hizmet erbabına eşdeğer "Profesörlük" unvanının, Doğu Avrupa geleneği tarafından Tayyip beye de verilmiş olmasına karşın, o, böylesi mega projeler temelli titri kullanmaya korkar. İlerde Doçent Abdullah Gül bir üniversitemizde kadrolu, maaşlı kürsüsüne kurulacak fakat bizim Tayyip Erdoğan bunu yapamayacaktır. Göreceksiniz...
3- ABD ve İsrail'deki bazı lobilerin desteklediği paralele dikey AMK yapan gücün kim olduğunu bilmez. Türkiye'nin acil ihtiyacı olan AK-SARAY inşaatının kütüphanesinde oturup KRİLL Şövalyeleri hakkında bir şey okuyarak, kendisini yamyam lobilerden koruyanın Avrupa Ruhu, Avrupa inancı ve kılıcı, Avrupa Uygarlığı olduğunu asla bilmeyecek bizim Tayyip Başkan.
4-Avrupa İman Namusu-NATO çatılı şu makale onun gözünden en yakınındaki yalakalar eliyle kaçırılacaktır. Amansız kuşatılmışlığın farkında değil Tayyip Erdoğan Başkan. (Muhterem DİLİPAK, şurada okuyuverdiğiniz hayati önemdeki satırları kendilerine iletmez ise, T.C Devletinin muhterem Cumhurbaşkanı hakkındaki gerçeklere dayalı sevgi uyarısından katiyen nasiplenemeyecek ha...)
Bitirirken, Selamunaleyküm, Şalom Aleyhem, Salute yetmez mi? O a zaman (Hay ve Kayam/Hayyul Kayyum) Rabbime emanet kalınız...
ABD TÜRKİYE'Yİ NATO'DAN ÇIKARMAYI TARTIŞIYOR!
13 Kasım 2014
‘ABD’de yeni bir tartışma başlıyor; Türkiye NATO’nun bir parçası olarak kalmalı mı, kalmamalı mı? Türkiye değersiz bir müttefik olduğunu kanıtlamıştır. Erdoğan da antidemokratik olduğunu... Bu sürecin büyük kazananı ise Kürtlerdir’
‘KÜRTLER, ( KOBANİ SAVAŞINDA)AMERİKA’NIN BÖLGEDEKİ EN İYİ DOSTU’
- KOBANI gibi küçük bir kasabanın ABD için önemi nedir? Neden başka bir yer değil de burası?
Öncelikle küçük bir kasaba değil, küçük bir şehir... Amerikalı siyaset yapıcıları başta, Kobani’yi elde tutmanın stratejik olmadığını düşünüyordu ancak Kürtlerin devasa engellere karşı kahramanca savunma yapmaları sayesinde fikirlerini değiştirdiler. Biliyorsun Amerikalılar ezilenlerin yanındadır ve Kürtler de yürekli olduklarını, teröre karşı durabileceklerini ve IŞİD’i yenip, bozguna uğratabileceklerini gösterdiler. Yani Kobani hem stratejik hem de sembolik önem taşıyor. Washington da Kürtleri desteklemek için yardımlarına koştu çünkü Kürtler, Amerika’nın bölgedeki en iyi dostu olduklarını kanıtladılar.
- Barzani’nin PYD ile ilişkileri çok sıcak değil. Sizce Barzani Ayn el Arap’a verdiği destekte ciddi mi? Birkaç yüz peşmerge IŞİD’e karşı ne yapabilir ki?
Eğer Türkiye Hükümeti geçişlerine izin verseydi, çok daha fazla sayıda peşmerge Kobani’ye geçecekti. Şu çok açık ki, IŞİD hiçbir Kürt liderin bugüne kadar yapamadığını yaptı ve tüm Kürt gruplarını bir araya getirdi. Kürtler saldırı altındalar, birleşiyorlar ve bu saldırıya cevap veriyorlar.
‘WASHİNGTON-ANKARA DOST DEĞİL’
- Yani sizce Washington ile Erdoğan ilişkisinde yolun sonu göründü mü?
Hayır, tabii ki değil! ABD hiçbir zaman ilişkilerini kesmez. Ancak şu çok açık; Washington ile Ankara hiçbir şekilde dost değiller. İkisi arasındaki ilişki tamamen ticari faaliyet boyutunda. Ve hiç de böyle olması gerekmiyordu. Türklerle Amerikalılar uzun bir zaman boyunca özel bir dostluğun keyfini sürdüler. Daha uzun bir süre de bu özel ittifakın keyfini sürebilirdi. Oysa Türkiye ve Erdoğan, ABD’ye bu kadar çok alanda karşı çıkarak itibarlarını gerçekten sorgulanır hale getirdi.
- Peki nasıl oldu da Erdoğan-Washington ilişkileri bu kadar kötü bir hale geldi? Sonuçta baştan beri çok yakın ve stratejik ortaklardı.
Aslında değildi, yani uzun bir zamandan beri, 1 Mart 2003’ten bu yana Türkiye ile ABD arasında derin bir husumet var. Burada gerçekleri konuşalım! ABD ile Türkiye uzun bir zamandır anlaşamıyor. Türkiye 2010 yılında BM Güvenlik Konseyi Kararına karşı çıkarak Tahran’ı nükleer programıyla birlikte kurtardı ve İranlılara yardım etmek için Brezilya ile birlikte ayrı bir hikaye anlattı.
Türkiye, IŞİD’e ve cihatçı aşırılıkçılara olanaklar sağlıyor. Kürtlere yönelik katliamı aklıyor. PYD’yi yanlış yere terörist olarak yaftalıyor ama PYD terörist değil, demokratik bir kuvvet.
- Peki Erdoğan’ınki etkili bir siyaset mi?
Hayır. Erdoğan, Türkiye’nin altında bir delik açtı ve tekne batıyor.
‘DÖNÜM NOKTASI 2012’
- Washington ile Erdoğan ilişkilerinde dönüm noktası neydi? 1 Mart 2003 mü?
2003 yılında işler kötü gitmeye başlamıştı ama Türkiye ile dönüm noktası 2012 yılıydı. Erdoğan’ın Esad’dan kurtulma saplantısı ve önüne gelen Esad karşıtı Sünni aşırıcı grubu desteklemesi yanlış bir karardı. 2012 yılından itibaren ne oldu biliyor musun? Türkiye IŞİD’e savaşçı, silah ve para taşınmasını sağladı. Ve tüm bunlar resmi düzeyde, IŞİD’e adeta ebelik yapan Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından gerçekleştirildi.
- Peki Erdoğan’ın Avrasya’ya yöneldiğini söyleyebilir miyiz? Rusya’ya, İran’a, Çin’e...
Hangi ilişkilerden bahsediyorsun!? İlişki filan yok. Erdoğan ilişki kurmuyor. Yaptığı şey, herkesle köprü kurmak. Onun “komşularla sıfır sorun” dediği, bütün komşularıyla ihtilafa dönüştü. Şu an Türkiye artık derin bir tecrit içinde. Yalnızları oynuyor.
THE LINK WORTH TO BE WATCHED!
Now that I call you in Russian: VINIMANYE viz. Attention! You’ll never forget all about Semitic-Gulf Arabic, Jewish, and Egyptian soul of the melody. This soul is the mostly high novelty, ye know, giving the dearest souvenir to the masters of story or poem writing and it may be named as Musical Literature as one could see here for many times, and-probably sooner than I will-it will be generalized in the world of writers. Nonetheless one shouldn't forget everything written in all times. What a devil of a last will of my ancestor-Kafka, would be if we didn’t understand that he couldn't be able to insert melodies through the pages of his. www.youtube.com/watch?v=OxcKjKl0Vis
BOP DÜŞMANLIĞI, İKTİDAR VE MUHALEFETİ İMHA EDER!
Muhalefet FETO mu? Hayır; onun icabına bakıldı ve Türkiye'ye canlı iade edilmeyeceği söylendi. Artık FETO ve çetesinin çürük kökü kurutulamasa bile kolu kanadı kırıldı; zaten gerçek muhalefet filan bulunmadığı için demokrasinin, devlet başkanına küfretme rahatlığı dışında bir numarası da kalmadı burada. Gerçek bir iktidar, sahici bir muhalefet bulunmadığına göre, yurdumuzda devlet ve de tek millet adına sahici neyimiz var? Yüz yıldır, Avrupa aldatma sandıklarını üç-beş yılda bir Türkiyelilerin önüne koyma sahtekarlığı dışında hiç bir şey yok, sağır İsmet'in deyimiyle TÜRKİYA' da! Esasen İsmet İnönü adındaki kişinin unvanı Milli Şef idi, tarih bunu yazıyor. Menderesi asan kuvvet sonradan, kimilerine, "iktidar olun", bir kısmına da "muhalefetçilik rolü kesin" buyruğu vermiş. Derken gelmiş şapka...
Esasen burası bir çete devlettir, İttihat ve Terakki" tarafından kurulmuştur. İttihat ve Terakki ise yakın zamanda imha ettiğimiz Yugoslavya ve astığımız Saddam Irak'ının ruhunu taşımıştır hep: Talan, namuslu gözükme ve hukuka saygı numarası çekip eşkıyalık raconuna yatış ve de uluslararası dolandırıcılık yapma yani dışarıdan bakıldığında demokrasi istermiş gibi gözükme.(Hatta mevcut iktidarı koltuğa taşıyan kuvvet, "Avrupa Birliği" aşkını kullanın" bile demişti) Gerçi Türk ve Kürt Müslümanlar Avrupa uygarlığına gerçek manada aşıklar ve hep liberal poz veren tipleri sandıkta başbakan yaparlar...
Başlangıçta, Ortadoğu'daki çete devletleri küçültüp, onlardan medeni İsviçre kantonları oluşturma; herkese aş ve işten önce tam hukuk tam özgürlük diğer bir değişle Avrupai gerçek devlet, gerçek yurttaş ikilisinin yaratılması amacına sanki AK PARTİ gönüllü idi. Ne var ki paralelin hoşgörü masalına misal onun durumu da çok muğlak bir halde şimdi! Candan aziz T.C Başkanımız Erdoğan, kuşatılmış gibi.
O zaman hem iktidarları, hem muhalefeti, NATO dostu Türk ve Kürt Müslümanları uyutarak, tayin eden ana çete artık duvara mı toslamıştır? Kesinlikle öyle. Duvarın adı BOP, soyadı KOBANE. Okey?
ERBAKAN'IN SON GÜNLERİ GERİ DÖNÜYOR!
Son günler? Nasıl yani? Şöyle, Devrekanili Kani:
AB'yi, ABD'yi Türkiye'den kovmamız gerektiğini ısrarla savunan yandan çarklı yandaş basın kahramanlarının sayısı hızla artıyor. Ve de Deniz Feneri'ni zıkkımlananların gölge oyununda Hacivat Turgay ipini tam anlamıyla koparmış gözüküyor. Aklı fikri düşmanlık: varsa yoksa Anti SEMİTİZM, Avrupalılarla kan davası, ABD'ye küfür. Fakat ne gam! Zaten yeni halifemize Allahtan bir mani-keder gelmezse kavuşacağız. Demirel 1000 yıllık övünüyordu, gelmekte olan hilafet makamı ise 2023 tarihini telaffuz ederken tam kırk-pınar pehlivanı... Yani havanda su dövme maziye karıştı, takvim üstünde perende atma dönemi başladı. Ne olacak 2013 yılında? An itibariyle temel ihtiyaç giderlerinde en az yüzde otuza vuran enflasyon, hala gizli kalmaya devam edecek.
İyi de gerçek bir demokrasi sandığı dostu ve ondan da önemlisi global liberalizm kahramanı muhterem Tayyip Erdoğan'ı bu fikri mecraya-kurbağa lisanıyla düşünsel sıvı yatağına-kimler ikna etti...
Daha henüz seçtiğimiz Muhterem Devlet Başkanımızı tuhaf sıvısal yataklarda sel gibi-hiç durmadan-taşıranlar, öyle dolambaçlı bir yol izlemeyip, kendi TC'lerini artık müttefik ülkelere açık düşman
ilan etseler, topu KOBANİ meselesine benzer şekilde taca atmasalar, hatta Viyana'yı fethedip halifemize taç giydirme törenini orada yapıverseler-hemi de oynayıvererekten-daha mert kaçmaz mı ki uzaktan efelik yolları tercih ediliyor...Bir fikri olan hemen söylesin, aksi takdirde ebediyen sussun.
"NATO bu konuda ne düşünüyor?" diye sorarsanız, dünya bilir yanıtı: Türkiyelilerin kahir çoğunluğu hem muhafazakar hem batıcı
partilere oy verir. Yaygın ifadeyle Rahmetli Turgut Özal'ın ANAP nam partisine misal! Yazının başlığı, aksi hallerin falına bakıyor. Liberal müttefiklerine ihanet eden, söven-sayan sandığa gömülür.
TÜRKİYE'DE HASTALAR, İLAÇSIZ-ÇARESİZ-SAHİPSİZ-PERİŞAN!
BU ÜLKENİN YEGANE SOSYAL TIP OTORİTESİ SIFATINI TAŞIYAN HEKİMİ BENİM. SAĞLIK KONUSUNDA GENEL KUSURLARIN TESPİTİ VE DUYURULMASI BANA DÜŞER. BİLİNMESİNİ İSTERİM Kİ 28 ŞUBAT DARBESİ TÜRKİYE'DE YAŞAYAN TÜRK VE KÜRT-NATO DOSTU, MEDENİYET YANLISI-AHALİNİN İLAÇSIZ KALIP SÜRÜNMESİNİ PLANLADI VE UYGULAMAYA KOYDU. CANDAN AZİZ, ÖNDER-LİDER DEVLET ADAMIMIZ MUHTEREM TAYYİP ERDOĞAN SAĞLIK BAKANLIĞI KADROLARINA HAKİM OLAMADIĞI İÇİN HALKI İLAÇSIZ BIRAKMA İHANETİ ŞİDDETİNİ ARTTIRARAK DEVAM EDEGELDİ. ŞU ANDA PİYASADA YÜZLERCE HAYATİ İLAÇ YOK!
Join Date: Nov 2011
Posts: CXLI
TÜRKİYE HUKUKÇULAR SEÇİMİ!
Seçim yapıldı. NATO tarafından en büyük numarası, en pis melaneti, vaiz kılıklı, bakımsız HERKÜL yahut ilkokul üçten terk, zırcahil bir "Gizli Türk Irkçısı" şeklinde saptanmış meczup FETO ve çetesi tamamen kahroldu, diğerleri kazandı. Kimdir diğerleri: Üç ülkücü, iki düz muhafazakar ve üç adet ortalama Atatürkçü. Bu bakımdan Adalet Bakanı ucundan azıcık, biraz ihtiyatlı: Meclis yapsın bu seçimleri, "Anayasanın filanca maddesi değişsin" diyor. Evet seçim yapıldı ve doksanlı yılların savcı ve yargıç profiline dönüldü. Fakat Güney doğu'da doksanlı yılların modeline asla dönülemez. Eylemlerde öldürülen Kürtlerin sayısı bin, faili meçhuller yüz, devlet tarafından beslenecek Cumhuriyete has Hizbullah cinayetleri onu bulursa TC Ekonomide batırılır, iki binler öncesine benzer bir kriz Türkiye'de laik-şeriatçı, Alevi-Sünni, Türk-Kürt şeyini başlatır...Şey ne? "Ne" denmez, Hacivat Turgay'ın tarihçisi MÇELİK şivesiyle "ney" denir. Sahi TC'nin bir bakanı bu şeyi yahut neyi resmi bir toplantıya çağırmış, o da salondaki İngilizlere, Amerikalılara filan hakaret etmiş ve halktan büyük alkış almış.
Candan aziz devlet başkanı muhterem Tayyip Erdoğan NATO desteğinden şimdiye dek mahrum kılınmadı. Fakat Avrupa ruhunun klasik hür düşünce ve hür ifade hürriyetleri Türkiye'de fire verirse, toprak bütünlüğü korunsa bile kontrol edilen vatan sahası küçülür.
HEATHEN CHILDREN HOSPITAL
OR
THE HUN-HUNE SLAUGHTERHOUSE
By
PROF. MES SolzhenItsy
“The Child of the Europe, and America:
Beware of the Turkish Red Generals, Green Stalinist/Islamist Leaders and Iranian Despots
That shall be after your implantable organs”
A “To be continued” type of “Reality Story”
Ankara2009-2010
PREFACE
Ach! That Persian name: HUNE, meaning home; and Turkish word-HUN for consuming disease! The complex word “HUN-HUNE” does come to the meaning of “Home for helpless disease” and seemingly has been found projectile in constructing a bizarre hospital intimately special for the Heathen-namely-Christian and Jewish Children who would serve there as involuntary organ donors after having been abducted and placed in their no-exit wards which should look obligatorily like cells of those toppled down Soviet Empire’s prisons. Inasmuch as after the KEMALIST red generals of The Second Soviet-Turkey Vulture and Iranian Despots had given start to their post-modern “terror product” collaboration in their war on all the Judeo-Christians as a whole they would inaugurate several institutions of EVIL none of them could be inhumanly amoral than that center called HUN-HUNE which happened to be active before the last quarter of the year 2009, and is about to be more peril –internationally- regarding especially east and west European Children’s safety. Since early October or late September we were being told that many Turkish Children –their ages varying from 4 to 10 years old–who may be of Greek or Armenian or even Jewish stock have been abducted and send to that HUN-HUNE center alongside with the absentees from Iraq, Syria and even Iran.
We Pro-West Turkish and Kurdish Muslims are being told too today more about the ominous, officially and personally immoral, and Satanic HUN-HUNE center. If the readers glance over it through the pure coming descriptions of mine which are to be more detailed step by step as the story progresses, they’ll see not one only chain of cells in which at evenings times the children are to be imprisoned and to be left lonely till the adolescent-if not mature-lights of a morning sun rejoice everybody: guards, little victims, director of the administrative departments, nurses, doctors, and care-takers who are in charge of burying the little dead bodies after they gave their souls because of they would be no more kidneys or heart valve to donate the rich clients who provide the siblings with pocket-money to buy cheap wafers covered with chocolate but several play halls, barbed wires and high walls surrounding gardens for fresh air, cheap canteens selling lemonade and wafer like retails, rooms to watch limited television stations and to listen full-music induced frequency modulation radios-run by Turkish Red Maoist namely KEMALIST soldiers, Green Maoist i.e. Secret F GULEN Gang's terrorists and Iranian revolution guards-viz. their schizophrenic broadcastings! Nonetheless the reports say that there is no child has been absolutely exhausted to be put death with endless operations in order to steal their organs for the purpose of implantations: illegal, Godless, barbaric, and relentless. In addition to that we Pro-West Turkish and Kurdish know exactly that there are at least 80-100 children still alive there. Yet we know also that some of them went under operations, and lost their eyes, kidneys, livers-partly-and some legs’ veins!
The hospital expenditures of the little victims-fed and boarded very well for the sake of keeping them enough robust for their being able in giving or involuntarily donating their organs without any health problem within a long term of inching towards their graves-are afforded by Radical Muslim celebrities and Turkish KEMALIST rich people like the relatives of R. K. or A. D. or high rank Turkish red generals, red judges, and red scholars and the like!
PART I
(DAILY LIFE SLICES OF THE HUN-HUNE CHILDREN)
The readers of this “to be continued” type story-no doubt-will not enjoy reading THE DIALOGUES AND INTERACTIONAL IMPRESSIONSS” between the inhabitants of the JUDEO-CHRISTIAN CHILDREN’S DEATH ISLAND, namely, HUN HUNE HOSPITAL as an all reflection purveying photographs of that weird building which is particularly to be marked by the bitter memories of the last four months of the year 2009. The contents of aforesaid slices aren’t naturally limited in strictly pronounced hours and scene of actions and the nightmares in broad daylight of sibling heroes of my telecommunicated notes. But in the very writing of mine here, maybe I shall put my first steps in the international literature forever, and-who knows?-one day in my life of observations scrutinizing the common crimes of Iran and the Second Soviet-Turkey Vulture, my impressions will turn into a classical painting which reflects unbelievable vividness and remote-sensing the deep realities of its sibling characters. Hence purified from speculations and putting a good distance betwixt the inclination to exaggerated impression and my style. Everybody can obtain for himself more lessons to translate the more secret feelings and sensations of the little people that couldn’t find the chance to be depicted here in the tragedy of HUN-HUNE interrelations and in other inter-influences! They will be the same little victims who by the obligation of unnatural inflictions have been put to severe physical and moral tests under special and extremely conditions of the HEATHEN CHILDREN SLAUGHTER-HOUSE, and made open to free interpretation from the point of their dramatic destine. I’m well known by my own self estimation as ultimately sensitive about the protection of children and defenseless animals in my narration of HUN-HUNE there’ll be no affectation to make the reader’s concentration much more evoked about the terrible facts of the cruelty, torture, and barbaric attitudes that are obviously the result of the violation of international legality by Iran and the Second Soviet-Turkey Vulture. Now at this point in order to draw up my sermon brief let me say that the morning of 12th September 2009 came as usual. Anyway, where would you get down a good breakfast in a place like this, with the windows of the stables owned by the local tribe families where the people live with their cows and sheep opening to the HUN-HUNE Gardens’ walls and dusted all over and the gray cobwebs of dust all along them show to the passersby that the great majority of Iran and East Turkey’s children are devoid of breakfast at all!
The 7 years old male inhabitant M. of the slaughter didn’t get up yet. He lay there in his room on the second storey of the three storied hospital, his whole body including head but the eye which could see still-because the other’s cornea had been dislocated for transplantation-buried in a quilt covered with a sheaf ornamented by means of flower designs. He couldn’t see with the operated one, but the untouched eye-which regarding the medical procedure shall serve him for-relatively of course- a long time show him everything going on even in the cornered details. He heard the sound of the servants carrying the plates, flagons, pans, glasses, heap of Turkish sausages, bread, forks, spoons etc. to the breakfast tables along the passage outside bridging the kitchen’s lift to the tidy restaurant on the first floor.
Is it a lovely work? Yep? Not, if that were considered philosophically, a feeding job represented to the little human sacrifices but just to keep them healthy, and to carry the victims to the operation tables without loss of any drop out of their blood, weight briefly from their absolute health. He heard occasionally the rap-raps of the Turkish Soldiers commanded by the Red-West officers’ boots onto the floor from the first station of abduction THE GARRISON OF HEAVENLY VOYAGE as the TURCO-IRANIAN coalition of would be ANTI-IMPERIALIST BEASTS name impudently. Now it must have been that his-particularly own- playmates were preparing themselves for the breakfast after washing hands and faces, and saying “good morning” to each other! His most intimate 8 years old friend-Scarlet girl P. put on their her cardigan awkwardly long and large regarding her height without a word but he heard her beds springs creaking-while she jumps on it not only to satiate an ordinary need of play but for the sake of illegal surgery aches’ assuage she needed after the operation after which she has been bereft of her right kidney- slightly from behind the walls of adjacent room belonging to the Scarlet Girl-the name she answered. Now P. would be going off to the baby doll wearing toys storage to the children’s breakfast quarters in the daily procedure of ETIVPD: Enlivening TURCO-IRANIAN VIPS Planning Department. Had someone been told that those VIPS are in need of organ transplantation there should be no requisition for furthermore explanations about the ET-Turkish ETÖ of which one could find many good hits in ‘GOOGLE’-and IVP-Iranian venerable Personage-, and D-Department-methinks. Ah, but it is not easy to report the Heathen Children Hospital as usual to the authorities within the daily correspondence… I assure you that as to the everyday tasks regarding the fate of the European and Semitic stock citizen children of theirs in which they are in charge of defend against all sort of assaults from the Second Soviet-Turkey Vulture and Iran equal to each other in balance: they want to ignore on purpose!
The changing horizons over the evil projects of Turkish red generals and Iranian despots induce turning a hospital to a children slaughter house, the “So called Anti-Imperialist Way of Life” trade center of human organs to be torn from innocent siblings. Nowadays the building lay in open country covered with watery snow or sleet as Azerbaijan people calls , and before anything else could be done there the children would have to press their nose towards the panes of the jail style windows and watch the steps’ landscape absentmindedly. The lattices limit windows panorama power, so that they couldn’t see the world as a whole escaping from the black lines crisscrossing horizon take aside to run away. Only then would they start building an imaginative world within the boundaries of their jail-hospital. There wouldn’t be a greater imagination corner for a whole life they are to live there. Not even a king’s palace. And free actions in the open air were out of the question. There was nothing to reconcile them with. Let your imagination carry you freely to the moors, lanes, parks, circuses, and limitless play grounds that was your only salvation.
No wonder the Scarlet Girl P. looked so worried after her exercise that was her job to repeat at times. Of course without friends you could get nowhere to breakfast. The children-M.and his girl friend P.- have to share their bread, butter, cheese-adding to them eggs for two days in a week- tea, jam, honey, milk etc. There would be happiness in trying routine feeding, so why not have a meeting at the table and get a few special feelings off if you can? Instead of good board services from first class broth used in the lentil soup to the goose feather cushions, the children of the slaughter-house would feel frequently dismayed to death as though every fiber of their muscles were being dissected out of body. Then M. and P wondered which of their playmates was going under operation to donate of his organs no matter eye or kidney or a part of liver that day. It might be “Half eye one kidney” S.’s turn, they recalled. S. was a slim Syrian boy 5 years old, extremely taciturn, blue eyed, and straw haired like Russians or Baltic region German… At first sight he looked like a real child, but when you got to know him he turned out to be the oldest soul living there: he wasn’t able to put up with the operational traumas in this slaughter-house named after blood and torture as HUN HUNE which I had hauled the reader you off learning the real meaning of HEATHEN CHILDREN HOSPITAL run by The Second Soviet-Turkey Vulture, and Iranian despots. So the intimate little friends M. and P. decided they could prepare themselves to share the delicious dishes and drinks of a magnificent breakfast table lie in his bunk after a little while, at least while the old S. who was worn out by the dog’s life he has been sentenced for nothing at all was at the hall.
In the dining several colorfully designed stools, chairs, tables and even very comfortable banks began to clatter while shaken and swayed by little souls. Two of its occupants I. and A-both of them were 10 years old brunette girls- were used to get up and to haul there at the same time; they are also neighbors occupying adjacent rooms at the first floor; A.-the Kurdish girl has been mutilated after the operations on her liver and left kidney, and I. a Georgian little maiden has donated one of her eye before a week! The last victims conveyed there within some days were apparently suffering from home-sick, after leaving both their homes and friends behind, began to quarrel about which of them should sit on the childishly favorite colored chairs. They quarreled restlessly, like Iranian Despots who would be very eager to burn the World with their newly hatched Nuke-Head long range missiles.
-“Stop to make noise you little devils” A.-with a second bellicose nature in her character- started to scold them; “Sit down quietly.” She even flung a tea spoon at them. The miniature utensil thudded against a tray put vertically on a table. The quarrel stopped.
There was still some grudge induced sounds are boiling and a boy amongst them-seeming relatively a leader around 7 years old-growled quietly: “Hey chaps, none of you could cheat me again at the table, you jackals. They should have given us sufficient bright colored chairs here: why anybody ought to be going to go short?” He kept his voice down, but of course everyone in the dining hall heard him and laughed at the probability to teach the green horns which one of them would be losing a bright red chair that morning. I. and A. went on with having their breakfast as peaceful as pussy cats they should remember from past-from those good days-if only it could be possible to let-without shedding tears-such things come to mind! Meanwhile A. was murmuring her prayers and I. resumed sipping fresh fruit juices which would be served incessantly during the breakfast saying with a sort of childish glee: “Well, friends, grit your teeth. There are bright red chairs in a limited number, for sure.”At that very moment her gaiety was jerked off her because of an instant swallowing-phobia which is particular with her while laughing. She flung his good humor away from his face and sat up. Looking up at her friends, her head at a level so much high from those of theirs, was as if the top figure of The Victims.
THE NEWEST EPISODES (1)
Jewish Children Whose Father Has Been Killed by the Second Soviet
And Who Are Put by the Red Official Organ Mafia at the Target…
By whom? By civilians wearing military boots used in the Second Soviet-Turkey Vulture’s Red Troops! What’s the occupation of their deceased dad? Dentist! He had a silk heart, and as a dentist was giving medical service to his patients in Istanbul… then!
He was not completely philanthropist, however, all the time he was at work; yet he was always in a self-sacrifice state, sometimes excessively tender, sometimes half devoted to his patients even when they couldn’t afford the payment of clinical service at times. Nonetheless he didn’t remember a great deal afterwards about the poor Muslim clients who would be behind their payment in instalments.
Before he had been murdered it seemed as though there were a number of Iranian Agents around the facilities of Turkish General Staff Psychological War Departments ; they were in contact with the semi-officially hired murderers of the28th February Red Movement somewhere hidden behind the garrisons or the like, there was a great deal of discussing and even disputing about the plans to murder the innocent Jewish Dentist.
Iranians then would be feel themselves alone in such operations of slaughtering Judeo-Christians in Turkey as if the Turkish military agents of 28th February Red Movement could all go away afraid of being seen together with the murderers of Mullah Regime. And only now and then opened a new argument to look at main principles of well hidden cooperation between the KEMALIST Turkish Generals and Iranian butchers who have been giving political slaughter instructions to Turkish Hezbollah-The central body of Al Qaeda-under the control of fake secular secret state-The Second Soviet! They threatened each other, plotted something together, laughed, and mocked at The USA and its allies who has been deceived by the secular mask of Turkish Red Generals and Red Judges-the Jackals of KOÇ HOLDING namely the sworn enemy of American Democracy.
They remembered those days in the happy year of 1997 when Major Red General ÇEVİK BİR constructed murder-Annihilating Jews and Christians- planning process fed by both Iranian Mullahs and Red Generals through a fake fight to beguile the Americans as if there were an enmity between twin Red-so called friend of Jews and Yankees as defined by the Newspaper of Al Qaeda: VAKİT GAZETTE**- Turkish and Green Iranian brothers ; they distinguished the slain Jewish Dentist’s Children, too, with whom they would be very happy in Child Organ Market be to know very well from the point of their private lives from their chose in consuming patisserie to their favourite plays***!
** A SAMPLE RECENTLY PUBLISHED BY THE VAKİT GAZETTE:
19 th Apri 2010 Genel Başkanlığı’na Hüsamettin Cindoruk’un geçmesinden sonra Demokrat Parti’de (DP) büyük değişiklikler yaşanıyor. DP, artık dış politikada halkın tercihlerinin değil, 28 Şubat sürecinin politikalarının sürdürülmesini istiyor. DP tarafından yayınlanan Mart 2010 tarihli “Stratejik Derinliğe Düşen Türk Dış Politikası” adlı kitapçıkta, terör devleti İsrail’e yönelik politikaların yumuşatılması, İran’a yönelik politikaların ise sertleştirilmesi istendi.
*** SEE THE DOCUMENTS FROM ERGENEKON TRIAL:
Gayrimüslimlerin Çocukları Bile Fişlenmiş
16 Nis 2010 ... Gayrimüslimlerin Çocukları Bile Fişlenmiş ... yer aldığı Kafes Eylem Planı'nda, gayrimüslimlerin çocuklarının bile fişlendiği ortaya çıktı. ...
www.liberalses.com/.../gayrimuslimlerin-cocuklari-bile-fislenmis.aspx - Önbellek
(TO BE CONTINUED)
AN INTERMITTANT SUB TITLE OR SOMETHING ONE REBUKES
Re: F. GULEN: THE BOSS OF CHILDREN ORGAN TRAFFICKING
--------------------------------------------------------------------------------
DOWN WITH THE ISLAMISTS IN TURKEY!!!!!
THE MORSI'S RADICAL ISLAMIST BROTHER-TAYYIP ERDOGAN CHALLENGES THE USA AND ITS ARMY!
Yaklaşık 102.000 sonuç bulundu (0,37 saniye)
Bunu mu demek istediniz? tayyip erdoğan abd'ye rest çekti
________________________________________
Arama Sonuçları
ERDOĞAN AMERİKA'YA REST ÇEKTİ
ERDOĞAN AMERİKA'YA REST ÇEKTİ
o ************************************************** ***********************
ISLAMIST SULTAN TAYYIP ERDOGAN'S VIZIER AHMET DAVUOGLU SAYS THAT HE WILL NOT COOPERATE WITH THE USA!
************************************************** **************************
MİLLETİN VERDİĞİ EMANETİ KİMSEYLE PAYLAŞMAYIZ
- Birileri şunu diyor siz milletten rey de alsanız biz yargıya bürokrasiye öyle bir sızarız ki sizi kıpırdatmayız. Şu an da siz memura dokunamazsınız diyor Böyle bir şey olabilir mi?
- Milletin verdiği emaneti kimseyle paylaşmaz kşimse oturduğpu yerden bunu söyleyemez. Bugün o grup değil de başka bir grup yapsa ona müsdahale etmezse bu olmaz. Devlette iki başlılık olmaz
************************************************** ************************************************** ****************************
THE NEW OTTOMAN EMPIRE TAYYIP ERDOGAN PREPARES THE SECOND ETHNIC CLEANSING AFTER SLAUGHTERIN ARMENIANS. HE BOASTS THAT THE END OF THE KURDISH PEOPLE DRAWS NEAR!
P Erdoğan: Kobani düştü düşüyor
Yazar kılıklı bir arkadaş, yaşamında ilk kez doğru dürüst bir şeyler sunuyor aşağıdaki makalesinde. Gerçi bu minik kuş, Yeşiçam misali fikirsiz anlatır, olay satar, olaylar sergiler, ama iktibas değil eleştirel alıntı yapılan makaleside haklı, düzgün ve aklıbaşında.
Gerçi bir zamanlar, ucuz yoldan, çok umutluydu yazılarında. Çünkü yeşil Kemalist FETO önder yani T.C Ayetullahının halifeliği yakındı. Fakat 2023 Türkiyesinin Halife-i Ruyi Zemini-Erzurum lisanıyla-Teyyip onu, temelinde toz ve gazdan başka cevher bulunmayan uzay boşluğuna atıverdi! (Herhalde cenazesi Türkiye'ye getirilebilirse türbesinin kapısına, sadece Coni Evliya tabelası yakışır.)
Fakat bırakarak ayrıntıyı bir kenara, adamcağızın kusursuz makalesini okuyalım mı?
Emin ÇölaşanEmin Çölaşan
8 Ekim 2014
Suriye’yi fethedecekler inşallah!
Sevgili okuyucularım, ülkemizde birkaç yıldan bu yana oynanmakta olan yüz kızartıcı bir oyuna tanık olmaktayız.
Suriye’de Esad’ı devirmek!
Günümüzün iktidarı bu amaçla Suriye yönetimine saldırıya geçti ve bu saldırı halen devam ediyor.
Bir süre öncesine kadar Esad’la al takke ver külah ilişkisi içerisinde olan Tayyip, günün birinde onu devirmeye (!) karar verdi.
Peki yerine kim gelecekti?
O belli değil.
Herhalde rejime karşı Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye tarafından beslenen Özgür
Suriye Ordusu isimli bir profesyonel teröristler güruhu gelecekti!
Tayyip iktidarı bu devletin ve milletin parasını onlara oluk gibi akıttı. Silah, cephane ve gıda gönderdi ama gel gelelim herifler yeteneksiz çıktı, Esad’ı devirmeyi başarmaları bir türlü mümkün olmadı!
* * * *
Burada zaman zaman kendilerine sormuş olduğum sorular şimdi de geçerlidir… Ve bu sorulara yanıt veremiyorlar.
İşte bu yüzden, sadece ve sadece bunların Esad takıntısı yüzünden dünyaya rezil olduk, iki paralık olduk.
İran, Mısır ve Suriye ile ilişkilerimiz sıfırlandı. Zaten olmayan saygınlığımızın son zerrelerini de bu olay yüzünden yitirdik.
Şu soruları bugün de aynen soruyorum:
Esad ve Suriye şu geçtiğimiz yıllarda Türkiye’ye herhangi bir maddi veya manevi zarar verdi mi? Tehdit etti mi?
Onu devirmekle Türkiye bu Ortadoğu bataklığında ne kazanacak?
Esad’a karşı yapılacak bir askeri harekatın parası nereden karşılanacak? Dökülecek Mehmetçik kanlarının hesabını kim verecek?
Durup dururken sergilenen bu saldırganlık Türk ve dünya kamuoyuna nasıl anlatılacak?
Suriye’nin müttefiki olan, Lazkiye Limanı’nda çok büyük bir deniz üssü bulunan Suriye’yi her açıdan destekleyen dünya devi Rusya’nın tavrı ne olacak?
Yine Suriye’nin müttefiki olan bir başka dev, Çin Halk Cumhuriyeti ne diyecek? Herhalde “Madem Türkiye böyle istedi, o halde biz de Esad’ı feda edelim” demeyecekler.
* * * *
Çankaya’ya zıplayan Tayyip şimdi aynı zamanda “Başkomutan” oldu ve Türk Ordusu’nu bütünüyle eline geçirdi.
Bir emir çıkartır, yürü ey ordu Suriye’ye!..
Dikkat ediniz, onların gözünde bu ordu artık Türk Ordusu değil, Türkiye ordusu!..
Çünkü onların dilinde “Türk” yok!
* * * *
Sadrazam, Tayyip’in emrindeki gölge ve kukla başbakan Davutoğlu Ahmet yabancı televizyon kanalına kükredi:
“Eğer ABD Esad’ı devirecekse biz de karadan gireriz!..”
Bunlar akıllarını fikirlerini Esad’la bozmuş, ABD ile at pazarlığı yapıyor.
İnanılmaz bir takıntı, saplantı…
Kısa süre öncesine kadar hava atıyorlardı:
“Suriye geçmişte Osmanlı’nın vilayeti idi… İnşallah bir süre sonra cuma namazını Şam’da Emeviye Camisi’nde kılacağız!..”
Nah kıldırırlar sana…
Sıkıysa git de kıl.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir pespayeliğe, hokkabazlığa, laf
cambazlığına hiçbir zaman tanık olmadık.
Atatürk, Suriye toprağı olan Hatay vilayetini 1938 yılında, ölümünden çok kısa süre önce Türkiye Cumhuriyeti’ne katmıştı.
Sessiz sedasız, kimseye posta koymadan, bağırıp çağırmadan, cazgırlık yapmadan…
Devlet adamlığı işte budur.
Bir de şu zavallıların yaptıklarına bakınız!
* * * *
İşin ilginç yanı, bu Suriye olayında dünyaya rezil olmakla kalsak yine de iyiydi. Bir biçimde sineye çekip düzeltmeye çalışırdık.
Üzerimize bir de korkunç bir yük bindi.
Suriye’deki savaştan kaçan tam bir milyon 800 bin kişi Türkiye’ye sığındı.
Bunlardan yaklaşık 300 bin kişiyi şimdi Türkiye’de kurulan kamplarda ağırlıyoruz.
Türk insanı aç, bunları doyuruyoruz. Türk insanı hastanelerde yer bulamıyor, bunları beleş tedavi ediyoruz. Bizim çocuklarımız okul bulamazken bunlar için yeni okullar açıyoruz.
Sadece şu son Kobani olayında tam 180 bin kişi daha sınırı geçip Türkiye’ye girdi.
Devletin ve milletin parası tükendi, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere şimdi Batı dünyasına yalvarıyorlar “Aman bize acele para gönderin, tıkandık” diye!
* * * *
Dün yandaş gazetelerde yer almıştı… Bakınız AFAD başkanı olan Fuat Oktay isimli biri, bu kampları nasıl ballandıra ballandıra anlatıyordu:
“Buraları şirin bir mahalle gibi. Standartlar çok yüksek. Altyapısı, yolları, eğitim kampusleri, lojistik, gıda ve gıda dışı kampusleri, güvenlik sistemleri, bilişim altyapısı, her şey var!.. Sağlık Bakanlığı her türlü desteği veriyor. Kamplarda 160 kursumuz, 70 bin öğrencimiz, üç bin öğretmenimiz var… Umarız yeni göç olmaz.”
Bunları okuyunca bir an düşündüm:
“Keşke ben de o kamplardan birine gidip yerleşmiş olsaydım, ekmek elden su gölden rahata erseydim!..”
Adam yalan söylemiyorsa kendisine ve onun hükümetine sormalı:
“Bu olanakları yüzde birini olsun bölgede yaşayan bizim insanlarımıza niçin sağlamadınız? Onlar insan değil mi?”
* * * *
Sevgili okuyucularım, başımıza açtıkları bu Suriye belasını, mezhep kavgasını daha ne kadar yaşayacağımızı bilen yok.
Şimdi sınırda hem PKK, hem de IŞİD’le komşu olduk.
İkisi de eli kanlı terör örgütü.
Al birini vur öbürüne…
Davutoğlu Ahmet, ya da emrinde çalıştığı Tayyip günün birinde şöyle derlerse hiç şaşırmayın:
“Uyguladığımız muhteşem politikalar sonucunda PKK ve IŞİD’le komşu olmayı
başardık. Bu bize yeter. ABD Esad’ı devirecekse varız, yoksa yeni komşularımıza
dokunanın haddini bildiririz!.. PKK ve IŞİD’in arkasındayız!”
İnanılacak gibi değildi, dün gözlerime inanamadım!..
Tayyip Islahiye’deki Suriyeliler kampına gitmiş ve orada Suriyelilere nutuk atıyordu. Bizim karnımızın tok olduğunu bildiği için aynı masalları aynı sözlerle onlara anlatıyordu!
İnşallah punduna getirip Suriye’yi fethedecekler, Şam’a girecekler, Emeviye Camisi’nde Tayyip mayyip, Ahmet mahmet vesaire hep birlikte cuma namazını eda eyleyecekler!
Vay anam vay, ne günlere kaldık!
Bizim NATO dostu Türk ve Kürt Nurculardan yukarıda adı geçen TEYYO' ya bir nasihat:
Kobani düşüyor diye sevinme, NATO'muz orayı düşürtmez, son anda korur. Şimdilik seni koruduğu gibi!
SANKİ BENİM HIRSIZIM DA HESAP VERECEK!
HESAP VERMESİ İSTENEN KİŞİ, HESABININ İLK BASAMAĞINI BAŞARIYLA VERMİŞTİR. BU BAŞARI, NETLİKTİR. TESKERE, KÜRTLERLE YÜRÜTÜLÜYORMUŞ İZLENİMİ VEREN GÖLGE OYUNUNU BOZMUŞ VE AK PARTİ, TESKEREDE-HALEN GÖRÜŞTÜĞÜ-KÜRT DİRENİŞÇİLERİNİ TOPTAN İMHA ETME NİYETİNİ ORTAYA KOYARAK ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİTİRMİŞTİR. DEVLET BAŞKANLIĞINA BİR ADIM DAHA YAKLAŞMIŞ CUMHURBAŞKANI, CEMAAT' İN, ÇOK GÜVENDİĞİ ABD YÜZÜNDEN KARİZMASINI YİTİRDİĞİNİ ANLAMIŞ; "ABD SURİYE'DE-VİETNAM'DA OLDUĞU GİBİ-YENİLİYOR" DİYEREK IRAK-SURİYE İSLAM DEVLETİ MİLİTANLARINA KARŞI KOALİSYON GÜÇLERİ ARASINDA YER ALMAMIŞTIR. AYRICA ADALET BAKANI DA HAKİM VE SAVCILAR YÜKSEK KURUL SEÇİMLERİNİN SONUCUNA MÜDAHALE EDEBİLECEKLERİNİ AÇIKÇA DİLE GETİRMİŞTİR. BU KADAR ŞEFFAFLIK BELKİ HESAP VERME BİLE SAYILABİLİR GELECEKTE. BU AÇIDAN, DÜZELTMELERİ YAPILMIŞ AŞAĞIDAKİ METNİN BİR KEZ DAHA OKUNMASINDA FAYDA VARDIR.
BENİM HIRSIZIM DA HESAP VERMELİ!
Bismillahirrahmanirrahim,
Hesap vermez ise neleri elden gider, söylenmesi bile korkunç. Benim hırsızım telefonda aile mahremiyeti içerisinde konuşuyor, yolsuzluk paralarını saklayabilmek için film peşinde. Tüm konuşma gerçek, kumpas filan yok.
Bizler bir avuç hürriyet aşığı, paralel veya darbesel tek tip insana dönüşmemek için her şeyimizi ortaya koymuştuk. Vakit, Cuma yazılarım; Hedef ve Arifan Radyo konuşmalarım ortada. Muhterem bir dili pak dost, darbeci bir deniz şakisine hakkını helal etmediğinden dolayı ailesinin mübarek ocağına yani evine el koyanlara, nezaketinden dolayı, hiç bir kötü hitapta bulunmadı. Benim, darbe ehline karşı kullandığım en hafif ifadem ise "Ulan Stalin piçi apoletli senin-modern spor deyimiyle-AMK ihtiyacını bana karşılatma, henüz gusül abdesti aldım, boy abdestimi bozdurma puşt" tarzında peşrev çekiyordu. Arkamdaki manevi güç Sovyetler Birliğini birlikte yıktığım dayılarımdı.
Yani, ölümüne vurduk, temiz bir iktidar gelsin diye ve de geliverdi. Fakat o da nesi, meğer yanı sıra eşantiyon olarak yolsuzluk varmış. Şimdi bizim neyimiz sayılmalı bu yolsuz? Benim hırsızım! E.? Göz mü yumulsun kendi hırsızımıza. Paralel yahut zıt, GATAKULLİCİ taifesini bilmem ne, darbeciyi şey eden mümin benim! Son ihtarımı çekerim. Biz liberal müminlerin azim yürekli yumruğuyla millete hürriyeti koklattın, dolarları ise, zatın kepçeyle yuttun. İspatsa işte ispatı: Telefondaki ses kayıtları sahih, yalan yok, tahrifat namevcut. O zaman...
O zaman hesap vereceksin benim hırsızım. Ya vereceksin veya Türkiye'deki Türk ve Kürt Müslümanların Kore'de davası uğrunda şehitler verdiği NATO namlı hürriyet, liberal hayat, sünnete uygun serbest ticaret koruyucusu kılıç seni KADDAFİ' den beter biçer.
Hesap vereceksin benim hırsızım, hesappppp!
Selamunaleykum!
HAMİŞ: Bu makaleden dolayı adeta, hepimiz özür dilemek zorundayız. Zira en tepedeki kırmızı yazılı girizgah netlik yoluyla, neredeyse hesabın verildiğini ispat etmiyor mu?
© 2014 Microsoft Koşullar Gizlilik ve tanımlama bilgileri Geliştiriciler Türkçe
TÜRKİYE SOSYAL TIP OTORİTESİ: ASSOC. PROF. DR. MUSTAFA ERDOĞAN SÜRAT
"NATO HABER"DEN ALTI ADET NOKTA KOYUŞ!
1-Paralel, silahlı, sahtekar, katil örgüt sadece bazı ABD ve İsrail yetkililerinin muzuna sarılarak başarılı olacağını umdu. Sonuç: Bakirelik elden gitti; Şimdi gelen söksün, giden diksin!
2-Yazıdaki pornoya kızılmamalı: Sakalsız, çete zoruyla, yurtlar ve evlerdeki öğrencileri, cinsiyetsizlik düzeyinde kişilik yoksunu olmaya zorlamıştır. O evlerden, o yurtlarda zorla eşcinsel, lezbiyen kılınmış her "CASE" tedavi bekliyor.
3-NATO ve Körfez Arapları PAX ROMANA ve Medeni (Medine'ye ait) Sulh-ü Nebeviyi temsil ediyorlar günümüzde. Nitekim hem İsrail hem de dünyadaki Yahudi Cemaatleri korkudan susarken Kral Abdullah, herkesin kulağını-HAMAS dahil-teröre teşneleşmeme konusunda, çekebilmiştir.
4-Kral kadar güçlü bir başka İslami kudret, NATO ittifakından yana olan Türk ve Kürt Müslümanlardır. Bu muhteşem kitle Tayyip Erdoğan'ı ilk turda ilk Demokrat ve Liberal Devlet Başkanı yapacaktır.
5-Çağımızda kadınları sünnet eden, dindaşlarının kafasını kesen İslami Savaşçılar yani CİHADİSTLER belirince şunu anladık ki sadece liberal İslam, gerçek İslam demektir. İslam adına yaşayacak budur. Liberalizm Nübüvvet Sistemidir: Hür fiyat, hür talep, hür alış-veriş ve zenginleşme ve de yardımlaşarak refahı yayma... Yaygın refahsa hukuku besler.
6-Refah ve adalet, demokrasi demektir. NATO da hürriyetimizi korur. Gerekirse düşmanın şeyini şey ederek!
DADAY (S)İNEK
Göz göze gelmiştik, değildi kocaman
Sanki karşılıklı bakışmıştık bir an
Tatarcık dedikleri, minik-kanat tür,
Ağzına kaçar ise, düşünme tükür!
MADAY (S)İNEK
Göz-göze geldik mi dersin,
Baktığımı nasıl görsün?
Diyelim kirpiklerimi gördü,
Ben görmedim: belki kördü!
Ladies and Gentlemen,
"To be or not to be..." left in the history of drama for Pro-NATO Turkish and Kurdish Muslims. We cries today as "Coup d'état or annihilation"! Why? Because we don't want to see the minorities to be slaughtered in Istanbul anymore! We cry: "Enough is enough!" in the evil events as 6-7 September when the homes and the shops, and the offices etc. belonging to deadly wounded-some of the females raped-Greeks, Jews, and even Armenians in Istanbul. During the preparation period of those bloody some profoundly significant mass -media attractions created within the cooperation of atheist, communist, Turkish nationalist and Turco-Muslim militants! As the to be the witness of signalling proofs warning us about the drawing near chaos designed to be end in a vicious goal viz. slaughtering especially Jews will you please heed the similar points shared by the evils of present time and 6-7 September 1955?
A certain AHMET TAKAN-one of the ex consultants of the President of Turkish Republic ABDULLAH GUL who is a secret religious follower of F: GULEN explained the easiness of creating a chaos in Istanbul. The same thing has been being remarked in the vicious time of 1955 by F. GULEN in a vast area from Smyrna to Erzurum! In those days Turkey has had A. M as the prime Minister-a mere idiot and coward like T.ERDOGAN. The opponents-under the roof of CHP-of the government were anti NATO, and today they are the same villains. On ULUSAL Channel evening news (local times 19.20-19. 47 hours. that son of bitch A.TAKAN, and the Leftist Youth Leader ÇAGDAS CENGIZ claimed the same goal: A deadly Great Chaos in Istanbul and Ankara. CAGDAS CENGIZ, even, dared to attack The Turkish National Assembly and occupy that poor nest of Turkish MPs!
And within that blood promising news programme by UMIT ZILELI on The ULUSAL KANAL TV everybody heard the same motto suddenly: They declared over some pseudo public opinion polls that ISRAEL is the greatest enemy of TURKEY! Do you see the flaw: The enemies of the PM- coward T. ERDOGAN are the enemies of Jews at the same time, huh?
Yours/ Prof. M. E. Solzh-The spokesman of Pro-NATO Turkish and Kurdish Muslims
ABD VE TÜRK SOVYETİ BOŞANIR;
İNCİRLİK GÜNEY KÜRDİSTANA TAŞINIR!
Önce gizli Türkiye Sovyet Cumhuriyeti ve medeniyet yanlısı halk çoğunluğundan oluşan derin Türk-Kürt NATO taraftarlarını yeniden değerlendirelim. Derin halk, daima Avrupacı, dolayısıyla ABD sempatizanı liberal liderlere oy vermiş seçimlerde. Gizli ama resmi Türk Sovyet Cumhuriyeti ise medeni ülkelere sürekli kazık atmış. Boşanma nedenindeki ana hikaye böyle.
Hatırlar mısınız? Ünlü 1 Mart tezkeresi işinde gizli Türkiye Sovyet Devleti'nin sağcı, solak, dinci, F. Tipi, dinsiz, ırkçı, feminist, şeytan ruhlu satanist, hayvan sever, travesti, kazak erkek, lezbiyen kadın ve de tüm devletten geçinenleri ABD'yİ kazıkladılar.
Büyük Rusya'ya ihanet etmiş Allahsız Sovyetler Birliği iyice çökünce bizdeki hainlere geldi sıra: Önce darbeci ve üniformalı, kızıl Kemalistler dama tıkıldı. Bunu başaran güç, pek sulu gözaltlarındaki uyuşturucu topaklarının son nur kalıntılarını sildiği FETO değil idi. AK Partiyi kurduğumuz günlerde bünyesinde candan aziz Devlet Başkanımız Tayyip Erdoğan dışında güvenilir uygarlık müttefiki bulunmayan zamanın iktidarı da beceremezdi o işi. Zaten nitelikli de olsa himmet dolandırıcılarının ve onların meclisteki tuzluklarının vesayetçiyle işi olmaz. Nitekim 28 Şubat tarihli postu şey edilmiş darbede Top FETO, terleyen başbakana arka çıkmamıştı. Acizlikten değil ama, üstü kapalı aşkcığı yani devletini incitmeme hassasiyeti yüzünden alnı boncuk terli, bir adı " Seni seviyoruz savunan adam" a çıkmış o zavallıya sırtını dönmüştü ya FETO, hatırlayıverin "bi" zahmet. Darbecileri sindirenler, tepelerindeki Sovyet Devletine gıcık olsun diye çarşafı-şalvarı sembolleştiren mümin kardeşlerimiz de değildi. Ya kimdi? Zamanın Ruhu!
Zamanın Ruhu daha sonra FETO Çetesinin alayının kestane ve karizmasını-bir daha asal bekaret dikişi tutmayacak-biçimde çiziverdi.
Şimdi sıra İncirlik Üssünün taşınmasına ve Rusya tarafından işgal edilme tehlikesini tek başımıza atlatmaya geldi. Başarır mıyız? Tabii, elbette...He he!
HSYK SEÇİMİ BİTTİ!
Kim bitirdi, nasıl bitirdi? Cevabımızı vermeden önce Yassı-ada'daki yamuk lafı anımsayalım. Zavallı, yorgun Menderes, sadece gözleriyle sual buyurmayıp elini, kolunu, leğen kemiğini oynatıp kısacası eğilip bükülerek soruyor: "Neden buradayız?" Cüppeli ama hüküm vermek terine emir alma makamındaki güdük, "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istedi." diyor. Esasen yargıcın yanıtı net ama demir-kıratçılar anlayamıyorlar, kudretin üç beş darbeci eşkıya manasına geldiğini zannediyorlar. Oysa devletinin onda dokuzunu kaybetmiş bir ülkede hiç bulunamayacak tek şey kudrettir. Gerçi kudret ufaldıkça palavra semirir. Mahkeme'de Saddam kadar dik duramayan zamanın devlet zirvesi, "siz isterseniz hilafeti dahi geri getirebilirsiniz" palavrasını attığı demlerde ejderha görünümlüyken, duruşma salonunda hastaneye yatırılması zorunlu, illetli bir zafiyetin siluetiyle yüce heyete saygılar sunup pinekledi; darağacını korku içerisinde bekleyip, adeta eridi... İyi de "o kudret" nerede oturur, ne yer ne içerdi. Ünlü kudret paylaşamadığı Türkiye'yi ister istemez kendi haline bırakan doğu ve batı Avrupalılardı elbet. Ayrıca Lenin puştunun Allahsızlık ne kelime cani, saldırgan ateistleriyle Akdeniz arasına tampon devlet lazımdı!
Şimdi HSYK işi bittiğine göre, "yeni yüce heyet ne der?" diye soracaksınız. "Ne FETO ne Tayyip" denilecek yüksek yargıda. Saf, mağdur cumhurbaşkanımız-ki kendisine Birleşmiş Milletlerde devlet başkanı değil cumhurbaşkanı muamelesi çekilmiştir-zaten koruma zenginliği içerisinde korunmasız. Adamcağıza küfretmek hala fikir hürriyeti kapsamına girerken, bir çok anası belli babası meçhul sırtlan temiz kalbi nedeniyle bizim-NATO müttefiki Türk ve Kürt Müslümanların-nurlu ve de helal tüm oyunu almış Tayyip beye açıktan sövüp duruyor. Ne inceleme başlatılıyor ne de dava açılıyor bre! Halbuki aziz dostum ABDURRAHMAN DİLİPAK vaktiyle pis darbe belalısı bir denizci-başına selam vermedi diye evi haczedilmişti. Çüş!
PROF. MES SOLZHENITSY
(BLESS THE HOLLY MISSION FROM ALEXANDER S. TO M. E. SURAT)
TURNED INTO AN INTERNATIONAL FIGURE
AND NOW TALKS TO THE WORLD’S INTELLECTUALS
American Liberty Radio-EU Forums-Global Security
prof. mes solzhenitsy (see in google)
Messrs;
1. The first thing FETHULLAH GULEN wanted to do had been to make his young followers well brought up-in a deceiving peace-as the warriors of coming cyber gang he should had been whispered by red generals of 28 February Generals! Without being bewildered, he has begun to found his-dubious aim induced-schools especially in The USA by means of exploiting the good intention of all Turkish PMs and American Pillars of The State then. Successively would he consider what to do next, because he was well aware that his hackers-the cyber warriors of the future-would bring his victories in the war on The USA and its allies' Liberalism to any sensible conclusions by hitting them in the best time. And his Crescent & Star Cyber Team surpassed that technology used by Israel's Iron Doom. (See in GOOGLE Please:
2. Ayyıldız Tim, İsrail'i hackledi! - AjansHaber.com
ajanshaber.com/ayyildiz-tim-israili-hackledi-haberi/99019
27 Tem 2014 - Ayyıldız Tim adlı hacker grubu, 137 İsrail internet sitesini hackledi. ... sosyal medyada büyük yankı uyandıran ünlü hacker grubu Ayyıldız Tim, 85 İsrailsitesini daha hackledi. ... MHP'li Uzunırmak: “Kafama telefonla vurdular”.
Instead he had often shown a great sympathy to Israel, perhaps caused by the negative sense out of lying awkwardly in Pennsylvania, turned out to be much more tolerant about the Anti-Semitic and Anti-Christian articles-of which some bloodthirsty passages sent you before-his right hand viz. ALI BULAC!
www.youtube.com/watch?v=FVvt03M5u-s
It was a simple matter to the flaw in the case of The American General killed in Afghanistan-where F.GULEN Schools are available as well-recently.
Remember, Turkish Illiterate PM is only a puppet in the hands of Higher Court Members directed by F. GULEN Gang! So T. ERDOGAN could only see from a distant of Hacker Gang Specialists dominating over computers to blow "Heathens" as ALI BULAC called them!
YOURS,
PROF MES-THE SPOKES PERSON OF PRO NATO TURKISH AND KURDIS MUSLIMS
LİBERAL RUBAİLER:
HÜR DÜNYA KİMİ TUTAR?
Avrupa Birliği, NATO, Suudi Arabistan ABD, İsrail ve Hindistan
Dünya önderi; ticareti hür alem, tam liberal, insanoğluna açık vatan
Açıkçası rızkın yüzde doksan dokuzuna yani apaçık özgür ticarete
Bu dünya sandıkta oy ister; liberal liderleri tutar ve taşır hükümete!
DEVRİMCİ DANGALAĞA
İnancın yoksa devrim de yok, devirim var
Yıkıcılıktan ne ölçüde edersen kâr
Yanına o kâr kalır, fagotumsu düdük
Yan yana düşünülemez devrim ve hödük...
DANGALAK DEVRİMCİYE
Hak, hareket temeli; gerisi, haşa debelenme
Kazanırken dahi gülünç oluş, boşa debelenme
Haklı rüzgârdan beslenmez ise herhangi bir devrim
Maymunlaşır tüm devrimciler, başlar geriden evrim!
.
Post by Guest on Mar 3, 2014 at 10:44am
THE MAIN DISSERTATION ON
THE “THIRD MILLENNIUM RENAISANCE”
OR
LEARNING THE GRAND MOTHER OF ALL EVILS ON THE EARTH
(The Second Soviet-Turkey VULTURE)
A study scrutinizing “Anti-Democracy Enmity Induced Secret State Terror”: the restless psychological war maneuvers in Turkey and abroad within all the posts of both civil-military bureaucracy, so called fake independent media, university, judiciary, political, NGO systems including those of students, and sportive-artistic recreations all in one purpose for reigning the world through terror, horror, blood, tears, threat, instigation, provocations etc.
BY ASSOC. PROF. DR. MUSTAFA ERDOGAN SURAT-SOLZHENITSYN08 /PROF. MES. HONORARY PRINCE OF DERBENT, HIS EXCELLENCY/COLUMNIST: ISLAMIC VAKİTAND HEBREW SHALOM GAZETTES
SCHOLAR: MEDICAL SCIENCENCES: FAMILY HEALTH/CHRONIC CASES
ARTIST: VIRTUOUS KANOON PLAYER-SEMITIC HYMNS
This dissertation is completed over eleven full years in the following sections which are: CLASSICAL KEY WORDS; SUMMARY that introduces a substantive conception of knowledge as some psycho-sociological analyses in the models of the BASICS OF SYSTEMATICALLY TERRORIST STATE-THE SECOND SOVIET I.E TURKEY VULTURE!
The FUNCTIONAL ASPECT of the knowledge model is derived in this section from the Soviet type ideology-KEMALISM’s worldview of threatening skill (bloodshed) in the way that this EVIL DEED applies to practical problems in declared war on minorities (Greeks, Jews, Armenians), and undeclared war on the Eastern and Western European Civilizations.
The examples exhibited here are presented in PRAXIS OF THE SECOND SOVIET in terms of the theory, and of the chronicles-archives-most relevant documents of actual sociology and history.
In the Section “TRICKS”, you will be able to apply this Soviet type KEMALIST TRICK-induced dynamic model of your own of KEMALIST friends’ beguiling you, and your beloved country!
Sections FIN and EPILOGUE will be the conclusion on the substantive nature of the perspective of NEW POLICY NEEDS towards the changing horizons after the cold war in contrast to the betrayal of Turkey Vulture in its relationship with the USA and its loyal allies: Good Arabs, Innocent Jews, and civilization pioneers-The East and West Europe People!
KEY WORDS AFFILIATED TO THE KEY PICTURE-DOC. BELOW:
PRO-NATO TURKISH AND KURDISH MUSLIM: AT LEAST 60 MILLION CITIZENS OF TURKEY
SECRET ANTI-NATO MASS MEDIA HIDING WITHIN THE NETWORK COVERING THE ZAMAN, THE BUGUN GAZETTES, STV, MEHTAP TV, AND ANTI SEMITIC ANARCHISTS INCLUDING GYV GOVERNED BY F. GULEN GANG!
THE YURTSEVER GAZETTE (SOL) ALONGSIDE WITH SOZCU, WHICH DECLARES TO BE GIVING (SO CALLED) ANTI-IMPERIALIST WAR ON THE USA!
IT IS PRINTED 5000 IN NUMBERS FOR SUBSCRIBED READERS AND 50000 FOR ANTI-WEST TERROR-HORROR INDUCED MEETINGS IN ANKARA AND ISTANBUL!
THE GREAT MAJORITY OF ITS SUBSCRIBED READERS
THE 85% ALEVIS
THE 5% GREEN MAOIST JUNTA UNDER THE ROOF OF TURKISH JUDICIARY SYSTEM, F. TYPE POLICE,ANDRED JUNTA MEMBERS IN THE ARMY
THE 2% ARMENIAN AND GREEK COMMUNISTS LIKE R. MARGULİES
THE 1% JEWS: Two professors, some merchants and artisans living in Istanbul, one big businessman, at least 20 young people from the universities in Istanbul, Ankara, Izmir!
THE1% (SUNNI) TURKS (MEHMET EMİN KARAMEHMET, FATİH ALTAYLI,HİLMİ YAVUZ, FEHMI KORU, HAKAN ALBAYRAK, ALİ BULAÇ, HAYDAR BAŞ, VAHİT ERDEM –AKP-İBRAHİM KARAGÜL, ALPER TAN, HASAN KARAKAYA ET AL)
THE 0.5 KURDS (KAMURAN İNAN, MEHMET AYDIN-MINISTER)
THE 0.5 SUNNI ARABS (SOME ASSYRIANS)
THE CAPITAL OF THE PRO-TERROR AND ANTI-DEMOCRACY GAZETTES-YURTSEVER AND (PATRIOT) AND SOZCU IS PROVIDED BY:
1-F. GULEN GANG AND GREEN MAOIST OR RED JUNTA IN, THR HIGHER COURTS, AND THE ARMED FORCES: 30%
2-RAHMI KOÇ’S FAMOUS FOUNDATION-DIRECTED BY GÜLSEVEN YAŞER):20%
3-TUSIAD-DIRECTED BY AYDIN DOĞAN’S DAUGHTER- MEMBERS, NAMELY SOME OF THEM, AND THEIR FOUNDATIONS: 15%
4-A FEW COMMUNIST PKK MILITANTS AND OTHER SEMI OFFICAL DRUG SMUGLERS LIKE TURKISH RACIST PARTIES, TV-STATIONS AND THE LIKE: 15%
5-THE FOUNDATION OF HIGH COURT JUDGES’ FOUNDATION-THE CHAIRMAN OF YARSAV: 5%
6-CHP: 5%
SUMMARY
Expressions above give a strong necessity in centralization: THE TRIUMVIRA OF BIG BOSS-KOÇ, THE GREEN KEMALST FETHULLAH GULEN, AND THE RED KEMALIST OF WHICH NEST IS THE RED JUNTA IN ARMY IN THE PAST. It establishes a Soviet type socio-economical meaning that represents the completion of all knowledge-flows about KEMALISM and its bestowing in terms of the perfection of the Turkey Vulture backed international terror and drug smuggling induced entities appears in the IDEOLOGY. Hence, the IDEOLOGY is equivalent to Anti-West, Anti-Democracy in terms of the super cardinal measure of these equivalent topologies. Yet the subtle difference is that though KEMALISM can never be configured in the primordial sense and in the final event of the IDEOLOGY, yet the rewards of the fullness of the complete order of knowledge optimizes the rewards and the punishments to their fullest in heaven namely borrowing dollars from the USA, getting them down to the stomach of Red Generals and their Greatest Presidium-TUSIAD, swearing, betraying the same America, and offering hell-terror organized against American Marines, in Iraq and in Afghanistan, respectively. Thus, heaven and hell are realities of the knowledge-induced fullness and the de-knowledge-induced fullness in the respective super cardinal topological spaces of your KEMALIST-Fake Secular, Aggressive atheist friends that have exploited the West especially through NATO in fiscal affairs and in moral values. We have thus established the following process by which the Satanic Second Soviet universe (Turkey Vulture) teaches: “Weapons from the T of NATO in the primal to T worshipping to Ts i.e. the T of Ataturk, T of Terror, and T over BE (T) RAYAL to the West in the Hereafter through the process of smuggling those weapons to both Islamic and Red-Atheist TERROR!
FUNCTIONAL ASPECTS
(SAMPLING THE NEWEST CHILD MURDERING CRIME OF THE RED SOLDIERS IN ERZURUM)
Along with all the expressions concerning the structure of the Second Soviet we must include the properties for the expressions about its betrayal wounding the USA Marines at the threshold of Iraq War.
We derive the following result from the expressions:
Because of the political properties given in expressions (KEY WORDS) and (SUMMARY), it would be contradictory for the following results to be true leading to a contradiction. Therefore, all knowledge-flows as it has been reported to me and simultaneously conveyed to you and their induced forms, and relations in the respective Turkish Secret State Policies are interrelated in the most extensive sense in the process chain, “Terror in the primal to Turkey Vulture-the Second Soviet in the final as Tricks exercised on the EU and the US alongside with its allies-Good Arabs and Innocent Jews through the process of the knowledge-induced world-systems. This is the principle of interaction between diversity of opportunities and presents the pervasively interactive process that remains embedded in the formation of knowledge-flows (Sociology) and their induced forms (Soviet Type of regimes in Syria, North Korea, and Turkey). The totality of these knowledge-induced entities forms the Global Democratic world-system (American’s Dream).
Since the knowledge domain is pervasively characterized by the episteme of unity of Liberal Thought-Free Belief-Global Democracy i.e. Globalization, therefore, interaction between all entities in the set-TOLERENCE, HUMANISM AND PEACE must lead to confirmation of the unification process as derived from the episteme of that consonant-beloved by Pro WES (T) and Turkish and Kurdish Muslims- belonging to the treat showing letter “T” of NATO.
The convergence of the process of interaction between diversity to convergence into unification is called the stage of integration-THE INTEGRATION OF THE HEARTS OF AMERICAN HEROES WHO SAVED TURKEY FROM THE EVIL OF SOVIET EMPIRE IN THE PAST, AND THE SOULS OF THE PRO WEST GREAT MAJORITY (70) OF ALL TURKISH VOTERS I.E PRO WEST TURKISH AND KURDIS MUSLIMS. The two stages, namely from interaction between diversity leading to convergence or integration (unification) are together termed here as the interactive and integrative stages of Tolerance, Liberalism, and Love induced ISLAMIC formation and the derivation of their induced entities in the ABRAHAMIC world-system.
Finally, we invoke the continuous process shown in expressions telling peace, love, tolerance, and along the civilization-chain. It shows that the cumulative process of knowledge, democracy, liberal thought formation and the realization of its induced forms in the Global Democratic world-system that remains incessantly evolutionary in the SLOGANS OF THE PRO-DEMOCRACY: IF TEHERE HAD BEEN NOT THE USA WE COULDN’T HAVE THE CHANCE TO OLVE GOD; SO WE NEED MUST LOVE AMERICAN DEMOCRACY FOR EVER with the limiting ABRAHAMIC BELIEF relations, namely, “Being only ANTI-T OF TERROR and PRO-T OF NATO (Treatment’s T in NATO) FOR the process of the world-systems”.
As a sample the social chaotic atmosphere creating function the Red Army killed the little Moses (13) of (T) ORAH in Erzurum in the second week of November 2009. It is now important to note how the child murder evolution from one stage of chaos-formation and its induced forms to speedy subsequent stages of the same kinds of horror comes about. The end of any completed interactive and integrative stage is immediately followed by the post-evaluation of the actions, policies, programs and inferences would be adopted in that stage: instigating 1000 or around racist people from MHP and fulfilling the lynch of some policemen and liberal Muslims through the pretext of a child-who is murdered by themselves-death This evaluation is based on a discursive institutional examination of the degree of unification attained at that stage, the quantitative evaluative function for which is called the social and philosophical cleansing function targeting at both the polices of liberal cabinet and liberal Muslims voting for the liberal cabinet of today’s Turkey.
Because of the complexity of the knowledge formation process in the extensively interactive Satanic-Soviet type-Anti-American Army-system, War on the West through second child slaughter after that of CEYLAN-the girl murdered by mortar from a garrison in Southeastern Anatolia appears in a suitable non-linear multiplicative form rather than in a linear form. The multiplicative form signifies that interaction against the integration with American’s Dream and learning take place between relational systems, agents, variables and their democratic relations with the European Union. Within such interactive domains are the spaces of science, technology, institutions, markets, ecology, society, the global order, etc.
PRAXIS OF TURKEY VULTURE-THE SECOND SOVIET
(Sampling the Vulture’s terrorist attacks on Kurdistan)
Kerkük'te bombalı saldırı: 6 ölü
Kerkük'te bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda ölenlerin sayısı 6'ya çıktı. Polis yetkilileri, pazar yerindeki patlamada 6 kişinin de yaralandığını bildirdi. Yetkililer, kentin kuzeyindeki şiddetli patlamada birçok otomobilin yandığını ve birçok dükkânın ağır hasar gördüğünü belirtti.
The photos in related links show some of the so many terror-induced and semi-officially designed bombs while just exploding in a satanic panorama upon the Kurds!
One must look at that photo before understanding the meaning of the SECOND SOVIET PRAXIX teasing the Middle East and Eurasia! It is from the post-evaluation of the interactive and integrative stages attained in any given round of the terror backing state’s productions and its induced forms that a new round of the same kind of process re-originates. Such a re-origination marks the emanation of the international anti-democracy terror’s evolutionary process and of the terror-induced Turkey Vulture World or KEMALIST system. At such a post-evaluation point we have completed the characteristic of one full process in the terror-induced space. We have now completed the interactive, integrative and evolutionary character of the KEMALİST OFFICIAL TERROR formation process in the Second Soviet epistemic political and technological change world view. We will refer to this interactive operation, integrative terror and evolutionary horror process as the SECOND SOVIET’S Anti-Democracy process and methodology. It is equivalent to the Secret Turkish Presidium i.e. Turkish Fake Liberal Economy Bosses’ Terror Core IDEOLOGY AND METHODOLOGY.
Expression (Praxis) is now expanded in the following form for the knowledge chain: Terror Backed State or Turkey Vulture or the Secret Gang State Operations in symbols-TT! = {Problem creating in the Aegean Sea, Cyprus, and Northern Iraq}! A new similar process! = TTASAA more generally, for the complete Fake Businessmen’s Presidium process (T) for a specific issue ( A) under discourse or process we write more detailed expression (using Ts and As) can be further extended by including the numbered interaction (Ts) on a specific issue ( A) under discourse and across interactive systems (Ts and As), as in the case of the study of political economy that interlinks economy, society, institutions, the global order, etc. Ts show Turkey Vulture, Terror, and As show Anti Semitism and Anti Americanism!
These strings of relations can be further extended to interconnect across nexus of other diverse relations, systems, agents and entities. The emerging complex nexus patterns can be described by multiple branches that emanate by the assignment of values to the subscript and superscripts in special expression ( my special, proper, routine emailing mission for at least 6 years) (See also the articles of mine in “GOOGLE, 1999; Solzhenitsyn08 the Second Soviet model of international terror and Anti-West Ideology of The Second Soviet-Turkey Vulture, in 2000s).
In every one of the above specifications we note that the role of Ts in the
Causation of “TA”s and “AT”s in symbols! {Terror backing, Terror Organizing Anti West Instigations of secret state of Turkey} remains exogenous against the world global democracy system, whereas the state and policy variables and their relations within the terror-induced KEMALIST ideology form pervasively endogenous systems. We say that the knowledge-induced worldview is one of universal ethical indigenousness by virtue of the fact that it incorporates the interactive, integrative and evolutionary processes (TA/AT) using the principle of universal complementarities across complex diversity of entities in world-systems. To elaborate further on the exogenous nature of STATE’S Ideology and TERROR BACKING in the otherwise entirely endogenous Terror backing world-system it is of key importance to understand that throughout the
Process oriented evolution of the cumulative values of TT, TA, and AT towards the super cardinal finality of T and A, every stage of these cumulative processes must invoke the OFFICIAL TERROR epistemology in its conception and implementation.
Furthermore, the KEMALIST IDEOLOGY PARTIES-CHP AND MHP and the RED GENERAL GANG’s sayings (Distorted ATATURK PRINCIPLES) point out that the attainment of divine knowledge necessitates the believer to combine the distorted Ataturk’s principles with the study of the SECOND SOVIET CONSTITUTION. The KEMALIST IDEOLOGY and the distorted ATATÜRK’S PRINCIPLES form the foundational epistemology of the Second Soviet’s worldview. This fundamental episteme is then invoked by all those in authority in the Secret State (ERGENEKON) Administration towards developing rules and conduct (FALSE PRINCIPLES) out of this fundamental episteme. This last stage of TA and AT composition knowledge formation in the strings of causation given above is based on discourse, which in its widest meaning including the inhuman understanding of interactions between diverse environing entities is called the KEMALIST IDEOLOGY process. The equivalence between the Soviet type process and the TA-AT-process: analytical extensions tell us that the discourse process that governs each of the processes and thus invokes in them the unique epistemic principle of OFFICIAL TERROR of Turkey Vulture across complex and diverse fields is referred to here as the process of permanently usable tension (provocation like that of the USSR in the Cold War Period) around and inside Turkey. But note that since the processes are shown to exist not simply over human agents limited to political institutions but rather that such processes are extensive over systems of issues, their variables, the relations between these variables, etc. therefore the precept of the Soviet type process is an embryonic interactive, TA-AT to be found in the order of nature according to the KEMALISM. The Second Soviet-Turkey Vulture’s provocative process is thereby equivalently the TA-AT-process.
This last extensive characterization of the Soviet type provocation process and the intrinsic nature of the learning universe are thoroughly established by Anti-West KEMALIST references (1938-2009)! Over all of reality there reigns supreme the ultimate dominion of the oneness of distorted Ataturk’s principles as the divine law giving diverse forms to everything in the form of international terror. The knowledge ensuing from the divine law makes the mind learn about the universe and its reality incrementally as if from behind a veil. Yet this transmission of International TERROR process indispensably requires the primal guidance that distorted ATATURK’S PRINCIPLES conferred on the PRESIDIUM OF THE SECOND SOVIET. This is then followed by the guidance by the PRESIDIUM OF THE SECOND SOVIET-TURKEY VULTURE of all of humanity. Besides, there is also the important guidance by those in KEMALIST authority in the INDEPENDENT TURKISH SECRET STATE, the conscious world-terror organizer of KEMALISM. In its absence the guidance falls on the conscious TURKISH RED GENERALS, RED JUDGES, RED JOURNALISTS, and RED UNIVERSITIES from the students to professors (CRAZY TURKS AS QUALIFIED BY TURGUT OZAKMAN-THE ORGANIZING SPIRIT LEADER OF THE LATEST TERRORIST ATTACKS AGAINST THE US MARINES). It is by this systemic process that the total KEMALIST TERROR universe, T, A, TA, AT! {Terror, Anti-Americanism, Anti-Semitism, Anti-West Propaganda}actualizes as the organism that emanates by ATATURK’s distorted commands and returns back to Him through incessant evolutions of the originative order which is VULTURE’s alone and who is the Originator (Fuhrer) of the creatively evolutionary world-system in the plane of unity(the basic of Al Qaeda) of TERROR. The evolutionary process so explained is inherent in the KEMALIST term, PROGRESS (İLERİCİLİK) or ANTI-AMERCANISM.
ACCORDING TO KEMALISM THE OPPOSITE OF PROGRESS (İLERİCİLİK) IS REACTIONARY IDEOLOGY (GERİCİLİK), and ALL PRO-WEST KURDISH AND TURKISH MUSLIMS (BELONGING TO GERICILIK) ARE AGAINST KEMALIST PROGRESS WHICH AIMS AT DISPELLING ALL WESTERNERS AND PRO-WEST MUSLIMS FROM TURKEY, EVEN FROM THE MIDDLE EAST, EURASIA, AND MEDITERRANIAN REGION!
TRICKS OF THE SECOND SOVIET PLAYED ON THE WEST! (THEY ARE THE INTIMATE, FAKE SECULAR FRIENDS OF YOURS WHO LIVE WITH YOU AND ATTACK YOU!)
FIRST OF ALL THE CITADEL OF CHP-“LEFTIST” IZMIR YOUTH THAT ATTACKS THE USA SOLDIERS ON THE WAY OF GOING BACK TO THEIR MOTHERLAND!
Irak'tan ülkelerine gitmekte olan ABD askerleri İzmir'e geld. Burada beklemedikleri tepkilerle karşılaştılar. 18th October 2009-Kemalist students beat the US soldiers! Look at the photo above and see the Turkish Universiry Youth-after instigated by the fake secular professors against the West- cursing the USA and its allies! Of the KEMALIST string of causation in world- terror systems one ought to say “Now with the details of the transmission mappings that define the fundamental International terror epistemology inseparably combined with the ontology of the distorted principles of Ataturk and the ontological induction of cognitive artifacts by the unity of terror organizing within the Second Soviet Power Gaining Philosophy and the Suicide Bombing sort of brutalities in the world’s new terror systems, we finalize the following string of distorted principles of Ataturk’s independence war causation (Turkish Secret State’s False History,1920s): Technological Change the subscripts, “Independence” and “Turkish Revolution” in the expressions of your-Westerners’ and Semitic People’s signify the primal transmission of the so called modern Republic from T of Turkey onto the nexus of world-systems that are discoursed and creatively evolved from the fundamental epistemological Terror Roots’ T. Thereafter, the process has been shown in the expressions above in several forms the functional understanding and application of KEMALISM to the nexus of world-systems. The origin of the KEMALIST discourse leading to the construction of the Soviet type world-system emanates from the distorted principles of Ataturk and the principles attributed arbitrarily as the exogenously given laws to define the endogenous process of the discourse and its subsequent KEMALIST effects, where rules are enacted changed and evolved. This is the stage of SWINDLING THE WESTERNERS and the SEMITIC PEOPLE. Now the two parts of KEMALIST TERROR premises are combined by an exogenous part and an endogenous part as:
Exogenous T should be the revelation of Endogenous source induced to the distorted principles of Ataturk! Extension to the derivation of the process and methodology of INTERNATIONAL KEMALIST TERROR will be the same derivation as in the case of related expressions can now be repeated to establish the fact that the de-knowledge-flows and the de-knowledge-induced forms remain interactive within themselves in creating more International Terror thereof. But this property of the International terror will now be investigated further. The absence of unity of TERROR in the sense of oneness of the Second Soviet in the epistemological premise of the International terror causes different epistemology for different disciplines to emerge. All such episteme are described by the competing nature of opposing forms trying to gain definitive power in the systems pertaining to the theory behind disparate disciplinary lines. Hence, for the SEMI-OFFICIAL TERROR system we must have The İNTERNATIONAL TERROR system of the disparate disciplinary episteme evolves intact in this frame of their mutual independence, conflict, competition and resulting DESPOTISM. Consequently, the entities of the world-system İDEALIZED BY KEMALISM, AND formed by INTERNATIONAL TERROR are competing ones, and in this, power and preference determines the marginalized trade-offs between the entities of the competing systems to gain their survival of the fittest. Complementary relations are thereby lost and replaced by what is called in neoclassical psychological wars as the marginal rate of substitution. The ideas of cost and resource are based on secret enmity nourished by your own dear Turkish friends-especially fake secular Academics at the Turkish big universities, which is caused by two-face linkages between the entities and their relations that otherwise cause Anti-Americanism and risk diversification to be possible. The principle of universal complementarities across diversity of the terror-induced relational world-systems is replaced by the methodological individualism and independence of the competing entities. Such states of the TERROR INDUCED world-system allows the objective criterion of the utilitarian type to be subjected to optimization as a goal as opposed to the replacement of the optimization objective function by simulation in the continuously learning TERROR-induced world-systems. The state of optimality marks the end of. Such an end state causes the absence of a process-oriented methodology (TA) in TERROR ATTACKS that otherwise comes out of interaction, integration and evolution in the framework of the episteme of international unity of AL-QAEDA, LEBANON HEZBOLLAH, and TURKISH HEZBOLLAH.
In the terror-induced world-system of The RED ARMY of TURKEY VULTURE, the objective criterion is based on the simulation of the social wellbeing function over a range of process-based evolutions of the terror-flows and their terror-induced entities: Big Commander, The Hero of Turkey Independence War etc. Because of these opposite characteristics between official terror and international terror in the unity epistemology, they are shown in expressions above to be disjoint style existing so as to assert the power of one entity against the other. The KEMALIST PRINCIPLES mention this mutually disjoint nature of truth and falsehood as the only two sustained realities. Yet both emanate from the same UNITY-The Second Soviet or Turkey Vulture command. The secret state says that Anti Imperialist War has no independent power of its own except it takes its respite from KEMALIST STATE’’S command (THE SECRET DOCUMENTS OF TURKISH GENERAL STAFF TAKEN FROM ERGENEKON TRIAL). Layers of techniques explained in the terror-induced technological Change Expressions (KEMALIST PRINCIPLES) are of the most general type, which can be applied to a vast class of specific problems. To proof this fact we start by defining the meaning of official terror and technological change of terror production in reference to expression above. Technology is defined in the KEMALIST system as the medium of learning-by-doing that helps in organizing the functional capacity of the system to reinforce the episteme of unification of INTERNATIONAL TERROR between various artifacts of world-systems. Thus, within {The Second Soviet’s Red Army Operations} there is a sub-vector indicating the way to accomplish a functional task denoted by the corresponding {TT and TA} AT, AA}. Yet, because of the extensive linkages between diverse possibilities in this system, it is necessary to recognize the functional transformations of the sub-vector {T,T, A} into the knowledge-induced forms {TA, TT}AT, AA}; accented variables denote the sub-vectors. That is, we can select that particular label for TURKET VULTURE’S “T” and its ATTACK’ “A” say that would correspond to technology and treat this with the rest of the relations along that particular branch of the string (THE STRING OF KEMALIST REGIME).
Once this sub-string is constructed we can interconnect it with all other similar strings. A nexus of interlinked relations is thus established in the TERROR-induced plane. Accordingly, we now define technology by the sub-string, Technology, T: A / TT {Turkey Vulture’s Terror, Anarchy Planning, Attacks}; TT is Total Terror {inside or outside of Turkey} AA, such that all the other attributes of main expression hold before. Besides, the social wellbeing of RED GENERALS-by means of the dollars and Euros donated by THE WEST function is defined by: W TAI from the simulation of W with respect to the circularly recursive endogenous complementary interrelations between the variables, {W A T is K. Such a circular causation model is the essence of the evolutionary epistemology of the TERROR-oriented TTA-model or the KEMALIST process underlying same, abovementioned expression.
KEMALIST TERROR’S technological change the vector of complementary technology TWKA {T T A W K} playing its role in the total system of endogenous relations, denotes the TERROR-induced layers of technologies. In these layers of techniques even the least efficient technology, which according to MY EMAILINGS(2005-2009) plays an important role in determining the choice of technology, is supported by all other techniques that together play their interactive, integrative and dynamic roles (TTAA) in diversifying the joint OFFICIAL TERROR production system into layers of INTERNATIONAL TERROR productive systems. As an example, we have the dynamic input-output model in which the T-T coefficients become policy induced by a vector of policy and program variables that are discoursed to revise the T-A coefficients. Hence, such a vector can be treated as a technological change parameter used to correct the time-dependent or fixed TT-KA coefficients (The TARAF GAZETTE 2009 SUMMER). TARAF’S BELGE ANTHOLOGY (2009) has conceptualized a dynamic T-A model with layers of techniques in which even the most inefficient technique is shown to play an important role in technology choice. Unlike the case of the theory of layers of techniques in the OFFICIAL TERROR literature (THE STAR GAZETTE 2009 AUTMN), the concept of OFFICIAL TERROR-induced technology and layers of techniques within it gives rise to embodied technology that are pervasively endogenous in its relation with all state and policy variables. Consequently, we cannot accept the weighted average A-T coefficient for the dynamic T-A coefficient of layers of techniques in a joint production system. Rather, because the joint production concept is of the nature of interrelated system in which technology, inputs, outputs and revenues are all shared according to the TTAA-processes across such production systems, therefore, a multiplicative type joint production function is in place (THE STAR AND SABAH GAZETTES 2009).
Consequently: The SECOND SOVIET-TURKEY VULTURE’S “T” and TERROR!S “T” and Anarchy-Attack-Anti-West bundle’s A, A, A are the elasticity coefficients of the international TERROR joint production menus, AT, TA should denote the joint production menu between pairs of production and hence across all possible product diversification: The convergence of the limiting terrorist activities flow can be further improved by letting TAW of Turkish TAV assume sequential values over every round of interactions, integration (convergence) and creative evolution (TA-process). In this case
TATAW may belong to the natural-number system or the real line. In deeper scientific problems TAK can also be taken up in higher dimensional spaces (See the articles by Solzhenitsyn08 in GOOGLE). Although no particular type of movement in u-value needs to be presumed, yet for mathematical simplicity alone, we assume that the converging sets of TTAA-values over subsequent rounds of discourses move in a stable trend over time with growth rate
TT (AA). Then: TTA; TAT; AAT; ATA; TTT, AAA! We can now re-write expressions ABOVE in the two-equation system:
TT or AA:
AA or TT; now although not shown but implied, each of the output variables is strongly affected by the technology TT, as earlier defined in terms of complementary relations across all state and policy variables. TA is thereby equivalent to one of such uk-value describing the weight assigned by discourse on the particular methods and instruments of OFFICAL TERRORIST IDEOLOGY-KEMALISM that are used to generate expressions GİVEN ALREADY. Because of the endogenous nature of TERROR LINKED technology in this joint production system explained by KEMALIST recursions, we define: TTAW and expression AAW with the further assumption on adaptive TA-values, and hence of TTA-values as mathematical simplicity, the stability in TAA-values is transmitted over the entire system shown by main expression. Consequently, the choice of TA too comes about by stable recursive adaptation in the process. Now in a limiting sense we obtain: Technological change TT/TA:
The differentiated technological transformations TA (Terrorist Attacks) are the layers of techniques in the endogenous knowledge-induced complementary production system with extensive product diversification in place as a result of the underlying TTA-processes. It is readily found now that the nature of TA in terms of the cumulative u-value in the TTA-process is of the embodied type. Each vintage of machines and techniques becomes induced by the recursive u-values, and thereby, by the reinvestment of a proportion of TA (AT) into the reproduction of technological transformation. The obsolescence of machines, equipments and techniques is thus increasingly postponed under the recursive progress of the regenerative u-values. MY MAILING least efficient technique in older provocation of assets is now supported by the evolutionary techniques TA.
ACHTUNG / Attention please!
The first lines of “EPILOGUE” ATTACHED IT TO REMIND YOU THE LAST ASSAULT TO GERMAN EMBASSY AND TUKISH POLICEMEN IN CHARGE OF SECURITY UNDER THE HARSH COMMAND OF TURKISH OFFICIALS’SPECIAL AGENTS BIRCANAKYILDIZ AND FAHRETTIN YOKUŞ
This Chapter shall start with news adorned with photos and be telling about:
-KOÇ HOLDING AND TUSIAD-THE PRESIDIUM OF THE SECOND SOVIET AND ITS CRIMES AGAINST HUMANITY;
-The plots of the Second Soviet to make an ethnic cleansing through official suicides, bombings in the way of of intimidating Lews and Christians till they should flee Turkey
-AYDIN DOĞAN’S fake secular media and its impudent news and comments blaspheming, cursing, blaming, provoking The EU, The USA, and its allies misusing or exploiting the name of Ataturk!
Suikast cephaneliği : AMMUNITION OF THE JUNTA IN TURKISH ARMY TO HIT JEWS AND CHRISTIANS!
Deniz Kuvvetleri’ndeki cuntanın azınlıklara yönelik eylemlerde kullanacağı mühimmat ve silah listesinde Uzi’den LAW’a her şey var
20.11.2009/Devam »
20th OCTOBER 09 THE TARAF GAZETTE: MASSACRE HAS BEEN PLANNED IN THE KOÇ MUSEUM, AND TURKISH ADMIRALS HELPED THE BLOODY ATTACK PLANNINGS!
**********************************************************************************
SECRET COLONEL FRO THE TURKISH GENERAL STAFF- HASAN KARAKAYA’S NEWS PAPER THE VAKİT GAZETTE HAS BEEN ORDERED BY MAJOR GENERAL İLKER BAŞBUĞ TO THREAT THE USA THAT THE AMERICANS MIGHT BE HUNTED SURPRIZINGLY BY ATOM BOMBS TOMORROW!
Ayhan BİLGİN - “ABD’yi şoklar (mı) bekliyor?”
ABD ve destekçilerinin Irak’taki başarısızlıklarının dumanı tüterken, şu sıralar Pakistan’ın tüm askeri ve istihbarat gücüyle destek vermesine rağmen, Afganistan’da da zafere dönüştürülmesi mümkün olamayacak bir hezimete sürüklenmeleri, öncelikle ABD yönetiminde ‘Korku’nun tavan yapmasına neden oldu
**********************************************************************************
HE SAYS:”IN I950s-6-7 SEPTEMBER INCIDENTS-WE HAVE KILLED JEWS AND GREEKS IN ISTANBUL, OR EXPELLED THEM FROM TURKEY!”
Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu Haberleri
Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, 1955`te meydana gelen 6-7 Eylül Olayları`na ilişkin olarak, `Özel Harp işidir, muhteşem bir örgütlenmeydi ve amacına ...
www.tumgazeteler.com/.../orgeneral-sabri-yirmibesoglu/ - Önbellek - Benzer -
*********************************************************************************
Kapalı kutu açıldı: İŞTE TÜRK* DÜŞMANI BAŞKAN: İşte AB'nin yeni başkanı 19th October 2009
AYDIN DOĞAN’S NEWSPAPER-THE HÜRRİYET GAZETTE SAYS: THE NEW PRESIDENT OF THE EU IS THE ENEMY OF TURKS*!
YOU CAN SEE THE NEWS IN DEATILS IN THE COPY DATED 11/19!
*****************************************************************
IT ALSO INSTIGATES KURDISH PEOPLE SAYING THAT THE BIGGEST MONUMENT ON THE MOUNTAINS OF THE EASTERN ANATOLIA IS THAT OF THE BIGGEST MAN IN HUMAN HISTORY: ATATURK! 19th OCT.2009
The strong KEMALIST result in terms of the complementary relationship among state variables, policy variables and projects and programs that carry forward the unification of the TERROR INDUCED system! That unification paradigm and the design and choice of the consequent joint production system is found to be retrospectively premised on the string relation (7/11), which is derived from the Turkey Based epistemology of unity of international terror.
Some points to note in the formalization of production and technology in the light of the KEMALIST worldview (TTA-process) TERROR TIMING and ATTACK: a Soviet type philosophy of “psychological war science”. It can be noted that the dynamic nature of production and technology in the TTA-model of joint production depends centrally upon u-value and not on time. This is due to the philosophy behind the SOVIETIC UNITY episteme, according to which time is subservient to the TERROR in The Second Soviet Time; Time is used merely as a medium for recording sequences of events. But events happen by the command of ATATURK. They are then functionally understood and explained in the ATATURK PRINCIPLES induced world-system by the terror-flows, u-values. The temporal flow of time is thus an ordinal measurement of interactions as they appear in the real and complex topologies at the moment that certain events occur and that need to be recorded. As, for example, the creation of the international TERROR according to distorted ATATURK PRINCIPLES took place over 90 years, which is a divine-in Soviet Philosophy- precept that has no equivalence with recorded time. Likewise, there is no measurement of time around the event horizon of the New War-Terror- after the Cold War (Defined by Prof. MES-Solzhenitsyn08/2008-2009). In the simultaneity theory of General Relativity time is used simply to record an event that occurs upon the incidence of light upon material particle, and the same event changes its configuration in different geometrical axes of reference and by the speed with which such frames move (Einstein and Lawson, 1954). Thus, there is no equivalence between time and event in different axes of reference according to their speed of TURKEY VULTURE’S TERROR movement.
According to the distorted principles of Ataturk there is only one form of equivalence between time and terrorist movement. That is at the primal level of ATATURK. The Principles of Ataturk (RED ARMY; CHP, and MHP)) is narrated on the authority of the Greatest Man-Ataturk’s Army. In accordance with those principles and the assumption of the equivalence between terror-flow and time in the infinitesimal core of reality premised on the unity of international terror can we then say that time equals u-value according to the numbered interactions in the real and complex spaces of events. In regards to the complex spaces of u-value and hence of interaction, KEMALISM mentions about the nature of transcendental time prior to the creation of the greatest man-ATATURK on earth (ONUR ÖYMEN-CHP) and to the different dimension of time in the world of the terror and between the Non-Western Democracy. In the substantive meaning of the difference between temporality and terror-flows we must have: “KEMALIST GOOD TERROR VERSUS IMPERIALISM” now appears as recorded time according to the prior occurrence of an event that is read by terror-flow or an event that the knowledge-flow creates by the command of the transcendental Timing of International Terror, which is the primal unity of international terror as the oneness of KEMALISM. Terror Production and Technology in the light of the conception of Psychological War and time! Now with technology and production recorded by time as in expressions above consider the following derivative: Since each of the of the terms on the terror backing leftist-ideology-side of expression is negatively powerfully, therefore, TA / AT (TERROR for the sake of ATATURK and vice versa, implying a result that is quite contrary to what can be interpreted from, AT / TA, when it remains independent of “u” and exists as an independent variable, as in all of mainstream terror activities. In the second case we are not sure of the sign of the derivative and all the terms of abovementioned expressions turn out to have undefined signs. Thus, only the primacy of knowledge over time can set time equal to the interaction that generates terror-flows in the first place in real and complex spaces. The substantive nature of terror-flows over temporal time-flow presents the special way that the concept of technology is treated with the meaning of science in the Psychological War-methodology. Unity of Terror epistemology as the philosophy of science in the TTAA-methodology treats time according to expressions above. Now since the concept of technology and layers of terror producing techniques remain complementary to all the systemic variables and their relations, therefore, these are coterminous with science. We therefore say that terror machines and terror technology of the Second soviet-Turkey Vulture acquire their artificial intelligences in accordance with how we design and program them for the totality of the united world-terror systems (Prof. MES-Solzhenitsyn08/See in GOOGLE, 2008-20098). All of these become conscious entities in the united worldwide terror by virtue of their primal relationship with KEMALIST UNITY and with the terror-flows that emanate from the fundamental UNITY episteme derived from distorted Ataturk’s Principles. In the light of the principle of universal terrorist complementary across diversity of possibilities in the AT / TA-processes, the u-values have endogenous relations with the rest of the state, policy and instrumental variables, just as these variables are endogenously related with the u-values and vice-versa. In this order, the functional relation between terror and time is an exception of the general category as explained earlier. “U”-UNITY-values can be inverted in time-value if only if we take AT / TA u in the infinitesimal core of a space of recorded event, not otherwise. Technological change with the above specification of the terror-time relationship and the circularity of the endogenous relations between terror and the state, policy and instrumental variables, our simulation of the social wellbeing function in expression above is done by taking up all the explained interrelationships in the KEMALIST process, which define the recursive relationship of any one variable with respect to all the remaining variables. This kind of endogenous recursion would also make the u-values to be recursively determined in terms of the state, policy and instrumental variables in the KEMALIST processes. This too is a fact that points to the endogenous nature of u-values, contrary to the nature of independence of receptacle time in a time-dynamic system without the primacy of knowledge-flows in it.
EPILOGUE
Terror Attack accumulation in the terror induced joint production system with endogenous suicide, assassination, and bombing technology of the Second Soviet i.e. Turkey Vulture are-from the beginning of this chapter to the end of it-he nature of capital accumulation to be sampled through details from the daily life HORROR in the ATA process model can be seen in terms of the attributes of linkages, complementarities and terror product diversification. TERROR accumulation in the ATA framework is a process whereby resources are mobilized in the KEMALISM recommended directions of spending in the “bloody things of life”. The embodied nature of terror investment in Soviet sort of development, techniques and machinery suggests that every bit of the output, AT-TA is recycled in these directions: Attack of Terrorists and Terror Attacks. Nothing is saved in the psychological war sense of gaining interest on idle Islamic, Aggressive atheist, and Anarchist youth in the streets. The concept of resource mobilization as blood shedding in the KEMALIST-recommended directions is contrary to the concept of love and tolerance as the workers and even civil servants withdrawn from blood shedding and is held as idle youth by officers in assaults without real warship linkages.
More formally, the flow of TERRORIZING ASSAULTS in ANKARA that is formed from the source of output (ATA), is given by the following relation: The Vandal Chiefs of the Union of Turkish Officials below, is a suitable sampling of the output drawn out for officially planned investment.
BİRCAN AKYILDIZ
FAHRETTİN YOKUŞ
Alman Büyükelçiliğine Siyah Çelenk
BLACK GARLAND AT THE GATE OF GERMAN EMBASSY
BY THE UNION OF TURKISH OFFICIALS: KAMU-SEN!
OR GIVING A GOOD TRASH TO THE SECURITY PEOPLE THERE
(WE SAW THAT DAY THE HORROR CHIEFS-ABOVE-TRYING TO BEAT GERMANS AT GATE!)
KAMU- Sen`in Almanya Büyükelçiliği önünde yaptığı eylemde olaylar çıktı. Kamu-Sen üyelerinin büyükelçilik önüne bıraktığı siyah çelengin sivil polis olduğu öne sürülen bir kişi tarafından parçalanması üzerine arbede çıktı.
Now by the definition of OFFICIALLY DESIGNED TERROR formation (OT) we obtain:
ATA u-united, union, unity- [{OT} as established in expressions introduced from the very beginning of the dissertation as it should be…
Also by the circular causation between variables the following relations also qualify the determination of ATA / OT: Additionally, one could add the further feedback determination of u-values in terms of the state, policy and instrumental variables, which in the expressions ABOVE are the recursive values of {u, Unity OF THE STATE MEANS (u) TERROR UNIONS AND OTHER ANTI-WEST “NGO”S}. Just as the total international TERROR output in the purely complementary joint production system is in a multiplicative form involving ATA in the key expressions of the dissertation, so also the total terror-wide organizations stock is of the multiplicative form in the ATA leading to OT. It can be shown that because of the nature of complementary linkages of all such variables across the international terror, the impact of terrorists’ employment, official drug smuggling based capital accumulation (formation), output generation and layers of techniques are uniformly reinforced across such a participatory system. But for all such complementary relations to be sustained, their important relationship with cost and risk diversification must exist. We will now examine this topic briefly. For details see Solzhenitsyn08 (GOOGLE) and all Prof. MES mailings (2009). Cost and risk diversification in the complementary network of bloody relations would guide us the inter-project, inter-sectored, terror-wide distribution of attacks on especially Americans, Jews, and Iraqi Kurds! (ATA (OT)) as a form of spending is equivalent to the cost of terror production in the terror-induced participatory economy. It is noted that the absence of cordiality rate in a pure KEMALIST HORROR negates the validity of opportunity cost of HONOR and the valuation of FRANKLY BEHAVIOURS by means of such HONORLESS State Philosophy. The replacement of HONOR by forwarding HYPOCRACY returns in a simulative terminal-value formula of bloody assault valuation means that such TERRORIST ACTIONS are jointly shared among participants in a joint venture.
Likewise, terror and psychological war costs can operate in the KEMALIST way by Turkish Revolution. Such financial costs form part of the ATA and OT, since financial businesses are run under the same principle of cost and profit sharing (intrigue by means of foreign agents* and fake secular-secret Anti-West front) (Prof. MES-Solzhenitsyn08, 2005). The complementary nature of participation and the continuously learning feature of the ATA-OT process with only simulation instead of optimization prevailing in its social wellbeing criterion function make the neoclassical idea of marginal rate of substitution illogical in such a terror-induced participatory Psychological War on the USA (Solzhenitsyn08, 2006).
Consequently, now the notion of opportunity cost of resource allocation is replaced by cost of terror and revenue of psychological war (or profit) sharing among an increasing number of participants-the Media controlled by AYDIN DOĞAN and RAHMİ KOÇ ** and opportunities. The simulative complementary aspect of resource allocation in the terror-induced participatory system does not rule out relative differentials in the use of factors of horror production and threatening the security over Iraqi Kurdistan’s natural resources. But whatever decision is made in such cases are perturbed by the process orientation of the ATA-methodology. Hence, the usual concave to the origin production possibility curve and the convex to the origin consumer and social welfare indifference curves cannot exist in the terror-induced resource allocation system. Consequently, relative prices of the lives lost in terrorist attacks do not seem determined as in the neoclassical case. Instead, relative attacks arise from evolutionary “expectation-linked” terror market equilibriums of the classical marketing type (CHE Guevara, 1960s!)
The increase in TTA signifies product diversification. Consequently, a vibrant KEMALİST process in the extensive meaning of participation between human agents* and the society (ideological) system in the light of ERGENEKON type Turkish Revolution Attempts and the simulation of the social wellbeing function, achieves risk diversification through product diversification and increased systemic participation.
FOR FURTHERMORE INFORMATION ONE COULD SEE IN GOOGLE:
www.analiztv.com/news_detail.php?id=8702 - Önbellek -
İngiliz gazetecinin gözünden Ergenekon... - Video CNNTurk.com
Yaklaşık 20 yıldır Türkiye'de yaşayan ve Ergenekon soruşturması üzerine bir rapor hazırlayan İngiliz gazeteci Gareth Jenkins* ABD Kongresi'nin konuğuydu.
websrv.cnnturk**.com/video/dunya/2009/...ergenekon/.../index.html - Önbellek –
Gareth Jenkins has defended there openly, overtly, clearly the Anti-American foundation of deceased PROF. DR. TÜRKAN SAYLAN the RED comrade of MAJOR GENERAL TUNCER KILIÇ who in his historical speech at The Turkish War Academy called ARMY to make collaboration with North korea and Iran against the USA, AND, and ite ALLIES in the evening programme-dated 23th October 2009 of cnnturk!
The actual risk of the unit cost of terror production sharing ATA-OT is measured by the expression (Solzhi08, see above): all u-values are taken here in the limit of the OT-ATA number of interactions converging to a certain level of integration and evolving there from to new KEMALİST REVOLUTION processes. Note the difference from the definition of risk in mainstream Psychological Wars.
We Pro-West Islamic Great Community backing Pro-American Parties since 1950 till 2007 pointed out how the Second Soviet’s threat upon the Turkish Police and Judeo-Christians of Anatolia has grown out of a joint venture and assembly plant with RAHMİ KOÇ-AYDIN DOĞAN’s jackals-Red Generals into a major shareholder of TERROR ORGANIZATON (TO or OT) based on the distorted ATATURK’S TERROR ATACKS (ATA) principles in the name of INDEPENDENCE in TURKEY and has now taken charge of 100 per cent terrorizing capacity. Two links below show the progress of the PKK induced terror model for the period we’re living and witnessing today! Before a fortnight or around we warned the democratic world that the Judeo-Christians and the liberal Turkish Police might be open to the TA (Terror Attacks) of PKK Brigades organized by the Second Soviet’s Red Generals!(See my recently sent messages). We will categorize the model changes by techniques as identified below. Similar officially organized PKK terror-model trend over years is denoted by one set of techniques previously. New terror-models in given years are denoted by shifts in the set of techniques. Thus, according to the concept of terror-induced layers of techniques used in both links we identify the following set of ATA-OT TERROR brands according to layers of techniques: ATA (ATA-OT) Principles could ORGANIZE the Terror in Turkey!
gencturkhaber.com/pkk-mersin-karakol-saldiri-polis-dtp-acilim.html,01a351 - 12 saat önce
Karakola molotoflu saldırı - Mersin, PKK, Şevket Sümer Mahallesi ...
Mersin'de PKK terör örgütü yandaşları, Şevket Sümer Mahallesi'ndeki Siteler Polis Karakolu'na Molotoflu ve havai fişekli saldırıda bulundu. ...
www.haberayna.com/Gundem-Karakola-molotoflu-saldiri_21089.html - 11 saat önce
Pkk mersin karakol saldiri polis dtp acilim
29 Kas 2009 ... pkk mersin karakol saldiri polis dtp acilim. Mersin'de PKK'lılar Karakol Bastı. Mersin'de Yeni Pazar Mahallesi'ndeki Siteler Polis ...
www.ozturkler.com/Mersin-de-PKK-lılar-Karakol-Bastı.html,01a351 - 13 saat önce
The shift from the above level to a higher level of layers of techniques was achieved by ATA-OT in 85 years when the OFFICIALLY ORGANIZED TERROR went into the full model change. These new set of techniques comprises, ATA model. Evolutionary (shifting) layers of techniques, OT under the impact of TERROR induction, u (UNIVERSAL)-values TA, we have used (A) to imply both attacks’ interactions and the numbered layers of techniques in any one stage TO’ Shifts in layers of techniques caused by increasing TA’ interactions TTT, TA’ AAA, AT!
THE RED ARMY OF THE SECOND SOVIET-TURKEY VULTURE, UNDER THE SPECIAL PROTECTION OF SATANIC MILTARY LAW-EMASYA, SHALL HIT THE USA AND ITS ALLIES IN AND AROUND THE SOUTH- EASTERN ANATOLIA!
Militarizmin zuladaki hamlesi:*** emaysa YOU SEE THE RED OFFICERS charged wıth ATA TERROR IN THE EURASIA AGAINST THE WEST!
"Jandarma veya Emniyet Teşkilatı, sorumluluk sahasında yetersiz kalmaları durumunda, mahalli mülki amirler tarafından birbirlerinin sorumluluk sahalarında geçici olarak görevlendirilebilir." Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu cuntanın demokrasiye müdahalede zulada tuttuğu B planını yazdı:
International TERROR-values for all values of AT as numbered interactions in the KEMALIST or ATA-OT processes.
As ATA evolve, shown by the excessive negative signs in before-mentioned expressions, they acquire multiple punctuated equilibriums in terms of the other variables. In this way, evolutionary AT, TA-values are determined in terms of simulated values of the state, policy and instrumental variables. EMASYA*** is one secret metamorphosis TA (Terror Attacks) and distorted peaceful principles of Ataturk (ATA) induced AT, namely, A-TERROR!
THE ZAMAN GAZETTE 26th- OCTOBER 2009THE JUDEAO-CHRISTIANS SAHL BE HIT BY THE SECRET STATE OF TURKEY
THE ZAMAN GAZETTE 26th OCTOBER 2009 DEATH ORDER SIGNED BY A BIG RED GENERAL
THE ZAMAN GAZETTE 26th OCTOBER 2009
THE ZAMAN GAZETTE 26th OCTOBER 2009
THE ZAMAN GAZETTE 26th OCTOBER 2009
"Bşk takip… THE CHIEF OF TURKISH GENERAL STAFF –BOSS CULPRIT
Üç ayak
Ahmet Altan - 26.11.2009 RED ARMY, RED JUDGES, AND FAKE SECULAR MEDIA ARE THE SWORN ENEMY OF HUMANITY! Aslında oyun çok basitti.
Sistemi “üç ayak” üstüne kurmuşlardı.
Ordu, yargı, medya.
An endogenous process of the circular causation type (EMASYA) is thus generated in the KEMALIST OFFICIAL TERROR-methodology, as explained by expression in ATA-OT, now applied to layers of evolutionary techniques under the influence of UNITED TERROR-flows. This relationship of evolutionary TERROR-technology is shown a special law (See please THE LAW OF EMASYA in Turkish related CODES).
Kafes’in gereğini yapın:EVEN THE MOST TIMID PERSON B. ARINÇ DARED TO SAY SOMETHING AGAINST THE REDS OF WHOM HE IS AFRAID OF VERY MUCH NEAR TO PISS WHEN HE WILL SEE THEM BEFORE HIM!
Bülent Arınç, Taraf’ın yayımladığı planla ilgili Erdoğan ve Başbuğ’dan gereğini yapmalarını istedi: Yanlış yapanlar ordudan temizlenmeli 26.11.2009/Devam »
In Figure, Newspaper Legend, below denote a set of layers of techniques for a given interactive process under the command of KOÇ HOLDING, DOĞAN MEDIA, and Turkish general staff to make The USA and England scapegoats in all evil activities linked to terror organizations including SUSURLUK and ERGENEKON OT-ATA . As interactions increase, the same layers shift into higher vintages of techniques, TO, TAAA, AAT etc. all of them bonund with ATA, TURKEY, TERROR at the correspondingly higher u-VALUES (UNITED, UNIQUE, UNIVERSAL AND THE LİKE) as shown IN THE PREVIOUS PARTS OF THE STUDY.
Uğur Dündarın da artık Deniz Baykal'a benzediğini gördüm, Ergenokonun da ..... BAYKAL* GİBİ ERGENEKONUN AVUKATLIĞINI YAPIYOR PATRONU EMREDİYOR O DA YAPIYOR
*BAYKAL TRIES TO CONCEAL THE CRIMES OF ERGENEKON AGAINST JEWS AND THE WEST!
**THE HURRIYET GAZETTE TRIES TO BLAME-BY DIRTY HINTS-THE USA AND ENGLAND OVER TERRORISTS!
28 Kasım 2009** Cumartesi 18:04
İşte 'derin' Mehmet*** (THE CHIEF TERRORIST FROM NEW YORK…)
Tolga TANIŞ
Tam 13 yıldır kayıptı. Susurluk’taki**** kazada Abdullah Çatlı’nın üstünden kimliği
çıktığı günden beri. Hiçbir gazeteciyle konuşmadı.
Hiçbir yerde fotoğrafı çıkmadı. Hakkında hiçbir bilgi yoktu. Mehmet Özbay’ı Amerika’da yaşadığı
kasabada bulduk ve 3 ayrı eyalette izini sürdük. New York***, Georgia ve South Carolina’da...
BRIEFLY THE PRESIDIUM OF SECOND SOVIET ORDERE THE TRAIN IN RUSSIA
TO BE BOMBED BY SUSURLUK**** AND BLAMED HE USA SIMULTANEOUSLY!
Conclusion
Turkish Al Qaeda in the Middle-East
and
The Bosnian based Islamic terror in Europe
Technological change modifies TURKISH AL-QAEDA November 2009 i.e. ATA-OT based Islamic new terror in the Middle-East: TT (Turkey Vulture’s terror) AATTO-ATA ATTCKS of TERROR of TURKEY organized in the name of ATA and A* (below)!
*This dangerous terrorist ABDULHAKİM DEMİR is paid by Turkish General Staff, abides in Diyarbakir, an recently deals with reorganizing Turkish Al-Qaeda in Southeastern Anatolia and in Northern Iraq!
Subsequently, with greater learning in joint ventures and internal efficiency gains with human resource development and with many input linkages it was possible to shift to the following interconnected brands, i.e. a new shifts in techniques (continuity is shown-see photo below- by the sample of deceived Kurdish Muslims to be the farm-hands of Turkish Al Qaeda in Turkey and in the Middle-East): their chief-ABDULHAKIM DEMIR-as mentioned before-is being paid still by Turkish General Staff)
PSK: Divê hikumet guh bide daxwazên Ocalan
TURKISH RED SOLDIERS INSTIGATE MUSLIM KURDS!**
ŞURA-DER'DEN KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASI : Cumartesi akşamı PKK lehine slogan atan bir grup tarafından Molotoflu saldırıya uğrayan Şura Der, 22 Sivil Toplum Kuruluşu'nun da destek verdiği kitlesel basın açıklaması ile saldırıyı kınadı. Saat 10.00'da başlayan ve yüzlerce vatandaşın katıldığı basın açıklamasını Şura Der yönetim kurulu adına ABDULHAKİM DEMİR okudu. “Kuran-ı Kerimler ve İslami Kitaplar Yakıldı”! **TURKISH RED OFFICERS BURNT QORAN PAGES AND BLAMING THE USA INSTIGATED MUSLIM KURDS AGAINST THE WEST!
ABDULHAKİM DEMİR’S ORGANIZATION comprise one set of shifted techniques TERROR IN TURKEY AND IN IRAQ, and comprise one set of shifted techniques The impetus working behind all these upward shifts that defined the embodied technology in the Second Soviet TERROR was the joint venture co-operative program and the gainful advance in capturing the terrorist position shares both domestically and an increasing number of OSAMA BEN LADEN models being rendered overseas. The old vintages of TERROR ORGANISATIONS were not fully retired. They were improved to newer models as the advances in newer models came about. Thus, a good deal of complementarities among diverse number of models was attained. This helped also in diversifying and reinforcing the productive inputs and the skill and TERROR development in the Second Soviet-Turkey Vulture’s TERROR ORGANISATION namely OT! The photos in these new pages shows the shifts by sets of layers of techniques as mentioned above, under the impact of interactive mechanisms between vintages of techniques in the ATA TERROR and OT TERROR industry for the period 2008-2009. Photo 2 corresponds to Photo 1. The more detailed information within 1 shows the intensity of the dynamic transformation of technology in the TERROR industry in MIDEAST. It was also during this phase that much of the lessons learned on integrated Terror Organizing system from the abroad in the earlier phases of the Second Soviet’s new development in TERROR INDUSTRY was transferred into the Turkish Al Qaeda semi-officially military department domestically. The joint venture and co-operative mechanism advanced from one layer of technique to another without allowing for ready obsolescence in the previous techniques. This perspective came to be institutionalized in the Turkey Vulture’s terror industry under the philosophy of joint ventures pursued by Turkish Al Qaeda.
How is the TURKEY’S UNITY INDUCED TURKEY VULTURE’S TERROR UNITY epistemology of unity of INRERNATIONAL TERROR applied to the case of terror-induced layers of techniques to be applied in the West Europe in the USA, and in the East Europe including Russia? The question now is how can the International terror development experience explain the aspect of the TERROR UNITY INDUCED TURKEY’S UNITY epistemology in the principle of complementarities and participation? To answer this one notes that the diversity of technological advancement realized by International Terror, particularly during the period 2000-20009, was the result of coordinative and participatory medium of learning and decision-making through joint ventures that the principle of complementarities promotes. The ATA-process is fully realized in the midst of such an endogenous phenomenon of learning in concert with policies, programs and terror-market reality. Such endogenous variables along with the Second Soviet terror financing instruments replacing the rate of interest for mobilizing resources now enter the highly interactive, integrative and evolutionary system of interrelationships involving the simulation of the social wellbeing criterion of the Red Generals, Red Journalists, Red (would be) Scholars and red Judges-the Jackals of KOÇ HOLDING and DOĞAN MEDIA.
It is recommended that the important Turkey Vulture’s terror industry along with the co-operating, financing intermediaries should develop a blueprint of a social wellbeing goal of KEMALIS ELITES and choose such policies, programs and instruments that would jointly promote the development of mutual profitability and address the social milieu as well in a satellite state in the EUROPE-BOSNIA HERZEGOVINA. Through misusing the patriotic feelings, and row thoughts of naïve Bosnians The Second Soviet-Turkey Vulture is now ready to terrorize all of the Europe-from Swiss to Sweden-by means of KEMALIST, RED-BLACK FASCIST MUSLIMS under the commandment of professional Turkish army backed Islamic Terror agents such as the Bosnian Secret Butcher and the farmhand of RAHMİ KOÇ-dirty hero i.e.KAHRAMAN TUNABOYLU et al** instigating Swiss recently! (See the photos below!)
Resmin büyük halini görmek için üzerine tıklayın
Zürih Başkonsolosu Mehmet Emre, Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Şemsettin Ulusal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşesi M. Haki Coşkun, İTT Başkanı Dr. Kahraman Tunaboylu**, Sera Vakfı Başkanı Tarık Ali Akçay, İTDV Genel Kurulu ve Yönetim Kurulu üyeleri de katılmıştır.
The Semi-Military Terror like any other good and service in the Second Soviet economy would then turn out to be a NATIONAL GOOD. Private profitability and social benefits could then be generated by a practical simulation of the social wellbeing goal as a blueprint using the dynamic approach of the KEMALİST process as explained in this paper and involving the whole politico-economic system KEMALİST TERROR: ATA-OT.
The more extensive is the interactive process leading to consensus (integration) and creative evolution, the more effective becomes the product-diversification and the risk-diversification that ensues from this. The emergence of different models of the Second Soviet’s terror as the Turkey Vulture’s international capital asset explains the terror-induced layers of techniques from which one can learn about successful integrated TERROR manufacturing processes geared by the well-coordinated and co-operative joint-venture approaches.
Certain policy directions for KEMALIST conscious transformation of the INTERNATIONAL TERROR industry in concert with Islamic development financing instruments is however, beyond the above remark, there are also critical observations to be made with respect to the business perspectives of INTERNATIONAL TERROR for future terror-wide contributions in which KEMALIST TERROR would share. This calls for certain policy propositions. It is not known whether the terror developing activities within the region narrated already was causally related to any Islamic Terror development financing instruments such that the layers of techniques in the Turkey Vulture’s Terror industry could have gained from these and could have reinforced the Islamic TERROR development financing instruments for Turkey Vulture’s further TERROR advancement-TT. True Islamic TERROR development and its onwards reinforcement of the terrorist performance could be enhanced if the activities of the period 2000-2009 was complemented by the Islamic Terror financing instrument of mobilizing resources in the direction of TERROR manufacturing, and TERRORIST development including the KEMALIST TERROR development and the development of all those inputs in diverse terrorist sectors from which the Second Soviet, as an example, would benefit. In this way, terror development financing, resource mobilization in the direction of terrorists’ product-diversification, would also create cost and risk-diversification by virtue of cost and production sharing between participatory agencies, as in the case of joint venture. There is a causal two-way endogenous relationship here between resource mobilization leading to productive spending and in realizing production and risk-diversification. Such a two-way feedback is the essence of the simulative circular causation property of the ATA-OT TERROR process within which the KEMALIST ELITES’ social wellbeing function is simulated with all the relational conditions pertaining to the variables of the KEMALIST TERRORISTS’ social wellbeing. Resource mobilization leads to productive spending in accordance with the tenets of KEMALISM, not to financial saving in financial intermediaries. The result of resource mobilization then is a multiplier impact on income growth with appropriate terrorist products and stable terror markets as IRAQ, AFGHANISTAN, and Iran backed LEBANON, and as an aside: GAZA STRIP! TERROR stability is attained as the prices of goods stabilize with expanding terrorist supply. The positive employment effect in this relationship along with machinery, capital and technology adds to the social and economic gains and sustainability of real income and output growth of INTERNTIONAL TERROR. The KEMALIST TERROR revenues should thus be enhanced by the sale of affordable Soviet type bloodshed, thus capturing terror market share, and its revenues should be circulated as resource mobilization for capital development for International Terror.
This is the capital accumulation process that we have earlier referred to in terms of embodied technical change in the terror-induced production system with layers of techniques. On the other hand, the returns on financing by means of equity participation (KEMALIST and Maoist Terror Assembly) and profit-loss sharing (The Second Soviet) under terrorist co-operation are inversely related to terror induced economical profit rates and are specially conducive of output growth, development sustainability and productive transformation in accordance with KEMALİST SYSTEM requirement. If this approach to financing terror development is adopted, the activity in the encircled region shown above would create productive employment, diverse product designs with effective control of terror inflicted environment by arresting the waste due to obsolescence and by interlinking various vintages of techniques in KEMALİST TERROR.
MEHTAP'TA DİDİK YARIŞI
Didik-midik, bırak asıl manayı, Mehtap'a çık
Ağzına dek dolmuş idrar keseni dişinle sık;
Kokuşsun kelimeler, yalama olmuş lafı çürüt,
Hazırlan cemaitsel bir zırva da sen yürüt!
ANLAMA, SEVDİRME...
Hepsi Mehtap'ta: aşık mı kalpazan mı bunlar;
Ne söyler bu çete, kubursal sözlerden ne anlar?
Altın ufuk, platin nesil, zümrütten kainat
Telafi için zırvaları, kır testiyi "KHAVAT"!
Last Edit: Jul 2, 2014 at 2:30pm by Admin
Admin
Administrator
Posts: 24
Member is Online
Dec 9, 2013 at 11:07am
QuoteEdit
.
.
Post by Admin on Dec 9, 2013 at 11:07am
TÜRKÇE RUBAİLER
HECEYLE DİRİLTEN CUMA RUBAİLERİ
Prof. Dr. Mustafa Erdoğan Sürat
CEKETSİZ ADAM...
Hadi giysiler benden, sen de "Bu adam döşeksiz",
Yeteneksizseniz ona hitap şu: "Yetenek, siz!"
Ağlarken keşfedilmek hoş, işte villada döşek;
Ne gam, İngiliz ozanı linç etmişse bir eşek!
VE ADAMSIZ CEKET...
Dünya küçülünce çevresi suç işledi, adama yazıldı
Eşeklik baki kaldı "H...avuz"da, fakat o döşeksiz çizildi;
Çizilmedi silindi zavallıcık, kudretliler tarafından
Cübbeden kesme lüks ceket konuşurken, adam düştü lafından!
VE EN ÜNLÜ ŞİİERLERDEN BİRİ
EULOGY FOR THE GREAT GENERAL RAYMOND ODIERNO
By Prof. MES SOLZHENITSY
One minute towards the doom in Iraq
They were awakened by the noise of the boots of the Crook
Namely red and black fascists
Who-on the contrary to The New Mesopotamians- hate nitches!
Great Raymond knew from the beginning of The Iraq War
That the enemies of the USA and its allies were
The enemies of Democracy as well
While are ringing the doom’s bell,
While the assassins
Would symbolize the body of all sins
Who had also intended to assassinate the Kurds that have been
Praying and thinking freely…
After the Saddam’s regime has been done away with by the
God’s Great Servants like General ODIERNO
That opened the windows of freedom in thinking and praying to
All living bodies in The Middle-East
To all men in the street!
The Pro-West Kurdish Muslims to survive for ever
Were just at the brink of a time calling for the doctor,
Came ODIERNO having had his rescuing sword
To cut the bars that imprisoned liberties one after the other in an accord!
The fascists left their attitudes to harass The Northern Iraq,
And, following the instructions of God’s servant not using sword yet only the sack
Suddenly fled behind the heaps of dung…
He pulled out from his helmet his identification quality
Presented it gingerly to black and red fascists, who quitted enmity
On the spot!
Great General Raymond standing at the head of his army held the liberty’s light.
In modesty had never turned his back to humanitarian style.
He helped immediately over problem induced points always in a while!
Quote
.
.
Post by Admin on Dec 25, 2013 at 11:19am
DAHİLİ HARPTE İSEK...
"Paralel Devlet Çetesi" çok inatçı, hem karanlık hem kararlı...
"Hizmet" lafı laga-luga kökenden, komik olimpiyat rögarlı;
Anadolu ruhlu iktidarsa tüm iç savaşların acemisi,
Yani hükümet cenahı, "dost" darbe kurbanı, yardım gemisi!
SAVUNALIM SİPERLERİ
Sofu, ılımlı, dinsel seçimi namevcut hatta muhalif mümin
Kardeşisin pak liberallerin, sen de artık kalemizi savun
Mukabil atışlarda kurşundan ağır olalım, kısraktan çevik
İşte avuçta kaşınıyor, paslanmaktan korkan, demokrat tetik!
HECEYLE DİRİLTEN CUMA RUBAİLERİ
Prof. MES-ADMIN OF NATO 2013
NAM DÜŞER, AD YAŞAR!
Sen ki muhterem efendiydin, bir hazreti beydin;
Keşke beddualardan sonra özür dileyeydin...
Gerçi düştün düşmeye ya, boşver, takma kafayı
Kişiye adı yeter, bırak alayı valayı!
ASLINDA...
Bir düşen yok; camia, oyuncağını kırmıştır...
Bundan sonra düzen tutmaz, işin yoksa yapıştır;
Kimler tuzağa çekti seni: vicdansız, imansız?
Neyse ki büyük acılar, cennet müjdeler ansız!
NOT
www.kriter.org dan şair taafından iktibas edilmiştir.
HENCE...
Hey Good Samaritan, my dear kindred!
Your hatred
For the bullying couldn't be at first
No more than a hatred for dirtiness
That is
Insufficient to produce
Anything good or useful...
Seeming you convinced of our faith
Based
On bravery to dare and make bullying
Turned into a big sheet, when
The little criminals are ready to threaten the modest ones-us!
Yes, we good Samaritans might not be in a mood of longing for any
Worldly goal choose vengeance for ourselves and punishment for
Bullying devils: we solely open the our heart's gates to The Savior
And give easily every possible proof of our own innocence
Hence!
HUMANIST ADMONITIONS IN POLITICAL POEMS AND APHORISMS
DR, DR. MD & PH. D. HONORARY PRINCE OF DERBENT
M. ERDOGAN SURAT/PROF. MES SOLZHENITSY (SEE IN GOOGLE)
Ladies and Gentlemen,
"To be or not to be..." left in the history of drama for Pro-NATO Turkish and Kurdish Muslims. We cries today as "Coup d'état or annihilation"! Why? Because we don't want to see the minorities to be slaughtered in Istanbul anymore! We cry: "Enough is enough!" in the evil events as 6-7 September when the homes and the shops, and the offices etc. belonging to deadly wounded-some of the females raped-Greeks, Jews, and even Armenians in Istanbul. During the preparation period of those bloody some profoundly significant mass -media attractions created within the cooperation of atheist, communist, Turkish nationalist and Turco-Muslim militants! As the to be the witness of signalling proofs warning us about the drawing near chaos designed to be end in a vicious goal viz. slaughtering especially Jews will you please heed the similar points shared by the evils of present time and 6-7 September 1955?
A certain AHMET TAKAN-one of the ex consultants of the President of Turkish Republic ABDULLAH GUL who is a secret religious follower of F: GULEN explained the easiness of creating a chaos in Istanbul. The same thing has been being remarked in the vicious time of 1955 by F. GULEN in a vast area from Smyrna to Erzurum! In those days Turkey has had A. M as the prime Minister-a mere idiot and coward like T.ERDOGAN. The opponents-under the roof of CHP-of the government were anti NATO, and today they are the same villains. On ULUSAL Channel evening news (local times 19.20-19. 47 hours. that son of bitch A.TAKAN, and the Leftist Youth Leader ÇAGDAS CENGIZ claimed the same goal: A deadly Great Chaos in Istanbul and Ankara. CAGDAS CENGIZ, even, dared to attack The Turkish National Assembly and occupy that poor nest of Turkish MPs!
And within that blood promising news programme by UMIT ZILELI on The ULUSAL KANAL TV everybody heard the same motto suddenly: They declared over some pseudo public opinion polls that ISRAEL is the greatest enemy of TURKEY! Do you see the flaw: The enemies of the PM- coward T. ERDOGAN are the enemies of Jews at the same time, huh?
Yours/ Prof. M. E. Solzh-The spokesman of Pro-NATO Turkish and Kurdish Muslims
SON, DARBE YİNE GEZİ'DE : HEDEF MASUM YAHUDİLER!
Önce Tayyip Erdoğan'ı yıkma faaliyeti olarak başlayacak anarşi. Daha sonra kanlı kaos.... Ve Yahudileri yıldırıp kaçırmak için faili meçhul toplu linç girişimcileri. Musevi cemaat tahrip edilince elbette anarşistlerin istediği yönde siyaset de yıkılır darbe türü faşizm gelir! Biz NATO dostu Müslümanlar anarşiyi lanetliyoruz!
Now we Pro-NATO Muslims who has chosen the political figure liberal leader and mad the president need must sit down and start studying the bill of 1955 ethnic cleansing with a sort of wounded attention. What can we do? We may call the red Maoist soldiers' followers who had do away with innocent, good Armenians, Greeks, and Jews to eat their pine apples and-just after a while- murdered The PM of 1950s and give them order to confess their relationship type with The Bosporus Soviet State very fast but quite distinctly because the time is chasing the last minority-very weak Hebrew community-and make an inquiry about green Maoist organisation-F.GULEN Gang that bickering with us namely The Pro NATO Muslims with the probability of brewing a civil war; losing a minute. While waiting for the hors d’oeuvre of civil war they opened their anarchy bag, took out a slip of slogan beginning with cursing the cabinet and the president and continuing with would-be Anti-Imperialist impudent accusation to cast aspersion on The Europeans as a whole.
UÇAKLARIMIZ BİR DAHA DÜŞÜRÜLEMEYECEK!
Yazının özgün başlığı gerçekte şöyleydi:
ERGUN DİLLER DIŞARDAYSA, HİDAYETİ DE SALIN!
Bakın, canımızdan aziz Türkiye Devlet Başkanına herhangi bir fenalığı dokunan herkese yaptığımı "Er" veya kadın o "gün"e reva görmüyorum, bizim ARINÇ' a özgü incelikle, dilini şey ettiğimin "Diller" i demiyorum, hak etse de...Bu kılkuyruk, kimsenin adamı değil fakat AK Basının sırtına oturmuş Türkiye-İngiltere savaşından bahis açıyor. En ucuz malzemeyi yani milliyetçiliği satarak Hacivat Turgay misali uygun bir koltuk arıyor kendine. Aslında bu kerkenez "Kalemler" e benzer çok sayıda milliyetçilik bezirganı yuvalanmış durumda AK Basına. Bu tipler makalede-ekranda şehit kanı satıp malı götürmeye bakmaktalar... Ne mi demek istedim? Çar sözcüğü Avrupa dillerinde Sezar demektir. Namussuz ikbalci durup dururken Türkiye ile İngiltere'yi karşı karşıya getirirse uçaklarımız düşürülür. Uçaklar düşürüldü mü? İspatı: Suriye'yi metres tutmuş yeni Rus Çarı PUTİN bir daha uçak filan düşüremeyecek bu yazının üstüne ve dahi herkes uçaklarımıza musallat edilen uğursuzluğun dilleri şey edilesi kimi mahlukatla bağlantısını en azından sezecek!
Candan aziz devlet başkanımızdan ruh ve mana alan AK Basın ne yazık ki, kendi küçük menfaati uğruna ülkemize hep uğursuzluk getirmiş ve dahi getirmekte olan şahısların, köprü altında milliyet tinerciliği yapma mekanına dönüşmüştür.
Aziz devlet başkanımız Tayyip Erdoğan'a seslenmek bu nokta itibariyle farzdır: "HAŞHAŞİ denilen içerdeyse tinercileri de kodese tıkın" çağrısı sizin hukuka gösterdiğiniz eşsiz saygıya saygısızlık olur. Bu nedenle yalvarıyoruz: Allah-CC- aşkına zatınızı, kararsız yüzde otuz dışında yüzde ellisiyle seven Türkiye'ye seslenin ki, H. Karaca tutuksuz yargılanabilsin diye herkes elini taşın altına koysun!
Rabbime emanet ol aziz devlet başkanımız. Erzurum ağzıyla Rab, seni her türlü düşmandan korusun "Can TEYYİBİMİZ!"
NATO: SEÇİMİ FETOŞLAR DEĞİL, SÜMEYYE'LER KAZANIR
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM,
Rabbimizin selamı hür dünya kadınlarına gelsin!
Liberal, muhafazakar, modern hanımefendiler önderimizdir.
Liberal hanımefendiler dürüst ve cesurdurlar. Yüce ve emin!
FETOŞ, çakma hoca efendiyken sahte peygamberliğe yükseldi yani o derekede alçaldı.FETOŞ isminin sonunda TOŞ mevcut. Sonu TOŞ ile biten bir sürü işaret sıfatının hiç biri başımızı göstermez, TOŞ dibe layık bir son-ek. Mesela BAŞOŞ yok ama....
Türkiyelilerin yaşadığı memlekette seçimleri FETOŞ tip hoca efendiler değil hanımefendiler kazanır. Türkiye hanımefendilerinin yeni sembolüyse Sümeyye canımız.Biz NATO camiası, bütün adına konuşuyoruz: Serbest ticaret ve hürriyet eşittir demokrasi sandığı. Şu anda sandığa giden yolun anahtarı, hep seçim kazanmış Türkiye hanımefendileri adına Sümeyye canımızda!
ABD' de lüks gettoda yaşayan GETOŞ efendi NATO ile Amerika arasındaki eşit ortaklıktan haberdar. Haşarat misali altına saklandığı ABD'ye güvenip NATO adlı ilahi kılıcımızı yani Kuranı yetersiz bulup yeşil kitap yazan KADDAFİ' den kuşbaşı yapmış kudreti hiçe sayıyor.
Biz, "NATO'NUN İstatistik Gücü" yüz: aha da açıklıyoruz! AK-PARTİ şu 400 rakamı şart değil ama ezici çoğunlukla sokacak milletin vekillerini TBMM çatısının altına. Ve o vekiller çatı katındaki vesayet farelerini topyekun itlaf eyleyerek, meclisi milletin malı yapacaklar. Türkiye dönüşecek: Vesayet TBMM de kalacak, TBMM ise milletten emir alacak! Bir Millet, Bir Anayasa, Bir Başkan, Bir Meclis yeter bize vatandaşlar. Çünkü biz vatanın sahibiyiz; söz konusu biz isek, gerisi teferruattır. Tarihi yanlışı düzeltip yineliyorum: Vatan kadar önemli kutsalımızdır vatandaş! Söz konusu vatandaş, ise gerisi teferruat!
SELAMUNALEYKUM
FATİHASIZ FETO, ÖLÜYE DANS BAĞIŞLADI!
FETO esasen bir ölü, Fatiha okusa ne yazar, haşa, dans etse ne? Ne var ki o ve paralel çete CHP ve MHP oylarını birleştirip candan aziz devlet başkanımız Tayyip Erdoğan'ı sandıkta yenmek niyetinde! Ve de bunların oy beklediği halkın karşısına çıkartılan iş akla ziyan... Zira FETO ile çetesinin oy istedikleri parti anaçları, cinayet kurbanı bahtsız bir genç kızın hatırasına hürmeten Fatiha okumak yerine dans gösterisi sunmayı yeğliyorlar. İyi ama NATO tüm siyaset ehline son on yıldır şunu söylemedi mi? Sandığı aşamayan hiç kimse artık iktidara ulaşamaz, sağır İsmet'in deyimiyle "TÜRKİYA" ' da. Ulan o biçim FETO, halktan bu biçim oy alınabilir mi? Yani biz duymadan memlekette kültür, hatta, iman devrimi yaşandı da, tövbe haşa, Fatiha'nın yerini anaç hatunların caddelerde dans etmesi mi aldı ha?
Halkın kutsallarıyla alay eden bir güruha oy istesen de alabilir misin bre şizofren, bre moruk hünsa, bre FETOŞ? Dinler arasında yaşanan hoşgörüye asla karşı çıkmamış bir halkın dini duygularına saygısızlık sana ne denli pahalıya patlayabilir, acep farkında mısın? Dinle FETO dinle: NATO savaş tehlikesinin sürekli gündemde bulunduğu ülkemiz coğrafyasında, cephenin mümin, muhafazakar, liberal er oğlu erlerle dolmasını ister, tıpkı Kore Savaşı vesilesiyle yaşanan deneyimimizdeki gibi... Senin kanalizasyonlarında hatta yandaş geçinen kitle iletişim organlarında edebi düzey Avrupa dillerini bilenin izine pek rastlanmadığı için, kendi laf kalabalığının mum ışığında yaşamaktasın FETO! NATO emrinden de bu nedenle haberin yok. Hadi büyüklük bende kalsın, önce Fatiha yerine dansı tercih eden siyasi tabanından dolayı yüzüne tükürmek yerine, ünlü komutu-yarı resmi üslupla- tekrarlayayım da biraz akıllan:
NATO: "Tayyip Erdoğan'ın yerine sandıktan çıkacak ve medeni dünyamızı rahatsız eylemeyecek birisi bulununcaya kadar Türkiye Cumhuriyetinin fiili devlet başkanı su andaki Cumhurbaşkanıdır!"
AYAKYOLU TAKUNYA KABI: BANK-A!
Böyleyse el koy, başka şey de koy ama banka lafını kullanma. Üsluba dikkat! O...çocuğu darbesi 28 Şubat, bu vatanın bekaretini bozmuştur. Vatanın namusu başvekil kadın da olsa, onun iki buçuk santimlik yivinde değil devlet lisanındaki estetiktedir. Şiiriyete gel.
Çok gerekliyse ve ille de el koyman lazımsa, "Britanyalı ozan NAIPAUL' ü linç etmiş O... çocuğunun gölgesinde yattığı, tersten NAMAZ okunan, cahil, yalancı, kumpasçı, iftiracı paçavra tarafından sevilen banka görünümlü bir apteshanenin takunya kabı derdest edilmiştir" ifadesini tercih et; 28 Şubatçı, 17 Aralıkçı O...çocuklarıyla üslup paylaşma. Vesayetin ayakkabı kutusu yalanına yanıt verirken "ayakkabı"yı suratında şaklat, banka büyüklüğündeki apteshanenin takunya ambalajı şamarını gür patlat! Sonra da gel bizim Müslüman Kürt-Türk müttefiklerin hep sadık kaldığı NATO'ya kocaman minnet arz eyle. Neden? sağır İsmet'in TÜRKİYASI sayemizde kısasta hayat olduğunu fakat "Bozuk üslup kısasa düşük yaptırır" yasasını öğrendi de onun için. (Bak, kuduz Hilmi Havuz'u unutuyor muyuz?)
Evet, "ZAMAN"ENİN darbecisi sırtlan postuna bürünmüşse, o vatansızın "Allah" lafına bile kanma, eğer aylardan 27 Mayıs misali bir aysa, cephedeysen ve Mehmetçikler "Allah-Allah" nidasıyla yeri göğü inletiyorsa dahi zaferden çok emin olma. Zira tepenizde postu modern bir sırtlan var ise, bil ki o malum O... Çocuğu, başbakandan rakı istetip kafayı çekmiş, HALLA-HALLA diye kıvırıyordur.
Yok tarih 7 Şubat yahut 17 Aralıksa viski, votka rakı, bulunmaz tezgahlarında: haşhaş vardır, haşhaş...
Özetle: tüm semavi kitapların şeriatından (Ahlak yasasından) küçük bir komut milleti bekler:
Yukarıdaki tarihlerin yıldönümlerinde ya limon yiyin, ya da limon yiyenleri seyredin. Zira, tükürüğümüze kuvvet, tükürülecek çok surat var vatansız ve de sakalsızın MATANINDA, mat anında!
HEY FBI: ÜST AKIL'DAN, TUTSAK FETO'YA ŞİDDET VAR!
Başlıkta, "durumu biliyoruz, "Breaking News SQL" üstünden FBI'ya hemen bildirileceğiz" anlamı vurgulanıyor. Bu arada Sizlerin-yani ana dili Türkçe olanların da-haberiniz ola"...istenmiş, besbelli. Çünkü hepimiz hümanist kalmak zorundayız ve de günlerdir FETO, kendi adamı pozundaki-kıytırık örgüt imamlarının bile çok üstünde yetki sahibi-gardiyanları tarafından-cinsel tercihli renkli odasında- tekmelenip tokatlanıp, yüzüne tükürülerek cezalandırılıyor. "Neden 17 Aralık darbesine erken soyunup, başarısız kaldın?" diyedir bu ceza...
Konuyu ayrıntılamadan, önce bir aydınlatma fişeği: FETO dramındaki üst akıl, Türkiye'deki görünmez çetesel devlet yani iki buçuğuncu Sovyet'tir. Şimdi başarısız darbeden sorumlu tutulan FETO dediğimiz "C" sınıfı emekli vaize dayak atılıyor, dayak. Cemaat içerisinde bunu bilenler, sadece dayak atanlardır. Onun için vazife bizlere düşmede, hümanistlere. Hümanizm, insanlığa inanmak, insanı korumak demek. Hümanizmin öğretmeni Rabbimiz, Rabbin kılıcı ise serbest ticaretin koruyucu kılıcı olan NATO/L'OTAN elbet!
