Post by Admin on May 3, 2014 7:19:43 GMT
(Klasik İngilizceyle yazılmış şiirlerimi GOOGLE üstünden çevirterek yarım yamalak da olsa anlayabilirsiniz. Editör Dr.MES. SOLZHENITSOF)
DEREDEN TEPEDEN:
ŞİİRLE SAĞLIKLI CİNSEL DAVRANIŞ DERSLERİ
Prof. MES
Presupposing knowledge of the real names of the female and male genital organs?
Initially, the picture that appeared to be painted there, and was that the mating ones
What?
That!
What that would be?
The lesson for ye!
Unaware of their drilling, pumping male, and the female loving one to be drilled and personal names
Neither character used to use the divine name to refer to the heroes within the culottes before verse
Instead, to the highest probability the onlooker
Referred to themselves as “The Creator of The Public Coitus, or rather the genital subject induced creator!
HECEYLE DİRİLTEN CUMA RUBAİLERİ
Prof. MES
MASADA KAYBETMİŞ ŞEY!
(Zaruri Not: Şeyini şey ettiğimin şeyi, on yıllarca "Masada kaybettik" dedi!)
Çar'ın Ordusu ne ki? Her şey masada kaybedildi,
Bu laf, kahvede konuşulup havaya kaydedildi;
Fakat havı dökülmüş oturak, tanıktır olana
Sovyetleşip gidince Rus, herkes yapıştı yalana!
DİZİDEKİ BELA: HANEDAN!
Bilmeyiz temeli sultan mı, han mı; yüce yerlerde
Ulu! Haydi uluyalım: önce çimenler ulusun;
İşin aslına erelim: çekingen taburelerde
Evhamlı han şu değil mi? Korkmasın, diri solusun!
HECEYLE DİRİLTEN CUMA RUBAİLERİ
Prof. MES
HARP ZENGİNİ
Vatan, Millet, Sakarya hafif kaldı günümüzde
Savaş hırsızları buna ay, güneş mars ekledi
Perdeyi çek, soygun gözükmesin ak tenimizde
Nitekim mal götürüldü, millet toptan tekledi
Nakarat
Yine de panik yok: Devlet bey, devlete kilit
Hiçbir hırsız açamaz, Devlet, millete kilit!
HECEYLE DİRİLTEN CUMA RUBAİLERİ
Prof. MES
ÜÇ AY RUBAİLERİ
Prof. MES
"ZAMAN" A BAKIŞ...
Parti kurduk: iktidar oldu, sahte ortağı kovdu
Paraleldi o sahtekar, ona göre millet avdı
Ava gitti avlandı, makyaj döküldü, yaş ortaya
Çıktı karışık salata, çok büyük, acıdan koca!
Anlatım nakaratı:
Testici sihirbaz, şu sahte ermiş, düşmanı titrerken mort olur
Kötü ekonomide umut satan, artistçi Seda'yla mut bulur!
BASINDAKİ "TÜRKİYE"!
Huzur veren gazetesi, bir sağdan bir soldancı Kenanizmin...
Gerzek diktatör sormayı akıl etse sorardı: "Hey Enveroş:
Bu ne iş? Asmadığım sağcıları paçavranda gördüm demin;
Millet fakir ve mutsuz; o yazarlar huzurlu, kafaları hoş!"
Anlatım nakaratı:
Testici sihirbaz, şu sahte ermiş, düşmanı titrerken mort olur
Kötü ekonomide huzur satan, artistçi Seda'yla mut bulur!
KALDIRALIM ENKAZI!
Gün iyi, güçlü; geçen doksan yıl fena, kudretli;
Fakat kurtarıcının gölgesi daha heybetli...
Tanındı mı kurtarıcı? İşin özü bu yoldaş;
Yahut meslektaş, rüya paylaştığımız arkadaş...
VUR HA VUR!
Vurun sahteye, adı olsa da
Cemaat, derin laik heyula,
İsterse, doksanlık nam taşısın
Sol gösterip sağ tuşu kaşısın...
LEYLAK BAHARLARI (1)
Arap baharı sanmayın! Bu gelen: beklenen;
Onu beklemekten ağıt bitti, marş ritmi söndü,
Aşıklar ağlar iken koşup suyu çiğnesen,
Kurumaz göz yaşları, kurumaz ıslak desen!
LEYLAK BAHARLARI (2)
Ülkem bahar bekliyorsa, mevsim yakın: intizar nedendir;
Hasretten takvimler yanmış olmalı, geleceği gizleyen o zar nedendir
Zaman sustu, tıkırdayan gece değil, gündüzler zaten yorgun,
Saatin tik-takında ses durgun, ışık durgun, hayat durgun...
DEREDEN TEPEDEN:
ŞİİRLE SAĞLIKLI CİNSEL DAVRANIŞ DERSLERİ
Prof. MES
Presupposing knowledge of the real names of the female and male genital organs?
Initially, the picture that appeared to be painted there, and was that the mating ones
What?
That!
What that would be?
The lesson for ye!
Unaware of their drilling, pumping male, and the female loving one to be drilled and personal names
Neither character used to use the divine name to refer to the heroes within the culottes before verse
Instead, to the highest probability the onlooker
Referred to themselves as “The Creator of The Public Coitus, or rather the genital subject induced creator!
HECEYLE DİRİLTEN CUMA RUBAİLERİ
Prof. MES
MASADA KAYBETMİŞ ŞEY!
(Zaruri Not: Şeyini şey ettiğimin şeyi, on yıllarca "Masada kaybettik" dedi!)
Çar'ın Ordusu ne ki? Her şey masada kaybedildi,
Bu laf, kahvede konuşulup havaya kaydedildi;
Fakat havı dökülmüş oturak, tanıktır olana
Sovyetleşip gidince Rus, herkes yapıştı yalana!
DİZİDEKİ BELA: HANEDAN!
Bilmeyiz temeli sultan mı, han mı; yüce yerlerde
Ulu! Haydi uluyalım: önce çimenler ulusun;
İşin aslına erelim: çekingen taburelerde
Evhamlı han şu değil mi? Korkmasın, diri solusun!
HECEYLE DİRİLTEN CUMA RUBAİLERİ
Prof. MES
HARP ZENGİNİ
Vatan, Millet, Sakarya hafif kaldı günümüzde
Savaş hırsızları buna ay, güneş mars ekledi
Perdeyi çek, soygun gözükmesin ak tenimizde
Nitekim mal götürüldü, millet toptan tekledi
Nakarat
Yine de panik yok: Devlet bey, devlete kilit
Hiçbir hırsız açamaz, Devlet, millete kilit!
HECEYLE DİRİLTEN CUMA RUBAİLERİ
Prof. MES
ÜÇ AY RUBAİLERİ
Prof. MES
"ZAMAN" A BAKIŞ...
Parti kurduk: iktidar oldu, sahte ortağı kovdu
Paraleldi o sahtekar, ona göre millet avdı
Ava gitti avlandı, makyaj döküldü, yaş ortaya
Çıktı karışık salata, çok büyük, acıdan koca!
Anlatım nakaratı:
Testici sihirbaz, şu sahte ermiş, düşmanı titrerken mort olur
Kötü ekonomide umut satan, artistçi Seda'yla mut bulur!
BASINDAKİ "TÜRKİYE"!
Huzur veren gazetesi, bir sağdan bir soldancı Kenanizmin...
Gerzek diktatör sormayı akıl etse sorardı: "Hey Enveroş:
Bu ne iş? Asmadığım sağcıları paçavranda gördüm demin;
Millet fakir ve mutsuz; o yazarlar huzurlu, kafaları hoş!"
Anlatım nakaratı:
Testici sihirbaz, şu sahte ermiş, düşmanı titrerken mort olur
Kötü ekonomide huzur satan, artistçi Seda'yla mut bulur!
KALDIRALIM ENKAZI!
Gün iyi, güçlü; geçen doksan yıl fena, kudretli;
Fakat kurtarıcının gölgesi daha heybetli...
Tanındı mı kurtarıcı? İşin özü bu yoldaş;
Yahut meslektaş, rüya paylaştığımız arkadaş...
VUR HA VUR!
Vurun sahteye, adı olsa da
Cemaat, derin laik heyula,
İsterse, doksanlık nam taşısın
Sol gösterip sağ tuşu kaşısın...
LEYLAK BAHARLARI (1)
Arap baharı sanmayın! Bu gelen: beklenen;
Onu beklemekten ağıt bitti, marş ritmi söndü,
Aşıklar ağlar iken koşup suyu çiğnesen,
Kurumaz göz yaşları, kurumaz ıslak desen!
LEYLAK BAHARLARI (2)
Ülkem bahar bekliyorsa, mevsim yakın: intizar nedendir;
Hasretten takvimler yanmış olmalı, geleceği gizleyen o zar nedendir
Zaman sustu, tıkırdayan gece değil, gündüzler zaten yorgun,
Saatin tik-takında ses durgun, ışık durgun, hayat durgun...