Post by PROF. MES on Dec 4, 2013 7:54:10 GMT
İŞTE GÜLEN'E VERİLEN RAPOR
Gülen hükümete karşı darbeye karar verdiğinde kendisine gelen bilgilere göre gücünün şöyle olduğunu biliyordu. Daha doğrusu müritleri Gülen'e güçlerinin son durumu hakkında şöyle bilgiler vermişlerdi:
"POLİS'TEKİ DURUMUMUZ:
81 ilin 72'sinin Emniyet Müdürü bizim eleman. Diğerleri de değişik yollarla bize karşı çıkmayacak kişiler.
İstanbul Emniyetindeki 176 şube müdüründen 152'si şakirt. Diğerleri de mecburen bize itaat edecek.
YARGIDAKİ DURUMUMUZ:
Özel yetkili savcılıkların hepsi şakirt..
Ağır ceza mahkemelerinin 3 üyeden 2'si ŞAKİRT.
HSYK Daire başkanları şakirt. Şakirt olmayanları da bir vesileyle bize itaat eder vaziyete getirdik.
Yargıtay tamamıyla elimizde. Danıştay da ise durumumuz dengeli..
Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğu şakirt. En önemlisi mahkeme raportörlerinin %70'i şakirt.
TSK'DAKİ DURUMUMUZ:
Genelkurmay'da bizi destekleyen generaller çoğunlukta. Orgeneral seviyesinde şakirt var.
Kuvvet Komutanları bize itaatsizlik edemez. Değişik vesilelerle hepsi bize itaat etmek zorunda.
Albay ve Yarbay seviyesinde yüzlerce şakirt var.
ÜNİVERSİTELERDEKİ DURUMUMUZ:
Üniversite Rektörlerinin % 80'i bizden. Diğerleri de sempatizanımız.
Dekanlar ve öğretim üyeleri hususunda da çoğunluktayız. Bazı üniversiteler (Cela Bayar gibi) tamamıyla bizim elemanlardan oluşuyor.
MİT'TEKİ DURUMUMUZ:
MİT içinde elemanlarımız olsa da fazla bir etkinliğimiz yok. Hakan Fidan geldikten sonra elemanlarımızın durumu da tehlikede.
İŞ ADAMLARIMIZ:
Türkiye'nin her ilinde kurduğumuz iş adamları dernekleri vasıtasıyla neredeyse bize himmet vermeyen iş adamı yok gibi. TÜSİAD, TOBB, TUSKON üyeleri tamamıyla bizden yana. Sadece MÜSİAD üyelerinin bir kısmına etki edemiyoruz.
MEDYADAKİ DURUMUMUZ:
Medya ayağımız çok güçlü. Zaman, Bugün, Taraf, Doğan medyası ve Ciner grubu bizden yana. STV, BugünTV, Kanaltürk ve diğer kanallarımızla görüntülü medyada da çok güçlüyüz.
EĞİTİM DURUMUMUZ:
Dershanelerimiz, okullarımız, yurtlarımız ve üniversitelerimizle Türkiye'de bizimle boy ölçüşecek başka bir güç yok. Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK kadroları tamamıyla elimizde. Bu kurumlarda bizim isteğimiz dışında bir kararın çıkması imkânsız"
HÜKÜMETİ DEVİREBİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜ
Müritleri tarafından verilen raporlar bu çerçevede olunca zaten bir "Güç zehirlenmesi" hastalığına yakalanan Gülen'in bu durum karşısında kendini kontrol edebilmesi elbette zordu. O da kendini kontrol etme ihtiyacı duymadan ve kendine gelen bilgilerin doğruluğunu teyit etmeden hükümete karşı bir darbe girişiminde bulundu.
GÜLEN NEDEN BAŞARILI OLAMADI?
Gülen bu darbe girişimi kararını tek başına mı aldı? Bu kararın alınmasında Gülen'i 15 senedir besleyen ABD'deki Neoconların ve İsrail lobisinin olmadığını söylemek gerçeği örtmek olur. Gülen ister bilerek isterse zorlamayla Neoconların ve İsrail lobisinin tesirinde hükümete karşı darbe girişiminde bulundu.
Niçin başarılı olamadı?
Bunun değişik cepheleri var. Bunlardan biri Erdoğan'ın karizması ve 12 senedir yaptığı hizmetlerin Türk halkı tarafından takdir edilmesidir. Türk halkı artık eskisi gibi siyasi manipülasyonlara kolay gelmiyordu. Oynana oyunu gördüğü için Erdoğan'a sahip çıktı.
GÜLEN'E VERİLEN RAKAMLAR ŞİŞİRMEYDİ
Gülen'in başarısızlığının en önemli sebeplerinden biri de kendisine götürülen bilgilerin şişirme rakamlardan oluşmasıydı. Paralel örgüt poliste, yargıda ve diğer kurumlarda adeta kendilerine selam veren herkesi kendi elemanlarıymış gibi gösterme hamakatlığına saplanmışlardı. Bu bir "büyüklenme" hastalığının yansımasıydı. Aynı hastalık Gülen'e de bulaşıp, Neoconlarla İsrail lobisinin baskısı da artınca ister istemez hükümete yönelik bir darbe girişimi kaçınılmaz oldu.
ERDOĞAN'IN KARİZMASINA TOSLADI
Gülen bir "güç zehirlenmesi" sonucu giriştiği darbe girişiminden başarısız olunca ABD'deki Neoconlar ve İsrail lobisi de kendisine cephe almaya başladı. ABD Beyazsaray sözcüsünün "Pensilvanya'yı boşverin. Türkiye bizim müttefikimiz" açıklaması bunun en açık göstergesiydi.
Erdoğan'ın karizmasına toslayan ve kendisine verilen yanlış bilgilerin kurbanı olan Gülen ve arkasındaki paralel ihanet çetesi için artık bitişe doğru gidiş başladı. Artık Gülen için yapılacak tek şey bu bitişin zamanını uzatmaktı ve bugün bu yapılıyor.
Gülerce'nin Gülen hakkındaki açıklamalarının ardından Gülerce'ye cevap sadedinde konuşan Gülen'in "Bitmedik" diye açıklama yapması bile bitiş çizgisine çok yaklaştıklarının en açık göstergesidir.